8 soruda Abdullah Öcalan’ın 'umut hakkı'

img

İSTANBUL - AİHM’in Abdullah Öcalan’ın "umut hakkı"na dair verdiği ve Türkiye'nin 10 yıldır herhangi bir adım atmadığı ihlal kararına dair merak edilenleri 8 soruda derledik.  

İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde 25 yılı aşkın bir süredir tecrit altında tutulan PKK Lideri Abdullah Öcalan’dan 42 aydır haber alınamıyor. Aile ve avukat görüş hakkı “disiplin cezaları” ileri sürülüp engellenirken, telefon gibi iletişim hakları da askıya alınmış durumda. Abdullah Öcalan’a uygulanan mutlak tecrit ve haber alınamama haline karşı geçmişten bu yana iç hukuk yollarının yanı sıra uluslararası hukuk ve kuruluşlara da girişimlerde bulunuldu. Bu konuda farklı tarihlerde Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi, Avrupa İşkencenin Önlenmesi Komitesi (CPT)  ve Birleşmiş Milletler’in (BM) çeşitli birimlerine başvurular yapıldı.
 
Söz konusu başvuruların sonuncusu sivil toplum örgütleri tarafından Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi’ne yapılan bildirim oldu. Bildirim sonrası AİHM’in kararlarının yerine getirilip getirilmediğini denetleyen Bakanlar Komitesi, 3 yıl aradan sonra 17-19 Eylül tarihleri arasında AİHM’in 2014 yılında Abdullah Öcalan'ın şartlı salıverilme hakkında sahip olmaksızın ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına mahkum edilmesine (umut hakkı) dair verdiği "ihlal" kararını görüşecek.
 
Bu gelişmeyle beraber bir kez daha gündeme gelen “umut hakkı”nın kapsamı, Türkiye mevzuatındaki yerini ve komite kararına karşı Türkiye’nin gerekli adımları atmaması halinde karşılaşacağı yaptırımları 8 soruda derledik.
 
Türkiye’de, şartlı salıverilme hakkına sahip olmaksızın ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına mahkum edilen PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın mevcut koşulları üzerinden öne çıkan “umut hakkı” kavramı nedir?
 
 
‘Umut hakkı’, ömür boyu hapis cezasına karşılık mahpusun belli bir süreden sonra toplumla yeniden buluşmasını sağlamak için öne çıkan bir haktır. Öngörülebilir bir infaz biçimi getirerek, kişinin yeniden özgürlüğüne kavuşma umudunu korumasını sağlar.
 
Eski Ceza Yasası’na göre verilen idam cezalarının yeni yasal düzenlemelere göre uyarlanması sonucunda verilen ağırlaştırılmış müebbet hapis cezaları ile 3713 sayılı yasa ve 5237 sayılı yasanın 302. maddesi kapsamında mahkemelerce verilen ağırlaştırılmış müebbet hapis cezalarının infaz biçimi, mevzuatta ömür boyu yani ölünceye kadar şeklinde düzenlenmiştir. Bu cezaların istisnası yoktur. Fakat ‘umut hakkı’, bu ömür boyu hapis cezasına karşılık mahpusun belli bir süreden sonra toplumla yeniden buluşmasını sağlamak için öne çıkan bir haktır. Bu hakka sahip olan kişi belirli bir infaz süresinden sonra durumunun yeniden gözden geçirileceğini, bu gözden geçirmenin hangi gerekçeler üzerinden yapılacağını, kimlerin hangi yöntemlerle bu değerlendirmeyi yapacağını bilerek cezasını infaz eder. Başka bir ifade ile ‘umut hakkı’, öngörülebilir bir infaz biçimi getirerek kişinin yeniden özgürlüğüne kavuşma umudunu korumasını sağlar.
 
 "Umut hakkı" ile ilgili bir süre sınırı var mıdır? 
 
