Dr. Aken: Kimyasal saldırı gerçekleştiğine dair çok kanıt var

ANKARA - Kimyasal silah kullanımını araştırmak için Federe Kürdistan Bölgesi'ne giden IPPNW Almanya Bilimsel Danışma Kurulu üyesi Dr. Jan Van Aken, "Kimyasal saldırısı gerçekleştiği yönünde pek çok kanıt var ve bir araştırma başlatılması gerekiyor" dedi.
 
Türkiye’nin Kürdistan Demokratik Partisi (KDP) ortaklığı ile Zap, Metîna ve Avaşîn bölgelerine dönük 17 Nisan'da başlattığı saldırılar 6'ncı ayını geride bıraktı. Saldırıların sürdüğü süreçte, tüm dünyada insanlığa karşı suç olarak kabul edilen kimyasal silahlar kullanıldı. Ağustos, Eylül ve Ekim aylarında kimyasal silah kullanımından kaynaklı 17 HPG ve YJA-Star üyesinin hayatını kaybettiği açıklandı. Kimyasal silaha maruz kaldıktan sonra yaşamını yitiren 2 HPG'linin görüntüleri de yayınladı. 
 
Bu görüntülerden yaklaşık bir ay önce yaptıkları çalışmalardan kaynaklı 1985 yılında Nobel Barış Ödülü alan Nükleer Savaşın Önlenmesi için Uluslararası Hekimler (IPPNW), kimyasal silah kullanımını incelemek için Federe Kürdistan Bölgesi'ne gitti. 20-27 Eylül 2022 tarihlerinde gerçekleşen ziyarette, Almanya'nın bilimsel danışma kurulu üyesi ve Saddam Hüseyin döneminde Irak'taki kimyasal ve biyolojik silahlarını araştıran Birleşmiş Milletlere (BM) bağlı bir kuruluş olan UNMOVIC adına görev yapmış eski biyolojik silah denetçisi ve kimyasal silah uzmanı Dr. Jan Van Aken de yer aldı. 
 
Birleşmiş Milletler'in (BM) bir araştırma başlatması için yeterince kanıt bulunduğunu ifade eden Dr. Jan Van Aken, Mezopotamya Ajansı'nın (MA) sorularını yanıtladı.
 
 Eylül ayının sonunda incelemelerde bulunmak için Federe Kürdistan Bölgesi'ne gittiniz. Öncelikle bize bunun nedenini anlatır mısınız? 
 
Ben bir kimyasal silah uzmanıyım. Daha önce de Birleşmiş Milletler'de biyolojik silah uzmanı olarak çalıştım. Dünyada herhangi bir yerde kimyasal ya da biyolojik silah kullanıldığına dair bir iddia olunca, tavrım "Asla inanma, ama muhakkak araştır" şeklindedir. Kuzey Irak'ta bir buçuk yıldır dillendirilen Türkiye'nin kimyasal silah kullandığına dair iddiaları duyuyorum. Son döneme kadar ortaya çıkan kanıtlar bana yeterli gelmemişti. Ama son dönemde gidip kontrol etmeye, orada kimyasal silahlardan etkilenen yerel kaynaklarla konuşmaya, onlardan kan örneği almaya, kimyasaldan etkilenen bölgelerden bazı örnekler almaya ve bu örneklerde kimyasal olup olmadığını saptamaya çalışmaya karar verdim. Amacım buydu, bu nedenle gittim.
 
 Kimyasala maruz kalan kişilerle görüşmeniz ve bölgeye girmeniz engellendi. Bize ziyaretinizde neler yaşandığını anlatır mısınız?
 
Amediye'nin kuzeyine gittik. Orada bir köyü ziyaret edecektik çünkü o köyde bir çiftçinin ve ailesinin kimyasal madde ya da maddelere maruz kalmış olabileceğini öğrenmiştik. Bu aileyle görüşmek istiyorduk. Bu aileyi muayene eden doktorlarla görüşüp onların da görüşünü almak istiyorduk. Bunun üzerine Amediye valisiyle görüştük ancak ne aileyle görüşmemize ne de doktorlarla görüşmemize izin vermedi. Bunun için bir gerekçe de göstermedi. Tahmin ediyorum asıl mesele Kürdistan Bölgesel Hükümeti'nin bizim orada araştırma yapmamızı istememesiydi. Bunun nedeni de Türkiye hükümetiyle olan ilişkileriydi.
 
