ŞIRNEX - Sokağa çıkma yasaklarında katledilen Cizîr Halk Meclisi Eşbaşkanı Asya Yüksel, mücadeledeki kararlığını, “En iyi yol bu yoldur” sözleriyle açıklarken, Yüksel’in babası kızının arkasında bıraktığı direnişi "İnandığı değerlerin peşinden koştu" diyerek anlattı. 

 

Şirnex’in Cizîr (Cizre) ilçesinde 12 Ağustos 2015 yılında ilan edilen özyönetim sürecinden sonra ablukaya alınan kentte, ilk yasak 4 Eylül 2015’de ilan edildi. 4 Eylül’de ilan edilen sokağa çıkma yasağı 9 gün sürerken, ilçe merkezi günlerce tanklarla vuruldu. 9 gün süren yasaklarda aralarında bebeklerin de olduğu 21 kişi katledildi. 

 

14 Aralık’ta ikinci defa sokağa çıkma yasağı ilan edildi. 79 gün süren yasakta, 177’si üç ayrı bodrumda olmak üzere toplam 288 kişi katledildi. İkinci bodrumunda katledilenlerden biri de Cizîr Halk Meclisi Eşbaşkanı Asya Yüksel'di (44). 

 

Aysa Yüksel, 1971 yılında Qilêban ilçesine bağlı Ödül köyünde doğdu. Ailesinin 2’nci çocuğu olarak dünyaya gelen Yüksel, 1990 yılında 19 yaşındayken ailesinin isteğiyle evlendirildi. 2 çocuğu olan Yüksel birine Jîyan diğerine de Şivan adını koydu. 

 

KARDEŞİ NECMETTİN ÜRÜN 

 

Yüksel’in Kürt özgürlük mücadelesine bağlı olan kardeşi Necmettin Ürün PKK’ye katılırken, Ürün 1995 yılında girdiği bir çatışmada yaşamını yitirdi. 1999 yılına gelindiğinde Yüksel’in eşi Mehmet Yüksel, çalıştığı Türkiye Elektrik Dağıtım A.Ş.’de elektrik akımına kapılarak yaşamını yitirdi. Yüksel, bu ölümün ardından çocuklarıyla birlikte ailesinin yanına yerleşti. 

 

ŞİDDETE BOYUN EĞMEDİ 

 

Ancak Yüksel, yaşadığı toplumun baskın gelen feodal yapısı nedeniyle isteği dışında ikinci defa evlendirildi. Evlendirildiği erkekten sistematik şiddet gören Yüksel, bir süre sonra bu şiddetlere boğun eğmeme kararı alarak boşandı.  

 

ÖNCE KADINLARI ÖRGÜTLEDİ 

 

2000 yılında sadece kendi yaşamını değil, yaşadığı toplumu değiştirme-dönüştürme iddiasıyla yola çıkan Yüksel, Demokratik Halk Partisi (DEHAP) Qilêban İlçe Örgütü’ne katıldı. Failli meçhullerin, tehdit, işkence ve baskıların en yoğun yaşandığı bu yılda Yüksel ev ev gezerek kendisi gibi şiddete maruz kalan kadınları örgütledi. Sêrt, Êlîh, Amed ve Şirnex gibi kentlerde birçok kadının evine konuk oldu, sorunlarını dinledi, çözüm bulmaya çalıştı. Gittiği her yerde etki bırakan Yüksel, son olarak Cizîr’de de siyasi çalışma yürüttü. 

 

CİZÎR HALK MECLİSİ GÖREVİNİ ÜSTLENDİ 

 

Cizîr Halk Meclisi Eşbaşkanı görevini üstlenen Yüksel, sokağa çıkma yasağı ilan edildiğinde kentten ayrılmama kararı aldı. Yüksel, katledilmeden önce, "Ben bir anneyim ve çocuklarımı bırakamam" sözleriyle direnmeyi seçti. 

