ERZURUM - Erzurum Dumlu Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde tutukluların kaldığı hücrelerin, gün ışığı alan tek pencerelerinin kalın tel örgüleriyle kapatılarak, tutukluların karanlıkta bırakıldığı belirtildi.
Erzurum Merkez Yakutiye ilçesinde bulunan Dumlu Yüksek Güvenlikli Ceza İnfaz Kurumu’nda tutukluların tutulduğu tek kişilik hücrelerin tek penceresi de demir tellerle kapatıldı. Günde sadece bir saat havalandırmaya çıkarılan ağırlaştırılmış müebbet hapis alan tutuklular, gün ışığından az da olsa faydalandığı tek pencerenin de tamamı demir tellerle kapatılması nedeniyle karanlıkta kaldı. Tutukluların, cezaevi genelinde hayata geçirilmeye çalışılan bu uygulamaya karşı yaptığı itiraz da sonuçsuz kaldı. Durumu kendileriyle görüşmeye gelen ailelere bildiren tutuklular, duyarlılık çağrısında bulundu.
CEZAEVİ, GÜNEŞE TERS YÖNDE YAPILMIŞ
Ceza İnfaz Sisteminde Sivil Toplum Derneği (CİSST) Koordinatörü Berivan Korkut, Dumlu Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nin güneşe ters yönde yapıldığını belirterek, avukatların cezaevine yaptığı gözleme dair şu açıklamada bulunmuştu: “Dumlu Cezaevinde herhangi bir tip belirtilmiyor. Ama oraya giden arkadaşlarımız buranın 3 katlı olduğunu, aslına Y Tipi üzerinden organize edildiğini söylüyorlar. Oradaki görüşmelerimizde, hapishanelerin güneşe ters yönde yapıldığın söylediler. Alt kattaki mahpuslarla görüşme imkanımız olmadı. Biz daha 2’nci ve 3’üncü kattaki mahpuslarla görüşebildik. Onlar görece 2 ve 3’üncü katta oldukları için camdan hava sirkülasyonunun olduğunu ama alt katlarda bunun da olmadığını ve bu hapishanelerin dizaynının güneşe ters yönde yapıldığı yönünde başvurular aldık.”
ATAMAN: NEFES ALAMIYORUZ
Yine kısa bir süre önce Dumlu Cezaevi’ne sevk edilen Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile kapatılan Dicle Haber Ajansı (DİHA) muhabiri Ziya Ataman mektubunda cezaevini şöyle anlatmıştı: “Hücre daracık ve zorla nefes alıyorum. Güneşi görmemiz mümkün değil hatta volta atacak imkanlar bile yok. Bu yaşamı boğan mekanda günümün 22,5 saatimi geçiriyorum. Günlük sadece 1,5 saat havalandırma hakkım var. Güneşi görmek bile artık bizde bir şans meselesi oldu.”