Hatimoğlulları: Malazgirt'te yan yana gelen kirli ittifakı demokrasi güçleriyle bozabiliriz

ANKARA - İktidar kanadının Malazgirt yıldönümünde verdiği kareyi "Fotoğraf tehdit fotoğrafıdır" olarak yorumlayan DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, "O fotoğrafta yan yana getirilmiş olan kirli ittifakı pek ala demokrasi güçleriyle birlikte bozabiliriz" dedi. 
 
Kürtlere yönelik her alanda yapılan saldırılar devam ediyor. 31 Mart seçimlerinde halkın desteğini kaybeden iktidar, koltuğunu sağlamlaştırmak için Türkiye içinde ve dışında birçok farklı politikaya sarılıyor. 
 
İmralı Cezaevi’nde 25 yıldır tecrit altında tutulan PKK Lideri Abdullah Öcalan’a yönelik mutlak iletişimsizlik hali sürerken, diğer yandan Federe Kurdistan Bölgesi’ne KDP ortaklığıyla saldırılar yapılıyor. Öte yandan Kürt düğünlerine yönelik baskılar da devam ediyor. 
 
Tüm bu sıcak gündemlerin yanında AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Bêdlîs’in Xelat ilçesinde verdiği fotoğraf ve Mûş’un Milazgir (Malazgirt) ilçesinde yaptığı konuşma ile vermek istediği mesaj kamuoyu tarafından tartışılıyor.
 
Mûş’ta "Malazgirt Zaferi'nin 953. Yıl Dönümü Kutlama Programı" na katılan Erdoğan, burada yaptığı konuşmada o günden bugüne bir "Kızıl Elma Seferi" olduğunu ve halkların ittifak yaptığını iddia etti. 
 
Yine Erdoğan’ın Mûş'a gelmeden önce Bedlîs’in Xelat (Ahlat) ilçesinde MHP, Büyük Birlik Partisi (BBP) ve Hür Dava Partisi başkanlarının yanı sıra Hava Kuvvetleri Komutanlarıyla verdiği fotoğraf karesi de dikkat çekti. 
 
 
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, siyasette yaşananları, olası ihtimalleri, Kürtlere ve muhaliflere yönelik baskıyı ve PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerinde devam eden tecride dair Mezopotamya Ajansı’nın (MA) sorularını yanıtladı.
 
42 aydır kendisinden haber alınmayan PKK Lideri Abdullah Öcalan’a uygulanan tecrit ile başlamak istiyoruz. Abdullah Öcalan’a uygulanan mutlak iletişimsizlik hali devletin ya da devletlerin hangi ihtiyacından kaynaklanıyor?
 
Öcalan üzerindeki tecrit Kürt halkına verilen ‘Biz Kürt sorununu çözmek istemiyoruz’ yanıtıdır.  Bu Ortadoğu halklarına verilmiş bir yanıttır
 
Öncelikle Sayın Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin 42 aydır devam etmesi ne ulusal ne de uluslararası hukuka uygundur. Bunu kabul etmek mümkün değil. Bu duruma karşı Türkiye, Ortadoğu ve dünyada çok önemli itirazlar, eylemlikler ve kampanyalar var. Bu sesin, bu mesajların kesinlikle duyulması gerekiyor. 
 
Sebebi, Kürt sorunun barışçıl ve demokratik yöntemler ile çözülmemesi isteğidir. Sayın Öcalan ile görüşmeler, Türkiye halklarının yararınadır. Türkiye bir barış süreci deneyimi yaşandı. Sayın Öcalan’ın mesajları da bu anlamıyla çok önemliydi. Mesajlarında Türkiye’deki ve bölgedeki halkın barış, huzur ve kardeşlik içinde eşit haklar tanınan bir hukuk çerçevesinde ve bir arada yaşamanın mesajları vardı. Sayın Öcalan üzerindeki tecrit Kürt halkına verilen ‘Biz Kürt sorununu çözmek istemiyoruz’ yanıtıdır.  Bu Ortadoğu halklarına verilmiş bir yanıttır. Aynı zamanda ‘Bu dönemde savaş, çatışma bizim işimize yarıyor’ diyor iktidar.  Bunun toplumsal okuması budur.  Bu bakımdan tecridin bir an önce son bulması bizler için elzemdir. 
 
