İnsan Hakları ve Demokrasi Dersi'nde 'Aile Bütünlüğü ve Tasarruf Yetkisi' anlatılacak

img
HABER MERKEZİ - Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli’nin amacına ve doğuracağı tehlikelere dikkat çeken Eğitimci Duygu Özbay, müfredatta yer alan derslerden örnekler vererek, "Bu müfredat merkeziyetçi bir program" dedi. 
 
"Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli" adıyla hazırlanan yeni eğitim müfredat taslağı, 26 Nisan’da kamuoyu ile paylaşılmasının hemen ardından tartışmalara neden oldu. 10 Mayıs'a kadar askıda kalan taslak için 67 bin 284 görüş ve öneri iletildi. Bakanlık, askı sürecinde görüş ve önerilerin her gün Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığı komisyonları ile paylaşıldığını belirtse de, başta Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen) olmak üzere, birçok sendika ve sivil toplum örgütü görüşlerinin dikkate alınmadığını belirtti. Önce Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığının onayından geçen müfredat, daha sonra Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in de onayından geçti. Böylece, yeni müfredat "https://mufredat.meb.gov.tr" üzerinden erişime açıldı. Yeni müfredat, gelecek eğitim-öğretim döneminden itibaren okul öncesi, ilkokul 1’inci sınıf, ortaokul 5’nci sınıf ve lise 9’uncu sınıftan başlamak üzere, kademeli şekilde uygulanacak.
 
Yeni müfredatın toplumu yüz yıl geriye götüreceğini belirten eğitimciler tepkilerini her platformda dile getirirken, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD), "Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli"ni yargıya taşıdı. Dernek, Eğitim Bakanlığı tarafından hazırlanan modelin yürütmesinin durdurulması ve iptali istemiyle Danıştay'a başvurdu.
 
Eğitim Sen Amed 2 Nolu Şube Eşbaşkanı Duygu Özbay, yeni eğitim müfredatının doğuracağı tehlikelere dikkat çekti. 
 
Duygu Özbay
 
Yeni müfredat hazırlanırken, eğitim alanının tüm bileşenlerine danışılması gerektiğini belirten Özbay, prosedürlerin işletilmediğini söyledi. Müfredata farklı kesimlerden gelen tepkilere işaret eden Özbay, Eğitim Bakanlığı ve “sarı sendika” olarak tanımladığı Eğitimciler Birliği Sendikası (Eğitim Bir Sen) dışında müfredatı sahiplenen bir tarafın olmadığını ifade etti. 
 
'MERKEZİYETÇİ BİR PROGRAM' 
 
Müfredatı oluşturan iki anlayışa dikkat çeken Özbay, “Biri muhafazakar, ideolojik katman. Yani siyasal iktidarın ideolojinisini ortaya koyan bir katman. Diğeri de neoliberalizmi destekleyen, onu güçlendiren, aynı zamanda sermayeye ‘elaman’ olarak gördüğü öğrenciyi yetiştiren bir katman. Eğitim alanının tüm bileşenlerine sorularak hazırlanması gerekiyordu, dolayısıyla bu müfredat merkeziyetçi bir program” dedi. 
 
Müfredatın 19 milyondan fazla öğrenciyi, bir buçuk milyondan fazla eğitim emekçisini ilgilendirdiğini ifade eden Özbay, “Bu sayı bize bu müfredatın toplumun bütününü ilgilendirdiğini söylüyor. İhtiyaçları karşılayan bir taslağın hazırlanması için o masada sendikaların, öğrenci temsilcilerinin, sivil toplum ve emek örgütleri ile veli derneklerinin olması gerekiyordu” diye belirtti. 
 
