Hatimoğlulları: Malazgirt'te yan yana gelen kirli ittifakı demokrasi güçleriyle bozabiliriz

ANKARA - İktidar kanadının Malazgirt yıldönümünde verdiği kareyi "Fotoğraf tehdit fotoğrafıdır" olarak yorumlayan DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, "O fotoğrafta yan yana getirilmiş olan kirli ittifakı pek ala demokrasi güçleriyle birlikte bozabiliriz" dedi. 
 
Kürtlere yönelik her alanda yapılan saldırılar devam ediyor. 31 Mart seçimlerinde halkın desteğini kaybeden iktidar, koltuğunu sağlamlaştırmak için Türkiye içinde ve dışında birçok farklı politikaya sarılıyor. 
 
İmralı Cezaevi’nde 25 yıldır tecrit altında tutulan PKK Lideri Abdullah Öcalan’a yönelik mutlak iletişimsizlik hali sürerken, diğer yandan Federe Kurdistan Bölgesi’ne KDP ortaklığıyla saldırılar yapılıyor. Öte yandan Kürt düğünlerine yönelik baskılar da devam ediyor. 
 
Tüm bu sıcak gündemlerin yanında AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Bêdlîs’in Xelat ilçesinde verdiği fotoğraf ve Mûş’un Milazgir (Malazgirt) ilçesinde yaptığı konuşma ile vermek istediği mesaj kamuoyu tarafından tartışılıyor.
 
Mûş’ta "Malazgirt Zaferi'nin 953. Yıl Dönümü Kutlama Programı" na katılan Erdoğan, burada yaptığı konuşmada o günden bugüne bir "Kızıl Elma Seferi" olduğunu ve halkların ittifak yaptığını iddia etti. 
 
Yine Erdoğan’ın Mûş'a gelmeden önce Bedlîs’in Xelat (Ahlat) ilçesinde MHP, Büyük Birlik Partisi (BBP) ve Hür Dava Partisi başkanlarının yanı sıra Hava Kuvvetleri Komutanlarıyla verdiği fotoğraf karesi de dikkat çekti. 
 
 
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, siyasette yaşananları, olası ihtimalleri, Kürtlere ve muhaliflere yönelik baskıyı ve PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerinde devam eden tecride dair Mezopotamya Ajansı’nın (MA) sorularını yanıtladı.
 
42 aydır kendisinden haber alınmayan PKK Lideri Abdullah Öcalan’a uygulanan tecrit ile başlamak istiyoruz. Abdullah Öcalan’a uygulanan mutlak iletişimsizlik hali devletin ya da devletlerin hangi ihtiyacından kaynaklanıyor?
 
Öcalan üzerindeki tecrit Kürt halkına verilen ‘Biz Kürt sorununu çözmek istemiyoruz’ yanıtıdır.  Bu Ortadoğu halklarına verilmiş bir yanıttır
 
Öncelikle Sayın Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin 42 aydır devam etmesi ne ulusal ne de uluslararası hukuka uygundur. Bunu kabul etmek mümkün değil. Bu duruma karşı Türkiye, Ortadoğu ve dünyada çok önemli itirazlar, eylemlikler ve kampanyalar var. Bu sesin, bu mesajların kesinlikle duyulması gerekiyor. 
 
Sebebi, Kürt sorunun barışçıl ve demokratik yöntemler ile çözülmemesi isteğidir. Sayın Öcalan ile görüşmeler, Türkiye halklarının yararınadır. Türkiye bir barış süreci deneyimi yaşandı. Sayın Öcalan’ın mesajları da bu anlamıyla çok önemliydi. Mesajlarında Türkiye’deki ve bölgedeki halkın barış, huzur ve kardeşlik içinde eşit haklar tanınan bir hukuk çerçevesinde ve bir arada yaşamanın mesajları vardı. Sayın Öcalan üzerindeki tecrit Kürt halkına verilen ‘Biz Kürt sorununu çözmek istemiyoruz’ yanıtıdır.  Bu Ortadoğu halklarına verilmiş bir yanıttır. Aynı zamanda ‘Bu dönemde savaş, çatışma bizim işimize yarıyor’ diyor iktidar.  Bunun toplumsal okuması budur.  Bu bakımdan tecridin bir an önce son bulması bizler için elzemdir. 
 
