İZMİR- İHD İzmir Şubesi’nin bu ayki Barış Nöbeti, “Çocukların barışa ihtiyacı var” şiarıyla gerçekleşti. Nöbette, savaşın mağduru çocukların yaşam hakkının ihlal edildiğine vurgu yapıldı.
İnsan Hakları Derneği (İHD) İzmir Şubesi, her ayın ilk Cuma günü dernek binasında düzenledikleri Barış Nöbeti eylemini bu ay “Çocukların barışa ihtiyacı var” şiarıyla gerçekleştirdi. Nöbet eylemine siyasi parti temsilcileri, İzmir Barış Anneleri İnisiyatifi, sivil toplum kuruluşu temsilcileri ve çok sayıda yurttaş katıldı. Nöbet sonrasında Eski Sümerbank önünde basın açıklaması düzenlendi. “Dünyada barış istiyorum çocuklar ölmesin istiyorum” yazılı pankartın taşındığı açıklamada basın metnini İHD adına Cemile Karakaya okudu.
‘ÇOCUKLARIN TEMEL HAKLARI İHLAL EDİLDİ’
Türkiye’de devam eden çatışmaların başta yaşam hakkı olmak üzere çocukların en temel haklarını ihlal ettiğini ifade eden Karakaya çocukların oyun oynarken patlayıcılarla yaralandığını, yaşamlarını kaybettiğini belirtti. Karakaya “Bazen anne kucağında bazen sokakta oynarken kurşunlara hedef oluyorlar. Hiç bilmemeleri gereken bir durumun hedefi ve tanığı oluyorlar. Oyunla geçirmeleri gereken dönemlerinde birçok travmatik iz ve yaraya sahip oluyorlar. Çatışma bölgelerinin dışındaki çocuklar çatışmalara eşlik eden söylemler, haberlerin veriliş biçimi, propaganda olarak kullanılan görüntüler, yükselen militarist dil, 'şehitlik' yüceltisi, idam tartışmaları ve artan nefret söylemine maruz kalıyorlar” dedi.
‘SAVAŞ ÇOCUKLARI OLUMSUZ ETKİLİYOR’
Birleşmiş Milletler (BM) Çocuk Hakları Bildirgesi’nde çocuğun “kişiliği aile ortamı içerisinde, mutluluk sevgi ve anlayış atmosferinde tam ve uyumlu olarak gelişebilir" dendiğini belirten Karakaya, “Hiçbir yerde savaşın bunu sağlayabildiği söylenmemiştir. Savaş ve çatışmaların çocukların yaşamında meydana getirdiği olumsuz sonuçlar arasında, yaralanma ve sakat kalma, öldürülme, işkence ve kötü muameleye maruz kalma, ebeveynlerini ve yakınlarının yaralanması ve ölümü, şiddet mağduru veya faili olma, çocuk asker olarak savaş ve çatışmalarda kullanılma, zorunlu göçe tabi olma, göç edilen yerlerde ötekileştirilme, dışlanma, hastalık, yoksulluk ve yetersiz beslenme sayılabilir” ifadelerini kullandı.
‘SAVAŞLAR ÇOCUK ÖLÜMLERİNİ ARTIRMAKTADIR’
Etnik temizlik kurbanı Bosnalı çocukların ABD’ye göç ettikten bir yıl sonra yüzde 65 oranında travma sonrası stres bozukluğu ve yüzde 35 oranında depresyon belirtileri gösterdiğini belirten Karakaya, ruhsal sorunların dışında sağlık hizmetlerinin aksaması, temiz su kaynaklarına ulaşımın zorlaşması, yeterli protein alımının aksaması, eğitimin durması, aşırı kalabalık mülteci kamplarında yaşamak zorunda kalmak gibi önemli sorunlar ortaya çıktığına dikkati çekti. Karakaya devamla, “Savaş mağduru çocuklara yönelik cinsel istismar eylemlerinin arttığı net olarak bilinmektedir. Çocukların hastalıklara karşı savunmasız olduğu ülkelerde, savaşın başlaması özellikle de 5 yaş altı gruplarda hızlı bir şekilde ölüm oranlarını arttırmaktadır. Tüm bu olumsuzlukların yanında kronik enfeksiyonlar, yetersiz beslenme nedeni ile fiziksel büyüme ve gelişmede duraksamalar ve gecikmeler oluşabilmektedir” ifadelerini kullandı.
