Tarihçi Türkyılmaz: Kürtler siyasi ve diplomatik bir kumarın içine çekilmek isteniyor

img
ANKARA - Kürtlerin siyasi ve diplomatik bir kumarın içine çekilmek istendiğini söyleyen tarihçi Yektan Türkyılmaz, "Bunun ne Öcalan’da ne Kürt hareketinde karşılığı olabilir. Kürt hareketinin aklını küçümsememek lazım" dedi. 
 
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin 1 Ekim’de Meclis’in yeni yasama yılı açılışında DEM Parti Eş Genel Başkanlarının elini sıkması sonrası Kürt sorununun çözümüne dair "yeni süreç" tartışmaları başladı. Tartışmaların gündemde olduğu bir dönemde PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın yeğeni olan Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Riha Milletvekili Ömer Öcalan'ın aile görüş başvurusuna olumlu yanıt verildi.  
 
Ömer Öcalan, 23 Ekim'de İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Cezaevi'ne giderek, 43 aydır kendisinden haber alınamayan PKK Lideri Öcalan ile görüştü. Abdullah Öcalan, söz konusu görüşmede “Koşullar oluşursa bu süreci çatışma ve şiddet zemininden hukuki ve siyasi zemine çekecek teorik ve pratik güce sahibim" değerlendirmesinde bulundu. Bu kapsamın dışında basına servis edilen ya da ileri sürülen güncel ve pratik konulara dair iddiaların gerçeği yansıtmadığı öğrenildi. 
 
Tarihçi ve kültürel antropolog Yektan Türkyılmaz, Kürt sorununun çözümüne dair tartışmaları Mezopotamya Ajansı'na (MA) değerlendirdi. 
 
Bahçeli'nin DEM Parti sıralarına giderek el uzatması ve sonrasında yaptığı açıklamalar gündemdeki yerini koruyor. Bahçeli'nin elini uzatması hamlesini nasıl okudunuz?
 
Şöyle bir başlangıç yapayım; CHP, İYİ Parti ve kendi eski Ülkü Ocakları üyelerine karşı da benzer bir siyaseti yapan birisi (Bahçeli). Bir tek ötekiler de değil. Neredeyse kendi müttefiki dışında kalan herkesi ya düşman ya terörist ya hesap sorulması gereken bir kişi ilan etmekten çekinmeyen birisi bu. İlk başta bunu söylemek lazım. Son 10 yılda beterin beteri bir dönem gördük. Akla gelmedik gerekçeler ile insanlar toplanıyor. Şimdi bu el meselesini çok konuştuk ve gördüğüm kadarıyla konuşmaya da devam edeceğiz. Çünkü aslında herkesin oturup iyi düşünmesi lazım. El uzatma meselesi beraberinde sizi pasif konuma sokan bir eylem. Pasif durumdasınız orada. Size bir el uzatılmış. Eylemin aktörü karşı taraf olmuş. Siz ondan sonra buna müdahil olup olmama konusunda veya nasıl dahil olacağınıza karar veriyorsunuz. El uzatmaya ve zamanlamasına bu kişi karar vermiş. El uzatmadaki garip kısım; ısrarla el uzatmanın ‘Kıymetini bilmeniz gerekiyor’ diye hatırlatmada bulunan birisi tarafından uzatılmış.
 
 "Kıymetini bilmeniz gerekiyor" söyleminin aynı zamanda bir tehdit olduğunu mü söylüyorsunuz? 
 
Öyle görünüyor. Sen bugüne kadar verdiğin hesaplar dışında, ayrıca 'Benim elimi sıkmamanın, elimi havada bırakmanın da bedelini verirsin" diye uzatılmış bir el. 'Muktedirin kim olduğunu bilinecek bir ilişkiye var mısın? diye uzatılan bir el. 
 
El uzatma durumunun Bahçeli ile iktidar partisinden isimlerin gündeme getirdiği "çözüm arayışıyla" ilgisi yok mu? 
 
Çözüm üzerine oturup iyi düşünmemiz lazım. Kürt sorununun çözümünden neyi kastediyoruz? Kürt hareketinin birçok bileşeninin kafasının karışık olduğu yakın dönem tartışmalarının ortaya çıkardığı bir acı gerçek. Mesela DEM Parti'yi örnek vereyim; acı acı görüyorum bu durumu. DEM Parti'nin, bir tek karşısında devlet kalsa –ister Devlet Bahçeli olsun ister gerçek devlet- "Bizim somut çözüm önerimiz şudur" ya da "Tam olarak şu sorunu çözmek istiyoruz" diye bir hazırlığının olmadığını gördüm.
 
Hangi noktalarda bir kafa karışıklığı olduğunu biraz daha açar mısınız?
 