Kürt sorunu veya İmralı’daki tecrit, sadece Kürtlerin dile getirmesi gereken bir şey değildir. Kürt sorunu ve bununla bağlantılı olan tecrit sorunu; asla salt Kürt halkının sorunu değil. Kürt sorununu bu şekilde kullanan bir iktidar anlayışı ve devlet geleneği var. Halklar olarak bir arada yaşamayı tesis etmek, kardeşçe yaşayabilmek en temel yaklaşımımızdır. Bir Türk-Kürt sorunu üzerinden nasıl bedel ödediğini kendisi de görebilmelidir. Bu örnekten hareketle de Kürt sorunu sadece Kürdün sorunu değildir diyebiliyoruz. Bu savaşa ayrılan bütçe bakımında da öyle. Savaşa ayrılan her bütçe her kuruş işçinin, emekçinin ve yoksulun sofrasından ayrılıyor. Dolasıyla bizler kendi soframızdaki ekmeğin daha büyümesi için savaşa itiraz etmemiz lazım. 
 
Cezaevlerinde işkenceyi denetlemek ve önlemekle görevli olan İşkencenin Önlenmesi Komitesi’nin (CPT) İmralı Ada Cezaevi’ne yaptığı ziyaretler var. Ancak buraya dair hazırladığı raporları açıklamadığı gibi, mutlak iletişimsizlik haline dair bir adım da atmıyor. CPT’nin tecritteki rolü nedir, bu anlamda bir çağrınız var mı?
 
Bir kez daha diyoruz; hiçbir kurum ve hiç kimse Türkiye’nin şantajlarına boyun eğmemelidir. CPT bu konuda görev ve sorumluluklarını yerine getirmelidir. CPT buraya geldi ve tecridin nasıl bir işkence olduğuna tanıklık etti. Raporlarında  mevcut ancak açıklamadılar. Bu durum da ayrıca bir işkence halidir. CPT’yi acil göreve davet ediyoruz. Bir çağrımız da Türkiye’deki demokrasi güçlerinedir. Türkiye’nin her şeyden çok barışa ihtiyacı var. Barışı tesis etmenin yolu, Kürt sorunun barışçıl ve demokratik yöntemlerle çözümüdür bunun için de İmralı kapılarının açılması ve diyalog sürecinin başlamasına ihtiyacımız var. Bu konuda Türkiye’deki bütün demokrasi güçlerini cesur bir biçimde bu sorunu gündemleştirmeye ve çözüm üretmeye davet etmek istiyorum. 
 
Yine Nobel ödüllü 69 isim, PKK Lideri Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılması için AKP'li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a mektup gönderdi. Devletlerin tecrit ısrarı karşısında aydınların bu duruşunu nasıl yorumlarsınız?  
 
Dünyanın barışa ihtiyacı var. Türkiye’nin barışa ihtiyacı var. Bütün yaşamalarını barış mücadelesine adayan bu dünyaca bilindik isimlerinin bu talebi çok önemli. Bunun dikkate alınması lazım. En başta da hükümet dikkate almalı. Bu talep insanlık adına barışı talep etmektir. Bu talep ölümleri durdurup yaşamı savunmaktır.  Sayın Öcalan’a yönelik tecridin kaldırılması talebinin anlamı budur. Bu talep; Türkiye ve bölgede barışın köklü bir biçimde tesis edilmesinin talebidir aynı zamanda. Bu talebe herkes kulak vermeli. En çok da mevut iktidar kulak vermeli. Bakın Kürt sorununu çözmeyen çözülüyor, bu iktidarın nasıl çözüldüğünü bizler görüyoruz. Kısa bir ‘normalleşme’ girişiminde bulundular.  Bu arada bunu taktik olarak yaptıklarını çok iyi biliyoruz. Kendilerini toparlamak için yürüttüklerini biliyoruz. Taktiksel dahi olsa normalleşmeyi bir aydan fazla sürdüremediler. Neden biliyor musunuz? Çünkü savaştan ve çatışmadan besleniyorlar. Taktik olarak dahi yürütemiyorlarsa eğer, bu onların tükenişini gösteriyor. 
 
AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan ve MHP, BBP ve HÜDAPAR genel başkanları ile kuvvet komutanlarının Xelat’ta verdiklerini fotoğraf son günlerde konuşulan konuların başında. “Savaş karesi” olarak tanımlanan fotoğrafı siz nasıl değerlendiriyorsunuz?
 
Türkiye’de Kürdü, Arabı, Türkü birbirine düşman eden politikaları uygulayanların verdiği fotoğraftır. Bu fotoğraf karesi en nihayetinde JİTEM ittifakı anlamını da taşıyor. JİTEM ittifakı; kendini, tekçi, ırkçı, milliyetçilik üzerine kurmuştur. Bu tekçi, ırkçı, milliyetçi ittifakın kurumsallaştığı bir fotoğraf.
 
Erdoğan’ın oradaki konuşması bu fotoğrafın ne anlama geldiğini anlattı. Erdoğan, ‘Kürtler, Araplar, Türkler birlikte Malazgirt zaferini kazandık’ diyor. ‘Kızıl Elma İttifakı’ olarak adlandırıyorlar ancak bu ittifakın bir ‘çürük elma ittifakı’ olduğunu söyledik. Bu fotoğrafı öyle okuduk. Bugün Türkiye’de Kürdü, Arabı, Türkü birbirine düşman eden politikaları uygulayanların verdiği fotoğraftır. Bu fotoğraf karesi en nihayetinde JİTEM ittifakı anlamını da taşıyor. JİTEM ittifakı; kendini, tekçi, ırkçı, milliyetçilik üzerine kurmuştur. Bu tekçi, ırkçı, milliyetçi ittifakının kurumsallaştığı bir fotoğraf. Orada Kürtlük adına var olmak; sorgulanması gereken bir konudur. Bu fotoğrafa karşı sözümüz çok net şudur; bu kirli ittifaka karşı bizler halkların ittifakını kurmak konusundaki ısrarımızı sürdürüyoruz.
 
Yine, Türkiye’nin içinde geçtiği derin yoksulluk, milyonlarca insanı sarmış. Türkiye’de insanlar artık ev kirası, doğalgaz faturası ödeyemiyor. Mevsimlik işçiler kan ağlıyor. Uygulanan politikalar tarımı bitirdi. Tarım arazilerini imara açtılar. Maden şirketlerine peşkeş çektiler. Bizi dışarıya bağımlı kıldılar. Buğdayı, hububatı ve samanı bile dışardan alıyoruz. Şu bilinmeli ki; ithalatçı firmaların çoğu da yandaş firma. Bu çok önemli. Bu az konuşulan bir şey. Ülkenin her şeyini yandaşlarına peşkeş çektiler. Üzerinde durduğumuz Malazgirt fotoğrafı; örgütlü bir tepkinin ortaya çıkmasına karşı bir tehdit fotoğrafıydı. 
 
Dünyada da  bu böyledir. Savaşta ve çatışmada ısrar ederler. Bütün kolluk ve yargısını bu rejimin devam etmesi için seferber ederler. Nitekim AKP-MHP ittifakı bunu yapmaktadır. Malazgirt onun göstergesidir. ‘Biz kuvvet komutanları ile birlikte her şeyi göze almışız’ fotoğrafıydı. Asker ve sivilin yan yana verdiği bu fotoğraf aslında daha farklı açılardan da değerlendirilmeli. Türkiye darbeler tarihi yaşamış bir ülkedir. Bu tarih ile değerlendirilmelidir.
 
