Aykol: Özgür Basın susturulamadı, daha da büyüdü

img
ANKARA - Özgür Ülke Gazetesi’ni bombalayan devlet aklının bugün saldırıları tutuklamalarla sürdürdüğünü belirten gazeteci Hüseyin Aykol, “Devlet aklı aynı şeyleri yaparak, değişik sonuçlar alacağını düşünüyor. Özgür Basın susturulamadığı gibi daha da büyüdü” dedi. 
 
“Bu ateş sizi de yakar” manşetiyle 4 Aralık 1994’te bayilere ulaşan Özgür Ülke Gazetesi, 2 Aralık’ı 3 Aralık’a bağlayan gecenin karanlığında bombalandı. İstanbul’da 2, Ankara’da bir bürosuna yönelik eş zamanlı saldırıda, gazetenin ulaştırma görevlisi Ersin Yıldız katledildi, 23 kişi yaralandı, gazete binası enkaza dönüştü. Çiller hükümetinin yargı eliyle yayını engellenemeyen Özgür Basın geleneği, katliamla susturulmak istendi. 
 
1994’te bombalanan Özgür Basın geleneği, bugün gözaltı ve tutuklamalarla susturulmaya çalışılıyor. 28 yıl önce bir sabah gittiği gazete binasının enkazıyla karşılaşan gazeteci Hüseyin Aykol, bugün saldırıların “modern” haline karşı bu geleneği sürdüren duayen isimlerden biri. 
 
Özgür Ülke Gazetesi’nin bombalayan anlayışın bugün farklı metotlarda süren baskılarını, bizzat tanığı ve buna karşı hakikat mücadelesini sürdüren Hüseyin Aykol’dan dinleyelim. 
 
28 yıl önce Özgür Ülke Gazetesi bir gece karanlığında bombalandı. O sabah gazeteye gittiğinizde neyle karşılaştınız? 
 
 
Onlar kendilerine göre plandılar ama sonuç itibariyle arkadaşımız öldü, yaralanan arkadaşlarımız oldu, hiç utanmadan orada sağ kalan arkadaşlarımızı gözaltına aldılar. 
 
Özgür Gündem gazetesi kapatıldıktan sonra, okurlarımızın haber ihtiyacını karşılayabilmek için Özgür Ülke Gazetesi’ni kurduk. İstanbul’da bir şubesi vardı, bir idari bürosu vardı, bir de Ankara büromuz vardı. 3 Aralık sabah saatlerinde aynı anda bombalandı. Bunun aynı anda bombalanması, devlet tarafından yapıldığına dair çok büyük bir işaretti. 3 katlı binamızda, en alt katta bir otomobil galerisi ve tamirhane vardı. Düşünün polis oraya son derece profesyonel bir şekilde bombayı yerleştiriyor ve bizim bulunduğumuz 2’nci kat ve 3’üncü kat yerle bir oldu. 
 
Arkadaşlarımız bina bombalandıktan sonra büyük bir yangından çıkıyor, binanın arka kısmından, ikinci kattan, üçüncü kattan insanlar bir şekilde kendini atıyorlar, iniyorlar. Ersin Yıldız arkadaşımız gece nöbetçisi olan arkadaşımız. Hemen orada ölüyor. Bombalandıktan sonra yaralılar hemen hastaneye kaldırılıyor, hastaneye kaldırılamayanlar, yarı yaralı insanlar gözaltına alınıyor. Gazeteyi yapan gece ekibinden birisi öldü, birçoğu yaralandı, sağ kalanların hepsi gözaltına alındı. Onlar kendilerine göre plandılar ama sonuç itibariyle arkadaşımız öldü, yaralanan arkadaşlarımız oldu, hiç utanmadan orada sağ kalan arkadaşlarımızı gözaltına aldılar. 
 
Ertesi gün Özgür Ülke Gazetesi yine çıktı. Böylesi bir katliam karşısında gazeteyi çıkarma cesaretini, gücünü nereden aldınız? Nasıl bir gündü?
 
 
Bir yandan müthiş bir faşist saldırı, katliamcı bir saldırıydı. Gazetenin ertesi gün bayilerde olması, o anlamda verilebilecek en güzel cevaptı.
 