 
 Kürt sorunu bir anlamda anadildir bir anlamda ulusların kendi kaderini tayin hakkıdır. Devlet aktörleri, Kürtler bir statü kazandıkları zaman bunun başka bir statü konusunda hak talebini kuvvetlendireceğini biliyor.  
 
Ne istediği konusunda bile. Özerklik mi istiyorsun? Anadilde eğitim mi istiyorsun? Ayrıca bu mesele nasıl tartışılmalı? Bu konularda da. Zaten karşı tarafa cesaret veren de buradaki kafa karışıklığını görmeleri. Buradaki farklı sesleri fark etmeleri. Diğer bir söyleyeceğim de şu; Biz Kürt sorununu çözelim diyoruz ama şimdi Kürt sorununun çözümünden kasıt silahlı çatışmaların bitmesi ise Türkiye zaten geniş çaplı, etkili bir silahlı çatışmanın olduğu bir zemin değil artık. Başka bir şeyi çözmeye çalışıyoruz. Peki çözmeye çalıştığımız şey ne? Kürt sorunu bir anlamda anadildir bir anlamda ulusların kendi kaderini tayin hakkıdır. Devlet aktörleri çok iyi farkındadır ki Kürtler bir statü kazandıkları zaman bu başka bir statü konusunda hak taleplerini kuvvetlendirecek. Dolasıyla burada aslında konuştuğumuz şey bir fantezi. Bu fantezi de şu; hem ülke içinde hem de dışında Kürt hareketini bugünkü rejimin çizgisine getirmek.
 
Geçmiş dönemlerde iktidar doğrudan süreci yönetir ve sahnedeydi. Ancak bugün Bahçeli'nin sahnede olduğunu görüyoruz. Bununla nasıl bir mesaj verilmek isteniyor? 
 
Buna iki tür cevap vereceğim. Birincisi; rejim defakto kimin elinde onu görüyoruz. Kürtleri, en Kürt karşıtı sayılan figür ile karşı karşıya bırakmak. Devlet ne yapmaya çalışıyor? Ayrı bir şey. Siz ne yapmaya çalışıyorsunuz? Ayrı bir şey. Şimdi de Kürtlerin tarafından bakalım. Şimdi Devlet Bahçeli’ye bir konum atfediyorsunuz. Ama Devlet Bahçeli bugün devleti temsil etmiyor. Devlet Bahçeli bugün resmi iktidar ortağı bile değil. Kürt tarafı bunu nasıl kabul eder? Asıl hikaye bu. Hangi sıfat ile kabul ediyor?
 
Bahçeli'nin muhatap olmadığını mı ima ediyorsunuz? 
 
 
 Cumhurbaşkanı ortada yok. MİT Başkanı ortada yok. Diğer bakanlar ortada yok. Siz Bahçeli ile neyi konuşuyorsunuz? Bahçeli’ye sormak durumundasınız; Hangi sıfat ile?  
 
Muhatap olsun da hangi sıfatla muhatap olacak? Şimdi biri elini uzattı, tanımıyorsunuz bu kişiyi. Sen hangi özelliğin ile benim karşımdasın? Hangi kapasite ile karşımdasın? Bunu sormadan devleti temsil ettiğini varsaymak, devletin ve rejimin işleyişini onaylamak demektir. Bir kere şunu sormak lazım: "Hangi sıfat ile benle konuşuyorsun?" Muhatap olarak görmemek diye bir lüks yok. Muhatap olarak mutlaka göreceksiniz. Ama şunu söylemek durumundasınız; Devlet bey, ben sizin elinizi MHP Genel Başkanı olarak sıkarım. Ben sizin elinizi otomobil koleksiyoncusu olarak sıkarım. Ama ben sizin elinizi Türkiye Devlet'inin temsilcisi olarak sıkamam. Çünkü değilsiniz. En azından Anayasaya göre değilsiniz. Beğen, beğenmeyin mevcut konuma göre değilsiniz. En başta siz hangi konumda olduğunuzu bilmem lazım. Burada olan şey A’dan Z’ye Kürt sorununun hem Türkiye’de hem Ortadoğu’da hem de dünya gündeminde gerektirdiği özen ve ciddiyetten uzak. Bu sorun çok çetrefilli bir sorun. "'Terörist başı gelsin, son verdiğini duyursun" ya da "Size bir fırsat penceresi sunduk, yoksa başınıza daha kötü şeyler gelir" sözlerindeki gariplik bir yana, cumhurbaşkanı ortada yok. MİT Başkanı ortada yok. Diğer bakanlar ortada yok. Siz Bahçeli ile neyi konuşuyorsunuz? Bahçeli’ye sormak durumundasınız; Hangi sıfat ile? Türklerin Başbuğu sıfatı ile mi konuşuyorsunuz? MHP Genel Başkanı olarak mı konuşuyorsunuz? Çok temel bir soru bu.
 