 
 Burada bir kimyasal saldırısı gerçekleştiği yönünde pek çok kanıt var ve bir araştırma başlatılması gerekiyor
 
 Bölgede bulunan ve çalışmalar yürüten Christian Peacemakers Team (CPT) gibi insan hakları savunucuları da var ve bu saldırılara pek çok kez şahit oldular. Bu tür gruplarla fikir alışverişi yapma şansınız oldu mu. Size neler anlattılar?
 
Süleymaniye'de ve Irak'ın pek çok bölgesinde, pek çok kişiyle görüşmeler gerçekleştirdik. Halepçe'ye gidip kimyasal silah saldırısına maruz kalan kişilerle görüştük, bunun dışında yine Halepçe'de Kimyasal Silah Kurbanları Topluluğu'yla görüştük. Çemçamal'da bazı görüşmeler gerçekleştirdik. Bölgede çalışma yürüten Halk Arabulucular Takımı'yla (CP) da görüştük. Bu grup düzenli olarak kimyasal saldırısına maruz kalan köylerde araştırmalar yapıyor ve geçtiğimiz günlerde de Türkiye ordusunun sivillere yönelik saldırılarına ilişkin oldukça ilginç bir rapor yayınladılar. Orada bir hafta kaldık ve pek çok görüşme gerçekleştirdik ve benim edindiğim izlenim uluslararası bir soruşturma yürütülmesini gerektirecek kadar kanıt olduğu yönünde. "Evet, burada bir kimyasal silah saldırısı gerçekleşmiş" diyecek bir pozisyonda değilim, ancak "Evet, burada bir kimyasal saldırısı gerçekleştiği yönünde pek çok kanıt var ve bir araştırma başlatılması gerekiyor" diyecek pozisyondayım.
 
 Daha önce de bölgeye incelemeler yapmak üzere çeşitli insan hakları aktivistleri ve hukukçular gitmişti. Bölgeye giremediklerini, KDP tarafından engellendiklerini söylemişlerdi. Bu heyetten görüştüğümüz Andi Kocsondi, ilk raporları tutan doktorların raporlarının değiştirildiği bilgisini edindiklerini söylemişti. Bölgeye girememiş ve araştırma yapamamış da olsanız, bu esnada eriştiğiniz başka bilgiler var mı?
 
Ne yazık ki bu tür bir tıbbi belgeye ulaşamadık. Doktorlarla konuşmak amacıyla Kani Masi'deki hastaneye gitmek istedik ama doktorlarla görüşme sağlayamadık. Bazı hastane raporları gördük. Ama bence bu raporlar kulakdan duyma tutulmuş raporlardı. Bu nedenle ortada şüpheli bir durum olduğunu söylemek mümkün. Raporlara bakınca birilerinin bu raporları değiştirmeye zorlanmış olabileceğini düşünmek de mümkün. Ancak buna dair kesin bir kanıta sahip değilim. Objektif ve net olmaya çalışıyorum. Ancak tüm bunlar da yine Birleşmiş Milletler'de devletlerden bağımsız bir heyetin araştırma başlatması gerektiğine işaret ediyor. Bağımsız bir kişinin ya da bir Sivil Toplum Örgütü'nin kimyasal silah kullanımına dair nihai bir kanıta ulaşmak için ihtiyaç duyulacak bilgilere ulaşması mümkün değil. Bunu BM'nin yapması gerekiyor.
 
 Ziyaretiniz sonrası bağımsız bir soruşturmaya ihtiyaç olduğunu vurguladığınız bir rapor yazdınız. Türk devletinin kimyasal kullanımını itiraf ettiğini ve bunun Kimyasal Silahlar Sözleşmesi’nin açık bir ihlali olduğunu vurguladınız. Raporunuzu OPCW ve BM gibi ilgili kurumlara gönderdiniz mi? Bir geri dönüş aldınız mı?
 