33 yıldır bu gazetelerde çalışıyorum. Genelde gazeteye erken giderim, hem de çok erken giderim. O gün de çok erken gittim. Ben gazeteye yaklaşırken, küçük bir park var, oraya geldiğimde, binamız yanıyordu, bir yandan itfaiye çalışıyordu, bir yandan soğutma çalışmaları vardı. Etrafta birikmiş insanlar bakıyordu. Çevrede hiçbir tanıdık insan yok. Ben ulaşıncaya kadar, arkadaşların bir kısmı hastaneye kaldırılmış, bir kısmı gözaltına alınmış, bizden kimse yoktu. Sadece insanlar merakla gazete binasının söndürülmesini izliyordu. Kapkara bir hale gelmiş, bizim bulunduğumuz çalıştığımız esas haber merkezi olduğu gibi aşağı çökmüş, üst katta da yarım yamalak şeyler var. Hatta benim çalıştığım odada Macintosh yanık bir şekilde gözüküyor. 
 
Bunun üzerine hemen o dönemde çalıştığım Hedef Dergimiz vardı, oraya gittim. Hemen aylık derginin manşetini değiştirdim, birinci sayfasını değiştirdim, bombalama haberini koydum. O zamanlar cep telefonu yok, dışarıda kalan, sabah gececi olmayan arkadaşlardan birini arasam, nerede olduğu belli değil kimsenin. Dergiyi anlamlı bir şekilde yapmaya uğraşırken, derginin telefonu çaldı. Karşımda Gültan Kışanak vardı, ‘Hocam ne yapıyorsun’ dedi. Ben de ‘Dergiyi düzeltiyorum’ dedim. ‘Hemen gel, şu adrese gel, gazeteyi yapıyoruz’ dedi. Koşa koşa gittim. Baktım pek çok yerden insanlar gelmiş, baya kalabalıkça bir grup vardı. Çeşitli sol dergilerden, Kurdistani dergilerden, hemen bir toplantı yaptık, çok kısa sürdü. 5 dakikada karar alındı. O zamanlar PC yok, sadece Macintosh var. Herkes Macintoshunu alıp geliyor ve gazeteyi yapıyoruz. Çeşitli gazetelerde çalışan arkadaşlar, o gün hemen haberleri getirdiler, herkes bir kenara çekilip haberini düzeltti, yazdı, edit etti. Sonra mizanpaj için başka bir yere gidildi. O telaşla ve ilk günde gazeteyi ancak 4 sayfa olarak yapabildik. Matbaaya yetişti ve bayilerdeydi. Bir yandan müthiş bir faşist saldırı, katliamcı bir saldırıydı. Ancak ona karşı orada bir araya gelen demokrat güçler, bu faşist saldırıyı bu şekilde karşılamış oldular. Gazetenin ertesi gün bayilerde olması, o anlamda verilebilecek en güzel cevaptı. Biz gazeteciyiz, bizi bombalayanlara karşı başka ne yapabiliriz ki?
 
33 yıldır kendi gazetenizi bayilerden aldığınızı biliyoruz. Bombalamaya rağmen ertesi gün gazetenizi bayiden almak nasıl bir duyguydu? 
 
Hüseyin Aykol
 
Başından beri yönetmiş bir insan olarak, gazete binasının başından sonuna kadar dekore edilmesi, teftiş edilmesi, malzemelerin alınması… O binanın ne kadar zor yapıldığını biliyorum. Çok zorlanmıştık, işte kira için bir sürü depozito ödedik, çok büyük paralar koyduk. Alınan aletlerin bir kısmı Türkiye’de yoktu, Avrupa’dan getirdik. Parayı nasıl buldunuz derseniz, Avrupa’da pek çok geceler düzenledik. Çoğuna ben gittim, oradaki yardımları ben getirdim. Çok büyük masraflar yaptık, acayip büyük masraflar yaptık. Ben sabahleyin o binayı gördüğümde, ‘evet, bu sefer başardılar’ dedim. Şu nedenle başardılar, o binayı nasıl tekrar dekore edebiliriz, içine nasıl malzeme koyabiliriz? Tekrar insanlardan nasıl para isteyeceğiz, nasıl yardım isteyeceğiz… O anlamda bu sefer başardılar, arkadaşlarımızı ölmüşlerdi, hapse atmışlardı, bazı arkadaşlarımız sürgüne gitmek zorunda kalmıştı. Bize yönelik baskıları, saldırıları savuşturmuştuk ama bu sefer ‘evet başardılar’ dedim. Uzun bir süre gazete çıkaramayacağımızı düşündüm. 
 