Bahçeli'nin "çözüm ve barış" noktasına geldiğine dair de yorumlar da var. Buna ihtimal veriyor musunuz? 
 
Buna ben pek ihtimal vermiyorum. Tabii şunun altını çizmek lazım; Kürtler sıkıntılı bir durumdalar. 40 yıldır savaş olan bir ülkede, Mardinli, Dêrsimli, Diyarbakırlı olan insanlar bir gün huzur yüzü görmedi bu yaşlarına gelene kadar. Barış talebi Kürtler için ekmek su gibi bir talep. Bu işin bir kısmı. Diğer kısmı ise barış talebinin manipüle edilmesi. Bu neden önemli? Başka süreçler de yaşandı. En son süreci ele alalım. Hatip Dicle’nin verdiği bir mülakat var. İlgilenenler buna baksın. Bu rejim süreci nasıl ilerletmiş. Ne olmuş ne bitmiş. "Bu süreçleri de deneyelim ne kaybedeceğiz?" deniliyor. Bunu denemekten neden çekiniyoruz biliyor musun? O süreç başlarken olduğunuz noktaya bakın ve bittiği noktaya bakın. Kürtler daha mı iyi durumda? Yoksa daha vahim durumda mı?
 
Yeni süreç tartışmalarını Ortadoğu'daki yaşanan gelişmelerden bağımsız ele alabilir miyiz? 
 
 
 Türkiye şu anda Ortadoğu’da yok. Bu söylemler üzerinden tekrardan oyuna girmek istiyor. Türk kamuoyuna silah bırakma falan diyorlar. Mesela nasıl silah bırakacak? Kürtlerin gücünü kendi projeleri lehine çevirmek istiyor. 
 
Kürt sorunu bir tek Türkiye’nin sorunu değil, bölgesel sorun. Kürt hareketi de bir tek Türkiye’de değil, aynı zamanda bölgede söz sahibi bir hareket. Zaten biz bu damdan düşer gibi el uzatma çıkmadan başka bir şey ile sarsıldık. İsrail, Türkiye’yi tehdit ediyor. Buna karşı ne yapmamız lazım? İç cephe oluşturmamamız lazım. Bu rejimin çok sevdiği bir kelime var; fırsat. Bu İsrail tehdidi laflarının arkasında da aslında İsrail’in tehdidi değil, burada esas olarak düşündükleri şey İsrail’in 7 Ekim süreci sonrasında Türkiye için sunacağı fırsatlar. Bunu bir fırsat olarak görüyorlar. Nerede, özellikle Suriye’de fırsat olarak görüyorlar. İsrail’e atfedilen insanlık dışı eylemleri tümü Efrin’de, Kürtlerin yaşandığı bölgelerde, Türkiye tarafından yapılıyor. Yani İsrail’in savaşın yayılması ile beraber Ortadoğu’nun değişik bölgelerinde artırdığı baskının Suriye rejimini daha sallantılı bir duruma getireceğine dair bir varsayım olarak görüyorum. Bunu fırsat olarak görüyor. Yoksa İsrail ile karşı gelmek ile alakası yok. Bunlar işin fantezi kısmı.
 
Türkiye’nin rejimin Ortadoğu’da bir çizgisi de yok. Şu anda Türkiye Ortadoğu’da yok. Bu söylemler üzerinden tekrardan oyuna girmek istiyor. Türk kamuoyuna silah bırakma falan diyorlar. Mesela nasıl silah bırakacak? Burada dert bu değil. Daha fazla operasyon yapmak istiyor. Kürtlerin gücünü kendi projeleri lehine çevirmek istiyor. Ben buna fantezi diyorum. Çünkü Kürt hareketini ufaktan bilen birisini bunun gerçekçi olmadığını bilir. Bu rejimin 10 küsur yıldır bir taş üstüne bir taş koyduğu gördünüz mü? Yıkım rejimi bu.
 
Bahçeli "Ne Kandil, ne de Edirne; adres İmralı’dan DEM’e uzansın" açıklaması da yaptı. Bununla ne yapmaya çalışıyor?  
 
Burada rejim lehine aktif bir çaba görüyoruz. O da şu; Kürt hareketinin farklı unsurlarını çakıştırmak istiyorlar. Bunu başarabileceğini düşünüyor ve açık bir şekilde ifade ediyor. Siz tutup Kürt hareketinin başka bir bileşenini kriminalize ederseniz bu rejimin yaratmaya çalıştığı duruma kolaylaştırıcı olmaya başlarsınız. Kürt hareketinin tüm bileşenlerinin gayri resmi olan bir bileşeni yoktur. Muhatap olma kapasitesi olmayan bir bileşeni de yoktur. Burada kamuoyu önünde konuşması gereken, en rahat olan DEM Parti'nin çok dikkatli olması lazım.
 