Kürt sorunu veya İmralı’daki tecrit, sadece Kürtlerin dile getirmesi gereken bir şey değildir. Kürt sorunu ve bununla bağlantılı olan tecrit sorunu; asla salt Kürt halkının sorunu değil. Kürt sorununu bu şekilde kullanan bir iktidar anlayışı ve devlet geleneği var. Halklar olarak bir arada yaşamayı tesis etmek, kardeşçe yaşayabilmek en temel yaklaşımımızdır. Bir Türk-Kürt sorunu üzerinden nasıl bedel ödediğini kendisi de görebilmelidir. Bu örnekten hareketle de Kürt sorunu sadece Kürdün sorunu değildir diyebiliyoruz. Bu savaşa ayrılan bütçe bakımında da öyle. Savaşa ayrılan her bütçe her kuruş işçinin, emekçinin ve yoksulun sofrasından ayrılıyor. Dolasıyla bizler kendi soframızdaki ekmeğin daha büyümesi için savaşa itiraz etmemiz lazım. 
 
Cezaevlerinde işkenceyi denetlemek ve önlemekle görevli olan İşkencenin Önlenmesi Komitesi’nin (CPT) İmralı Ada Cezaevi’ne yaptığı ziyaretler var. Ancak buraya dair hazırladığı raporları açıklamadığı gibi, mutlak iletişimsizlik haline dair bir adım da atmıyor. CPT’nin tecritteki rolü nedir, bu anlamda bir çağrınız var mı?
 
Bir kez daha diyoruz; hiçbir kurum ve hiç kimse Türkiye’nin şantajlarına boyun eğmemelidir. CPT bu konuda görev ve sorumluluklarını yerine getirmelidir. CPT buraya geldi ve tecridin nasıl bir işkence olduğuna tanıklık etti. Raporlarında  mevcut ancak açıklamadılar. Bu durum da ayrıca bir işkence halidir. CPT’yi acil göreve davet ediyoruz. Bir çağrımız da Türkiye’deki demokrasi güçlerinedir. Türkiye’nin her şeyden çok barışa ihtiyacı var. Barışı tesis etmenin yolu, Kürt sorunun barışçıl ve demokratik yöntemlerle çözümüdür bunun için de İmralı kapılarının açılması ve diyalog sürecinin başlamasına ihtiyacımız var. Bu konuda Türkiye’deki bütün demokrasi güçlerini cesur bir biçimde bu sorunu gündemleştirmeye ve çözüm üretmeye davet etmek istiyorum. 
 
Yine Nobel ödüllü 69 isim, PKK Lideri Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılması için AKP'li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a mektup gönderdi. Devletlerin tecrit ısrarı karşısında aydınların bu duruşunu nasıl yorumlarsınız?  
 
Dünyanın barışa ihtiyacı var. Türkiye’nin barışa ihtiyacı var. Bütün yaşamalarını barış mücadelesine adayan bu dünyaca bilindik isimlerinin bu talebi çok önemli. Bunun dikkate alınması lazım. En başta da hükümet dikkate almalı. Bu talep insanlık adına barışı talep etmektir. Bu talep ölümleri durdurup yaşamı savunmaktır.  Sayın Öcalan’a yönelik tecridin kaldırılması talebinin anlamı budur. Bu talep; Türkiye ve bölgede barışın köklü bir biçimde tesis edilmesinin talebidir aynı zamanda. Bu talebe herkes kulak vermeli. En çok da mevut iktidar kulak vermeli. Bakın Kürt sorununu çözmeyen çözülüyor, bu iktidarın nasıl çözüldüğünü bizler görüyoruz. Kısa bir ‘normalleşme’ girişiminde bulundular.  Bu arada bunu taktik olarak yaptıklarını çok iyi biliyoruz. Kendilerini toparlamak için yürüttüklerini biliyoruz. Taktiksel dahi olsa normalleşmeyi bir aydan fazla sürdüremediler. Neden biliyor musunuz? Çünkü savaştan ve çatışmadan besleniyorlar. Taktik olarak dahi yürütemiyorlarsa eğer, bu onların tükenişini gösteriyor. 
 
AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan ve MHP, BBP ve HÜDAPAR genel başkanları ile kuvvet komutanlarının Xelat’ta verdiklerini fotoğraf son günlerde konuşulan konuların başında. “Savaş karesi” olarak tanımlanan fotoğrafı siz nasıl değerlendiriyorsunuz?
 
Türkiye’de Kürdü, Arabı, Türkü birbirine düşman eden politikaları uygulayanların verdiği fotoğraftır. Bu fotoğraf karesi en nihayetinde JİTEM ittifakı anlamını da taşıyor. JİTEM ittifakı; kendini, tekçi, ırkçı, milliyetçilik üzerine kurmuştur. Bu tekçi, ırkçı, milliyetçi ittifakın kurumsallaştığı bir fotoğraf.
 
Erdoğan’ın oradaki konuşması bu fotoğrafın ne anlama geldiğini anlattı. Erdoğan, ‘Kürtler, Araplar, Türkler birlikte Malazgirt zaferini kazandık’ diyor. ‘Kızıl Elma İttifakı’ olarak adlandırıyorlar ancak bu ittifakın bir ‘çürük elma ittifakı’ olduğunu söyledik. Bu fotoğrafı öyle okuduk. Bugün Türkiye’de Kürdü, Arabı, Türkü birbirine düşman eden politikaları uygulayanların verdiği fotoğraftır. Bu fotoğraf karesi en nihayetinde JİTEM ittifakı anlamını da taşıyor. JİTEM ittifakı; kendini, tekçi, ırkçı, milliyetçilik üzerine kurmuştur. Bu tekçi, ırkçı, milliyetçi ittifakının kurumsallaştığı bir fotoğraf. Orada Kürtlük adına var olmak; sorgulanması gereken bir konudur. Bu fotoğrafa karşı sözümüz çok net şudur; bu kirli ittifaka karşı bizler halkların ittifakını kurmak konusundaki ısrarımızı sürdürüyoruz.
 
Yine, Türkiye’nin içinde geçtiği derin yoksulluk, milyonlarca insanı sarmış. Türkiye’de insanlar artık ev kirası, doğalgaz faturası ödeyemiyor. Mevsimlik işçiler kan ağlıyor. Uygulanan politikalar tarımı bitirdi. Tarım arazilerini imara açtılar. Maden şirketlerine peşkeş çektiler. Bizi dışarıya bağımlı kıldılar. Buğdayı, hububatı ve samanı bile dışardan alıyoruz. Şu bilinmeli ki; ithalatçı firmaların çoğu da yandaş firma. Bu çok önemli. Bu az konuşulan bir şey. Ülkenin her şeyini yandaşlarına peşkeş çektiler. Üzerinde durduğumuz Malazgirt fotoğrafı; örgütlü bir tepkinin ortaya çıkmasına karşı bir tehdit fotoğrafıydı. 
 
Dünyada da  bu böyledir. Savaşta ve çatışmada ısrar ederler. Bütün kolluk ve yargısını bu rejimin devam etmesi için seferber ederler. Nitekim AKP-MHP ittifakı bunu yapmaktadır. Malazgirt onun göstergesidir. ‘Biz kuvvet komutanları ile birlikte her şeyi göze almışız’ fotoğrafıydı. Asker ve sivilin yan yana verdiği bu fotoğraf aslında daha farklı açılardan da değerlendirilmeli. Türkiye darbeler tarihi yaşamış bir ülkedir. Bu tarih ile değerlendirilmelidir.
 
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin son dönemde verdiği kimi fotoğraflar üzerinden MHP’nin Cumhur İttifakı’ndan ayrı düştüğü yönünde yorumlar yapılıyor. Siz bu durumu nasıl değerlendirirsiniz?
 