Bu konuda herhangi bir süre sınırı bulunmamaktadır. AİHM buna yönelik vermiş olduğu kararlarda sürenin üye ülkenin egemenlik hakkı kapsamında kendisinin belirleyeceğini ifade eder. Ancak söz konusu sürelerin kişinin ‘umut hakkı’nı ortadan kaldıracak uzunlukta olmaması gerektiğini de dile getirir. Yani devletin sırf ölünceye kadar infaz şeklini ortadan kaldırmak için getireceği 30-40-50 yıllık sürelerin kabul görmeyebileceği belirtilebilir. AİHM, Vinter/Birleşik Krallık kararında 25 yıllık bir süreden bahseder. Burada mahkeme, sözleşmeci devletlerarasında ve karşılaştırmalı ve uluslararası hukuk materyalleri arasında, cezanın verilmesinden en geç 25 yıl sonra ve sonrasında periyodik olarak gözden geçirilmesini garanti altına alan bazı özel mekanizmaların sağlanmasına yönelik karar veriyor.
 
Ancak Mahkeme’nin bu konuda verdiği kararlardan (Kafkaris/Kıbrıs, Vinter/Birleşik Krallık vb.) özetle yorumu şu şekildedir: Sözleşmeci devlet tarafından hangi ceza adaleti sisteminin onaylandığına müdahale etmediği vurgulanmalıdır . Sözleşme, bu bağlamda, şartlı salıverme hakkı gibi özel bir ceza adaleti mekanizması gerektirmemektedir. Bu tür bir gözden geçirmenin şekli ve bir gözden geçirmenin yapılabilmesi için cezanın ne kadarının çekilmiş olması gerektiği sorusu, devletlerin kendi takdir yetkisi dahilindeki konulardır. Sözleşmeci devletler tarafından izlenmesi gereken usuller yargısal olmayan bir karaktere de sahip olabilir. Ancak, Mahkeme'nin içtihadına göre, ‘serbest bırakılma olasılığının değerlendirilmesini’ sağlayan bir sistem olması gerektiği açıktır ve ‘söz konusu takdir marjı sınırsız olamaz.’ Mahkeme, Sözleşmeci Devletin kendi hukuk sisteminde daha hafif tutukluluk koşulları veya erken salıverme imkanı tanıyacak herhangi bir imkan olup olmadığını inceler.
 
Bir diğer mahkeme yorumu; Macaristan, Mahkeme'nin kararlarına uymanın bir yolu olarak 2015 yılında ömür boyu hapis cezalarının otomatik olarak gözden geçirilmesini öngören yeni bir mevzuat çıkarmıştır. Bu mevzuat ile 40 yıllık hapis cezasının ardından hükümlü için zorunlu bir af prosedürü başlatılmaktadır. Ancak Mahkeme, bir mahkumun affedilmeden önce beklemesi gereken 40 yılın, tavsiye edilen azami süreden çok daha uzun bir süre olduğunu ve bu anlamda devletin sahip olduğu takdir marjı geniş olsa da, bu marjın dışında kaldığını belirtmiştir. Ayrıca Mahkeme, Macaristan'da cumhurbaşkanlığı affının müebbet hapis cezasının fiilen veya hukuken indirilebilmesini sağlayan bir yol olmadığını tespit etmiştir. Mahkeme, başvuranların beklemek zorunda kaldıkları uzun süreyi ve inceleme mekanizmasının yeterli usuli güvencelerden yoksun olmasını göz önünde bulundurarak, yeni Macar mevzuatının Sözleşme'nin 3. maddesi anlamında bir koruma sağlamadığına ve bir ihlal olduğuna karar vermiştir.
 
 "Umut hakkı", Türkiye mevzuatında yer alıyor mu? Kapsamı nedir? 
 