 DEM Parti nasıl bir pozisyonda olmalı?
 
DEM Parti, bir önceki süreçte aracı konumundaydı. Bu çok büyük bir problem. DEM Parti, aracı değil, platform haline dönüştürmek istiyorlar. Platform değil, taraftır. Bu meselenin tarafı. Devlet biri ile görüşmek istiyorsa görüşür. DEM Parti, aktif olarak bu meselinin tarafı olmalı. Bu mesele ile ilgili "bizim de çalışmalarımız var" demeli. Mevcut tabloda Kürt hareketi bileşenleri çakıştırılmak isteniyor. DEM Partinin içinde gelen sesler… Bunun önünü açmamalı.
 
 
Kürtler siyasi ve diplomatik bir kumarın içine çekilmek isteniyor. Bunun ne Öcalan’da ne Kürt hareketinin bir biriminde karşılığı olabilir. Kürt hareketinin aklını küçümsememek lazım. Bu kişiler 40 yıldır Ortadoğu’nun en zor yerinde hayata kalmış siyasi figürler. 
 
Bir kere şunu anlayalım. Kürt hareketi bileşenleri gayrimeşru değil. Özellikle tedbirli olunmalı. Tekrar kritik bir an geliyor. Şu rejimin Kürtleri davet ettiği yer kumardır. Kumar masasıdır. Kürtler Türkiye’de siyasi, Ortadoğu’da diplomatik bir kumarın içine çekilmek isteniyor. Bunun ne Öcalan’da karşılığı olabilir ne Kürt hareketinin bir biriminde olabilir. Ne de tabanda karşılığı olabilir. Siz Kürtleri yayılmacılığının aracı olarak kullanmazsınız. Kürt hareketinin aklını küçümsememek lazım. Bu kişiler 40 yıldır Ortadoğu’nun en zor yerinde hayata kalmış siyasi figürler. Yanı sıra Ortadoğu’da birlikte yaşamanın güncel tek paradigmasını üretmişler.
 
Ortadoğu'da bir harita değişikliğinden bahsediliyor ve bunun Kürdistan coğrafyasını da etkileyeceği belirtiliyor. Var mı böylesi bir durum?  
 
Bir şey kaynıyor Ortadoğu’da. Herkes bir harita değişikliği bekliyor. İsrail’in Kürtler ile bir ilişkisi var mıdır? Tabii ki de vardır. ABD’nin de vardır. Herkesin de vardır. Bu küresel bir sorun artık. Ancak şu ana kadar gördüğümüz, İsrail’in Türkiye’yi strateji müttefik olarak görmekten uzak değil. Yani burada bazı Kürt kesimleri bunun Kürt hareketinin pozisyonu ile ilgili olduğunu düşünüyorlar. Ben buna katılmıyorum. Kürtler arasında İsrail’in en yakın gördüğü oluşum KDP. Türkiye’de DEM Parti’nin rakipleri konumunda olan gruplar KDP’ye yakın duruyor. Bunlardan birisi de HÜDA-PAR. HÜDA-PAR, İsrail’e karşı anti-semitik bir yerde duruyor. Bu KDP ile İsrail’in ilişkilerini zedeliyor mu? Hayır. Daha stratejik bir şey var. Ortadoğu’da bir büyük Kürdistan meselesinin şartlarının da aktörlerinin de olmadığını düşünüyorum. Herkese konuşup Birinci Dünya Savaşı falan filan diyor da aktörü yok. Bunun aktörü kim? Yok. KDP hiç değil. YNK mi? Değil. PKK mi? PKK’nin öyle bir talebi yok. Karşı tarafta bir korku kaynağı yaratılmak isteniyor. Kamuoyu ile siyaset üzerinden bir korku çubuğu yaratılmak isteniyor.
 
Abdullah Öcalan sık sık "Kürt-Türk ilişkisi" bağlamında barışa dikkat çekiyor. Yarın bunu mümkün kılmak mümkün mü? 
 