'EKOLOJİ ÖRGÜTLERİ DE MASADA OLMALIYDI' 
 
“Bu müfredat sadece insani değerler üzerinden ilerlemesi gereken bir müfredat değildir” diyen Özbay, dünyadaki iklim krizinin de dikkate alınarak bir taslağın hazırlanması gerektiğini söyledi. Özbay, “Günümüzde iklim krizi gibi bir gerçeklik var. Aynı zamanda bio-çeşitlilik kaybı var. Hayvanlar ile ilgili bir ‘uyutma’ kararı konuşuluyor. Dolayısıyla o masada ekoloji temsilcileri, hayvan hakları temsilcileri de olmalıydı. Müfredat, çok merkeziyetçi kamusal tartışmalardan uzakta, kapalı kapılar ardında imzalandı ve bir hafta süre tanındı. Bir haftada yüzlerce sayfalık bir müfredatın incelenmesi talebini gerçekçi bulmuyoruz. Fakat buna rağmen müfredatı inceledik, eleştirilerimizi sunduk, fakat çok kısa sürede eleştiriler dikkate alınmadan müfredatın kabul edilmesi, öneri isteme sürecinin de yapay bir şekilde ilerlediğini gösteriyor. İnsanın doğası zaten bir akış içerisinde, dolayısıyla hayat böyle akıp giderken geriye doğru bir model belirlemek, varoluşsal gerçekliğe de uygun değil” eleştirisinde bulundu.  
 
BİR MİLYON KIZ ÇOCUĞU EĞİTİMDEN YARARLANAMIYOR 
 
Müfredatta yer alan dersler ve konu başlıklarına dikkat çeken Özbay, müfredatı kız çocukları bakımından değerlendirdi. Özbay, Eğitim Sen’in verilerine göre; yaklaşık bir milyona yakın kız çocuğunun şuanda örgün eğitimden faydalanamadığını ve bu kız çocuklarına ilişkin Eğitim Bakanlığı’nın bir veri paylaşmadığını da vurguladı. Özbay, “Bu kız çocukları şuan ne yapıyor bilmiyoruz” dedi. 
 
KIZ ÇOCUKLARINI NE BEKLİYOR? 
 
AKP-MHP iktidarının, “küçük ortaklarıyla” birlikte son yıllarda toplumsal cinsiyet eşitsizliğini derinleştiren bir kamusal alan yaratma istenci içinde olduklarını, eğitim müfredatının da bu istençle tasarlandığını belirten Özbay, “Bu müfredat üzerinden inşa edilen ‘değerler telkini’ kız çocuklarını nasıl etkileyecek diye bakmak lazım. Biz biliyoruz ki ulus devletin, yani patriyarkanın ortaya koyduğu değerler, kız çocuklarını ötekileyen, evin içine, özel alana sıkıştıran bir yerde. Bu değerler, kız çocuklarının eğitim alanında görünürlüğünü azaltıyor. Dolayısıyla çocuklar, okulların onları koruyan, sosyalleştiren rollerinden çok uzakta bir hayat sürüyorlar. Erken yaşta zorla evlendirilmek zorunda kalıyorlar. Eğitimin buradaki amacı, bu toplumsal cinsiyet eşitsizliğini şiddetlendiren bir yerden değil, toplumsal cinsiyet bilinci oluşturan bir yerden tasarlanmalıydı” dedi. 
 
İNSAN HAKLARI VE DEMOKRASİ DERSİ’NDE 'AİLE BÜTÜNLÜĞÜ' 
 
Müfredatta yer alan bazı derslerden örnekler veren Özbay, “İnsan Hakları ve Demokrasi” dersi kapsamında çocuklara, “Aile Bütünlüğü ve Tasarruf Yetkisi” başlığı altında çeşitli eğitimler verileceğini ifade etti. Özbay, “İnsan Hakları ve Demokrasi Dersi’nde, ‘Aile Bütünlüğü’ konusuna yer verilmesi yersiz. Eğer siz çocuğa ‘demokratik bir aile çözümlemesi’ yapmadan bu dersi verirseniz, patriyarkal toplum içinde tasarruf yetkisinin de erkekte olduğunu düşünürsek, kız çocuğu burada ikinci bir pozisyonda olacak. Dolayısıyla tasarruf yetkisinin de demokratik olmasına dair bir düzenleme yapmadan, o dersin müfredatta yer almasını sakıncalı buluyoruz. Çünkü kız çocukları, özel alan içinde olması gereken, evi toparlayan, yemek yapan, evin bakımından sorumlu bir yerde tutuluyor” şeklinde konuştu. 
 