Bizim tarafımızdan yaygınca kullanılan bir söz var; MHP, AKP’nin kayyımı olarak atandı. Derin devlet, MHP’yi AKP’ye kayyım olarak atadı. Şimdi her adımda bunu görüyoruz. Bakın Erdoğan, taktiksel olarak normalleşme sürecini başlattı. İlk tepki gösteren MHP oldu. Neden taktiksel olduğunu söylüyorum. Mevcut olan bu otoriter rejimin bu faşistleşen rejimin biz artık ‘normalleşiyoruz’ diyemeyeceğini, bunun böyle olamayacağını anlamamız lazım. Çünkü artık AKP kurulduğu kodları ile varlığını sürdüren bir parti değil. AKP artık sivil bir parti değil. AKP artık devletleşmiş bir partidir. 
 
AKP, kendini temize çıkartmak için bir taktik izliyor. Muhalefetin bu taktiğe karşı da uyanık olması gerekiyor. Bu kayyım görevini gören MHP, AKP’nin varlık yokluk gösterdiği dönemde attığı adımları bir kere mevcut olan otoriter rejimin prizmasından geçiriyor. Bu prizmadan geçmeyen ve olma ihtimali olmayan, yandan teğet geçecek düşündüğü her konuda tehdit unsuru ortaya atıyor. 17-25 saatin o vakte denk getirip, onun özellikle servis edilmesinin nedeni buydu. Yüzük buydu. Yürüyüşte iken paylaştığı müzikli video buydu. 
 
MHP genel Başkanı Bahçeli son dönemlerde partiniz üzerinden CHP’yi de hedef alıyor. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?  
 
Evet son üç seçimde mevcut olan iktidarı geriletmek, rejimi geriletmek için attığımız kimi adımlar var. Bu adımlar rejim tarafından da görülüyor. DEM Parti’nin bugüne kadarki tutumu kaybettirdi. Bunun üzerine bize fatura kesildi. Kobanê Davası, HDP’yi kapatma davası böyle bir fatura. Biz bunların bedellerini ödüyoruz ve bunun onurunu taşıyoruz. Bizim üzerimizden ana muhalefet partisini yıpratmaya dönük adımlar atığını da biliyoruz. 
 
Bu adımların Türkiye toplumunda güçlü bir karşılığı var mı?
 
Ben bu saatten sonra bunların artık sadece AKP-MHP’nin dar mahallesinde etkili olduğunu düşünüyorum. Daha geniş mahallede artık etkileri yok. Mevcut iktidarın kitleye hitap alanının ne kadar daraldığını muhalefet çok iyi görmeli. Bu bizim için bir şans, fırsat. Burada tabi ana muhalefet partisine de çok önemli bir görev düşüyor. Bu ülkenin gerçek bir sosyal demokrat yapıdaki siyasi bir partiye ihtiyacı var. Ama ana muhalefet partisinin bu şansı değerlendirip değerlendirmeyeceğini hep birlikte göreceğiz. Bu şansı pozitif olarak değerlendirmesi ve çubuğu demokrasiden yana bükmesi, bu ülkenin demokratikleşmesine katkı sağlar.
 
Türkiye’nin bir diğer temel gündemi de Kürtlere dönük saldırılar.  Saldırılar öyle bir aşamaya geldi ki Kürtçe şarkılar söyleyen, halay çekenler tutuklanıyor. Kürtçe konuşan işçiler saldırıya uğruyor. Yine Meclis’te Kürt vekillerine dönük saldırılar var. Dolayısıyla Kürt siyasetinin özneleri çok ciddi şiddetle karşı karşıya kaldılar. Bu durumu nasıl değerlendiriyorsunuz?
 