OPCW bu konuda geçerli bir muhatap değil. OPCW üye devletleri olan bir örgüt ve burada esas patron bu üye devletler. Bu nedenle bu raporu üye ülkelere göndermemiz gerekiyordu. Ben gidip bizzat OPCW'ya bu raporu verip araştırma talep etseydim, onlar da Kürt dostu olmasıyla bilinen ve bu araştırmayı yapmayı canı gönülden isteyen bir örgüt olsalardı bile, kendi kendilerine bu araştırmayı başlatma yetkileri yok. Çünkü onların patronları bahsettiğimiz üye ülkeler. Bu üye ülkelerin gidip araştırın demesi gerekiyor. O yüzden ben raporu Alman hükümetine gönderdim ve bir sonuç almayı umuyorum. Yapılması gereken ve şu anda yapılması planlanan da bu raporun tüm üye devletlerin elçiliklerine ve Lahey'e gönderilmesi. Bu elçiliklerden temsilciler OPCW toplantılarına katılıyor ve onların orada bu araştırmayı talep etmesi gerekiyor.  
 
 
Uluslararası hukuk devletler arasındadır ve dediğiniz gibi Kürtlerin bir devleti yok. Bu Kürtleri dezavantajlı bir konuma sokuyor. Ne yazık ki var olan sistem içerisinde adım atmaya çalışmak zorundayız
 
 OPCW'nun üye devletlerin talebi olmaksızın araştırma başlatamıyor olması, Kürtler gibi bir devleti olmayan toplumların bu gibi saldırılarda tek başına bırakılacağı anlamına mı geliyor? 
 
Bu soruyu iki ayrı noktadan ele alabiliriz. Öncelikle Türkiye'nin askeri operasyonlarını hiç bir zaman kabul etmemiş ve izin vermemiş Irak Federal Hükümeti var. Bu nedenle sadece kimyasal saldırısı değil operasyonun kendisi uluslararası anlaşmalara aykırı zaten. Bağdat'ın ve federal hükümetin OPCW'ya gidip araştırma talep etmesi gerekiyor. Bağdat'ta yüksek pozisyonlarda çok sayıda Kürt siyasetçi var. Bu siyasetçilerin OPCW'ya gidip araştırma talep etmesi gerekiyor. Elbette ki bu durum son derece çelişkili ve adil değil. Ancak burada uluslararası hukuktan bahsediyoruz. Uluslararası hukuk her zaman adil olmuyor maalesef. Uluslararası hukuk devletler arasındadır ve dediğiniz gibi Kürtlerin bir devleti yok. Bu Kürtleri dezavantajlı bir konuma sokuyor. Ne yazık ki var olan sistem içerisinde adım atmaya çalışmak zorundayız. 
 
 Raporunuzda bazı dolaylı kanıtlar elde edildiğini ifade etmiştiniz. Ne gibi kanıtlar elde ettiniz?
 