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin son dönemde verdiği kimi fotoğraflar üzerinden MHP’nin Cumhur İttifakı’ndan ayrı düştüğü yönünde yorumlar yapılıyor. Siz bu durumu nasıl değerlendirirsiniz?
 
Bizim tarafımızdan yaygınca kullanılan bir söz var; MHP, AKP’nin kayyımı olarak atandı. Derin devlet, MHP’yi AKP’ye kayyım olarak atadı. Şimdi her adımda bunu görüyoruz. Bakın Erdoğan, taktiksel olarak normalleşme sürecini başlattı. İlk tepki gösteren MHP oldu. Neden taktiksel olduğunu söylüyorum. Mevcut olan bu otoriter rejimin bu faşistleşen rejimin biz artık ‘normalleşiyoruz’ diyemeyeceğini, bunun böyle olamayacağını anlamamız lazım. Çünkü artık AKP kurulduğu kodları ile varlığını sürdüren bir parti değil. AKP artık sivil bir parti değil. AKP artık devletleşmiş bir partidir. 
 
AKP, kendini temize çıkartmak için bir taktik izliyor. Muhalefetin bu taktiğe karşı da uyanık olması gerekiyor. Bu kayyım görevini gören MHP, AKP’nin varlık yokluk gösterdiği dönemde attığı adımları bir kere mevcut olan otoriter rejimin prizmasından geçiriyor. Bu prizmadan geçmeyen ve olma ihtimali olmayan, yandan teğet geçecek düşündüğü her konuda tehdit unsuru ortaya atıyor. 17-25 saatin o vakte denk getirip, onun özellikle servis edilmesinin nedeni buydu. Yüzük buydu. Yürüyüşte iken paylaştığı müzikli video buydu. 
 
MHP genel Başkanı Bahçeli son dönemlerde partiniz üzerinden CHP’yi de hedef alıyor. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?  
 
Evet son üç seçimde mevcut olan iktidarı geriletmek, rejimi geriletmek için attığımız kimi adımlar var. Bu adımlar rejim tarafından da görülüyor. DEM Parti’nin bugüne kadarki tutumu kaybettirdi. Bunun üzerine bize fatura kesildi. Kobanê Davası, HDP’yi kapatma davası böyle bir fatura. Biz bunların bedellerini ödüyoruz ve bunun onurunu taşıyoruz. Bizim üzerimizden ana muhalefet partisini yıpratmaya dönük adımlar atığını da biliyoruz. 
 
Bu adımların Türkiye toplumunda güçlü bir karşılığı var mı?
 
Ben bu saatten sonra bunların artık sadece AKP-MHP’nin dar mahallesinde etkili olduğunu düşünüyorum. Daha geniş mahallede artık etkileri yok. Mevcut iktidarın kitleye hitap alanının ne kadar daraldığını muhalefet çok iyi görmeli. Bu bizim için bir şans, fırsat. Burada tabi ana muhalefet partisine de çok önemli bir görev düşüyor. Bu ülkenin gerçek bir sosyal demokrat yapıdaki siyasi bir partiye ihtiyacı var. Ama ana muhalefet partisinin bu şansı değerlendirip değerlendirmeyeceğini hep birlikte göreceğiz. Bu şansı pozitif olarak değerlendirmesi ve çubuğu demokrasiden yana bükmesi, bu ülkenin demokratikleşmesine katkı sağlar.
 
Türkiye’nin bir diğer temel gündemi de Kürtlere dönük saldırılar.  Saldırılar öyle bir aşamaya geldi ki Kürtçe şarkılar söyleyen, halay çekenler tutuklanıyor. Kürtçe konuşan işçiler saldırıya uğruyor. Yine Meclis’te Kürt vekillerine dönük saldırılar var. Dolayısıyla Kürt siyasetinin özneleri çok ciddi şiddetle karşı karşıya kaldılar. Bu durumu nasıl değerlendiriyorsunuz?
 