Kürt sorunun demokratik çözümü konusunda sert bir karşı duruş gösteren ve geleneksel devlet anlayışını sürdüren iktidar, özellikle son zamanlarda 90’lı yıllarda tanıklık ettiğimiz bir yönteme tekrar başvurdu. İşte düğünlere müdahale, Kürtçe müzik söyletmemek gibi... İktidar bir duygusal kopuşu zorluyor. Ayrıca iktidarın bu örnekler ile çözümden ne kadar uzaklaştığı görülüyor, çözmeyeceğini gösteriyor. O Malazgirt fotoğrafı boşuna paylaşılan bir fotoğraf değil. Fotoğraf tehdit fotoğrafıdır. Bu fotoğraf bize biat etmeyenlere biz bu şekilde yanıt vereceğiz diyor. Ordu bizim arkamızda diyor. Bir diğeri Kürt halkını temsil ettiğini iddia ettikleri bir siyasal özneyi çıkarıyor. Aslında Hizbullah’ın devamcısı ama onlar siyasi özne olarak sunuyorlar. Biz ne olduğunu çok biliyoruz. Dolasıyla siyaseten de bu rejimin yıkılmasına izin vermeyeceğiz. Ordu da yanımızda diyor. ‘Kürt halkına karşı da biz böylesi özneleri kullanacağız’ diye mesaj veriyorlar.  
 
Buradan Kürt halkına, Alevilere çağrımdır. Devletin kodlarında bu iki kesim sürekli kargaşa için kullanılmak istenmiştir. Bu konuda bizim onları boşa düşürerek, bu rejimin ve iktidarın oyununu pek ala bozabiliriz. Malazgirt’teki o fotoğrafta yan yana getirilmiş olan kirli ittifakı pek ala demokrasi güçleri ile birlikte bozabiliriz. Asıl olan güçlü bir ittifakıdır.
 
Demokratik muhalefetin yeterince örgütlenemediği ve birlikte hareket edemediğine dair eleştiriler var. Tüm saldırılara karşı muhalefet saldırıları püskürtmek için birlikte nasıl hareket edebilir?
 
Kürt sorununu görmeyen, Alevi sorunu görmeyen Türkiye’nin yüzyıllık tarihi boyunca kronikleşmiş olan demokratikleşmemizin önündeki engelleri görmeyen anlayışa kapılmayın. Bu anlayış iktidarın ekmeğine yağ sürmekten öteye geçmez.
 
Bizim bu koşulları daha iyi irdelemek, bir enerji ortaya çıkarma sorumluluğumuz var. Ben buradan bir kez daha diyorum ekmek mücadelesi için de, adalet mücadelesi için de daha çok örgütlenmeliyiz ve daha cesur adımlar atmalıyız. Türkiye’deki nesnel koşullar buna gebe, hazırdır. Muhalefete çağrımızdır; Sakın ola ki restorasyoncu anlayışa kapılmayın. Bu Türkiye’yi demokratikleştirmez. Sakın ola ki Kürt sorununu görmeyen, Alevi sorunu görmeyen Türkiye’nin yüzyıllık tarihi boyunca kronikleşmiş olan demokratikleşmemizin önündeki engelleri görmeyen anlayışa kapılmayın. Bu anlayış iktidarın ekmeğine yağ sürmekten öteye geçmez. Türkiye aynı Türkiye değil.
 
