AMED - Medyadaki erilliği tamamen değiştirme hedefiyle mücadele ettiklerini belirten JINNEWS Haber Müdürü Safiye Alağaş, “Dil değiştikçe zihniyet, zihniyet değiştikçe kişi değişir” dedi.
Eril tahakkümün kırılması ve eşitliğin yaşama geçirilmesinde mücadele yürütülen alanlardan biri de medya. Bu mücadele, kadının medyadaki görünürlüğü açısından oldukça önem taşıyor. Toplumsal cinsiyet ayrımcılığı içerisinde hem kurumda hem sahada ciddi ayrımcılıkla karşı karşıya kalan kadın gazetecilerin temsiliyetinde yıllar içerisinde bir iyileşme olsa da erkek hakimiyeti hala devam ediyor.
ERİL TAHAKKÜME MÜDAHALE
Toplumda etkili olan medyanın cinsiyetçi diline karşı kadın bakış açısı ise Özgür Basın ile birlikte başladı. Basın alanında güçlü bir mücadele geleneğine ve mirasa sahip olan Kürt kadınlar, eril tahakküme müdahale ederek, 8 Mart 2012 tarihinde “Erkekler ne der diye düşünmeden yazıyoruz" şiarıyla dünyada bir ilk olan Jin Haber Ajansı'nı (JINHA) kurdu. Medyaya kadın bakış açısını kazandıran ilk kurumsallaşma olan JINHA, çok kısa bir sürede kadın örgütlerinin sesi soluğu oldu. 29 Ekim 2016’da yayımlanan Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile kapatılınca, internetten yayın yapan Gazete Şujin ile yola devam edildi. Şujin’in da bir yılını dahi doldurmadan 25 Ağustos 2017’de kapatılması üzerine mücadele kararlılığı JINNEWS ile sürdürüldü.
Öte yandan Türkiye’de ilk Genel Yayın Yönetmeni olan Gurbetelli Ersöz’ün yaşamını yitirdiği tarih olan 7 Ekim, 2014 yılında Kürt Kadın Gazeteciler Günü olarak ilan eden kadınlar, çalışmalarını bir adım daha ileriye taşıyarak 2017 yılında Amed’te Mezopotamya Kadın Gazeteciler Platformu’nu (MKGP) kurdu. Bununla da yetinmeyen kadınlar, görsel olarak da kadınların sesini yansıtmak amacıyla 9 Ocak 2018’de JIN TV’yi kurdu. 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde ilk test yayınına başlayan televizyon, 30 Haziran’da da normal yayına geçti. Bu yıl kazanımlara birini daha ekleyen kadın gazeteciler, 7 Ekim’de Mezopotamya Kadın Gazeteciler Derneği’nin (MKG) açılışını gerçekleştirdi.
JINNEWS Haber Müdürü Safiye Alağaş ile kadın gazetecilerin mücadelesini konuştuk.
‘KADIN MAGAZİNLEŞTİRİLİYOR’
Kadınların gazetelerde daha çok üçüncü sayfa haberleri olarak görüldüğünü belirten Alağaş, bu görme halinin de kadına yönelik şiddeti magazinleştirdiğini söyledi. Alağaş, “Kadın adeta magazinleştirilip, ‘nasıl, hangi araçla, neden öldürüldü’ şeklinde veriliyor. Eğer sen katliamı yapılan araçla gösterirsen yol göstermiş olursun. Pornografik ya da magazinsel bir şekilde yansıtılan haberlerle şiddete meyilli şahıslar için davetiye çıkarmış olursunuz” dedi.
Kadın gazetecilerin mücadele ve müdahalesiyle bakış açısında kısmen bir kırılma olduğunu söyleyen Alağaş, “Erkek zihniyeti kadının kimliğini kabul etmiyor ya da yoldaşı gibi görmüyor. Nasıl doğayı, canlıyı etkisi altına almak istiyorsa aynı şekilde kadını da kendi tahakkümüne almak istiyor. Bununla da iktidarını sürdürmek istiyor” diye belirtti.