3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunun 16/4. Maddesi, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunun 47. Maddesi, 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı ile ilgili Kanunun 25. Maddesi, 107/16. Maddesi yukarıda bahsi geçen cezaların hiç ara verilmeden ölünceye kadar çektirileceğini düzenlemektedir. Zaten AİHM’in ihlal kararı verilmesine neden olan yapısal sorunlar bu yasa maddeleridir. Bu cezalar yönünden ‘umut hakkı’, Türkiye yasalarında herhangi bir şekilde yer almamaktadır. Abdullah Öcalan ve aynı nitelikteki hükümlülerin haklarını ihlal eden düzenlemeler bunlardır. Bu düzenlemeler kategorik olarak şartlı tahliye yasaklarını içermektedir.  Bunların dışında, farklı cezalarla ilgili serbest kalma yöntemleri, Cumhurbaşkanlığı affı gibi mevcutsa da bunlar aynı nitelikte olmayan ceza tiplerine yöneliktir. Esas olarak ‘umut hakkı’nın bir yasa başlığı ile özel bir düzenleme olarak yasada bulunması şart değildir. Burada esas olarak kategorik şartlı tahliye yasakları doğrudan bu hakkın ihlali olarak yaşanmaktadır.
 
Kategorik şartlı tahliye yasakları yasadan kaldırıldıktan ve tahliye imkanı yasal olarak sağlandıktan sonra yasanın fiili uygulamasını tartışma imkanı olabilir.
 
 
 AİHM, Öcalan-2 Türkiye kararıyla Türkiye’yi 2014 yılında yeniden mahkum etti. ‘Umut hakkı’nı belirleyen 4 ilke ortaya koydu. Bu 4 ilkenin meali, en kısaltılmış haliyle mahpusun bir gün tahliye edilebilme imkanı olduğu bilgisine sahip olması ve tecrit altında tutulmamasıdır.
 
AİHM, Abdullah Öcalan’ın “umut hakkı” ile ilgili nasıl bir karar verdi?
 
AİHM 2000’lerden sonra verdiği bir dizi kararında, hükümlülerin ‘umut hakkı’na açık referanslar vermeye başladı ve konu üzerine önemli bir içtihat zinciri geliştirdi. Ölüm cezasının 2000’lerin başında kaldırılmasından sonra Abdullah Öcalan’ın cezası ‘ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası’na çevrilmişti. AİHM, ölüm cezası yerine öngörülen bu cezanın infaz biçimine dair değerlendirmesini Mart 2014 tarihli kararı ile yaptı ve karar Ekim 2014’te kesinleşti. Daha sonra aynı konuda AİHM, Eylül 2015’te Kaytan/Türkiye, Aralık 2015’te Gurban/Türkiye ve Şubat 2019’da Boltan/Türkiye kararlarını verdi. 
 
Mahkeme bu konudaki içtihadı ile aynı doğrultuda, ‘umut hakkı’ güvence altına alınmaksızın hükümlülerin ölünceye kadar cezaevinde tutulmasının Sözleşme’nin 3. maddesinin ihlali niteliğinde olduğuna defaten hükmetti. AİHM, Öcalan-2 Türkiye kararıyla Türkiye’yi 2014 yılında yeniden mahkum etti. ‘Ölünceye kadar hapis cezası’nın işkence yasağının ve dolayısıyla ‘umut hakkı’nın ihlali olduğuna hükmetti. Pozitif hukukun sınırları içerisinde ‘umut hakkı’nı belirleyen 4 ilke ortaya koydu ve Türk Hukuku’nda bunların karşılık bulamadığını belirtti. Bu 4 ilkenin meali, tahliye imkanının de jure (yasal) ve de facto (fiili) olarak mümkün olması, mahpusun hapis cezasının gözden geçirilme süreçlerinde usuli güvencelerinin olması ve mahpusun tutulma koşullarının resosyalizasyonuna uygun olması gerektiği… En kısaltılmış haliyle mahpusun bir gün tahliye edilebilme imkanı olduğu bilgisine sahip olması ve tecrit altında tutulmamasıdır. 
 
AİHM’in Öcalan dışında “umut hakkı” ile ilgili verdiği bir ihlal kararı ve bu kararın uygulandığına dair bir örnek var mı?
 