Aslında tarihte yeni olan, Kürt-Türk savaşıdır. Kolektif irade ile talep öne sürmeleri çok yakın döneme ilişkin bir durum. 1960 sonrasına denk gelen bir şey. Öncesini daha başka ele almak lazım. Dolasıyla Kürt kolektif kimliği bu yeni haliyle ortaya çıktığından beri aslında da tamamen çatışma üzerinden çıkıyor. Çünkü bu dönem aynı zamanda Kürtlere ait her şeyin yok sayıldığı bir dönem. Adı, dili, coğrafyası, siyaseti… Yapılacaksa da yeni bir şey yapılmalı. Eskinden Kürt-Türk kardeşliği denilen şey, aslında bir Osmanlı barışı idi. Osmanlı barışı Suni kimliği etrafında yapılan bir barıştı. Aynı zamanda Kürt-Türk-Arap barışını da yanına koymanız lazım. Artık Kürt-Fars barışını da yanına koymanız lazım. Bu hareketin fikriyatı da bu değil mi? Devlet açısından söylüyorum; eğer büyük bir savaş için bunu istiyorsa fanteziden ibaret olur. Bir Misak-i Milli lafları dönüyor.
 
 
Bölgedeki gerginliğe ve çatışmaya, insani, evrensel ve barışçıl tek reçeteye sahip grup Kürt hareketidir. Çünkü farklı grupların bir arada yaşayabileceği savını ortaya atan bir hareket. Bunu nasıl yapacağı konusunda örnekler sunuyor. 
 
Dünya deyip abartmak istemiyorum; ancak bölgedeki meseleye, gerginliğe ve bu çatışmaya insani, evrensel ve barışçıl tek reçeteye sahip grup Kürt hareketidir. Çünkü farklı grupların, insanların bir arada yaşayabileceği savını ortaya atan bir hareket. Bunu nasıl yapacağı konusunda örnekler sunuyor. Seküler bir reçetesi olan bir hareket. Dolasıyla Kürt-Türk kardeşliği, barışı kulağa hoş gelebilir ama bağlamına bakmak lazım. Siz bununla ne yapacaksınız? Örneğin Kürt-Türk barışını Bahçeli’nin eline verdik, Erdoğan’ın eline verdik. Ne yapacak bununla? Ortadoğu’ya daha fazla mı barış mayası çalacak? Öcalan’ın bunları kastettiğini düşünmüyorum.
 
CHP’nin tutumunu nasıl değerlendiriyorsunuz?
 
Önceki sürece göre düşünürseniz olumlu. Türkiye çok dipten gelen kuvvetli bir dönüşüm baskısı içinde. Bütün veriler karşımızda duruyor. Ekonomik adalet talebi çok önde. Sekülerizm ile ilgili talep çok önde. Bir de üçüncü talep var; eşit vatandaşlık, yurttaşlık. 31 Mart seçimlerde DEM Parti seçmeni, rejimin karşısında çok net savundu. Bir sol yükseliş potansiyeli var. DEM Parti seçmeni rejim karşıtlığı en kuvvetli dile getiren bir  taban. El birliği ile kaçan bir fırsat var. Pazarlık ötesinde bu rejimi değiştirmek üzerinden bir barış süreci gelişmeli. Bakıyorsunuz CHP’nin bir barış projesi yok. Bu ülkenin temel partisiyiz diyorsunuz. Başkasının hamlesi üzerinden iyi kötü pozisyon alıyor. Biz de bunu konuşuyoruz. CHP’nin projesi iyidir kötüdür demiyoruz, konuşmuyoruz. Çünkü yok.
 
Yönetime gelme iddiasında olan bir partinin Kürt sorununun demokratik çözümüne dair neler yapması gerekiyor? 
 
Biri çıkıp "Bu sorun çözülmeli ve şu şekilde çözülmeli" demeli. Aktörleri "şöyle böyle olmalı" diye somut olarak ortaya koymalı. Bunlar hala mı korkuyor? Bahçeli’nin "Öcalan Meclis’e gelsin" dediği bir ülkede eğer hala korkunun arkasına sığınıyorlarsa o zaman niyet sorunu vardır. Demek ki bu konular bu kadar da korkulacak konular değilmiş. Sizin niyetinizin olmadığını anlarım ben.
 
 Kürtler dışında kalan diğer toplumsal kesimler sürece nasıl dahil olabilir? 
 