MA / Selman Gözelyüz - Mehmet Aslan

Diğer başlıklar

03/09/2024
13:41 Adliyede 'Burada adalet yok' pankartıyla adli yıl açılışı
13:34 Kongo’da cezaevinde firar girişimi: 129 ölü
13:32 Tutsak Yiğit: Şiddete maruz kaldık
12:41 DİSK: 13 Eylül’de Mersin'den başlayarak mitingler yapacağız
12:40 Ahmadpur'un cenazesi ailesine verildi
12:22 Ağaç kesimine karşı çıkanlara saldırı: 1 ölü, 2 yaralı
11:45 Bir gecede 24 saldırı
11:33 Abdullah Öcalan’ın avukatlarından görüşme başvurusu
10:37 DEM Parti'ye başvurunca AKP'ye üye yapıldığını öğrendi
10:29 TÜİK enflasyonu yüzde 51,97'e düşürdü!
10:14 Lokman cinayetinde 7 gözaltı
10:07 Habur’da bekletilen çocuklar yurda yerleştirildi
10:00 Hewlêr ve Silêmaniyê kırsalı bombalandı
09:57 Apê Musa Gazetecilik Ödülleri'nde son başvuru tarihi 10 Eylül
09:50 ENAG'ın enflasyon verileri: Aylık 3,47, yıllık 90, 35
09:42 Şirnex'te ulaşıma zam
09:18 Hasta tutsak Kuday'a kötü muamele: Yemeği önüne fırlatıldı, su verilmedi
09:08 Manavgat Cezaevi'nde psikolojik şiddet ve tehdit
09:07 Aydın'da bir kadın katledildi
09:05 21 kişinin katledildiği yasağın üzerinden 9 yıl geçti
09:04 Giyadîn'de maden nedeniyle 7 köy göçe zorlanıyor
09:02 İşçi mücadelesi büyüyor: Krizlerin nedeni Kürt sorunudur
09:02 Tutsak gazeteci: Tecrit kaldırılmadıkça eylemler devam edecek
09:02 Kokarca dadanan fındığın fiyatı 60 TL'ye düştü
09:00 3 EYLÜL 2024 GÜNDEMİ
00:32 Wêranşar’da madde bağımlılığına karşı çalışmalar sürüyor
02/09/2024
23:48 ABD, Venezuela Devlet Başkanı Maduro’nun uçağına el koydu
23:36 Amedspor ilk galibiyetini aldı
23:31 Mahkeme ‘kasten öldürme’ den tutukladı, Tunç ‘temennimiz sağ ulaşabilmek’ dedi
22:36 KNK’den Hekim Lokman için açıklama
22:26 4 yıldır ölümü aydınlatılmayan Koçak anıldı
21:41 Musena’da Kürtlerin bulunduğu toplu mezar açıldı
20:28 Ali Şen, 31 yılın ardından tahliye edildi
20:18 Barış mitinginde gözaltına alınan 12 kişi tutuklandı
19:51 Tutuklanan Güran’ın avukatı: Deliller yeterli değil
19:36 OHAL KHK’lerin yıldönümü: Baskı düzenini ortak mücadeleyle püskürteceğiz
18:53 Adalet Peşinde Aileler’den hashtag kampanyası
18:39 Narin Güran’ın amcasının jandarma ifadesi ortaya çıktı
18:10 Narin Güran’ın amcası tutuklandı
18:06 Êlih Barosu: Kürt kimliğinin yasal güvenceye kavuşturulması zorunluluktur
17:49 Êlih Belediyesi’nden bir ücretsiz ekmek büfesi daha
17:31 HRW Afşin-Elbistan Termik Santralleri konusunda Türkiye’yi uyardı
17:11 Katledilen Lokman'ın dosyasına gizlilik kararı
17:08 Savcılıktan SOLDEP'e ihtarname: Kürtlerin hakkını savunmak anayasaya aykırı sayıldı
17:04 Erdoğan adli yıl açılışında konuştu: Mahkeme kararları herkes için bağlayıcı
16:37 İzmir ve Mersin'de 'Özgürlüğe ses ver' eylemi: Tecrit savaşta ısrardır
16:24 Babaları tutuklanan 6 çocuk sınır kapısında mahsur kaldı
15:59 BES: Adliye çalışanlarının koşulları düzeltilmeli
15:31 Yüksekdağ ve Kobanê tutsakları için 'özgürlük' kampanyası
15:16 Narin Güran’ın amcasına tutuklama istemi