AİHM’in Vinter ve diğerleri/Birleşik Krallık kararı sonrası, İngiltere ve Galler Yüksek Mahkemesi verdiği bir karar ile Adalet Bakanı’na verilen müebbet hapis cezası hükümlülerini salıverme hakkını açıkça tanıdı. Yüksek Mahkeme, bu hakkın kapsamını, sınırlarını ve koşullarını da belirledi. Bakanlar Komitesi bu çerçeveyi AİHM kararının gerektirdiği genel önlemlerin alınması olarak değerlendirerek, denetim sürecini kapattı. Matiošaitis ve diğerleri/Litvanya kararının uygulanmasının denetimi sürecinde, Litvanya müebbet hapis cezası hükümlülerinin cezalarının infazının gözden geçirilmesi ve koşulları oluşmuşsa hafifletilebilmesi için bir mekanizma oluşturdu. Komite, bu konuda oluşturulan mekanizmanın ve mekanizmaya başvuru şartlarının Mahkeme’nin geliştirdiği standartlara uygun olduğuna karar verdi ve denetim sürecini kapattı.
 
Bakanlar Komitesi, bu ülkelerdeki mevcut sistemlerden bazılarını ‘iyi örnekler’ olarak kabul ediyor ve Türkiye tarafından bunlardan yararlanılması gerektiğini düşünüyor.
 
AİHM’in Abdullah Öcalan’ın “umut hakkı”nın ihlal edildiğine dair verdiği karar sonrası Türkiye nasıl bir prosedür işlemeli?
 
Türkiye’nin yapması gerekenler konusunda, AİHM’in Gurban grubu kararları, Bakanlar Komitesi’nin diğer ülkelere dair denetim sürecinde attığı adımlar ve yaptığı değerlendirmeler bir yol haritası oluşturuyor. Buna göre, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasının Sözleşme standartlarına uygun şekilde gözden geçirilmesine imkan veren bir mekanizma oluşturulurken, şu temel ilkeler gözetilmeli:
 
- Mekanizma tarafından gözden geçirme sonrası talebe konu cezanın hafifletilmesine, indirilmesine, ortadan kaldırılmasına ya da şartla salıverilmeye kararı verilebilmeli,
 
- Cezanın gözden geçirilmesini talep edebilmek için cezaevinde geçirilmesi gereken süre 25 yıldan fazla olmamalı,
 
- Hükümlünün hayatındaki dikkate değer değişiklikler ve gelişmeler değerlendirmede dikkate alınmalı ve rehabilitasyon amaçlı olması gereken infazın, değerlendirme tarihi itibariyle sürdürülmesinin meşru bir dayanağının bulunup bulunmadığına bakılmalı,
 
- Bu değerlendirme objektif ve önceden belirlenmiş kurallara göre yapılmalı,
 
- Değerlendirmede dikkate alınacak esaslara dair düzenlemeler yeterli açıklıkta ve belirli olmalı,
 
- Hükümlüye sürece dair prosedürel güvenceler tanınmalı,
 
- Hükümlü sürece dair gereği gibi bilgilendirilmeli,
 
- İlk gözden geçirme sonrası ret kararı verilmesi halinde periyodik aralıklarla gözden geçirme sürdürülmeli,
 
- Mekanizma tarafından verilen kararın yargısal denetimi mümkün olmalı ve hükümlüye bu yola erişim hakkı verilmeli.
 
Türkiye bu kararı neden uygulamıyor? Uygulamamasına dair nasıl bir yasal dayanak sunuyor?
 
Türkiye AİHM’in verdiği kararların bireysel ve yapısal ölçüde yerine getirilip getirilmediğini, yaptığı periyodik izlemeler ile denetleyen Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi’ne 2015 yılında Öcalan-2 Türkiye kararını çevirip tüm yargı makamlarına yolladığını ve kararı icra ettiğini iddia eden bir eylem planı sundu. Abdullah Öcalan’ın avukatlarının başvurularına rağmen 7 yılda hiçbir gelişmenin sağlanamadığı dosyaya, 2021 yılı ve devamında sivil toplum örgütleri Türkiye’nin kararı uygulamadığına, yasasında değişiklik yapmak için hiçbir adım atmadığına, Öcalan-2 ihlal kararından sonra yani 2014’ten beri kaç müebbet ağır hapis cezası verildiğine dair bilgileri sivil toplumla paylaşmadığına, Terörle Mücadele Kanunu ile infazda eşitlik ilkesini uygulamadığına ve nihayetinde İmralı’da ağır tecrit koşullarının sürdürüldüğüne dair birden fazla kez bildirimde bulundu.
 