Elimizdeki en güçlü kanıt bir yıl önce Türkiye'nin Savunma Bakanı Hulusi Akar'ın bizzat kendisinin Meclis'te "Biz yalnızca biber gazı kullanıyoruz" demesi. Herhalde kendisi bundan haberdar değil ama askeri bir operasyonda biber gazı kullanılması Kimyasal Silahlar Anlaşması uyarınca yasaktır. Sokak eylemlerinde kullanılması yasak olmayan bir kimyasal gazın askeri bir operasyonda kullanılmasının yasak olması biraz tuhaf gelebilir, ancak Kimyasal Silahlar Anlaşmasında bulunan madde son derece net. Askeri operasyonda biber gazı kullanmak yasak ve bunun için de çok geçerli sebepler var. Ancak Akar Parlamento'da bunu söylediğinde Kimyasal Silahlar Anlaşmasını ihlal ettiğini açık bir şekilde itiraf etmiş oldu. Elimizde bir araştırma başlatılması için gerekli en güçlü kanıt Türkiye Savunma Bakanı'nın kendi sözleri. Bu araştırma başlatılması için yeterlidir. Bunun yanı sıra, PKK tarafından paylaşılan tüm videoları inceledik. Pek çoğunda kullanılan maddenin ne olduğuna dair net bir fikir sahibi olmak mümkün değildi. Kimyasal silah da olabilir, olmayabilir de. Ancak, kimyasal silah kullanılmış olabileceği şüphesi uyandıran 3 video bulduk. Bu videolarda Türk Silahlı Kuvvetlerinin gaz atmak için kullanılan bir aparat kullandığı görülüyor ve bu aparatın başka bir kullanım şekli yok. Başka bir görüntüde de gerilla bir kimyasal silah olan klorin üretmek için kullanılmış olabilecek bir konteynır buluyor. Bu konteynırların klorin üretilmek için kullanılıp kullanılmadığını, ya da gördüğümüz aparatın PKK'nin konumlandığı tünellere kimyasal silah atmak için kullanılıp kullanılmadığını net bir şekilde bilmiyoruz. Tüm bunlar dolaylı kanıtlar ancak tüm bunları bir arada düşündüğümüz zaman, benim kanaatimce, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin kendi kaynaklarıyla bir kimyasal üretmiş olduğunu düşünmek mümkün. Sarin vs. gibi bilinen kimyasal silahlardan bahsetmiyorum, ama kendilerinin ürettiği bir kimyasalı kullanıyor ve tünellerde kullanıyor olabileceklerini düşünüyorum. Ancak dediğim gibi bu bir kanıt değil, bir şüphe. 
 
 Daha önce 2019'da Serekaniye'de de Türkiye'nin kimyasal kullandığı iddia edilmiş, vücudunda yanıklar olan bir çocuk tedavi için Fransa'ya götürülmüştü. O zaman da OPCW'ya araştırma yapması için çağrı yapılmış, OPCW da araştırma yapacağını söylemişti. Ancak Türkiye tam da o sırada OPCW'ya 30 bin Euro bağış yapmış, OPCW da araştırma yapmaları için yeterli kanıt olmadığını söyleyerek, araştırma kararından caymıştı. Ardından da İngiltere büyük bir bağışta bulunmuştu OPCW'nun Türkiye'nin kimyasal kullanma iddialarını ısrarla araştırmamasının nedeni nedir ve bu araştırmayı engelleyen başka ülkeler de olabilir mi? 
 
Bu ikisinin birbiriyle bir alakası yok. Pek çok ülke OPCW'ya bağışta bulunur ve bulunmalı da. Zira aksi taktirde OPCW gerekli durumlarda araştırma yapacak kaynak bulamaz. Zaten OPCW bu şekilde çalışmıyor bundan çok eminim. Ben de OPCW'yu eleştiriyorum, yapmaları gereken pek çok şeyi yapamadılar ancak bağışların bu konuyla bir alakası olması imkansız. İkincisi, az önce de belirttiğim gibi, OPCW'nun patronu üye devletler. OPCW kendi kendine araştırma başlatamaz. Bu anlamda da eleştirmemiz gereken OPCW değil üye devletler, başta Bağdat, Berlin, Londra. Neden araştırma talep etmiyorlar? Üçüncüsü, Serekaniye'de kullanılan beyaz fosfordu ve bunun insanlar üzerinde kullanılması korkunç ve ayrıca uluslararası anlaşmalara da aykırı, ancak beyaz fosfor bir kimyasal silah değil. Bu nedenle işi kimyasal silahları araştırmak olan OPCW'nun araştırma yapmaması bu anlamda yerinde. Beni yanlış anlamayın, bu elbette araştırılması ve eleştirilmesi gereken bir suç, ama bu araştırmanın muhatabı işi kimyasal silahları araştırmak olan OPCW değildi.
 