Şimdi ondan sonra gazete yapılır mı? O anlamda bir heyecanı yaşayamadık, farkında olamadık ama yaptık. Bitti, hatta ‘matbaa kabul edecek mi, sorun çıkartacak mı?’ diye düşünüyordum. Ben yıllardır hep kontrol için mutlaka gazetemizi bayiden alırım. Ertesi gün gittim bayiden gazetemi aldım. Görünce ağlamamak için kendimi zor tuttum. 
 
Özgür Basına yönelik baskılar sürüyor. Dün bombalama, bugün tutuklama. Devlet aklı değişti mi? 
 
 
Devlet aklı öldürmese de bir nevi gazetecilik yapmaması anlamında arkadaşlarımızı cezaevine atıyorlar.
 
Devlet aklı kendini geliştirmeye çalışıyor, kafa aynı, anlayış aynı, yöntemleri değiştirmeye çalışıyor. Özellikle son 10 yılda, biz gazetelerimizi tekrar çıkardık. Bazen bizi çıkar çıkmaz kapattılar, ertesi gün yine çıkardık. İşte bazen zorlandık haftalık oldu, ara verdik, ara verdiğimizde de haftalık gazetelerimiz hep oldu bizim. Sonra onlar kendilerince demokratikleşme anlamında, Avrupa uyum yasaları anlamında, demokrasinin biraz ucunu gösterdiklerinde, biz gazetelerimizi daha iyi çıkardık, ismiyle çıkardık, daha fazla yazarla çıkardık, daha modern baskılarla yaptık, kurum danışmanımız çok gelişti. Sadece gazete çıkarmadık, televizyonlar kurduk, ajanslar kurduk, çeşitli yerel televizyonlarımız oldu, internet sitelerimiz oldu. Bu anlamıyla biz bu ülkede çok geliştik derken, devlet aklı da bunları ‘nasıl engellerim’ çabasına girdi. 
 
Eskisi gibi bombalayarak, öldürerek değil, bunun yerine şimdi de toplu davalar açıyorlar. Önce ‘KCK Basın’ dedikleri davada, 46 arkadaşımız yargılandı. Arkadaşlarımız uzun süre cezaevinde kaldılar. Haziran’da, Diyarbakır’da 20 arkadaşımızı alıp, sonra 16’sını tutukladılar. O yetmedi, Ankara’da Ekim ayının sonunda 11 arkadaşımızı alıp, 9’unu tutukladılar. Devlet aklı öldürmese de bir nevi gazetecilik yapmaması anlamında arkadaşlarımızı cezaevine atıyorlar. Nitekim zaten biri ev hapsi, biri de adli kontrol olmak üzere, tam 40 arkadaşımız cezaevindeydi. Geçen gün bir arkadaşımız (Nedim Türfent) tahliye oldu, hala 39 arkadaşımız cezaevinde. 
 
Bu baskıların son halkası Ankara merkezli soruşturma kapsamında MA ve JINNEWS muhabiri 9 arkadaşımızın tutuklanması oldu. 28 yıl önce bombalanan gazete binasında olan Hüseyin Aykol, 25 Ekim sabahı baskın yapılan Mezopotamya Ajansı bürosundaydı. Gazetenizi bombalayan anlayış ile Mezopotamya Ajansı’nı basan anlayış arasında bir benzerlik var mı? 
 
 
 Bu modern zamanlarda farklı oluyor. Kadırga’daki binamızın bombalanmasıyla, Diyarbakır’da kaybettiğimiz maddi değer hemen hemen aynı biliyor musunuz?
 
