ANKARA - Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’nın Cudî ve Gabar Dağı’na yollar yaptığını ancak Kurdistan köylerine yol yapmadığını belirten HEDEP Milletvekili Mehmet Zeki İrmez, bunun savaş politikası olduğunu söyledi.
AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı imzası ile Meclis Başkanlığı’na sunulan “2024 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Teklifi”de yer alan bakanlıklara ait bütçe planlamalarına dair görüşmeler, Plan ve Bütçe Komisyonu’nda devam ediyor. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı bütçesine dair görüşmede söz alan Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (HEDEP) Şirnex Milletvekili Mehmet Zeki İrmez, bakanlığın bir önceki dönem faaliyetlerine ve ayrılan bütçeye tepki gösterdi. İrmez, bakanlığın, planlanan bütçeyi sermaye ihtiyaçları yerine halkın ihtiyaçlarına göre harcaması gerektiğini ifade etti. İrmez, var olan ulaşım ve alt yapı sorunlarının ancak bu şekilde çözülebileceğini belirtti. İrmez, “Çünkü ötekisi kendimizi kandırmak, başımızı kuma gömmek ve hayal görmek dışında bir şey olmayacaktır” dedi.
PEŞKEŞ ÇEKİLEN PARAYA İŞARET ETTİ
Söz konusu bakanlık ile diğer tüm bakanlıkların, başarısızlıkları ve yarattığı sorunlarla anıldığına işaret eden İrmez, “Peki nedir bu başarısızlıklar, sorunlar ve çözümsüzlükler! Önce başlık başlık dile getirmek istiyorum. Karayolları Genel Müdürlüğü’ne bakalım biraz! Müdürlüğün yılın ilk 6 ayında garantili projeler için müteahhit firmalara ödediği para, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 167 artarak 23 milyar 769 milyar liraya çıktı. Sizin ‘yap-işlet-devret’ dediğiniz, bizim ise ‘soy, işlet ve devret’ modeli olarak gördüğümüz sistemde, geçiş garantisi verilen köprü ve otoyolları inşa eden şirketlere garanti ödemeleri 2024 yılı bütçesinde de 162,4 milyar liraya çıkarılacak. Ülke ekonomisine ağır yükler getiren bu projeler için gelecek yılın bütçesinden ise 73 milyar 830 milyon lira ödeneceği belirtiliyor” diye konuştu.
SOY-İŞLET-DEVRET
Bu yatırımların devlet tarafından yapılmamasının nedenini de soran İrmez, köprü ve tünellere dair taahhüt edilen araç sayısı ile kişi başına ödenen para ve kamunun uğradığı zarara ilişkin rakamları tablo halinde paylaştı. İrmez, bu paraların emekçilerin ve yoksulların cebinden çıktığını söyledi. İrmez, “İnsanlar geçmedikleri köprülerin, kullanmadıkları işletmelerin ve bu ekonomik krizle birlikte kendi araçları ile hiç geçemeyecekleri yolların ödemesini yapıyor Sayın Bakan! Türkiye ekonomisinin bu hale gelmesinde, derin ekonomik krizde, yaşanan bu enflasyonist ortamda kesinlikle soy-işlet-devret sistemin etkisi azımsanmayacak derecede büyüktür. Birebir etkisi vardır. Hükümet bu durumdan ders çıkaracağına, işledikleri bu cürmün telafisi için çaba harcayacağına bu sistem de ısrar etmeye, Candaş yandaşları, beşli çeteyi büyütmeye devam ediyor” diye belirtti.
BUZ TARAFININ GÖRÜNEN KISMI
Türkiye’de bulunan limanlar üzerinden yaşanan uyuşturucu trafiğine değinen İrmez, 2023 yıllında bu limanlarda tonlarca uyuşturucu geldiğini belirtti ve tarih ve uyuşturucu miktarına dair veriler paylaştı. İrmez, “Uzmanlar Limanlarda yakalanan uyuşturucuların buz dağının görünen yüzü olarak ifade ediyor! BM Uluslararası Narkotik Kontrol Kurulu 2022 yılı raporunda da Türkiye’nin birçok uyuşturucunun Ortadoğu ve Avrupa pazarlarına ulaştırılmasında bir geçiş noktası olarak kullanıldığı belirtiliyor!” dedi.
‘KURDİSTAN’A UÇUŞ YOK’
“Hava yolları gerçekten halkın yolları mı?” diye sorarak, sözlerini sürdüren İrmez, “Yurt içinden ve yurt dışından, Kürtlerin yoğun yaşadığı illerde ve bu illerden diğer yerlere yapılan yurt içi/yurt dışı uçak sefer sayısı çok yetersiz ve ihtiyaçları karşılama noktasında değil. 30 Haziran Cuma günü Trabzon Havalimanı'nda 145 sefer yapılmış, aynı gün Diyarbakır, Mardin, Batman, Bingöl, Van ve Malatya’ya yapılan uçak seferi sayısı toplamda 102. 822 bin 659 nüfuslu Trabzon’a 145 uçak seferi yapılmışken, 1 milyon 804 bin nüfuslu Diyarbakır’a ise 34 uçak seferi. Hakkari’de de Van’da da Şırnak’ta da yine benzer sorunlar yaşanıyor. Yurttaşların uçak biletine erişim sorunu her geçen gün artıyor. Hakkari Selahaddin Eyyubi Havalimanı’ndan İstanbul’a yapılan uçak seferleri 2’den bire, haftada Ankara’ya yapılan uçak seferi 5’ten dörde düşürülmüş durumda.”
ZİLAN VE ZEYNEP GİDEMİYOR!
İrmez, bu uçuşlarda ayrıca Kürtçenin de kullanılmadığını ve Kürtçe dışında dil bilmeyen yurttaşlara karşı ise kaba bir üslup kullanıldığını ifade etti. İrmez, hızlı tren biletlerinin fiyatlarını da paylaştı ve gençlerin ve öğrencilerin bu fiyatlar nedeniyle seyahat edemediğini ve bu durumun seyahat özgürlüğünün ihlali kapsamına girdiğinin altını çizdi. İrmez, “Az önce İstanbul ve Ankara’dan Kürdistan’ın birkaç şehrine uçak ve otobüsle ulaşım ücretlerine bakalım hızlıca. Bugün Ankara’dan Şırnak’a otobüs ile gitmek istesek en az 1000 lira gibi bir meblağ ödemek zorundayız. İstanbul’dan Mardin’e gitmek istesek 1655 lira ödemek zorundayız. Evet, Karamanlı Zeynep aldığı burs ile ailesinin yanına gidip tekrar okuduğu ile dönemez durumdayken, İstanbul’da, Ankara’da okuyan Zilan da Şırnak’ta ailesinin yanına gidemiyor bile” diye belirtti.
‘SAVAŞ İÇİN YOL VAR, HALK İÇİN YOK’
İrmez, askeri amaçlar ile yapılan yollara da değindi. İrmez, “Acaba Cudi’nin en tepesine, Gabar’ın her köşesine, Kato’nun en zirvesine çok çabuk bir şekilde ve hiçbir masraftan kaçınmadan milyonlar harcayan iktidarınız, az önce bahsettiğim Şırnak ve ilçelerinin yolların neden zamana yayıyor, neden halkımıza eziyet çektiriliyor ve neden yollar yapılmamakta diretiliyor. Bunun en temel ve en gerçekçi cevabı ebetteki güvenlikçi politikalar ve savaş politikalarıdır! Hizmet götürüyorsunuz ama halka değil” diye konuştu.