 
 Özellikle de Bağdat'a baskı uygulanması gerekiyor. Bu saldırı onların topraklarında, onların yurttaşlarına karşı gerçekleştirildi. Bu durum uluslararası hukuka aykırı. Biliyorum bu zor, biliyorum Bağdat'ta bir hükümet yok, biliyorum bu son derece karmaşık bir politik durum, ancak çözüm bu.
 
 
 Uzun bir süredir OPCW önünde akrabalarının Türkiye'nin kimyasal saldırılarında yaşamını yitirdiğini söyleyen aileler oturma eylemi yapıyor. Bunun yanı sıra Avrupa kentlerinde de pek çok eylem düzenlendi. Pek çok heyet bölgeye giderek araştırma yapmak istedi ve KDP tarafından engellendi. Siz de ziyaretinizde OPCW'nun araştırma başlatmasına yetecek kadar kanıt olduğunu ifade ettiniz. OPCW'nun araştırma yapması için ne yapılması gerekiyor?
 
Yapılması gereken üye devletlerin yurttaşlarının kendi hükümetlerine araştırma talep etmeleri için baskı yapması. Özellikle de Bağdat'a baskı uygulanması gerekiyor. Bu saldırı onların topraklarında, onların yurttaşlarına karşı gerçekleştirildi. Bu durum uluslararası hukuka aykırı. Biliyorum bu zor, biliyorum Bağdat'ta bir hükümet yok, biliyorum bu son derece karmaşık bir politik durum, ancak çözüm bu. Avrupa'da, Paris'te, Londra'da, Berlin'de yapılan eylemlerde de talep edilmesi gereken şey bu hükümetlerin OPCW'ya araştırma talebinde bulunmasıdır.
 
 Kimyasal silah kullanımını OPCW'nin resmi olarak açıkladığı taktirde ne gibi sonuçlar ortaya çıkar, Türkiye nasıl yaptırımlarla karşı karşıya kalabilir veya yaptırımların uygulana bilineceğini düşünüyor musunuz?
 
Bu çok yavaş işleyen bir süreç ancak bu süreçteki anahtar noktanın Türkiye'nin artık tüm dünyanın gözünün onların üstünde olduğunu anlaması. Şu anda kamuoyuna yansımasa da diğer NATO ülkeleri ve Türkiye arasında perde arkasında bazı görüşmeler gerçekleştiğine ve bu saldırıların durdurulması gerektiğinin Türkiye'ye söylendiğine inanıyorum. Türkiye'de bu durumun kabul edilemez olduğunu biliyor ve OPCW bir araştırma başlattığı anda Türkiye'nin kimyasal silah kullanmayı bırakacağını düşünüyorum. Yaptırımlara gerek kalacağını düşünmüyorum. Savaşmayı bırakmasalar da kimyasal kullanmayı bırakacaklardır.
 