Kürt sorunun demokratik çözümü konusunda sert bir karşı duruş gösteren ve geleneksel devlet anlayışını sürdüren iktidar, özellikle son zamanlarda 90’lı yıllarda tanıklık ettiğimiz bir yönteme tekrar başvurdu. İşte düğünlere müdahale, Kürtçe müzik söyletmemek gibi... İktidar bir duygusal kopuşu zorluyor. Ayrıca iktidarın bu örnekler ile çözümden ne kadar uzaklaştığı görülüyor, çözmeyeceğini gösteriyor. O Malazgirt fotoğrafı boşuna paylaşılan bir fotoğraf değil. Fotoğraf tehdit fotoğrafıdır. Bu fotoğraf bize biat etmeyenlere biz bu şekilde yanıt vereceğiz diyor. Ordu bizim arkamızda diyor. Bir diğeri Kürt halkını temsil ettiğini iddia ettikleri bir siyasal özneyi çıkarıyor. Aslında Hizbullah’ın devamcısı ama onlar siyasi özne olarak sunuyorlar. Biz ne olduğunu çok biliyoruz. Dolasıyla siyaseten de bu rejimin yıkılmasına izin vermeyeceğiz. Ordu da yanımızda diyor. ‘Kürt halkına karşı da biz böylesi özneleri kullanacağız’ diye mesaj veriyorlar.  
 
Buradan Kürt halkına, Alevilere çağrımdır. Devletin kodlarında bu iki kesim sürekli kargaşa için kullanılmak istenmiştir. Bu konuda bizim onları boşa düşürerek, bu rejimin ve iktidarın oyununu pek ala bozabiliriz. Malazgirt’teki o fotoğrafta yan yana getirilmiş olan kirli ittifakı pek ala demokrasi güçleri ile birlikte bozabiliriz. Asıl olan güçlü bir ittifakıdır.
 
Demokratik muhalefetin yeterince örgütlenemediği ve birlikte hareket edemediğine dair eleştiriler var. Tüm saldırılara karşı muhalefet saldırıları püskürtmek için birlikte nasıl hareket edebilir?
 
Kürt sorununu görmeyen, Alevi sorunu görmeyen Türkiye’nin yüzyıllık tarihi boyunca kronikleşmiş olan demokratikleşmemizin önündeki engelleri görmeyen anlayışa kapılmayın. Bu anlayış iktidarın ekmeğine yağ sürmekten öteye geçmez.
 
Bizim bu koşulları daha iyi irdelemek, bir enerji ortaya çıkarma sorumluluğumuz var. Ben buradan bir kez daha diyorum ekmek mücadelesi için de, adalet mücadelesi için de daha çok örgütlenmeliyiz ve daha cesur adımlar atmalıyız. Türkiye’deki nesnel koşullar buna gebe, hazırdır. Muhalefete çağrımızdır; Sakın ola ki restorasyoncu anlayışa kapılmayın. Bu Türkiye’yi demokratikleştirmez. Sakın ola ki Kürt sorununu görmeyen, Alevi sorunu görmeyen Türkiye’nin yüzyıllık tarihi boyunca kronikleşmiş olan demokratikleşmemizin önündeki engelleri görmeyen anlayışa kapılmayın. Bu anlayış iktidarın ekmeğine yağ sürmekten öteye geçmez. Türkiye aynı Türkiye değil.
 