15:10 Lokman’ın öldürülmesi Meclis gündeminde: Kürtçe konuşmak yasak mı?
15:05 Gazeteci Gulistan Tara’nın ailesinden MKG’ye ziyaret
14:59 HES projesine tepki: Bir kimlik yok edilmek isteniyor
14:58 30 yıllık tutsak Göbe'nin tahliyesi bir kez daha ertelendi
13:51 Emine Şenyaşar Meclis'te polis dışında muhatap arıyor
13:46 Türkiye'nin Amêdiyê kırsalına taşıdığı paramiliter gruplar görüntülendi
13:37 Amed’te adli yıl açılışı: Adalet mücadelemiz sürecek
13:28 Qers Belediyesi aile şirketine döndü: Kenti Ülkü Ocakları yönetiyor!
13:10 İstanbul'da 'Savaş, yoksulluk ve demokratik çözüm' paneli düzenlenecek
12:51 GÖÇİZDER'den mal varlığının dondurulmasına tepki
12:29 Türkiye'de bebek ölüm hızı AB üyesi ülkelerden üç kat fazla
12:22 Silvan Alay Komutanlığı deposundan silah çalan uzman çavuş tutuklandı
12:08 Gabar’da çıkan yangın söndürüldü
11:59 DFG: Ağustos ayında gazetecilere yönelik baskı arttı
11:48 Narin Güran 13 gündür kayıp: Amca Güran adliyeye sevk edildi
11:40 Êlih’te polis şiddeti kameraya yansıdı
11:33 Maltepe Cezaevi’nden sevk edilen tutsakların ailelerine bilgi verilmedi
11:29 Xwebûn ‘Neden kadın gazeteciler?’ manşetiyle çıktı
10:59 Ekonomik büyüme durgunluğa girdi
10:56 1 Eylül mitinginden: Barış Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü ile mümkün
10:31 Pirsûs’da ev baskınları
10:04 Afyon'da işçi minibüsü devrildi: 10 yaralı
09:09 Tutsak Kuday'ın durumu ağırlaşıyor: Son günlerini ailesiyle geçirmek istiyor
09:08 Devlet hastanesinde 'cihaz yok', özel hastane 800 bin TL istiyor
09:07 İl Özel İdaresi'nden cami derneğine 7 milyonluk ödenek: Yolsuzluk yapılıyor
09:07 İktidar kadın ve çocuğa dönük ihlal verilerini neden açıklamıyor?
09:06 BEKSAV’da yeni dönem kayıtları başladı
09:04 Fernas Madencilik'te mücadele: Ya saygın bir uzlaşı ya da tavizsiz direniş
09:03 ‘Kadın cinayetlerine karşı esas güç örgütlülük’
09:02 Kadınlar her hafta bir parkta 'emek' için buluşuyor
09:02 Tahliyesi engellenen tutsak eylemde
09:00 02 EYLÜL 2024 GÜNDEMİ
01/09/2024
22:50 KYK yurtlarına yüzde 50 zam
21:20 KESK: Kadıköy'de gözaltına alınanlar serbest bırakılsın
20:52 Amed’de polis şiddetine yurttaşlardan tepki
20:21 Bakırhan’dan Makbule Özer’e ziyaret
20:16 Saldırı sırasında yanındaydı: Hakim Lokman Kürtçe konuştuğu için öldürüldü
19:26 Bakırhan Wan’dan seslendi: Bu savaş politikalarınıza son verin
19:03 Kadıköy’de barış mitingi: Savaş politikalarına son verin
18:18 Wan'da binler 'savaş, işgal ve tecride' karşı alanda
18:06 MHP'liler hakkında suç duyurusunda bulunan hukukçu tutuklandı
17:52 1 Eylül etkinliklerinde savaş ve tecride tepki
17:50 DEM Parti’den Lokman’ın katledilmesine tepki: Sorumlusu iktidardır
17:47 Amed’de binler yürüdü: Sayın Öcalan onurlu barış için cesaretli siyasiler arıyor
17:28 Irkçı saldırıda yaşamını yitiren Lokman'ın akrabası: Saldırganlar tutuklansın
16:57 Sınırda savaşa karşı yürüyüş: Çözümün muhatabı Öcalan’dır
16:28 Kürtçe sohbet sonrası uğradığı saldırıda hayatını kaybetti