14 Aralık’ta ilan edilen ikinci sokağa çıkma yasaklarında Cizîr’deki ikinci bodrumda katledilen Yüksel’in cenazesi Urfa Adli Tıp Kurumu’nda yapılan yanlış kimlik eşleştirme sonucu yine kentteki diğer bodrumlarda yaşamını yitiren Azime Yıldızgörer ile karıştırıldı. Yıldızgörer’in ailesine teslim edilen Yüksel’in cenazesi, Cizîr’in Düzova köyünde defnedildi. 3 ay sonra sonuçlanan DNA örneğiyle Yüksel’in cenazesi defnedildiği yerden alındı ve 1995’de yaşamını yitiren kardeşi Necmettin Ürün’ün yanına defnedildi. 

 

İNANDIĞI DEĞERLERİN PEŞİNDEN KOŞTU 

 

Asya Yüksel’in babası Abdulkerim Ürün (80), kızının mücadelesini anlattı. Ürün, kızı Yüksel’in ikinci evliliğinde gördüğü şiddete boyun eğmediğini belirterek sözlerine başladı. “İkinci evliliğinde gün yüzü görmedi. Her gün şiddet gördü. Bir süre sonra boşandı ve partideki yerini aldı” diyen Ürün, Yüksel’in inandığı değerlerin peşinden koşmayı seçtiğini belirtti.

 

'GİTMEDİĞİ AİLE YOKTU'

 

Ürün, kızının 2000’li yıllarda üyesi olduğu partinin kadın kollarında başkanlık yaptığını belirterek, “Çalışmalarda aktifleştikten sonra Amed’e geçti. Amed’te bir yıl kaldı. Amed’ten Êlîh’e oradan da Şirnex’e geldi. Êlîh’te kaldığı süre zarfında kadın kooperatifinde yerini aldı. Asya’nın gitmediği, çayını içmediği aile yoktu” dedi. 

 

'FİKİRLERİ UĞRUNA CANINI FEDA ETTİ' 

 

Baba Ürün, hiçbir çocuğunun Yüksel'e benzemediğini ifade ederek, “Hiç kimseyi Asya kadar bilinçli ve örgütlü görmedim. Herkese eşit yaklaşıyordu. Onu sevmeyen yoktu. Asya çok yurtsever bir insandı. Çalışmalardan dolayı eve gelmezdi. Ben ona bir gün, ‘bu oda senin, istediğin kadar kal burada eşbaşkanlığını da burada yap’ dedim ama sözümü dinlemedi. Çalışmalarını canla başla sürdürdü. Gitmediği ev, ziyaret etmediği aile kalmamıştı. İnandığı fikirler uğuruna da canını feda etti. Cizîr bodrumlarında yoldaşı Mehmet Tunç ile birlikte hayatını kaybetti” diye belirtti. 

 

ANNESİNDEN ETKİLENDİ 

 

Yüksel’in annesi Emine Ürün’ün yurtseverliğinden ve mücadelesinden etkilendiğini belirten baba Ürün, “Annesini de 4 yıl önce kalp krizi sonucu kaybettik” dedi.

 

Anne Emine Ürün ise yaşamını yitirmeden önce verdiği bir röportajda kızı Asya’yı ve mücadelesini şu cümlelerle anlatıyordu: "Yurtsever kişiliğiyle mücadele etmeye başladı. Toprakları için bir gün bile durmadı. Evini unutur oldu, her zaman çalışmalara katılıyordu. Uzun bir süre çalışmalardan dolayı eve gelmedi. Bir gün aradım 'eve ne zaman geliyorsun özledik seni' dedim. Bana 'anne benim yürüdüğüm yol, sana geleceğim yoldan daha kutsaldır' dedi. Ben de ona 'seni ben büyüttüm, bu yaşa getirdim' dedim. Bana mücadeleyi kastederek 'anne bu yol en iyi yoldur' dedi. Asya'yı anlatmama gerek yok. Herkes Asya'mı benden daha iyi tanıyor, daha iyi biliyor." Anne devamla şunları dile getirmişti: “Ömrünün sonuna kadar kızımı katledenlerden davacı olacağım. Bir gün ömrüm yeterse Avrupa'ya kadar kızımın hesabını soracağım. Askerinden valisine, polisinden savcısına, Başbakanı'ndan Cumhurbaşkanı'ndan Genelkurmay Başkanı'na kadar bu devletten davacıyım."