Bizi yok etme anlayışı var. Bu modern zamanlarda farklı oluyor ama Kadırga’daki binamızın bombalanmasıyla, bizim kaybettiğimiz maddi değerle, inanmazsınız ama Diyarbakır’da kaybettiğimiz maddi değer hemen hemen aynı biliyor musunuz? Korkunç bir maddi zarar var. Binayı yakmıyor yıkmıyor ama buradan aldığı teknolojik aletler o kadar pahalı ki aslında Diyarbakır’dan, Ankara’dan götürülen, şu an devletin elinde olan, polisin elinde olan malzemelerin ederiyle, Kadırga’da bizim bombalanan, yanan, yok edilen binalarımız ile maddi hasarı aynıdır. O anlamda devlet sadece şeklini değiştirmiş, bize maddi ve manevi zararda bulunmak istiyor ve hala devam ediyor. Devlet aklı bizi bir şekilde korkutarak, bombalayarak, hadi bombalamaktan vazgeçtim diyor, gelip buradaki eşyalarımızı götürüyor. Çok ciddi bir maddi zarar veriyor. 
 
Oysa biz bunları gerçekten halkımızın, fakir olan yoksul olan halkımızın katkılarıyla alabilmiş insanlarız. Bu şekilde ancak onların istediği haberleri ulaştırabiliyoruz. Devlet bizi cezaevine atarak, onları çalıştırmayarak, gazetecilik yapmalarına engel oluyor. Davalar açılsa, patır patır bunlar tahliye olacak. Çünkü hiçbir şey yok. Devlet aklı, bize gazetecilik yaptırmamak yönünde. Oysa biz sadece gerçekleri anlatıyoruz. Onlar ise sürekli baskıyla, savaşla, halklar arasında kini arttıran, ülkenin bütün kaynaklarını bu savaşa yatıran, silaha yatıran bir anlayış var. Düşünebiliyor musun, bir devlet var ki sırf Kürtleri bombalamak için uçak almak istiyor ve uçağa da sadece parasını vermiyor, ABD’ye ya da batıya yalvarıyor. Böyle bir devlet aklı, gerçekten akla ziyan, kendi halkına da aslında bir nevi haksızlıktır. Oysa Türkiye devletinin şimdiye kadar savaşa harcadığı paranın trilyonları geçtiği söyleniyor. Bunu insanlara harcasaydı, ülkenin kalkınmasına harcasaydı, belki de şu anda Avrupa Birliği’ne üye olmuş, refah içinde bir ülke, bir devlet olabilirdi. Gerçekten akla ziyan bir durum. İnsan bu devlet aklını anlamakta güçlük geçiyor. 
 
Bu savaş bugün de sürüyor. Özgür Basın da bu savaştan nasibini alıyor. Siz de 33 yıldır sürdürdüğünüz bu gelenekte bu ateşin yakıcılığına tanık oldunuz ancak bugün hala bu geleneği sürdürüyorsunuz. Devlet aklı bu baskılarla, bu saldırılarla sonuç alabildi mi, Özgür Basını susturabildi mi? 
 
Devlet aklı aynı şeyleri yaparak, değişik sonuçlar alacağını düşünüyor. Özgür Basın susturulamadığı gibi daha da büyüdü. Nietzsche’nin sözü galiba, ‘Beni öldürmeyen darbe, beni büyütür’. Biz darbe yediğimizde, yeni bir gazete çıkardık, daha güçlü gazete çıkardık. Gazeteler yetmez dedik, ajanslar kurduk, ajanslar yetmez dedik, televizyonlarımızı kurduk. Biz yolumuza büyüyerek, genişleyerek devam ettik. Devlet aklı aynı şeyi devam ettirmeye çalışıyor. Yazıktır, harcadıkları paraya, öldürdükleri insanlara yazıktır. 7 aydır süren sınır ötesi operasyonda ölen yüzlerce asker için benim acıdığım kadar kendilerinin acıdığını sanmıyorum. Yazık böyle bir sonuca.
 