Türkiye’nin muhalif kesimleri de DEM Parti'nin tabanı da büyük ihtiyatla yaklaşıyor. Kürt hareketinin etrafındaki kesimler şu anda belirsizlik içinde ihtiyatlı konuşmaya çalışıyor. Benim gözlemlediğim bu. Bu İsrail meselesi Türkiye’de manipüle ediliyor. Rejimin iki yüzlülüğü zaten aşikar. Bunu konuşmamıza gerek bile yok. Öte yandan şöyle bir garip tablo var; dünyanın hiçbir yerinde insanların hala kendini ifade edebildiği ülkelerde bile İsrail-Filistin konusunda bu kadar büyük bir birlik olmadı. İnanılmaz bir şekilde herkes İsrail karşısında durdu. Böyle bir tablo var. Rejimin mobilize etmeye çalıştığı enerjilerden biri bu. Burada bir sorun var. Bir kere Kürtler açısından baktığın zaman Kürtlerin bir yanıyla İsrail’i savunmaları mümkün değil. Dünya bakışları dolasıyla mümkün değil. Ayrıca karşı tarafın, Filistinlilerin, Lübnanların maruz kaldığı hallere de bakarsak Kürtlerin tarihini andırıyor. Kürtlerin yaşadıklarını andırıyor. Efrin aklımıza geliyor. Sınır dışı saldırılar dediğimiz zaman Rojava (Kuzey ve Doğu Suriye) akla gelmiyor mu? Siz hem İsrail’i destekleyemiyorsunuz hem de mobilize olmuş bu hale koro tutamıyorsunuz. Hep 3’üncü Yol deniliyor, şu anda en elzem olduğu noktalardan birindeyiz.
 