‘2015 – 2016 YILLARINDA 72 ÇOCUK KATLEDİLDİ’
Türkiye’de 28 Aralık 2011’de Şırnak’ın Uludere ilçesinde yaşanan bombardımanda hayatını kaybeden 34 insanın içinde çocukların da bulunduğunu hatırlatan Karakaya, “Türkiye İnsan Hakları Vakfı’nın hazırladığı raporda 16 Ağustos 2015 ile 18 Mart 2016 tarihleri arasındaki çatışmalı dönemde 72 çocuk hayatını kaybetmiştir. Aşağıda isimlerini saydığımız çocuklar çatışmalı dönemlerde veya çatışmalı dönemlerden kalan patlayıcıların ellerinde patlaması sonucu, yitirdiğimiz çocuklardır. Bir de askeri araçların çarparak ölümüne veya yaralanmasına neden olduğu çocuklar bulunmaktadır. Ve tabii bir de Şırnak Uludere’de yitirdiğimiz çocuklar” diye belirtti.
YAŞAMINI YİTİREN ÇOCUKLARIN İSİMLERİ OKUNDU
Türkiye’de zırhlı araç çarpması, patlayıcı madde, çatışmalı dönemlerde veya yapılan operasyonlarda yaralanan, sakat kalan, yaşamını yitiren çocukların adlarını okuyan Karakaya, “Yaşamları ellerinden alınan çocuklar; sokağa çıkma yasaklarında hastaneye gidemediği için, annesinin kucağında vurularak ya da babası ile gittiği barış eyleminde yaşamları ellerinden alınan çocuklar anısına barış hemen şimdi diyoruz. Sorumlusu ve tarafı olmadıkları savaşın mağdurları çocuklar yaşamlarınız ellerinizden alınmasın diye barış hemen şimdi diyoruz” dedi.
İSTANBUL
İnsan Hakları Derneği’nin (İHD) Merkez Yürütme Kurulu (MYK) kararıyla her ay “Barış için buluşuyoruz” şiarıyla gerçekleştirilen Barış Nöbeti’nin ilkini İstanbul’da gerçekleştirdi. İHD İstanbul Şubesi, “Barış için buluşuyoruz” etkinliği kapsamında kendi binasında bir araya gelerek bir toplantı düzenledi. Birçok kişinin katıldığı toplantıda “Barış için bir aradayız” pankartı asıldı.
Burada konuşan İHD Eşbaşkanı Eren Keskin, çok zor bir coğrafyada yaşadıklarını dile getirdi. Keskin, “Burası soykırımcı bir coğrafyadır. Soykırım ve soykırım sonrasında insanlara dayatılan resmi ideoloji maalesef farklı olan her düşünceyi yasakladı. Ve ne yazık ki iktidar ve muhalefet de aynı zihniyetten besleniyorlar. O nedenle işimiz çok zor” dedi.
DAYATILAN SAVAŞ POLİTİKALARI
Yaşanılan ihlallerin bugüne ait olmadığını belirten Keskin, bazılarının eskiden iyi bir demokratik devlet varmış gibi davrandıklarını ifade etti. Keskin, devamla şunları söyledi: “Cumhuriyet öncesinden beri bize dayatılan savaş politikası var. Kürdistan’da yaşanan katliamlar, Ermenistan, Dersim soykırımı, Şark Islahat Planı. Yani sanki eskiden iyimiş gibi davranan bir kesim var. Ve onlar hiç barıştan ve Kürt sorunundan bahsetmiyorlar. O nedenle az da olsak mücadelemiz, kararlılığımız ve cesaretimizden kaynaklı hala sesimiz çıkmaya devam ediyor” ifadelerine yer verdi.