Türkiye manipülatif cevaplar ve eylem planı sundu ancak Bakanlar Komitesi, 30 Kasım-2 Aralık tarihlerinde yaptığı 1419’uncu toplantıda ‘umut hakkı’ dosyalarını gündeme aldı ve daha fazla gecikme olmaksızın mevcut mevzuatın kararlarla uyumlu hale getirilmesine ilişkin Türkiye’ye acil çağrıda bulundu. Komite, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası alan tutsakların sayısına ilişkin bilgi talep ederek, Türkiye’nin genel tedbirlere dair benimsenen gelişmeler hakkında en geç Eylül 2022’de Komite’ye eylem planı sunmasına karar verdi. Komite’nin bu somut ve açık taleplerine karşı Türkiye’nin verdiği cevap, Ekim 2022’de bir eylem planı sunmak oldu. Hükümet esasen diplomatik bir dille, Türkiye’nin bu konuda bir değişiklik yapma planı olmadığını söyledi. Son olarak Türkiye, yine benzer argümanlarla Temmuz 2024’te bir eylem planı sundu.
 
 
Bakanlar Komitesi, Türkiye’den kararın uygulandığına dair eylem planları isteyebilir. Komite, devletin nihai bir karara uymayı reddettiği kanaatine varırsa, kararı uygulama yükümlülüğünü yerine getirip getirmediğine karar vermek üzere meseleyi AİHM’e götürebilir.
 
Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi’nin, Türkiye’nin bu kararı yerine getirmemesi halinde nasıl bir yaptırımı söz konusu olur?
 
Bakanlar Komitesi, Türkiye’den kararın uygulandığına dair eylem planları isteyebilir. Dava grubunu 3 aylık periyotlarla incelemeye alarak daha yakından izleme yapabilir. Devlet üzerindeki kararın uygulanması noktasındaki baskıyı artırmak için ara kararlar kurabilir. Ara kararlar düzenli yapılan toplantılar sonrası alınan genel kararlardan usulen daha etkilidir. AİHS’nin 46 (3) maddesi uyarınca Bakanlar Komitesi yorum sorunu dolayısıyla bir kararın uygulanmasının denetiminin tehlikeye girdiği kanaatine varırsa yorum konusunda bir karar vermek üzere konuyu AİHM önüne sevk edebilir. Bu mekanizmanın işletilebilmesi için Bakanlar Komitesi’nin üçte iki çoğunluğunun oyuna ihtiyaç vardır, bu nedenle de nadiren işletilir.
 
İstisnai durumlarda ihlal işlemlerinin başlatılması için AİHS’nin 46 (4). Maddesine başvurabilirler, Bakanlar Komitesi, devletin nihai bir karara uymayı reddettiği kanaatine varırsa, devletin kararı uygulama yükümlülüğünü yerine getirip getirmediğine karar vermek üzere meseleyi AİHM’e götürebilir. Bu mekanizma kararın uygulamasını sağlayacak yeni bir araç olarak 2010 yılında (AİHS’e ek 14 no.lu Protokolün yürürlüğe girmesiyle) yürürlüğe konulmuştur. (Her ne kadar, mahkemenin uygulayabileceği bir yaptırım söz konusu olmasa da). Bu mekanizma da Bakanlar Komitesi’nin üçte iki çoğunluğunun oyu ile harekete geçirilebilir, bu nedenle de nadiren uygulanır.
 