EVRENSEL ÖZGÜRLÜKLERDEN BAHSEDİLMEMİŞ
 
“İnsan Hakları ve Demokrasi” denilmesine rağmen, ders kapsamında evrensel özgürlüklerden bahsedilmediğine vurgu yapan Özbay, “Özgürlüklerin neden kısıtlanması gerektiğine yer verilmiş. Özgürlükler kısıtlandığında kız çocukları hem kamusal, hem de özel alanda ‘dezavantajlı’ oluyor. Kamusal alanda eğitim hakkından ilk feragat etmesi gereken kesim oluyor. Feragat edilmesi gereken ilk konumda olmaları bugün bu müfredat aracılığıyla da yeniden üretiliyor. Mesela, ‘Değerler Telkini, Sabır Değeri’ kız çocukları için riskli bir ders. Çünkü çocuk ev içerisinde bir şiddet gördüğünde susmak ve sabırlı olmak zorunda olduğunu düşünecek. Özellikle aile bütünlüğü içerisinde. Dolayısıyla, evde, okulda, dışarıda, olaylar karşısında susması gereken, sabır göstermesi  gereken kız çocukları yetiştirmeyi amaçlıyorlar. Müfredat aynı zamanda iktidarın önem verdiği o ‘aile bütünlüğünü’ güçlendiren bir yerde duruyor. Toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin şekillendiği ilk yer olan aileye bu şekilde yer verilmesi, toplumsal cinsiyet eşitsizliğini güçlendiren bir ders olacağına dair sinyaller de veriyor bize. Henüz kitaplar basılmadı ama kitaplar basıldığında daha riskli boyutlarıyla karşı karşıya kalabiliriz” uyarılarında bulundu. 
 
FELSEFE DERSİ’NDE KADIN YOK! 
 
En çok dikkat çeken derslerden birinin Felsefe Dersi olduğunu ifade eden Özbay, “Bu derste kız çocuklarının dikkatini çekecek bir kadın düşünür, bir kadın felsefeciye yer verilmemiş. Dolayısıyla ‘kadın düşünemez, kız çocuğu düşünemez’ algısı yeniden üretiliyor. Çünkü akıl-duygu, erkek-kadın düalizmi, sömürü oluşturan felsefik yaklaşımlar bu dersler içerisinde, müfredatın da temelini oluşturuyor. Akıl-duygu, erkek-kadın düalizminde, erkek akıl ile ilişkili, kadın duygu ile ilişkili dizayn ediliyor. Dolayısıyla burada düşünür olabilme özelliği yine bir erkeğe atfediliyor. Toplumsal cinsiyet rollerinin ve mesleklerin cinsiyetleştirilmesi yeniden üretime sokuluyor. Oysa, kız çocuklarını gözeten, cinsiyetçi, milliyetçi kodlardan azade bir eğitim müfredatına ihtiyacımız var” diye belirtti. 
 
'EKOLOJİK BİR MÜFREDAT DEĞİL' 
 
Müfredatın iklim krizine yer vermediğini, dolayısıyla ekolojik olmadığını belirten Özbay, “Sadece çok süslü kelimelerle ‘sürdürülebilirlik’ kavramı üzerinde durulmuş. Bugün sürdürülebilirlik kavramı iklim krizinin yarattığı sorunlar karşısında bize bir çözüm olabilecek mi? Oysa iklim krizi kız çocuklarının eğitime katılımını etkileyen bir sorun. Afrika’yı incelediğimizde; orada kız çocuklarının bu krizlerden dolayı eğitim haklarının elinden alındığını çok net görüyoruz. Suya erişim konusunda sıkıntı yaşanıyor. Toplumsal cinsiyet rollerinden dolayı kız çocukları uzun saatleri dışarıda temiz su bulmak için geçiriyor. Dolayısıyla eğitim alamıyorlar. Ya da okyanusların ısınmasıyla birlikte balıkçılık ile geçinen aileler eve yeteri kadar gıda götüremiyor, dolayısıyla kız çocuğu evlendirilmesi gereken bir kesim olarak görülüyor. Bu mesele sadece Afrika için değil, Türkiye de iklim krizinden etkilenen bir ülke olduğu için bunu engelleyen hiçbir politika yok. Oysa insan merkeziyetçiliğini aşan ekolojik bir yaşamı odağına alan bir yerden hareket etmek gerekiyor” dedi. 
 
