BEDLÎS - AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın fotoğrafını makam odasından indirdiği gerekçesiyle hakkında resen soruşturma açılan DEM Parti’li Tetwan Belediye Eşbaşkanı Mümin Erol, “Belediyeye kayyım atama çalışmasıdır” dedi
Bedlîs’in Tetwan belediye seçimlerini kazanan Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Belediye Eşbaşkanı Mümin Erol hakkında Tatvan Cumhuriyet Başsavcılığı, AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın fotoğrafını makam odasından indirdiği gerekçesiyle “Cumhurbaşkanına hakaret” suçundan dün resen soruşturma başlattı.
Hakkında soruşturma başlatılan Belediye Eşbaşkanı Erol, X hesabında açıklamada bulundu.
‘HUKUK KİŞİ VE İKTADAR GÜDÜMÜNDEDİR’
Erol, yaklaşık üç ay boyunca seçim çalışması ardından belediyeyi kazandıklarını ve iki aydır da Tetwan Belediye Eşbaşkanlığı görevi yaptıklarını söyledi. Bu süre içerisinde Tetwan Belediyesi olarak son 10 yılda eski parayla 5 katrilyon kadar belediyenin yolsuzluğa gittiğini belirten Erol, “Hemen hemen her gün belediyenin yolsuzluk yaptığını dile getirdik. Ancak görevlerini layıkıyla yerine getirecek görevliler sesimizi duymadılar ve görevlerini yerine getirmede rol üstlenmediler. Buna rağmen Adalet Bakanlığı’nın kesin talimatıyla hakkımda bir soruşturma evrakı gönderildi. Demek ki mevcut düzende hukuki yasanın ne olduğunun bir önemi yokmuş. Bir Adalet Bakanlığı’nın ne söylediğinin önemi varmış. Bu hukuk sistemimize yapılan en büyük zulümdür. Hukuk sistemin nedenli kişiye özgü olduğu ve hukukun ne denli iktidarların güdümünde olduğu hususu sebebiyle sevgili meslektaşımı bu davranışını üzüntüyle karşıladığımı belirtmek isterim” dedi.
‘HUKUKTA YERİ YOK’
Erol, “İki ay önce mazbatamızı aldıktan sonra belediyeye geldiklerinde bir siyasi partinin genel başkanının fotoğrafını indirme mevzusunu belli bir maksada dönük bir amaç ve bir şekilde kullanıyor olması hakikatten bu ülkede demokrasinin de asamesi okunmayacağını gösteren şeylerden biri oldu. Adalet Bakanlığı açıklamasında, bizim devlet düşmanlığı yaptığımıza varan açıklama ve bir takım yorumlar yaptı. Bu soruyu sanırım rahatlıkla Adalet Bakanlığı’na sorabiliriz? Hangi kanunuzda belediye başkanının odasında bir siyasi partinin genel başkanının fotoğrafının bulunduğu zorunluluk kılınıyor. Bunu bırakalım cumhurbaşkanın fotoğrafı belediye başkanının odasında bulunmasına ilişkin bir düzenleme var mı? Eğer yok ise yaptığınız açıklamayı nereye sığdıralım. Adaleti temsil eden bakanlığın bu şekilde bir açıklama yapmasını hukukun hangi kuralına bağlayacağız? Şayet bu fotoğrafın, belediye başkanlarının odasında bulunmasını istiyor isek o zaman ona ilişkin bir yasa çıkartın. Ben 20 yıllık bir hukukçuyum, avukatlık yapıyorum, hepimiz hukuk kurallarına bağlıyız ve kuralarına göre de hareket etmek zorundayız. Demokratik hukuk düzeninde böyle bir şey olamaz. Bir kişinin yorumuna bağlı olarak suç ihlas edilemez. O gün Sayın Cumhurbaşkanını bir siyasi partinin genel başkanı olma bahsinden nezaket çerçevesinde usulüne uygun şekilde indirdik. Fotoğraf hala çekmecede duruyor ve hangi davranış ve sözümüzle hakarette bulunduğu iddiasında bulunuyor” şeklinde konuştu.
‘TETWAN BELEDİYESİNE NASIL KAYYIM ATARIM ÇALIŞMASIDIR’
“Bu Tetwan Belediyesine nasıl kayyım atarımın çalışmasıdır” diyen Erol, “Halkımız bunu bilsin. Kayyımın demokratik sistemde yeri olmadığını söylememe gerek yok. Bizler hukuka bağlıyız. Kanunların bize verdiği yetki çerçevesinde görevimizi yapacağız. Tüm uğraşlarınıza rağmen bunu başaramayacaksınız. Tetwan halkı en yakın rakibine 18 bin oy farkla belediyeyi kazandı. Ve bizi belediye başkanı olarak kabul etmiştir. Görevimizin başındayız ve halkımızla birlikteyiz” ifadelerine yer verdi.
‘YOSUZLULARI KANITLI BİR ŞEKİLDE SUNACAĞIZ’
Geçmişe dönük teftişlerin devam ettiğini belirten Erol konuşmasına şöyle devam etti: “İnanılmaz yolsuzluklarla karşılaşıyoruz ve çok yakın zamanda bunları kanıtlı bir şekilde ilgili makamlara da sunacağız. Kaldı ki böyle hızlı bir şekilde soruşturmayı başlatıyor. Kanunda yeri olmayan suçları suç sayarak üzerimize gelmeye çalışmanız iyi bilin ki kimse bize hakaret edemez. Eden kişilere de hukuk çerçevesinde haddini bildirmeyi biliriz. Kimseye ve Cumhurbaşkanına kasten hakaret etmediğimizi herkes de iyi biliyor. Ve kanun da yeri olmayan bir zorunluğu kimse bize dayatamaz. Bu tür sorunların suç olarak sayılmasını istiyorlarsa yeni bir kanun çıkararak suç saysınlar. Seçim süreci boyunca rakibim olan bir partinin Genel Başkanının portresinin benim makam odamda bulunmasını istememem kadar tabi bir şey olamaz. Üyesi olduğum belediye eşbaşkanı olduğum partinin Eş Genel başkanlarının da porteleri makam odamda yok. Seçim süreci boyunca halkımıza biz bunları deklare ettik hiçbir siyasi parti üyesiymiş gibi davranmayacağız sizlere. Hepimizi sadece Tatwan partisinde buluşacağız dedik. Ve adil bir düzen oluşturacağız. Belediyeye geldiğimiz ilk gün rakibimiz olan bir siyasi partinin başkanının portresinin bizim belediyemizde asılı olduğunu gördük. Tarafımıza yapılan tüm bu haksızlıklara rağmen metanetimizi koruyarak buradayız. Demokratik hukuk devleti olma idamız anayasa gereğidir ve anayasa da çok açık bir şekilde beli ettik. Herkesi anayasaya uygun bir şekilde duyarlı olmaya davet ediyoruz yaşanılabilir bir ülke olsun, geliştirebilir kalkınabilir bir ülke olsun.”