MA / Özgür Paksoy

Diğer başlıklar

02/12/2022
09:57 ÖDEF kurucusu Turgut: Çözüm için üçüncü bir yola ihtiyaç var
09:35 Gazeteciler 35 gündür tutuklu: Savcı izinde, itiraz işleme alınmadı!
09:30 CPT, 2 bin 394 km yol katediyor, 124 km uzaklıktaki avukatlara ise izin verilmiyor
09:29 Ekolojist Aksu: Savaş Kurdistan coğrafyasını zehirliyor
09:23 Aykol: Özgür Basın susturulamadı, daha da büyüdü
09:14 HDP Yerel Yönetimler yol haritasını belirlemek için toplanıyor
09:11 Aydın: Tecritten vazgeçilmediği sürece kaos devam edecek
09:09 Mehmet Öcalan: Devlet 'CPT protestosunu' dikkate almalıdır
09:09 Korucular çekiçle saldırdıkları yurttaşı ağır yaraladı
09:08 2 kez cezası bozulan hasta tutuklu tahliye edilmiyor
09:01 İranlılar bu kez inkılaptan azadîye giden yolu açmakta kararlı!
09:00 02 ARALIK 2022 GÜNDEMİ
09:00 QSD’den el-Kureyşi açıklaması
01/12/2022
22:30 12 yıllık tutuklu Yağız'ın infazı yakıldı
22:01 Yemek parası ödeyemeyen öğrenciler yurttan çıkarıldı!
21:36 Özerk Yönetim Genel Meclisi olağanüstü toplandı
20:09 Fincancı için Özgürlük Nöbeti
19:23 Türkiye'nin saldırılarında katledilenler anıldı
19:18 Akat Ata: Kürt sorunu çözülürse iktidar bir gün siyaset yapamaz
18:20 Kuzey ve Doğu Suriye'de camii hedef alındı
17:56 Gözaltılara tepki: 'Jin, jiyan, azadî' demeye devam edeceğiz
17:29 Demirtaş: Abdullah Öcalan’ın Ortadoğu siyasetini etkileyecek misyonu var
16:47 Qamişlo'da binler Abdullah Öcalan'ın özgürlüğü için yürüdü
16:38 Dumlu Cezaevi’nde pencerelere tel örgü çekildi
16:30 Kadınlardan videolu ‘Savaşa Hayır’ çağrısı
16:18 Ereğli Cezaevi’nde 3 tutuklu daha açlık grevine girdi
16:15 Êlih Barosu’na Abdullah Öcalan için başvuru
15:45 Fincancı’dan mektup: Adli tıp uzmanı olarak değerlendirme yaptım
15:25 30 yıllık tutuklu cezaevinden çıkmadan gözaltına alındı
15:16 Emek ve Özgürlük İttifakı'nın Adana buluşmasına çağrı
15:16 Sağlık emekçileri: Bütçe savaşa ve ranta kullanılıyor
14:54 Tutuklu yakınları: Barış Öcalan'ın elinde
14:35 İzmir'de doktora saldırı tepkisi
14:23 Gazeteci Kural’a ters kelepçe yapan polislere ‘ödül’ gibi ceza!
14:19 DİSK’in İstanbul Bölge Temsilciliği açıldı
14:17 ÖHD’den Abdullah Öcalan için Mersin Barosu'na başvuru
14:02 'Çeşme projesi kararlı mücadele sonucu iptal edildi'
14:01 40 kadına yürüyüş davası: Eylemimiz meşru ve yasal
13:51 36 saat kelepçeli tutulan kadınlara Ankara Emniyeti’nde işkence
13:48 Kobanê ve Eyn Îsa’ya saldırı
13:38 Baro başkanını gözaltına alan polislerde 'kusur' bulunamadı!
13:37 Kobanê Davası: AİHM kararının tercümesi dosyada var mı?
13:22 Sözler tutulmayınca işçiler yeniden eyleme başladı
13:02 Tecride karşı Amed ve Wan’da kitlesel yürüyüş yapılacak
12:58 Gazeteci Zübeyde Sarı beraat etti
12:47 Lice’de ağaç oyuklarına fotokapan yerleştirildi
12:45 ‘Hayvanların barınaklara hapsedilmesi çözüm değil’
12:32 Şenyaşar ailesinden Erdoğan ziyaretine dair mesaj
12:02 Günay’dan Adalet Bakanlığı'na: İmralı başvurularına yanıt verin