EĞİTİM SİSTEMİ NASIL ŞİDDET ÜRETİYOR? 
 
Özbay, eğitim sisteminin toplum üzerindeki etkilerine dikkat çekerek sözlerini şöyle sürdürdü: “Bugün bu tekçi eğitim politikalarının ülkede sorunlara neden olduğu çok aşikar. Bir öğretmen öğrencisi tarafından öldürüldü. Bu olayı münferit bir olay olarak göremeyiz. Bugün şiddet dediğimiz şey küresel olarak da ciddi boyutlara ulaştı. Bizler bir şiddet sarmalı içinde yaşıyoruz. Fakat bu şiddet sarmalı kendiliğinden oluşmuyor. Bugün bu ülkede bir kişi tek başına söylem oluşturuyor. Ötekileştirici, yok sayan, kadınları sürekli hedef alan söylemler, bu şiddetin fiziksel boyuta ulaşmasına neden oluyor. 
 
Biliyoruz ki ulus devlet anlayışı, her zaman kendi çıkarları doğrultusunda hareket eder. Bu kapsamda da eğitimi kendi yayılma aygıtı olarak kullanır. Tekçilik üzerinden homojen bir toplum yaratma istenci var. Fakat Türkiye toplumu homojen bir toplum değil, tek dil, tek dinin olduğu bir toplum değil. Bu ülkede birçok etnik kesim ve inançlar kendilerini öteki olmadan nasıl ifade edecek? Bu öğrenciler kendilerini nasıl ifade edecek? Sonuçta okullar çoklu kültürlerin, farklı dillerin bir araya geldiği ortamlar. Okullar böyle ortamlarken onlara tekçiliği dayatmak, bu tekçilik üzerinden bir bütünen farklıları bir pota içerisinde eriten bir anlayış, okullarda öfkeye neden oluyor. Toplumsal şiddete neden oluyor. Öğrencileri baş edemeyecekleri bir şiddetin içerisine sokuyoruz. Kapitalist patriyarkal sistem zaten krizler oluşturan bir sistem, şiddetin artması da bu krizlerin bir parçası. İktidar bu sorunu nasıl çözmeye çalışıyor? ‘Kaybettiğimiz geleneksel değerlere geri dönerek bu krizleri çözmeye çalışalım’ diyorlar. Kapitalizmin yarattığı krizleri gözardı etmek, manipüle etmek için kullandıkları bir ‘değerler telkini’ içerisinde evrensel hiçbir değer yok.” 
 
DİNSELLEŞTİRME VE PİYASALLAŞTIRMA PROJELERİ 
 
Bakanlıklar arasında imzalanan “Çevreme Duyarlıyım Değerlerime Sahip Çıkıyorum (ÇEDES)” projesine ve Mesleki Eğitim Merkezleri’ne (MESEM) dikkat çeken Özbay, “ÇEDES dinselleştirme, MESEM ise piyasallaştırma projesi. Dolayısıyla eğitim hem sermaye, hem de cinsiyetçi, milliyetçi muhafazakar kodlardan azade, tamamen eşitlik bilinci dikkate alınarak tasarlanmalı. Eğitim burada bir taraf olmalı, fakat siyasal iktidarın ideolojinin tarafı değil, toplumun ihtiyaçlarının tarafı olmalı. Bizler de bunun mücadelesini yürütmeye devam edeceğiz” ifadelerine yer verdi. 
 