MA / Selman Gözelyüz - Mehmet Aslan

Diğer başlıklar

10/09/2024
09:43 Birçok kentte ev baskınları
09:15 Türkiye’de kaybettirilen çocuklar gerçeği
09:12 Çıplak aramaya karşı çıkan tutsağın tahliyesi uzatıldı
09:11 Sokağın Narin Güran tepkisi: Bu düzen son bulmalı
09:10 Şirketler Hasandin'in ardından Gavgas'a göz dikti
09:09 Kadınlar öfkeli: Yaşamlarımız için mücadele etmeliyiz
09:06 Aysu: Tarımda daha kötü günler bizi bekliyor
09:04 23 yılda 34 bin iş cinayeti: İşçiler hakları için örgütlenmeli
09:01 'Tîrêjên Rojê' kampanyası: Hedef Abdullah Öcalan'ın özgürlüğü
09:00 MKM'de kurs kayıtları başladı
09:00 10 EYLÜL 2024 GÜNDEMİ
08:47 2023’te çocuğa yönelik cinsel suçtan 40 binden fazla dosya açıldı
08:40 ‘Her 3 öğrenciden biri okula aç gidiyor’
08:21 İsrail'den çadır kampa saldırı
09/09/2024
22:58 DBP: Narin’in cinayetinden iktidar ve kirli ortakları sorumludur
21:23 DEM Parti’den HÜDA PAR'a: Sorumluluklarını saklama telaşlarını anlıyoruz
20:24 Colemêrg’te 19 genç tahliye edildi
19:51 Êlih’te iki aile barıştırıldı
19:04 Narin Güran eylemleri: Ensarioğlu’nun ifadesi alınsın
18:21 Narin'in mahallesinde katliamın şüphelisiyle keşif yapıldı
18:08 Narin Güran haberlerine getirilen yayın yasağı kaldırıldı
17:58 Eğitim Sen: Yeni eğitim yılına sorunlarla girdik
17:01 Büyükşehir belediyesi çeviri atölyeleri açacak
16:43 Tecridi protesto edip Abdullah Öcalan’ın özgürlüğünü talep ettiler
16:03 Evin Cezaevi’ndeki kadın tutsaklar savcıya ifade vermeyi reddetti
16:01 Narin soruşturması: Cesedi amca verdi
15:54 Narin için eylem: Çuvala bir çocuğu yaşatamayan düzeni sığdırdınız
15:36 Ömer Öcalan: Dilimize de önderimize de sahip çıkacağız
15:32 DEM Parti’den İçişleri Bakanı’na: AKP’li vekilinin bilip söylemediği şeyler nelerdir?
15:22 'Uzun Yürüyüş'ün başlangıç noktaları belli oldu
15:18 İşçi Emekçi Birliği'nden savaşa ve pahalılığa karşı miting kararı
14:57 Hatimoğulları: Adalet, ekmek ve barış için sonuna kadar savaşacağız
14:34 Polisten eylemdeki işçilere tehdit: Çocuklarınız iş bulamaz
14:02 Eğitim Sen ve dil derneklerinin talebi ortak: Anadilde eğitim
13:47 Emine Şenyaşar 19 gündür Meclis’te ‘adalet’ arıyor
13:15 Narin Güran'ın otopsi işlemlerine dair savcılık tutanağı
13:10 Narin'in farklı mahallede defnedilmesi girişimi sonuç vermedi
12:45 Binarê Qendîl köyleri savaş uçaklarıyla bombalandı
12:44 Kadınlardan katliamlara tepki: Cüretlerini cezasızlıktan alıyorlar
12:22 AKP’liler Narin’in cenazesinde toplu fotoğraf çektirdi
11:33 Sudan’da paramiliter gruplardan saldırı: 21 ölü
11:27 Narin Güran toprağa verildi
11:12 Nijerya’da tanker kazası: 48 ölü
10:49 Garê'de çatışma: 1 üsteğmen hayatını kaybetti
10:17 Apê Musa Gazetecilik Ödülleri'ne başvuru için son 2 gün
10:04 Okullar açıldı: Halkın dili seçmeli olarak halka verilemez
09:59 Narin Güran'ın cenazesi ATK’den alındı