MA / İbrahim Irmak

Diğer başlıklar

20/09/2024
23:53 Pendik'te iş cinayeti
23:15 8 yıl aradan sonra perdelerini Kürtçe oyunla açtı
23:07 MKG ve DFG’den Önver için açıklama
22:20 Wan Büyükşehir Belediyesi, baro işbirliğiyle kadınlara hukuki destek verecek
21:02 Aykol, Amed'de kitaplarını imzalayacak
20:39 Hatimoğulları: Savaşa ayrılan bütçe ekmeğe, işçiye, çiftçiye ayrılmalı
20:21 Elbak’ta sel nedeniyle evleri su bastı
20:14 'Fuhuş ve uyuşturucu çetesi' haberini yapan Önver’in evine polis baskını
20:00 Suruç Aileleri İnisiyatifi: Adalet mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz
19:50 İstanbul’da ‘Kültür Buluşmaları’nda’ Kürt kültürü tanıtıldı
19:43 Sağanak yağış Trabzon'da su baskınlarına neden oldu
19:34 Eğitim Sen: Okullarda salgın hastalıklar kapıda
18:07 İsrail, Beyrut’a saldırdı | YENİLENDİ
17:45 Silopiya’da gençlerden ‘özgürlük okumaları’
17:37 Colemêrg’teki uyuşturucu ve fuhuş çetesi Meclis’e taşındı
17:16 İzmir'de kitlesel işçi buluşması: Asla teslim olmayacağız
17:00 İbrahim Ayhan mezarı başında anıldı
16:50 Cinayet şüphelisi eski belediye başkanının oğlu kayıplara karıştı
16:43 Anter Anter toprağa verildi
16:32 Emine Şenyaşar bir aydır Meclis'te adalet arıyor
16:31 Necmettin Fendik davası 'mazeret' gerekçesiyle ertelendi
16:24 Apê Musa mezarı başında anıldı: Bize özgür basın mirasını bıraktın
15:59 Sabancı Holding'in GES toplantısı tepkiler üzerine ertelendi
15:46 Nesli tükenmekte olan yaban keçilerinin öldürülmesi için 'ihale' açıldı
15:41 Agrobay işçilerinin davası ertelendi
15:25 Afşin Termik Santrali’nde göçük
15:10 Zafer işareti yapan gazeteci Yalçın hakkında disiplin soruşturması
15:06 Gever’de uçak pistten çıktı
14:20 Tuncel’den ziyaret: Meselemiz değişim ve dönüşüme öncü olmak
13:56 Narin Güran soruşturmasında tutukluluğa itiraz
13:53 Suluca 2 No’lu Cezaevi’ndeki tutsak: Tecrit ediliyoruz
13:31 Türkiye’ye 'umut hakkı' uyarısı: Adım atılmazsa ara karar tartışılacak
13:28 Anter Anter Ziving'de toprağa verilecek
13:13 Hatimoğulları: AKP bu ülkenin başına gelen en büyük felaket
12:18 Tarım Sempozyumu sonuç bildirgesi açıklandı
12:09 Siyasetçilerin davası savunmalar tamamlanmadığı için ertelendi
11:38 Apê Musa'nın oğlu Anter Anter yaşamını yitirdi
11:18 Ailelerden İmralı için yeni başvuru
11:06 Apê Musa katledildiği yerde anıldı: Kalemini yerde bırakmadık
10:57 Belediyenin 'Mem û Zîn' kararına kaymakamlıktan ret
09:59 Birçok kentte gök gürültülü sağanak bekleniyor
09:52 DSİ'nin temizlemediği dere taştı, evleri su bastı
09:40 Dîlok'ta şüpheli kadın ölümü
09:17 32. Kürt Kültür Festivali'nde 'Öcalan'a özgürlük' talebi haykırılacak
09:07 Metîna bombalandı
09:07 Jîna Emînî ve Narin Güran fotoğraflarına soruşturma
09:06 ATK: Narin Güran boğularak öldürüldü
09:05 13 Ekim mitingine çağrı: 'Özgürlük' için buluşalım
09:04 Ortadoğu'da denklem değişiyor: Türkiye, Irak'ta kendine alan açma hedefinde