MA / Arjin Dilek Öncel 

Diğer başlıklar

25/07/2024
11:24 FMF hastası tutsağın eşi: Böbreklerini kaybedebilir
11:18 22. Munzur Kültür ve Doğa Festivali başladı
10:43 Kayyım vergi borcuna karşılık parkı devretmiş
10:12 Çewlîg'deki saldırıda ölü sayısı 4'e çıktı
10:00 Amedliler saldırılara tepkili: KDP'nin tutumu Kürtlere kaybettiriyor
09:52 Hayvan hakları aktivistleri serbest
09:46 Muğla'da bir kadın katledildi
09:41 Müdür değişti baskılar arttı
09:34 Jîn Art'ta yeni dönem: Kayıtlar başladı, Ağustos takvimi belli oldu
09:24 Yönetmen ve kameraman serbest: Gözaltı gerekçesi Demirtaş tişörtü
09:09 İmralı tecridi 41’inci ayında: 574 başvuru yanıtsız
09:07 Tecride karşı yeni eylem planı
09:02 Baro orman kıyımına karşı bakanlığa dava açacak
09:01 Temelli: Savaşta ısrar edilirse sofradaki çeyrek ekmek de kalmayacak
09:00 25 TEMMUZ 2024 GÜNDEMİ
24/07/2024
23:29 Yönetmen Leventoğlu ve kameraman Altürk’ten haber alınamıyor
22:10 Kayyım nöbetinde iktidara ‘belediyeyi kazananlara ver’ çağrısı
21:51 Cisim patlaması sonucu yaşamını yitiren Düzen, defnedildi
21:35 Dep’teki yangın kontrol altına alındı
21:29 Hayvan hakları eyleminde 4 gözaltı
19:44 Denizli D Tipi Cezaevi'nde zehirlenme: Ailelere bilgi verilmiyor
19:07 DEM Partili Bozan’a Meclis’te yumruklu saldırı
18:47 2 kişiyi öldüren Zazaoğlu’nun babası 8 ay önce tedavisi için başvuruda bulunmuş
18:08 Özel savaş politikaları: Fuhuş ve madde bağımlılığı arttı
18:01 Halay çeken gençlerin emniyet ifadeleri alındı
16:44 CHP’den Erdoğan’a: Kaybetmeye mecbursun
16:31 Ankara'da ulaşıma yüzde 40 zam yapıldı
16:10 Efrîn'de gasp edilen evini isteyen kişi kaçırıldı
15:47 DEM Partili Özperçin’in tutukluluğuna itiraz
15:40 Çewlîg'de saldırı: 2 ölü, 7 yaralı
15:38 İYİ Parti'den istifalar sürüyor
15:18 Pasûr'da maden protestosu
14:28 İzmir'de belediye memurları iş bıraktı
14:11 Bakırhan’ın annesi toprağa verildi
13:30 'Vergide adalet' eylemi 20'nci haftasında
13:25 Erdoğan: Bakanlık belediye borçlarının tahsiline başlayacak
12:16 Ahtamar Adası’nda yavru martı ölümleri
12:14 İran'da tutsak Kürt gazeteciye idam cezası
12:05 Bozan yargı kararlarını sıraladı: ‘Bijî Serok Apo' suç değil
11:51 Gever’de cisim patlaması sonucu bir çoban hayatını kaybetti
11:19 DEM Parti: İletişim Başkanlığı Goebbels rolünü tam gaz sürdürmekte
10:58 Savaş uçaklarının bombaladığı bölgede yangın çıktı
10:52 Nepal'de uçak düştü: 18 ölü
10:21 'Halkın özgürlüğü için siyaset yapacağım' diyen tutsağın tahliyesine 3'üncü engel
10:07 Gazeteci Karakoç için 'özgürlük' çağrısı
09:53 İzmir'de şüpheli kadın ölümü
09:31 22. Munzur Festivali yarın başlıyor
09:29 Av. Erol: Tecride karşı mücadele çözümde ısrar mücadelesidir
09:25 Hatip Dicle: Çözüm 1921 Anayasası’nın güncellenmesi
09:19 Êlih kayyımı 16 bin Aziz Sancar kitabı almış