09:25 Birçok kent için sağanak yağış uyarısı
09:05 'Çirkin Kral'sız 40 yıl
09:04 Xwebûn ‘Soykırım Anlaşması’ manşetiyle çıktı
09:04 Yeni iki telgraf: Ankara Kürtçe okul istemiyor!
09:02 Oruç: Eğitimde tasarruf olmaz
09:00 09 EYLÜL 2024 GÜNDEMİ
08:37 Narin Güran protestosunda gözaltına alınanlar serbest
00:30 Güran’ın amcasının aracı köyden çıkarıldı
08/09/2024
23:48 Oluç: Bu iktidar çözümsüzlükte ısrarın iktidarıdır
23:37 Narin’in otopsi işlemleri tamamlandı
23:15 Sudan’da sel ve kolera kaynaklı can kaybı 390'a çıktı
23:09 Uzman çavuşun çarptığı genç yoğun bakıma alındı
21:40 Pulur’da askeri araç kaza yaptı: 4 ölü
20:57 Narin Güran için eylem: Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ne iş yapıyor?
20:50 Amed Baro Başkanı Eren: Narin’in failleri dışarıda olabilir
19:45 AKP’li Ensarioğlu: Güran ailesi ile 40 yıllık dostluğumuz var
19:36 Narin için Amed'de binler yürüdü: Katil Hizbullah işbirlikçi AKP
18:35 Kurtulmuş, Atalay için olağanüstü toplanma çağrısını reddetti
17:44 Adana’da Reşit Kibar için eylem: Sorumlular yargılansın
17:32 Türkoğlu, çay bahçesinde kadınlarla buluştu
17:17 Narin Güran soruşturması: Aileden 7 kişi gözaltına alındı
17:05 MED-DER: Kürtçe resmi dil olsun
16:50 Narin Güran soruşturmasında 21 gözaltı
16:49 'Savaş ve çözüm' paneli: Abdullah Öcalan başmüzakerecidir
16:20 Av. Özdemir: Cenazenin kaybettirilmesine dair soruşturma yürütülmeli
16:08 Orduluların tepkisi üzerine sondaj çalışması durduruldu
16:07 Zeydan: Yerinde doyma ve toprağını koruma politikasını hayata geçireceğiz
16:04 Tutuklu gazeteci Serunaz Ahmet greve başladı
15:35 ARÎ-DER yeni yönetimini belirledi
15:26 Bakırhan: Ekmek ve adalet mücadelesini ayrı göremeyiz
15:21 31 yıllık tutsaklara kitlesel ziyaret ve karşılama
14:38 İstanbul'daki sağanak yağış zor anlar yaşattı
14:34 Narin Güran öldürülmüş halde bulundu: İktidar hesap vermeli
14:06 Narin Güran'ın katledilmesi protesto edilecek
13:30 Kobanê'de sivil araca SİHA saldırısı
13:02 Valilik: Güran öldürüldükten sonra dere yatağına götürülmüş
12:41 Valilik iznine rağmen köye girişe asker engeli
12:26 Tarım ve gıda sempozyumunda kooperatif vurgusu
12:23 'Barışın tek yolu İmralı'dan geçer'
12:11 Tarım işçilerini taşıyan minibüs kaza yaptı
12:06 Narin Güran'ın cenazesi ATK'de
11:36 Erkek şiddeti: Sehle Gündüz yaşamını yitirdi
11:35 Narin Güran'ın öldürüldüğü köye girişlere yasak
11:34 DEM Parti: Narin’i katledenler hesap vermeli
10:57 Safitürk davasında yeni başvuru: Uzman raporu yok sayıldı
10:26 Narin Güran'ın cansız bedeni bulundu
10:16 Uçar: Saldırıların panzehri örgütlülük
Bayındır: Hedefimiz örgütlü bir toplum
09:47 Jin dergi '12 Eylül'ün karanlık izleri' kapağıyla çıktı
09:32 BM’den Taliban’a ‘Erdem Yasası’nı kaldır’ çağrısı
09:30 Lokumcu'nun oğlundan cezasızlığa tepki: Hukuka inancım kalmadı