MA / Mehmet Aslan 

Diğer başlıklar

31/10/2024
16:48 EŞİK’ten muhalefete çağrı: İktidarın suçlarına ortak olmayın
16:43 Esenyurt’ta kayyıma karşı miting: Yolsuzluğa batmış iktidarlarını koruyorlar
16:31 Kayyımdan ilk icraat: Özer’in fotoğrafları bilboardlardan sökülüyor
16:02 TJA ve DBP: Halkın iradesine darbeyi kabul etmeyeceğiz
15:17 DEM Parti’den kayyıma karşı mücadele çağrısı: Tek vücut olma zamanı
15:12 Yeni Yaşam çalışanı gözaltına alındı
14:49 Özel’den Esenyurt çağrısı: Halkın iradesine darbe yapıldı
14:46 Halk Esenyurt Meydanı’nda toplanmaya başladı
14:45 Tutuklamaları protesto eden gazetecilere hapis cezası
14:33 Oluç, Meclis'e ‘Egemenlik kayıtsız şartsız kayyumundur’ yazılmasını önerdi
14:27 Sürgün edilen öğretmenler için bin 600 imza toplandı
14:26 DEM Parti MYK toplantısı sona erdi: İrade gaspını kabul etmiyoruz
14:20 İHD: Tutsak Gemicioğlu'nun yaşamı riskte
14:18 Kayyıma karşı Esenyurt Meydanı’nda toplanma çağrısı
14:09 Federe Kürdistan’da seçim sonuçlarına itiraz süreci başladı
14:04 Bakan Tunç'tan tecrit açıklaması
13:47 Av. Sarsılmaz'ın tutuklanmasına tepki: Boyun eğmeyiz
13:44 İstanbul’daki gözaltıların süresi uzatıldı
13:37 TEV-DEM: İnsanlık Rojava’ya sahip çıkmalı
13:34 Gasp edilen Esenyurt Belediyesi ablukaya alındı
13:11 CHP’li Çelik’ten Asoy’un pozuna tepki: Gaspa izin vermeyeceğiz
13:08 Yoğun bakımdaki tutsak Gemicioğlu için ortak çağrı: Tahliye edilsin
12:58 Türk-İş: Açlık sınırı 20 bin 431 TL’ye yükseldi
12:56 İki kadını katleden failin duruşması ertelendi
12:49 Gazeteci Jîna Muderis’e verilen ceza infaz edilecek
12:34 Avukatlardan İmralı başvurusu
11:51 Uzman çavuş 12 kg uyuşturucuyla yakalandı
11:48 İrade gaspı sonrası başkanlık koltuğunda poz verdi
11:29 Tayvan’da Kong-rey tayfunu
11:08 DEM Parti’den Erdoğan’a: Asli muhatap Abdullah Öcalan’dır
10:24 DEM Parti MYK’si İstanbul’da toplanıyor
10:12 Emine Şenyaşar’a açılan ‘hakaret’ davası görüldü
10:02 Şehir tiyatrosu Çalakîya Malçêkirî ile festivale hazırlanıyor
09:58 6 yılda 8 kat artan Meclis bütçesi komisyonda görüşülecek
09:51 Demokratik Kurumlar Platformu’ndan kayyıma karşı direniş çağrısı
09:36 HDK Kadın Konferansı: Umutla yürür, isyanla büyür, direnişle kazanırız!
09:33 Ev hapsindeki gazetecilerin iddianamesi kabul edildi
09:26 Meclis Araştırma Komisyonu: Birlikte kazanmayı hedeflemek gerekiyor
09:24 'Sağlığı değiştirmediler, sattılar'
09:15 8 bin 521 kişinin tahliyesine engel: Kararlar hukuki değil
09:14 Berwarî: Türkiye'nin hava sahası ihlali şikayet edilmeli
09:13 Gazeteci Köylüoğlu: Koalisyon için tek alternatif YNK
09:12 Ayşe Düzkan: Herkesin içine sinen onurlu bir barış lazım
09:11 1 Kasım: Dünya halkları Kobanê direnişine borçlu
09:10 AKP'nin ekoloji politikası: Talanla dost, doğayla düşman
09:09 Altın madenleri yaşamı yok ediyor
09:08 Hazır ürünlere talep marangozluğu bitiriyor
09:07 Tarihçi Türkyılmaz: Kürtler siyasi ve diplomatik bir kumarın içine çekilmek isteniyor
09:04 Amedliler somut adım istiyor
09:00 31 EKİM 2024 GÜNDEMİ
08:58 Esenyurt Belediyesi'ne kayyım atandı
08:31 Ahmet Özer'in ifadesi: Halk iradesi gasp ediliyor
00:26 CHP'li Günaydın halkı sokağa çağırdı
00:17 İmamoğlu: Halkın iradesine yapılan müdahaleyi kabul etmiyoruz
00:02 Özel'den tutuklamaya tepki: İğrenç planı bozacağız
30/10/2024
23:46 Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer tutuklandı
23:29 Polis Esenyurt belediyesindeki partili ve yurttaşları zorla çıkardı
23:15 CHP İstanbul’da olağanüstü toplanacak
22:48 DEM Parti: Eş genel başkanlar ve MYK üyelerimiz İstanbul’da olacak
22:31 DEM Parti'den Çağlayan’a çağrı
22:11 Şirnex’te askeri araç devrildi
22:08 Adliye önündeki protestolar sürüyor
22:03 Ömer Öcalan: Sayın Öcalan’ın elini güçlendirmek için topyekun çalışmalıyız
21:58 Gazeteci Değer tehditlere karşı şikayette bulundu
21:54 Tatos’ta ‘Şeva dengbêj û çîrokan’
21:44 CHP’li Cömert: Kayyım kararı yok, algı operasyonu yapılıyor
21:38 Esenyurt Belediye Başkanı Özer için tutuklama talebi
21:17 İstanbul Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri: Hastanelerde çete düzenine son
21:10 'Esenyurt Belediyesine kayyım atandı' iddiası
20:58 İzmir depreminde yaşamını yitirenler anıldı
19:56 KHK eylemi 303’üncü haftada: Eşitsizlik derinleşti
19:40 Dêrik Belediyesi eski Eşbaşkanı Çetinkaya tutuklandı
19:35 Esenyurt Belediyesi önündeki bekleyiş sürüyor: Hak, hukuk, adalet