09:14 Birbirlerine el ve ayak olan 3 tutsak
09:13 Halay çeken gençlere gözaltında 'Ölürüm Türkiyem' şarkısı dinletildi
09:08 Ekoloji Birliği'nden 28 Temmuz çağrısı: Şirnex'te buluşalım
09:03 Selin vurduğu mahalleler dayanışma bekliyor
09:02 24 Temmuz: Basın özgürlüğü uçurumun kenarında
09:01 Gazeteci Köylüoğlu: KDP Kurdistan'ın statüsünü tehlikeye soktu
09:00 24 TEMMUZ 2024 GÜNDEMİ
08:33 Belgelendirme Merkezi: 300 çete Kurdistan’a gönderildi
00:39 'Öldürme’ yasasına tepki: Sokağın gücünü göstermesi gerektiği bir sürece girdik
23/07/2024
22:57 Hayvanları ‘öldürme’ yasası komisyondan geçti
21:38 Kayyım nöbeti 42’nci gününde: Kurdistan’ı görün
20:43 İntihar eden işçiyi LC Waikiki önünde andılar
20:38 'Öldürme' yasası protesto edildi: AKP elini hayvanlardan çek
19:47 TJA’dan Silopiya’da okuma etkinliği
19:45 ‘Ulusal birlik ruhuyla kenetlenmeye çağırıyoruz’
19:32 Amed’de kadınlar özel savaş politikalarını konuştu
19:27 Vetfa Ecevit davasında ‘özel savaş politikaları’ vurgusu
18:34 Kayyıma karşı ‘Demokrasi İçin Kadınlar’ oluşumu
17:57 İzmir’de ırkçı saldırı
17:29 Trabzonspor ‘Zimanê Kurdî’ paylaşımını kaldırdı
16:56 Cizîr’de kaza: 1 ölü
16:41 ‘Yerel hizmetler ve ortak akıl’ buluşması: Amed model bir kent olabilir
16:35 Orman kıyımına karşı Kamu Denetçiliği Kurumu'na başvuru
16:10 Hasta tutsak Tiryaki: 3 aydır revire çıkarılmıyorum
15:50 Belediyeden 'çöp' provokatörleri hakkında suç duyurusu
15:47 Mersin’de 13 yaşındaki çocuktan haber alınamıyor
15:39 Özel: MHP’lilerin tek fikri AKP’lileri savunmak
15:35 Filistinli gruplar 'ulusal birlik' hükümetinde anlaştı
15:33 Tahliyesi 5 kere engellenen tutsak özgürlüğüne kavuştu
15:28 İzBB'de eylemler devam ediyor
14:56 Sulama kanalında kadın cenazesi bulundu
14:47 Merkez Bankası faizi yüzde 50’de sabit bıraktı
14:15 Elektrik akımına kapılan anne ve kızı yaşamını yitirdi
14:03 Askerlerle trafo sökmeye gelen DEDAŞ'a tepki
13:28 DEM Parti’den İlçe Eşbaşkanı Özperçin’in tutuklanmasına tepki
13:18 İpek Bakırhan yarın Qers’te son yolculuğuna uğurlanacak
12:53 HDP’li siyasetçilerin ilk duruşma tarihi belli oldu
12:45 Mazlum Ebdî'den Türkiye ve Suriye'ye mesaj
12:39 Metal işçisi kadınlardan eşitlik için 15 talep
12:23 Bahçeli'den tehdit
11:55 Bakırhan'ın annesi hayatını kaybetti
11:54 Oy pusulalarını yakan AKP'liler hakkında dava
11:21 Abdullah Öcalan’ın avukatlarından yeni görüşme başvurusu
11:14 Bursa'da yan yana iki fabrikada yangın
10:55 DEM Parti'nin sonuç bildirgesi: Temel görev ortak mücadele hattı
09:44 Kürt ve feminist kadınlar saldırılara karşı mücadele hattı inşa ediyor
09:42 Fransız senatör Abdullah Öcalan ile görüşmek için bakanlığa başvurdu
09:22 Saldırılar ekosistemi bozuyor
09:20 Hastane yemeğinden zehirlenen çalışan: Tedavi edilmedik, rapor verilmedi