MA / Gözde Çağrı Özköse
 

Diğer başlıklar

22/10/2022
12:44 Van'a kar yağdı
12:42 Cumartesi Anneleri Hüseyin Toraman için adalet istedi
12:36 HDP: Lice Katliamı sorumluları er geç yargılanacak
12:32 PJAK’tan devrime öncülük deklarasyonu
12:16 Diyarbakırlılar: Erdoğan’ın verecek mesajı değil, verecek hesabı çok
12:08 Kayıp yakınları Gümüş veAydemir’in akıbetini sordu
11:57 OPCW’ye başvuru: Kimyasal suçlarını soruşturun
11:47 Şenyaşar ailesi: Anne adaletli bir yaşam için direniyor
11:45 AİHM, ‘4 Kasım darbesi’ne ilişkin kararını 8 Kasım’da açıklayacak
11:29 Lice katliamı üzerinde 29 yıl geçti, Özkan hala tutuklu
10:56 Avukat görüşünden sonra tutuklulara X-Ray dayatması
10:41 Sancar: Kimyasal silah kullanımına dair hakikat ortaya çıkarılmalıdır
10:28 Tutuklu Jiyan Ateş’in tahliyesi engellendi
10:09 2 albaydan kadına tecavüz: Dosya takipsizlikle sonuçlandı
09:22 Maden mühendisi Bulut: Amasra’daki kaza AKP’nin 20 yıldır yarattığı erozyonun sonucudur
09:18 HDP il eşbaşkanları: Kimyasal silah kullanımına karşı herkes sesini yükseltmeli
09:17 Erdoğan’ın Diyarbakır’a seçim gezileri: Kürt sorunu bir var bir yok
09:15 KCDK-E Eşbaşkanı Koç: OPCW katliama ortak oluyor
09:14 Barış Vakfı Başkanı Tahmaz: Görüntüler Nazi ordularının uygulamalarını hatırlatıyor
09:13 HDP, ‘İslam’da Emek, Adalet ve Barış’ kampanyası başlatıyor
09:12 HPG’li Derici’nin ağabeyi: Kürtler bunun hesabını soracak
09:10 Aktivist Afra Amid: İran’da yaşanan bir kadın devrimidir
09:09 Prof. Dr. Biçer: Kimyasal silah görüntüleri derhal araştırılmalı
09:08 ‘Kürt dili, dünya dillerinin prototipidir’
09:07 KNK Eşbaşkanı’ndan Kürt doktorlara: WHO harekete geçirilmeli
09:07 ‘2023 yılını HDP ve halkların yılı yapacağız’
09:06 Depremzedelerin yaraları 11 yıldır sarılmadı
09:05 HTS kayıtları Mülkiye Kazan'ın failini yalanladı
09:00 22 EKİM 2022 GÜNDEMİ
21/10/2022
22:42 Amed 8’nci Tiyatro Festivali 2’nci gününde
22:03 Dargeçit eski belediye eşbaşkanı Sipçik tahliye edildi
22:01 İstanbul’da gözaltına alınan 13 kişi serbest bırakıldı
21:37 Tutuklu Güven 30 yılın ardından tahliye edildi
21:27 Diyarbakır’da 4'üncü Karşılaştırmalı Edebiyat Günleri başladı
21:24 Bütçe görüşmelerinde muhalefetin canlı yayın talebi kabul edilmedi
21:17 Adliyede üst aramasına maruz kalan avukat için suç duyurusu
20:36 Süleymaniye’de gözaltına alınan 8 kişi serbest bırakıldı
20:28 HDP’li Semra Güzel’in ilk duruşması 19 Aralık’ta
19:22 Yüksekova’da gençlerden kimyasala karşı eylem
19:18 Anonymous İran'da 19 bakanlığın sitesini hackledi
19:07 Batman'da kaza: 1 ölü, 22 yaralı
18:38 Amed Emek ve Demokrasi Platformu: İnsanlık suçuna karşı adım atılsın
18:07 Kürt Şair Cegerxwîn Diyarbakır’da anıldı
17:57 Abdullah Öcalan’ın aile ve vasisinden görüşme başvurusu
17:51 Antep Barosu eylem yasağına karşı dava açacak
17:47 Marmaray’da raylara atlayan kişi yaşamını yitirdi
17:02 Yeni Yaşam gazetesi dağıtımcısı bir buçuk saat alıkonuldu
16:53 Koma JinMa’dan Nagihan ve Jina için beste
16:48 27 ülkeden Afganistan için çağrı: Kısıtlamalar kaldırılsın