19:26 4 yıldır BM önündeler: Abdullah Öcalan özgürleşene kadar eylem sürecek
19:17 Tanrıkulu’ndan tecrit tepkisi: 44 ay görüşme yasağı olamaz
18:51 CHP'li Çelik’ten adliye önüne çağrı: Sandık iradesine sahip çıkacağız
18:38 Esenyurt Belediye Başkanı Özer adliyeye sevk edildi
18:17 Ameliyat olan Kaplan darp edilerek gözaltına alındı
17:46 Amedspor 9 Kasım’daki maçı kendi sahasında oynayacak
17:13 Sağlık emekçileri: Vergide adalet talebimiz yüzde 15
17:06 Belediye, kontenjan boşluğuna rağmen işe iadeleri kabul etmedi
16:56 Elih'te bir kadın ve çocuk katledildi
15:56 Mehmet Raşit Irgat hayatını kaybetti
15:48 Özer’in avukatı: Kısıtlılık kararına rağmen bilgiler basına sızdırıldı
15:47 Esenyurt Belediyesi önünde Ahmet Özer protestosu
15:40 Özgür Özel: Kimin başı vurulacaksa Akın Gürlek orada
14:55 Bakırhan: 'Umut hakkı' hayata geçirilmeli
14:36 Erdoğan 'umut hakkı' sorusunu yanıtsız bıraktı
14:16 Tutsak Hatice Onaran için 'harekete geç' çağrısı
14:11 Erdoğan'dan 'asli muhatap' açıklaması
13:57 Cizîr'de trafik kazası: 1 ölü
13:35 Kaboğlu: Ahmet Özer serbest bırakılmalı
13:24 Cizîr’de 5 gözaltı: Ev baskınında aileye şiddet uygulandı
13:20 Arjen Arî mezarı başında anıldı
13:17 Oluç: Bütçeyi Saray’da hazırlayan sistem değişmeli
13:08 Bakırhan: Öcalan’ın özgür çalışma ve müzakere koşullarını sağlayın
13:08 Federe Kürdistan seçimlerinin resmi sonuçları açıklandı
13:00 'Barış Pınarı' başvurusunda ihlal kararı verildi
12:33 Duran Kalkan: Öcalan’ın özgürlüğü sağlanmadan somut gelişme olmaz
12:21 Gabar'da çıkan yangın söndü
12:13 DİB, Kürt sorunu için komisyon kuracak
12:10 Şüpheli şekilde yaşamını yitiren tutuklunun cenazesi ailesine verildi
11:29 DEM Parti’den Özer tepkisi: Kimse seyirci kalmamalı
10:54 2025 yılı bütçe görüşmeleri başladı
10:44 Şirnex’te 3 kişi gözaltına alındı
10:37 ÇHD 50'nci kuruluş yıl dönümü konferansı düzenleyecek
10:10 Özel ve İmamoğlu’ndan Ahmet Özer'in gözaltına alınmasına tepki
09:46 19 kişinin tutuklanmasına ‘istihbari’ iddia gerekçe yapıldı
09:36 Ekonomist Sönmez: Asgari ücrete yüzde 50 zam yapılması gerekir
09:32 Denizli'deki yangın kontrol altına alındı
09:25 Kadınlar 25 Kasım'da alanlara çıkmaya hazırlanıyor
09:13 Cudî, Gabar ve Besta şirketlere peşkeş çekiliyor
09:11 Abdullah Öcalan’ın anlatımıyla İmralı'daki 'işkence' sistemi
09:10 Gazeteci Mehmûd: Saldırılarla ortak yaşam hedef alınıyor
09:09 İHD Başkanı: 'Umut hakkı' yasal değişiklikle mümkün
09:06 Wanlılar: İnsanlar öldürüldükçe ülke ekonomisi de ölüyor
09:05 'Gösteri hakkını kullanan göçmenlerin vatandaşlığı iptal ediliyor'
09:01 30 EKİM 2024 GÜNDEMİ
08:50 Esenyurt Belediye Başkanı Özer gözaltına alındı
29/10/2024
23:41 İstanbul’da bir kadın katledildi
23:00 Ülkücüler ODTÜ'de 'kadın duvarına' saldırdı
22:46 Greta Thunberg’ten Türkiye’deki hayvan hakları aktivistlerine destek
21:45 Osmanlı Ocakları’nın arabası yurttaşları ezmeye çalıştı
21:21 Esir takası görüşmeleri Kahire’de yapılacak
21:05 KESK: Son arkadaşımız işe dönene kadar mücadele sürecek
20:32 Erdoğan: Önümüzdeki siyasi sorunları hızlıca çözmemiz şart
20:03 Antalya'da 4 büyüklüğünde deprem
19:26 Saldırılara tepki sürüyor: Kuzey ve Doğu Suriye'de savaş suçu işleniyor
18:28 İsrail, Lübnan'daki 16 köyün boşaltılmasını istedi
17:04 Bagok’ta askeri hareketlilik sürüyor
16:57 Berwarî’deki gözaltı sayısı 29 oldu
16:32 'Beni öldürecekler' diyen tutuklu şüpheli şekilde yaşamını yitirdi
15:42 Barış Anneleri Emine Şenyaşar'ı ziyaret etti
15:41 Werîşe Muradî açlık grevini sonlandırdı
15:24 ‘Özel güvenlik bölgesi’ ilan edilen Gabar’da yangın
15:01 Hizbullah’ın başına geçecek isim belirlendi
14:54 259 mülteci Musul’a döndü
14:41 KHK’lerle ihraçlar 9’uncu yılında: Mücadele devam edecek
13:12 DEM Parti’den ‘demokratik cumhuriyet’ çağrısı
13:09 Operasyon bölgesinde koçer ve çobanlara gözaltı
12:56 Özgür Basın'ın mamostesi Kaya anıldı
12:55 Denizli'deki yangın 6'ncı gününde: Geleceğimiz yok ediliyor
12:10 İstanbul Barosu’ndan Av. Sarsılmaz’ın tutuklanmasına tepki
11:59 Hastaneye 350 metre uzaklıkta kan kaybından hayatını kaybetti
11:29 İstanbul’da şüpheli kadın ölümü
11:28 Tarihçi Bayrak: Demokratik çözüm kaçınılmazdır
11:12 Hasta tutsak yoğun bakımda yaşam mücadelesi veriyor
10:55 Irkçı saldırganlar düğün sahiplerinden özür diledi
10:17 Rohilat Efrîn: Türkiye savaş suçlarından dolayı yargılanmalı
10:03 Koma Hevra’dan tutuklanan solistleri için tepki