09:02 Mübadelenin parçaladığı bir ailenin hikayesi
09:00 'Küçük Generalleri' kalemini yerde bırakmadı
09:00 20 EYLÜL 2024 GÜNDEMİ
08:53 Gülistan Doku Futbol Turnuvası'nda 4 takım yarı finale yükseldi
19/09/2024
21:50 Bakırhan'dan iktidara: Önce emekçiyi doyur sonra uzayla uğraşırsın
21:07 5 ülke Ortadoğu için toplanacak
20:13 Sebahat Tuncel: 13 Ekim’de herkes tecride karşı Amed’de olmalı
19:55 Şenyaşar’ın sinir krizi geçirdiği belirlendi
19:41 Amed’de sağlık çalışanına şiddet
19:28 Çermê’de incelemelerde bulunan Hülakü: Halk baskı altında
19:00 Kuzey ve Doğu Suriye'ye yönelik saldırılara karşı 'önlem al' çağrısı
18:50 Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi başhekimi istifa etti
18:40 Erek Dağı zirvesine kar yağdı
17:50 Karadeniz'de sağanak yağış su baskınlarına neden oldu
17:36 Lübnan’da ölü sayısı 37’ye yükseldi
16:55 DEM Parti Türkçe bilmeyen hastanın tedavi edilmemesini Meclis’e taşıdı
16:49 Bakırhan: Sorunlar iktidarın gönderilmesiyle çözülür
16:37 Jîna Emînî anması: Tecavüz ve katliamlara karşı örgütlenelim
16:15 HDP ve HDK'lilerin davası: Son savunmalar yarın alınacak
15:26 Polisin katlettiği Feray Şahin anıldı
14:29 Eylemi engellenen Emine Şenyaşar hastaneye kaldırıldı
14:23 Merkez Bankası faizi sabit tuttu
13:45 Emine Şenyaşar'a Meclis'te engel
13:36 İstanbul’da büyük işçi buluşmasına çağrı
13:35 Okul yönetimi klima parasını öğrencilerden istedi
13:13 Erken seçim anketinde DEM Parti yükselişte
13:10 Kürtün'de maden için keşif yapıldı: Bu cenneti cehenneme çevirecekler
12:56 Bahar Karabağ cinayetinin ilk duruşması ertelendi
12:49 Amedspor saha tadilatının bitirilmemesini yargıya taşıyacak
12:30 Serik'te bulunan kemiklerin Nihal Babayiğit'e ait olduğu ortaya çıktı
12:20 Çıplak aramayı reddeden tutsağın tedavisine engel
11:54 Perşembe Yaylası'nda sondaj atıkları derelere atılıyor
11:42 Abdullah Öcalan’ın avukatlarından görüşme başvurusu
11:34 Karabük Cezaevi raporu: 17 tutsak tahliye edilmiyor
11:30 Gençlerin “Öcalan’a Özgürlük' yürüyüşü 4. gününde
10:02 Yerelin önerileriyle yeni bir örgütlenme modeli
09:51 Savaş uçakları Qendîl’in köylerini bombaladı
09:26 Licê’de yaşamını yitiren Başkurt defnedildi
09:14 Apê Musa katledileli 32 yıl oldu: Geleneği sürüyor
09:12 Dilek Bitgin davasında verilen karara itiraz edilecek
09:11 Türkçe bilmeyen hasta muayene edilmedi
09:11 Tarihi köye 'Sit' yasağı
09:10 Polisin katlettiği Şahin için adalet mücadelesi sürüyor
09:09 İşçiler Polonez ürünlerini boykota hazırlanıyor
09:07 İbrahim Ayhan'ı anlattı: Onun ailesi halktı
09:06 Amed'deki 'özgürlük' mitingi için seferberlik
09:05 AKP'nin 'kutsal aile' dayatması: Kadın kazanımları hedefte
09:02 Tutsaklar da aileleri de tecritte
09:01 'Hayata Dönüş Operasyonu'nda 'yetkisizlik' kararı
09:00 19 EYLÜL 2024 GÜNDEMİ
08:30 30 il için kuvvetli yağış uyarısı