16:40 Amedspor’un Türkiye Kupası rakibi belli oldu
16:39 Tutuklu yakınları 31 haftadır nöbetteler
16:34 Diyarbakır Barosu’ndan yeni dönem staj eğitimi
14:33 ‘Örgütsel şarkıya eşlik' eden 8 kişi serbest bırakıldı
14:32 Kimyasal saldırılarda hayatını kaybedenlerin ailelerine kitlesel ziyaret
14:13 Maraş'ta ev baskınında 1 kişi öldürüldü
13:44 Muğla’da ekolojik yıkıma karşı miting düzenlenecek
13:35 Ensarioğlu: Çevik Bir'lerin 1996’da söylediğini bugün Erdoğan söylüyor
13:25 Mahmur’da Jineoloji Çalıştayı
12:53 Polis engellemesine rağmen Şenyaşar ailesinin nöbeti sürüyor
12:40 Kimyasala dair belge ve bulgular Erdoğan'ı yalanlıyor
12:37 EŞİK’ten Anayasa tepkisi: Eşit yurttaşlık hakkımız pazarlık malzemesi değil
12:36 Kadınlar İstanbul’da Nagihan Akarsel’i anacak
12:36 Urfa'da bir kadın katledildi
11:48 DİAYDER ve İBB dosyalarının birleşme talebi reddedildi
11:13 Öztürk: KDP kimyasal silah kullanımında Türkiye ile ortaklaştı
11:12 PJAK Eşbaşkanı Muini: Gösteriler zafere ulaşana kadar sürmeli
10:47 Beştaş: İktidar kimyasal silah saldırılarına yanıt veremiyor
10:38 Buldan: Kimyasal silah bağımsız heyetlerce araştırılmalı
10:22 Abdullah Öcalan'dan 18 aydır haber alınamıyor: Toplumsal mücadele verilmeli
10:18 Sarısözen: Kimyasal silahın nedeni yenilgidir
10:08 Dr. Aken: Kimyasal saldırı gerçekleştiğine dair çok kanıt var
09:54 Berwarî: Komployla başaramadılar, kimyasalla başarmaya çalışıyorlar
09:33 ‘Dilimiz ve kimliğimiz için her fırsatı değerlendirelim’
09:33 AKP’li Yıldız’ın yakınları Fakıbaba'nın boğazını mı sıktı?
09:25 Kürkçü: Hulusi Akar savaş suçunu Garê’de itiraf etti
09:23 Kimyasal saldırılarda yaşamını yitiren HPG’lilerin otopsi raporunu sordu
09:05 Diyarbakır'da hayali öğrenci üzerinden büyük vurgun
09:02 Rojhilatlı aktivist Caferîmêhr: Jin Jiyan Azadî manifestoya dönüştü
09:02 Mahkeme korucubaşının geleceğini düşünerek cezada indirim yaptı
09:01 Barış Anneleri: Uluslararası güçler ve Barzani de suçlu
09:01 ‘Siwar hatin peya çûn’ sözlerine hücre cezası
09:01 Türkiye bir adım ilerleyemediği alanlarda kimyasala sarıldı
09:01 Kadınlar: Kimyasal kullanımı başarısızlığın öfkesidir
09:00 Keskin Bayındır: Türkiye kimyasal kullanımından yargılanmalı
09:00 21 EKİM 2022 GÜNDEMİ
20/10/2022
23:42 Kadıköy’de kimyasal saldırılara karşı meşaleli yürüyüş
23:03 Musa Anter Davası AYM’ye taşındı
22:54 TTB Başkanı Fincancı’ya sanal medyada destek mesajı
22:42 HDP 'Gençlerle Buluşma' konserini iptal etti
22:30 Bakanlığın 149 milyarlık bütçesinde kadının güçlendirilmesi için yüzde 0,7’lik pay!
22:16 HDP’den #KimyasalSilahSuçtur kampanyası
21:56 Mardin’de ekmek ve simide zam
21:37 İletişim Başkanlığı’nın Temsil ve Tanıtım giderleri Cumhurbaşkanlığı’nı geçti!
21:28 8'inci Amed Tiyatro Festivali başladı: Savaşa karşı sahnedeyiz!
21:18 Antep’te 'örgütsel şarkıya eşlik etme' gerekçeli gözaltı
21:03 Cemevine giden kişiden ‘beni Erdoğan’a, MİT’e sorun’ tehdidi
20:55 Kimyasal silah protestosunda gözaltına alınan 37 kişi serbest
20:41 YGH’den kimyasal saldırılara karşı eylem
