AMED - Koğuşunda Özgürlükçü Demokrasi gazetesi bulundurmaktan 2 yıl hapis cezası verilen gazeteci İsmail Çoban, HGB verilen başka bir cezanın bozulmasından dolayı açılan davanın ilk duruşması görüldü.
Tarsus 3 No’lu T Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutulan Azadiya Welat gazetesi eski Sorumlu Yazı işleri Müdürü İsmail Çoban’a cezaevinde "yasak gazete" bulundurmaktan verilen hapis cezasının kesinleşmesiyle, daha önce farklı dosyadan verilen hapis cezasının “hükmün açıklanmasının geri bırakılması (HGB)” bozulmasından dolayı davası görüldü.
Tarsus 8’inci Asliye Ceza Mahkemesi’nin “infaz kurumuna veya tutukevine yasak eşya sokmaktan” iddiasıyla verdiği 2 yıl hapis cezasının kararın kesinleşmesi üzerine Çoban’a “örgüt propagandası yapmak” iddiasıyla 1 yıl 8 ay 25 gün hapis cezası veren ve bu cezanın hükmünün açıklanmasını geri bırakan Diyarbakır 5’inci Ağır Ceza Mahkemesi’ne ihbarda bulunuldu. Çoban’ın 4 Eylül ile 1 Ekim 2014 tarihleri arasını kapsayan Azadiya Welat gazetesinde “örgüt propagandası” suçlamasıyla yargılandığı ve bundan 1 yıl 8 ay 25 gün hapis cezası verildiğini hatırlatan mahkeme, bu kararın hükmünün geri bırakıldığını belirtti. Mahkeme, Çoban’a “infaz kurumuna veya tutukevine yasak eşya sokmaktan” 2 yıl hapis cezası verilmesi nedeniyle; Çoban’ın cezasının ertelendiği davadan yeniden yargılanması gerektiği ihbarında bulundu. İhbarı kabul ederek dosyayı inceleyen Diyarbakır 5’inci Ağır Ceza Mahkemesi, Çoban’ın aldığı son ceza nedeniyle örgüt propagandası davasından verdiği “hükmün açıklanmasının geri bırakılması” kararını kaldırarak, Çoban’ın yeniden yargılanmasına karar verdi. Çoban’ın yeniden yargılandığı davanın ilk duruşması görüldü.
RESMİ YOLLARDA GELMESİNE RAĞMEN YASADIŞI DENİLDİ
Diyarbakır 5’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya Çoban tutuklu bulunduğu Maraş Türkoğlu L Tipi Kapalı Cezaevi’nden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılıyla katılırken avukatı Resul Tamur, duruşma salonunda hazır bulundu. Kimlik tespiti ardından başlayan duruşmada Kürtçe savunma yapan Çoban, “Bu gazeteler daha önce abone olduğum ve cezaevine gelen gazetelerdi. Daha sonra bu gazeteler yasaklanmış fakat ben bunu bilmiyordum. Ben bu gazeteleri Tarsus 3 No’lu CİK'te bulunurken almıştım. Cezaevi gazetelere abone olmamız için bize bir dilekçe veriyor. Resmi yollarla gelen gazetelerin illegalize edilerek, suçlanmasını kabul etmiyorum” dedi.
‘GÖZARDI EDİLMİŞ’
Duruma itiraz eden avukat Resul Tamur, “Süreli yayınlar için yayınladıktan 4 ay sonra, süresiz yayınlar için de yayınlandıktan 6 ay sonra dava açılamaz. Böyle kanun var. Ama burada bu göz ardı edilmiş. Süreli yayın olan gazetenin sayılarının üzerinden 4 ay geçmesine rağmen dava açılmış. Gazetenin bulunduğu ilde cumhuriyet savcısına bir tane verip, alındı belgesi alındı. Bunun için Küçükçekmece cumhuriyet savcılığına müzekkere yazılarak, alındı belgesinin iddianameye eklenmesini istiyoruz” dedi.
DURUŞMA 31 OCAK’A ERTELENDİ
Ara vermeden karar veren mahkeme heyeti, Diyarbakır 4 ACM’ye müzekkere yazılarak 2107 tarihli dosyanın incelenmesi için bir örneğinin UYAP’tan gönderilmesine, Küçükçekmece Cumhuriyet Savcılığına müzekkere yazılarak gazetelerin alındı belgesinin iddianameye eklenmesine ve mütalaa için dosyanın savcılığa tevdiine karar verdi. Mahkemeye, bir sonraki duruşmayı 31 Ocak 2023’e erteledi.