DÜNYANIN İLK KADIN HABER AJANSI
Özgür Basın’ın mücadelesine değinen Alağaş, şöyle dedi: “Özgür Basın’ın kat ettiği yol da kolay olmadı. Başlarda kullanılan dille ilgili birçok sorun yaşandı, günlerce tartışıldı. Aslında bunun nedenleri arasında içinde bulunduğumuz eril zihniyetin etkisi vardı. O dönem her ne kadar bir çaba içerisinde olunsa da kadınların kendine has bir dili ve rengi yoktu, bunun olması gerekliliği üzerinden 2012’de JINHA’yı kurduk. Böylece dünyada ilk olan kadın ajansı yayın hayatına başlamış oldu.”
Baskı, gözaltı, tutuklama ve engelleme ve kapatmalara karşı medyadaki erilliği tamamen değiştirme hedefiyle yollarına devam ettiklerini vurgulayan Alağaş, “Eril ve cinsiyetçi dili kullanmıyor, kadının katledilmesinin ya da tecavüze uğramasının yol ve yöntemini göstermiyor, kadını güçlü göstermeye çalışıyoruz. Kadının iğne ucu kadar bir direnişi, iradesi varsa onu ön plana çıkarıyoruz. Eğer bir insan kendini koruyamıyorsa sebebi iradesi veya güçsüzlüğü değildir, eril zihniyetin çok gaddar olmasından kaynaklıdır. Bu yönüyle kadın haberciliği yapıyoruz. Bizler kadın ajansı olarak dünyaya örnek olduk. Kadın haberciliğinde de dilin değişimi bir günde gerçekleşmedi. Yılların verdiği mücadele sayesinde, 90’lardan bu yana Gurbetelli Ersöz ve daha öncesinde bu yönde çalışmalar yürütenlerin mirası yol gösterdi. Birçok değerli kadın bu temeli oluşturdu. Bizler de bunun üzerinden mücadelemizi sürdürüyoruz” diye belirtti.
‘MÜCADELEDEN VAZGEÇMEYECEĞİZ’
Adım adım kadının kimliğini tanıtıp, duyurmaya çalıştıklarını belirten Alağaş, ilk günden bu yana sahadaki meslektaşlarının da birçok eril yaklaşımlarıyla karşı karşıya kaldıklarını dile getirdi. “Aa, JINNEWS”, “Neden sadece kadın çalışıyor?”, “Neden erkekleri kabul etmiyorsunuz? O zaman erkekler de kendilerine has bir ajans kursunlar” gibi söylemlerle karşılaştıklarını söyleyen Alağaş, şöyle devam etti: “İnsan bazen bu söylemler karşısında sinirlenebiliyor, bazen de hırslanabiliyor. Bizler yayıncılığımızla bir zihniyeti değiştiriyoruz. Bu nedenle gelişmesi engellenmeye çalışılıyor. Her yönüyle saldırılarla karşı karşıya kalıyor, işimizi yapmamız engelleniyor. Ancak her türlü baskıya karşı direnmeye devam edeceğiz. Başladığımızda bu baskılarla karşılaşacağımızı biliyorduk çünkü kullandığımız dil devletin hoşuna gitmiyor. Bu bir mücadeledir. Her ne olursa olsun tüm baskılara karşı temeli sağlam bir mücadele geleneğinden geliyoruz ve bu mirası sürdüreceğiz.”
KADINLARA ÇAĞRI
En çok kadınların ajansa sahip çıkması gerektiğine dikkat çeken Alağaş, “JINNEWS, eril zihniyete karşı mücadele veriyor. Mücadeleci kadınlar, JINNEWS’e sahip çıkmalıdır. Kendini savunmak için en çok zihniyet değişimi yaşanmalı. Dil değiştikçe zihniyet, zihniyet değiştikçe kişi değişir” ifadelerini kullandı.
MA / Mehmet Güleş