11:47 Abdullah Öcalan’ın avukatlarından görüşme başvurusu
11:32 Sincan Kadın Cezaevi’nde tutuklu Kurt’un infazı engellendi
11:16 HDP Kadın Meclisi: Tecride karşı direnişten vazgeçmeyeceğiz
11:15 İmralı'daki Veysi Aktaş'ın babasının cenazesine katılmasına izin verilmedi
11:09 Tutuklu yakınları: Bu ülkede adalet yok
10:34 Savcının tacizde bulunması haberine erişim engeli
10:29 Ekolojik talana onay veren belediye başkanı şikayet edildi
10:16 HDP'li Taşçıer: Kürt kazanımları hedefte
10:04 Emek ve Özgürlük İttifakı halkla buluşuyor: Başka bir dünya mümkün
09:51 Adalet Bakanlığı’na başvuran Koçyiğit: Abdullah Öcalan’la görüşmek istiyoruz
09:41 Yeni Yaşam Kadın Eki’nin 51’inci sayısı yayınlandı
09:17 İranlı gazeteciler son durumu anlattı: Direniş devrime dönüştü
09:16 HDP'den Kürtçe kurs
09:15 İzmir Barosu suç duyurusunda bulunacak: Barınaklarda şiddet rutinleşti
09:14 Erdoğan’ın idam sözleri Demirtaş için suça konu oldu!
09:12 Kadınlar şiddete biat etmiyor
09:09 'Barolar sorumluluklarını yerine getirmeli'
09:08 Av. Öyke: Çözümsüzlükten beslenenler tecridi sürdürüyor
09:06 Mimar Giritlioğlu: Türkiye’de tapu erkeklerin elinde
09:02 Jîna’nın memleketi Seqiz’de herkesin kafasında aynı soru
09:00 01 ARALIK 2022 GÜNDEMİ
30/11/2022
23:15 Avrupa kentlerinde saldırı protestoları
23:07 KNK: CPT ve Avrupa Konseyi sorumluluğunu bir an önce yerine getirmeli
21:48 Heyva Sor’dan Rojhilat için yardım kampanyası
21:12 HDP’li Eşbaşkan Karasu tutuklandı
21:09 Ceyhan’da halk buluşması: Bu yüzyıl Kürt halkının yüzyılı olacak
20:58 2 korucunun yargılandığı tecavüz davası görüldü
20:45 Gözaltına alınan 18 kadın Ankara’ya getirildi
20:06 KESK’ten Ankara’da yapılacak bütçe mitingine çağrı
19:55 ÖHD Colemêrg Şubesi'nden Abdullah Öcalan için başvuru
19:35 Kadınlar polis şiddeti ve gözaltıları protesto etti
19:32 DAİŞ lideri el-Kureyşi'nin öldürüldüğü duyuruldu
19:01 Bir uzman çavuş hayatını kaybetti
18:56 Açığa alınma protestosu: AKP politikalarına boyun eğmeyeceğiz
18:50 Acar’ın cenazesi Cizîr’de defnedildi
17:14 Barış Anneleri İnisiyatifi’nden gözaltılara tepki
17:02 Tutuklu yakınları: Tecrit kaldırılsın, Öcalan’la görüşme yapılsın
16:47 İran İnternational: Hamaney rejim güçlerinin başarısızlığını eleştirdi
16:40 Ginko Kitap: TÜYAP katılımı imkansız hâle getirdi
16:33 Kazadan yaralı kurtulan mülteciler: Kelepçeliydik
16:14 Vekillere ‘İstanbul Sözleşmesine dönün’ mektubu
16:03 Manisa'da gözaltıların tümü serbest
15:52 Kadınlara şiddet uygulayan polisler hakkında suç duyurusu
15:35 HDP'den asgari ücret kampanyası: 12 bin 500 TL
15:33 Amed Tahir Elçi Stadyumu için kanun teklifi
15:04 Türkiye'nin saldırıları 10'uncu gününde
14:52 Asrın Hukuk Bürosu avukatları, Veysi Aktaş için başvuruda bulundu
14:39 Gözaltılara tepki: Kadın mücadelesi yargılanamaz
14:37 Uzman raporuna rağmen cinsel taciz failine beraat
14:35 Milli parkta ağaç kesen müdür görevden alındı