08:10 16 ile yeni vali atandı
18/09/2024
23:36 Lice’de yaşamını yitiren Taş toprağa verildi
23:02 Apê Musa ödülleri belirlendi: Fotoğraf dalında birincilik MA’ya
22:11 AKP’li Ensarioğlu, katil zanlısı Salim Güran’ı Meclis’te ağırlamış!
21:56 Fed, 4 yılın ardından faizi indirdi
20:13 Taş ve Başkurt’un cenazeleri aileleri tarafından alındı
20:07 BM Genel Kurulu onayladı: İsrail, işgal ettiği Filistin topraklarından çekilmeli
19:29 Amedspor bu haftaki maçı sahasında yapacak
18:36 Bakırhan: Çözüm iktidardakileri göndermek
18:28 Lübnan'da çağrı cihazlarından sonra telsizler patladı: 14 ölü, 450 yaralı
18:20 Bülbün’ün katledilişinin yıldönümünde mevlit verildi
18:11 Şenyaşar bir kez daha oğlunun tahliyesini istedi
18:06 Şakran Kadın Kapalı Cezaevi’ndeki tutsakların cezası kaldırıldı
17:48 Hollanda Avrupa iltica kurallarından ayrılmak istiyor
16:56 İşten çıkarılan öğretmenlerden CHP’ye: Samimiyetinizi sorguluyoruz
16:28 Türkiye İsveç toplantısı iptal edildi
15:28 Kırşehir Cezaevi'ndeki ihlaller için İHİK'e başvuru
15:16 Licê kırsalında askeri hareketlilik arttı
14:52 Cezaevi önünde 'özgürlük' eylemi: Tecridi kaldırın
14:29 İsrail'in siber saldırısında ölü sayısı arttı
14:03 ESP ve SGDF'liler ilk duruşmada tahliye oldu
13:39 Kadın tutsaklara verilen disiplin cezalarının duruşması görüldü
13:19 'Emek ve Özgürlük İttifakı'nı büyütme kararı
13:10 Sağlık emekçileri vergide adalet istiyor
12:58 Engelli kadına tecavüz eden 7 kişi tutuklandı
12:52 Hatimoğulları'ndan Amed Barosu’na ziyaret
12:31 Bakırhan: Gizlenen Narin’in katilleri değil, devletin çürümüş örgütlülüğüdür
12:21 Gazeteci Kaya davasında korucu şikayetinden vazgeçti
12:05 HDP’li Farisoğulları’na 5 ay hapis cezası
11:56 Soma'da Fernas işçileri gözaltına alındı
11:55 Yazar Ekinci’nin davasında mütalaa hazırlanacak
11:52 Xwebûn gazetesinin sitesine erişim engeli
11:35 İran rejimi 5 Kürt yurttaşı gözaltına aldı
11:27 ‘Uzun yürüyüş’ 3’üncü gününde devam ediyor
11:20 Dört kentte 19 kişi gözaltına alındı
11:11 Halise Aksoy’un duruşması ertelendi
11:08 DEM Parti merkezi kadın örgütleme komisyonu kuracak
10:28 ÖÇAV'ın aday listesi belli oldu
10:24 Hatimoğulları: Bulunan silah deposunun Narin'in katledilmesiyle ilgisi nedir?
09:52 Operasyona çıkan askerlerden tehdit ve hakaret
09:09 Yüksekdağ ve tutsaklar için küresel kampanya: Kendi davamız olarak görüyoruz
09:06 Hilal Kar’ın faili 83 gündür yakalanmadı: Etkin soruşturma yok
09:05 Gazeteci Serdeştî: KDP, Türkiye'ye yol yapıyor
09:04 Signal ve Telegram tutuklamaya gerekçe yapıldı
09:03 Belediye köyde yaşayan kadınların talebini yerine getirdi
09:02 Amed'de yapılacak 'özgürlük' mitinginin ayrıntıları
09:00 18 EYLÜL 2024 GÜNDEMİ
08:20 Qilêban’da ‘Özgürlük Okumaları’ etkinliği
08:17 6 bölge için sağanak yağış uyarısı
17/09/2024
23:59 Madımak'ta katledilen Gülsün Karababa’nın annesi yaşamını yitirdi