09:19 Dr. Berwarî: Hedef işgal, kazanımlar tehlikede
09:17 Lozan'ın 101’nci yılı: Kürtler birlik olmalı
09:13 Kurdistan'a kaybettiren çizgi: KDP
09:07 Klimaların çalışmadığı hastane için enfeksiyon uyarısı
09:04 İşte kayyımların AKP'li 'özel' memurları
09:01 Tahliye edildiği cezaevindeki ihlalleri anlattı
09:00 23 TEMMUZ 2024 GÜNDEMİ
08:29 35 parti ve örgütten saldırılara ortak tepki
22/07/2024
23:08 Sahilde halay çeken gençler gözaltına alındı
22:35 Cizîr'de 2'nci Geleneksel Futbol Turnuvası başladı
20:53 Türkiye’nin saldırıları protesto edildi
20:33 Kayyım nöbeti: İktidar meşruluğunu yitirmiştir
20:06 AKP’den hayvanları ‘öldürme’ yasasında ‘ötenazi’ oyunu
19:27 Cezaevinde şüpheli şekilde hayatını kaybeden Yüksel defnedildi
18:23 Çanakkale’de deprem
16:43 Hayvanları öldürme tasarısında AKP-CHP görüşecek
16:40 Kadınlar için soyadı düzenlemesi paketten çıkarıldı
16:32 Tutsak yakınlarının 'Özgürlüğe ses ver' direnişi sürüyor
16:31 Cinsel saldırı suçundan yargılanan akademisyene hapis ve para cezası
16:19 DEDAŞ çiftçilerin trafolarını söktü
15:43 Şirnex'te yaralı bulunan kişi yaşamını yitirdi
15:35 'Öldürme' yasası görüşmeleri protestolarla başladı
14:58 Cezaevinde şüpheli ölüm: Çakmak gözden kaçmış!
14:32 Abdullah Öcalan'a 3 aylık aile görüş yasağı
14:21 CHP'den hayvanları 'öldürme' yasasına karşı 'direnme' çağrısı
13:34 Koçyiğit: Ülkede tarihin en büyük yoksulluğu yaşanıyor
13:34 Suya giren çocuk hayatını kaybetti
13:30 Kemal Türkler mezarı başında anıldı
12:56 Gazeteciler 'haber' verdi: Geçinemiyoruz
12:43 Emeklilere zam farkı ödemesi tarihi belli oldu
11:48 Merkez Bankası'nın dolar tahmini
11:31 Tiryaki: Iğdır Emniyet Müdürü AKP temsilcisi gibi davranıyor
11:03 Kendini yaktığı iddia edilen tutuklu yaşamını yitirdi
11:00 CPT’den İmralı yanıtları
10:57 Savaş uçakları Metîna’yı bombaladı
10:04 Saldırılar ve KDP işbirliğine tepki: Birlikle karşı durulabilir
09:38 Agirî Dağı’nda kaybolan dağcıların cansız bedenine ulaşıldı
09:13 Ev işçilerinin talebi İLO sözleşmesinin imzalanması
09:05 Kızıl Kurdistan'a dair yeni bir telgraf: Kemalist yönetim endişeli!
09:03 Hilal Kar'ın faili 1 aydır yakalanmadı
09:02 Bakanlık talimatıyla tekli hücrede tutulan tutsağa baskı arttı
09:00 Peköz: Ankara’nın stratejisinde Hewlêr dahil Kürtlere yer yok
09:00 22 TEMMUZ 2024 GÜNDEMİ
08:56 Wan’da ev baskını
21/07/2024
23:36 Kuzey ve Doğu Suriye’de 480 tutuklu tahliye edildi
23:29 Minbic’ın 5 köyüne saldırı
22:31 Habur Çayı'na düşen 4 yaşındaki çocuk hayatını kaybetti
22:04 Hayvan hakları savunucularından muhalefete çağrı
21:05 ABD Başkanı Joe Biden adaylıktan çekildi
20:17 KDP'ye tepki: Ortadoğudaki sorunun çözümü de adresi de belli
20:09 Gabar’da hayatını kaybeden mühendisin kimliği açıklandı