14:33 Afganistan'da patlama: En az 15 ölü
14:23 Acar’ın cenazesi 185 gün sonra verildi
14:21 Kadın işçiye çıplak arama dayatması protesto edildi
14:12 Kongra Star’dan CPT’ye tecrit çağrısı
14:07 Demirtaş'tan Abdullah Öcalan ile görüşme başvurusu
13:56 KESK ‘seçim değil, geçim bütçesi’ mitingi düzenleyecek
13:50 'Zorunlu emeklilik uygulaması kaldırılsın'
13:44 DTK ve DBP’den KDP-T’ye ‘ittifak’ ziyareti
13:41 Şenyaşar ailesi 632 gündür adalet arıyor
13:32 Fincancı'ya dayanışma kartı: Sürdürdüğü hakikat mücadelesinden onur duyuyoruz
13:14 Cizîr’de bir kişi aracında ölü bulundu
13:12 Wêranşar'da ‘istismar sanığı tutuklansın’ talebine ret
13:11 Irak Başbakanı Sudani'nin Tahran temasları sürüyor
12:22 131 aydın ve aktivistten açık mektup: Kimyasal kullanımını araştırın
12:17 UNESCO Amida ve surları inceledi
11:37 Amedspor taraftarı ‘Tahir Elçi Stadyumu’ adını kullanacak
11:19 Saliha Aydeniz ve HDP'li vekillerden İmralı başvurusu
11:09 Tutuklu yakınları: Direnmeye devam edeceğiz
11:08 Mersin'de 2 kişi gözaltına alındı
10:45 Buldan’dan İmralı çağrısı: Muhatabımız devlettir, derhal açıklama yapılmalı
10:36 Açlık grevindeki tutuklu Elazığ Cezaevi'ne sevk edildi
09:49 TJA’lılar: Kadınların birliği iktidarı korkuttu
09:36 ‘Külliye inşaatının sürmesi mevzuata aykırı’
09:13 Savcı, Fincancı’nın uzmanlık alanını görmezden geldi
09:11 Sincan Cezaevi’nde doktor muayenesi: Uyu geçer!
09:10 Beyninde tümör bulunan Özbek tahliye edilmiyor
09:09 Abdullah Öcalan: Devlet yanlış oynuyor, avukatlarımla görüşmek istiyorum
09:09 Hayvanseverler: Şiddetin arkasında örgütlü nefret dili var
09:08 PYD'li Ehmed Xoce: Kobanê saldırısı Erdoğan'ın sonu olur
09:07 Tecrit ve savaşa karşı birleşik mücadele çağrısı
09:06 Yılmaz: Ortadoğu'da yeni bir ittifak kuruluyor
09:04 Alevi yurttaşlar: Aleviler Kültür Başkanlığı'na sığmaz
09:01 Bokan'da 5 günde 11 kişi öldürüldü: Geleceğimiz için geri çekilmeyeceğiz
09:00 30 KASIM 2022 GÜNDEMİ
08:54 Abdullah Öcalan'dan Yunanistan'a dava
07:59 TJA aktivisti Zeynep Boğa gözaltına alındı
29/11/2022
22:46 Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik saldırılar sürüyor
20:26 Gever’de gözaltına alınan 16 kişiden 3’ü tutuklandı
20:13 İstanbul’da gözaltı protestosu: Korkun bizden!
19:44 İzmir'de erkek şiddeti: 1 ölü, 2 yaralı
19:16 DBP: Öcalan bu tavrıyla halkları sorumluluk almaya davet etmiştir
19:12 İzmir’de Fincancı için özgürlük nöbeti
18:29 İran İnsan Hakları Örgütü: Protestolarda 448 kişi katledildi
18:12 Riha Tabip Odası'nın nöbeti ikinci haftasında
17:58 HDP Kadın Meclisi toplantısı sona erdi
17:54 Amed’de gözaltılara tepki: İktidarların faşizmini kadınlar yıkacak
17:23 ÖHD, Öcalan için İzmir ve Şirnex Barosu'na başvurdu
17:17 25 Kasım'da gözaltına alınan 2 kadın sınır dışı edilecek
17:06 Gözaltılar Êlih’te protesto edildi
17:01 Kışanak: Yalan belgelerle tutuklanmam için kumpas tertiplediler
16:45 HDP’ye saldıranlar bir DAİŞ’linin 'tanıklığı' ile tahliye edildi