15:56 Pulur'da polis şiddeti
15:47 Soma'da gözaltına alınanlar serbest
15:34 Katledilen gazeteciler Dîlok'ta anıldı
15:33 Gazze'de yaşamını yitirenlerin sayısı 41 bine yaklaştı
15:13 Hatimoğulları: Barış için Abdullah Öcalan ile görüşme sağlansın
14:46 Erdoğan'ın '1,5 milyar TL'lik yatırım' dediği alanda bir çivi dahi çakılmadı
14:40 Piran'da bazı bölgelere giriş yasağı
14:18 Bagok'ta hayatını kaybedenlerin cenazeleri kışlaya götürüldü
13:32 Semsûr'da bir kadın katledildi
12:26 Kurdistan İnsan Hakları Ağı'ndan ihlal raporu
12:18 Nisêbîn'de bir kişi ölü bulundu
12:15 Amed'de 1 Eylül deklarasyonu: Çözüm için sorumluluk üstlenin
11:14 Bagok Dağı bombalandı
10:07 5 kent için sağanak yağış uyarısı
09:30 MHP'liler hakkında suç duyurusunda bulunan hukukçu gözaltına alındı
09:23 Katledilen gazeteciler Jin derginin kapağında
09:21 Nisêbîn'de 6'ncı kattan düşen çocuk yaşamını yitirdi
09:14 Şüpheli ölüm DNA eşleşmesine rağmen 4 yıldır aydınlatılmadı
09:12 Irkçı saldırılar sürüyor: Arkasında iktidar var
09:11 Hasandin’de madene karşı çıkanlara asker tehdidi
09:11 Aleviler 'eşit yurttaşlık ve anayasal güvence' istiyor
09:09 'Barışa Çağrı' imzacıları: Barışın inşası için savaşmalıyız
09:08 'Pişmanlığı' reddeden 32 yıllık tutsakların tahliyesine 4’üncü engel
09:07 'Özgürlük Okumaları'nı anlattılar: Dönüşüm sağlıyor
09:03 Darp edilen tutsağın kardeşi: Can güvenliği yok
09:00 1 EYLÜL 2024 GÜNDEMİ
08:52 Gabar Dağı'nda yangın: Müdahale edilmiyor
31/08/2024
23:27 Bahçelievler'deki silahlı saldırıya yayın yasağı
23:19 AKP’den ‘Yeşil’ maskeli taraftara destek!
23:00 'Uzun Yürüyüş' BM önünde tamamlandı
22:41 Bagok'ta operasyon sonrası yasak ilan edildi
22:24 Kayyım karşıtı nöbet İstanbul’da final yaptı: Mücadele sürecek
21:40 ‘Kalıcı barış için tecridi kaldırın’
21:07 Wan’da şarkılar doğa için söylendi
20:46 Yaşam nöbeti 100’üncü gününde
20:12 2 Eylül Festivali’nde güncel siyaset tartışıldı
19:55 Barış ve Demokrasi Konferansı: İmralı tecridine karşı hızlıca adım atılmalı
19:37 Kayyıma karşı yapılan eylemde tecrit vurgusu
18:46 Narin Güran soruşturması: Amca deliller kapsamında gözaltında
18:32 ‘Mücadele yeni kayıpların önünü aldı'
18:08 Sınırda X-Ray’dan geçmek istemeyen 5 kişi gözaltına alındı
17:47 Gemi söküm tesisinde işçiler zehirlendi: 1 işçi öldü
17:42 GÖÇİZDER’den açıklama: Baskılarla sonuç alınamayacak
17:28 Rusya Quneytira’da bir gözlem noktası kurdu
17:02 Amedspor maçına ‘Yeşil’ maskesiyle giden 11 kişi gözaltına alındı
16:36 Berlin’de Demokrasi Konferansı: Barış Abdullah Öcalan'ın özgürlüğüyle sağlanabilir
16:28 Türkoğlu: Barışı sağlayacak tek alternatif tecrit altında
15:45 Mersin ve Hatay'da 1 Eylül'e katılım çağrısı
15:06 Barış Vakfı: Türkiye Kürt barışına mecbur
15:05 Berçelan Yaylası’ndaki berivanlardan fotokapan tepkisi
14:30 Kuday ve Aykaç için tahliye talebi
14:17 Gözaltına alınan madencilere avukat yasağı
14:07 İran’da yaralanan kolber yaşamını yitirdi