AMED - TTB üyelerinin görevden alınmasına ilişkin açılan davanın amacının TTB’yi itibarsızlaştırmak olduğunu belirten Amed Tabip Odası Başkanı Elif Turan, davanın bir an önce sonlandırılması gerektiğini vurguladı.
Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konsey üyelerinin görevden alınmasına ilişkin 30 Kasım’da Ankara’da görülecek duruşmaya ilişkin Amed Tabip Odası önünde basın açıklaması yapıldı. Açıklamaya, TTB Merkez Konsey (MK) Başkanı Şebnem Korur Fincancı, MK üyeleri ve tabip odalarının yöneticileri ile çok sayıda sağlık emekçisi katıldı. “Hekimlik yargılanamaz, TTB susturulamaz” pankartının açıldığı açıklamada, “TTB susmadı, susmayacak” sloganı atıldı.
Açıklama yapan Amed Tabip Odası Başkanı Elif Turan, son duruşmanın 10 Kasım’da görüldüğünü hatırlattı. TTB’nin Anayasal güvencesi olan kamu kurumu niteliğinde, hekimlerin örgütlü sesi ve demokratik bir meslek örgüt olduğunu vurgulayan Turan, meslek kuruluşlarının işlevlerinin sadece meslektaşlar arasındaki ilişkileri düzenlemek olmadığın belirterek, meslek kuruluşlarının toplumun biyolojik, psikolojik, sosyal ve siyasal iyilik halinin korunması rolü ve önemi nedeniyle de, kamusal nitelik kazandığını sözlerine ekledi.
‘BARIŞ İÇİN MÜCADELE VERECEĞİZ’
Savaşa, çatışmalara, insana zarar veren, insan eliyle gerçekleştirilen her türlü olağandışı duruma karşı durmanın ve barış dilini kullanmanın hekimlerin etik sorumluluğu olduğunu vurgulayan Turan, “Dün nasıl tüm savaşlara, insanlığa karşı işlenmiş suçlara karşı durduysak, bugün de başta Filistin olmak üzere tüm savaşlara karşı duracak; her zaman ve her türlü baskıya rağmen barışı savunacak, bunun için mücadele vereceğiz” dedi.
TTB DAVASININ AMACI
Ankara’da 30 Kasım’da davası görülecek TTB üyelerinin yargılanmasının “TTB’nin örgütsel bütünlüğüne ve seçimle oluşan yapısına müdahale anlamına” geldiğini ifade eden Turan, davanın amacının TTB’yi itibarsızlaştırma, suçlu ilan etmek için algı yaratma ve yargı eliyle TTB’yi dizayn etme olduğunu söyledi. Siyasi otoritenin, muhalif gördüğü kişi, kurum ve kuruluşları gerekirse yargıyı da kullanarak ele geçirmeye çalıştığına dikkat çeken Turan, “Bütün bunlar toplumun yargıya güvenini azaltmakta, toplum vicdanında adalet duygusunu zedelemektedir. TTB Merkez Konseyi hakkındaki davaname de hukuksal hiçbir gerekçesi iddia tarafından ortaya konamamış olan, muhalif tüm sesleri susturmaya çalışıldığı hissi yaratan haldedir” şeklinde konuştu.
‘BARIŞA SAHİP ÇIKMA SAĞLIĞA SAHİP ÇIKMAKTIR’
TTB Merkez Konseyi hakkındaki davanın bir an önce reddedilmesi, TTB’nin demokratik yönetsel mekanizmalarına müdahaleden vazgeçilmesi ve bu davanın sona erdirilmesi gerektiğini vurgulayan Turan, “Biz hekimler/sağlık emekçileri, bilimi ve mesleki etik değerlerimizi; yani TTB’yi, tabip odalarımızı savunacağız. Bunun sözünü sağlık ve demokrasi isteyen toplumun tüm kesimlerine bir kez daha veriyoruz. Demokrasiye, barışa sahip çıkmanın sağlığa sahip çıkmak olduğunu çok iyi biliyoruz” ifadelerini kullandı.