AMED - Tarsus T Tipi Kadın Kapalı Cezaevi'nde tutulan Ayten Tikil, yaşadıkları hak ihlallerini yazarak, mektuplarına el konulduğunu belirtti.
Tarsus T Tipi Kadın Kapalı Cezaevi'nde tutuklu Ayten Tikil, Görülmüştür Kolektifi Sözcüsü Adil Okay’a gönderdiği mektupla cezaevinde yaşanan hak ihlallerini anlattı. Cezaevinde kitap kotasının keyfi bir şekilde değiştirildiği belirten Tikil, mektupta görüşlerin kısıtlandığını, revire geç çıkarıldıklarından dolayı sağlığa tam anlamıyla erişemediklerini ve cezaevi idaresinin keyfi hak ihlallerinin devam ettiğini kaydetti.
KİTAP KOTA SORUNU
Sincan Kadın Kapalı Cezaevi’nde bulunan ablasının yanına gitmek için yaptığı başvurularının yanıtsız kaldığını yazan Tikil, “Pandemi ile birlikte başlayan tecrit sistematik bir şekilde her gün yaşamımızı felç edecek şekilde yasaklarla geçiyor. Her gün yeni bir hak ihlali ile uğraşıyoruz. Bir kaç metrekareye sığdırılan yaşamlarımızı farklı kılacak tek şey kitaplarımızdır. Son uygulamalarda koğuş içinde sadece 10 adet bulundurabileceğimizi, geri kalan kitaplarımızı ise ailelerimize vermemizi ilettiler. Her birbirimiz günde birkaç kitap bitiyoruz. Kaldı ki, bir araştırma, incelme için birkaç kaynaktan yararlanmak zorunda kalıyoruz. Bunun yanı sıra her birimizin aileleri çok uzak şehirlerde ikamet ediyorlar. Bu ekonomik krizde bize bakmaları yetmiyormuş gibi her hafta ekstra yapıp dışarıda kargo ile kitap gönderecekler ve biz de onları almak için yanımızdaki diğer 10 kitabı değiştirip tekrar eve kargo ile göndermek zorundaymışız. Oysaki ben 12 yıldır cezaevindeyim, Siverek, Urfa cezaevinde de 10 kitap uygulaması vardı. Fakat geri kalan tüm kitaplarımız için idare bir yer tehim etmişti ve orada muhafaza ediliyordu. Bizler her hafta dilekçe ile istediğimiz kitapları değiştiriyorduk. Bunun gibi birçok cezaevinde bu uygulama böyle. Fakat bu kurum keyfi bir şekilde sadece 10 adet kalacak geri kalanlar eve gönderilecek şeklinde bir hak ihlali ile karşı karşıya bıraktı” diye belirtti.
HAK İHLALLERİ
Görüşlerde yaşanan sorunlara değinen Tikil, Adalet Bakanlığın görüşleri bir buçuk saat yaptıklarının üzerinden neredeyse bir yıl geçecek, biz hala 1 saat aile görüşü yapabiliyoruz. Yine keyfi aramalar, en ufak bir şeyde tutanak tutmak, olmadık şeylere tutanak tutup hücre cezaları vermek, son zamanların uğraşısı olmuş hepimiz için. Gelen-giden posta, mektuplarımıza el koyuyorlar. Gerekçe toplu gönderme vb. şeylerle engelliyorlar. Kayseri Kadın Kapalı Cezaevi’nde gelen bir mektup tarafıma, kişinin birden fazla kişiye yazmış gerekçesi ile verilmedi. Kayseri’den sorunsuz çıkan mektup burada sakıncalı bulunuyor. Bunun gibi birçok örnek var” diye yazdı.
Tutukluların kendi içerisinde ortak sohbet yapma hakkının keyfi bir şekilde engellendiğini, aileleri cezaevine yakın olan arkadaşlarının uzak yerlere sürgün edildiğini yazan Tikil, cezaevinde taleplerini dile getirecek muhatap bulamadığını kaydetti. “Revir konusunda da son zamanlarda iki, üç haftayı buluyor çıkmamız. Dilekçelerimize cevap verilmiyor, iki hafta sonra çok acilse durumunuz ona göre alacağız deniliyor. Bu ve bunlar gibi yaşamımızı olumsuz etkileyen birçok hak ihlali oluyor. İlgili kurumlara tüm hukuki haklarımızı kullanarak başvuruyoruz, fakat sonuç değişmiyor” diye yazan Tikil, tüm toplumun tutuklulara sahip çıkararak, dayanışma göstermesini için çağrıda bulundu.