20:24 Avukata şiddet uygulayan polisin davası görüldü
20:19 Diyarbakır İl Milli Eğitim Müdürü’nden AKP mitingine katılma talimatı
20:04 Suruç Aileleri İnisiyatifi’nin adalet nöbeti 87’nci ayında
19:36 Yağ fabrikasında patlama: 2 işçi yaralı
18:49 Süleymaniye’de 8 siyasi göçmen gözaltına alındı
18:21 Pınar Gültekin davası usulden bozuldu
18:10 HDP'den Bütçe Kanun Teklifi öncesi mahallelere ziyaret
18:05 EMEP Amasra’daki maden katliamına ilişkin rapor yayınladı
18:01 İhraç edilen emekçilerden iktidara: Suç işliyorsunuz
17:36 HDP’nin Deniz Poyraz davasına dair verdiği önerge reddedildi
17:31 Gazeteci Kurnaz’a 1 yıl 11 ay hapis cezası
17:24 Lice’de askeri operasyon
17:05 Meclis’te soruları yanıtlamayan AKP ve MHP, TTB'yi hedef aldı
16:57 İngiltere Başbakanı Truss istifa etti
16:57 Özsavunmasını kullanan Akgün ‘ev hapsi’ kararıyla tahliye edildi
16:53 Gözaltında bulunan 14 genç yarın adliyeye çıkarılacak
16:46 Kimyasala değil, Fincancı’ya soruşturma
16:40 Vartinis Davası’nda sanık Karaoğlu hakkında kırmızı bülten kararı
16:39 TTB: Madende yönetmelik uygulanmadı
16:33 Kimyasal silah kullanımına protesto: Sessiz kalanlar da suça ortaktır
15:23 Serhat'ta kimyasal silah protestoları
15:15 İnsan hakları savunucu Yıldız için serbest bırakılma çağrısı
15:14 Mardin’den ortak tepki: Kimyasal silaha karşı sessizlik son bulmalı
15:14 Ereğli Cezaevi’ndeki tutuklular 10 günlük açlık grevi başlattı
15:03 Ölüye Saygı ve Adalet Konferansı’nın sonuç bildirgesi açıklandı
15:01 Adalet Nöbeti: Cezaevlerindeki zulüm son bulsun
14:48 Kimyasal saldırılarda yaşamını yitirenlerin taziyelerine kitlesel ziyaret
14:40 Türkiye'nin kimyasal silah saldırıları sürüyor
14:31 HDP Grup Başkanvekilleri kimyasal silah kullanımını sordu
14:24 Tutuklulara telefon görüşmesinde tekmil dayatması
14:24 Merkez Bankası faiz indirdi
14:20 HDP Eş Genel Başkanlarından Reşid’iye tebrik mesajı
14:04 AP’ye kimyasal saldırı dosyası sunuldu: Heyet gönderin
13:17 İran’daki protestolar 33’üncü gününde
13:07 ‘Maden ocaklarında gerekli önlemler alınsın’
12:55 TAJÊ: KDP ve Türkiye yenilene dek direneceğiz
12:55 Süleymaniye’de patlama
12:52 Yeni Yaşam'ın 'kimyasal' manşeti Instagram’ı rahatsız etti!
12:31 Şenyaşar ailesinin nöbet alanına at arabası park edildi
12:05 Abdullah Öcalan’dan 18 aydır haber alınamıyor: Avukatlardan yeni başvuru
12:03 Türkiye gazetesine tepki gösteren Kartal’a ceza talebi
12:03 Öğretmenler promosyonda Akbank'la uzlaştı
11:54 Türkiye’nin kimyasal silah saldırıları TT oldu
11:53 Tecavüz faili korucuya 50 yıl hapis cezası
11:53 Güzel’in vekilliğinin düşürülmesi için komisyon kuruldu: Bu bir öç almadır
11:50 SES ‘yemek boykotu’na ara verdi
11:28 Uca’dan BM ve OPCW’ye: Avrupa kimyasal kullanımına izin mi verdi?
11:14 Müzisyen Dora'ya 1 yıl 3 ay ceza
11:08 Kimyasal saldırılara dünyadan tepki
11:07 ATO Başkanı Baytemür: Her an madenlerde yeni bir katliamla karşı karşıya kalabiliriz
11:06 Günay: İktidar suç pratiğinden vazgeçmeli
11:03 Buldan ve Sancar İmralı’ya gitmek için Adalet Bakanlığı’na başvurdu