09:23 Pendik'te silahlı kavga: 1 ölü, 4 yaralı
09:20 Muğla'da orman yangını sürüyor
09:12 Pasûr'da bir Ermeni demir ustası
09:11 Cizîr direnişini anlattı: Mücadele sürüyor
09:10 Felçli tutsağa ‘halay çektin’ cezası
09:08 Tecride Karşı Adalet Girişimi: Mücadele toplumsallaşmalı
09:07 Abdullah Öcalan için 50 merkezde eylem yapılacak
09:06 Aykoç: CHP Kürt sorununda inisiyatif almalı
09:06 Hewag'ta bağ bozumu başladı
09:01 Mahallelerine yol istiyorlar
09:00 08 EYLÜL 2024 GÜNDEMİ
07/09/2024
23:50 Gever'de polisten yurttaşlara tehdit
22:56 KDP Emel Mathlouthi’in Kuzey ve Doğu Suriye’ye geçmesine izin vermedi
21:45 Şêrawa’daki saldırıda bir yurttaş katledildi
21:04 Şenyaşar’ın Meclis’teki direnişi 17’nci gününde
20:10 30 yıllık tutsak Çeçan Topçu tahliye edildi
20:01 Reşit Kibar için Hopa ve Borçka'da eylem
19:56 JİTEM amblemiyle tehdit eden uzman çavuş açığa alındı
18:33 Kadınlar, özel savaş politikalarına karşı örgütlülüğü tartıştı
18:25 ‘6-7 Eylül, gavur düşmanlığı ve korku üzerinden inşa edildi’
18:13 Tarım sempozyumu: Rojava sistemi sömürgeciliğe karşı umut verici bir modeldir
18:04 Narin Güran için yürüyüş: Türkiye kayıp çocuk vakalarında ilk sırada
17:39 Silahlı saldırıya uğrayan genç hayatını kaybetti
16:33 Erdoğan'dan teğmenlere: O kılıcı kime çekiyorsunuz?
16:26 DEM Parti katledilen Reşit Kibar'ın ailesini ziyaret etti
16:25 İran’da 23 kadın katledildi
15:27 Muğla ve İzmir'de orman yangını
15:22 ‘Sömürü, sömürge bağlamında Kurdistan’da tarım politikaları’ tartışıldı
15:10 Kadınlar Hatay'dan seslendi: Narin'e ne oldu?
15:05 'Barış gelmeden güvenli iş mümkün değil'
14:37 ‘Abdukadir Kuday derhal tahliye edilmeli’
14:35 Kop Tüneli inşaatında göçük: 1 işçi öldü
14:24 Hasta tutsaklar Rüzgar ve Yıldız için çağrı
14:02 Toros ve JİTEM amblemiyle tehdit
14:01 102 haftadır eylemdeler: KHK’ler iade edilsin
13:54 Boçka’da gözaltına alınan Koyuncu tutuklandı
13:46 'Öcalan'ın felsefesi bütün halklar için umut oldu'
13:28 Kayıp yakınları Sincar, Çelik ve Aygöl için adalet talep etti
13:21 CHP Genel Başkanı Özel'den erken seçim çağrısı
13:14 Cumartesi Anneleri Kenan Bilgin’in akıbetini sordu
13:11 8 yaşındaki Narin Güran 18 gündür bulunamadı
12:34 Rezan Gençlik Merkezi açıldı
12:26 Temelli: Kapatilazmin sömürü hinterlandı artık Kurdistan’dır
11:07 Cizîr’de kavga: 1 ölü, 4 yaralı
10:39 Irak'ta Türkiye'nin saldırılarına tepki büyüyor
10:22 'Jin, Jiyan, Azadî' konulu Egrîce klibi yayınlandı
10:10 Bazarcix'ta 5 büyüklüğünde deprem
09:55 Tarım Sempozyumu: Alternatif politika ve mücadeleyle kazanacağız
09:37 Açlık grevindeki hasta tutsak: Taleplerim karşılanana kadar eylemi sürdüreceğim
09:24 ‘Tecridin kırılmasıyla Türkiye nefes alacak’
09:23 Artvin'de 3 kişi gözaltına alındı
09:21 DBP örgütlenme seferberliği başlatıyor
09:20 Ege'de 3 ilde orman yangını