COLEMÊRG - İHD Colemêrg Şubesi Eşbaşkanı Sibel Çapraz, tutsakların tahliyelerini engelleyen Cezaevi İdare ve Gözlem Kurulu kapatılmasını istedi.
Cezaevlerinde siyasi tutsaklara yönelik hak ihlalleri sürüyor. İnsan Hakları Derneği'nin (İHD) verilerine göre, 2024 yılı içerisinde en az 42 tutuklu yaşamını yitirdi. Aynı verilere göre, cezaevlerinde 600’ü ağır olmak üzere bin 500’ü aşkın hasta tutsak bulunuyor. Tutsakların tahliyesi ise ya Adli Tıp Kurumu ya da Cezaevi İdare ve Gözlem Kurulları tarafından engelleniyor.
İHD Colemêrg Şubesi Eşbaşkanı Sibel Çapraz, hasta tutsakların tedaviye erişemediklerinden dolayı yaşamlarını yitirdiklerini belirterek, yıllardır adalet bakanlığına yapılan çağrıların sonuçsuz kaldığını söyledi.
'ADALET BAKANLIĞI ÇAĞRILARA SESSİZ'
Her geçen gün cezaevlerinde ağır hasta tutsakların sayısının daha da fazlalaştığını ifade eden Çapraz, “İHD olarak ulaşabildiğimiz verilerle konuşabiliyoruz. Çok ağır hastalıkları olan, başvuru aldığımız, cezaevinde tedavi altına alınmayan ve ulaşamadığımız nice hasta tutsak var. Ağır hasta tutsakların verilen sayının çok daha fazla üzerine olduğunu düşünüyoruz. Adalet bakanlığına, hasta tutsakların sayısının netleştirilmesi ve paylaşılması konusunda defalarca çağrıda bulunduk ama hep sonuçsuz kaldı” dedi.
SAĞLIĞA ERİŞİMDE YAŞANAN SORUNLAR
Cezaevlerindeki hasta tutsakların tedaviye erişim haklarının engellendiğini dile getiren Çapraz, “Tedaviye götürülen hasta tutsaklara ise, ağız içi arama, kelepçeli tedavi dayatmasından kaynaklı tedavi olmuyorlar. Bu tutuma kamuoyu tarafından ise ciddi bir tepkinin gelişmesi lazım. Tutsaklar, tedaviye erişmemeleri nedeniyle gün geçtikçe eriyor ve ölüyorlar. Çoğu kez ise hasta tutsaklar ölüm raddesine getirilip tahliye ediliyor. Ne yazık ki tahliye edildikten bir iki gün sonra da yaşamlarını yitiriyorlar. Ağır hasta tutsak olup tahliye edilmeyenlerden biri de Abdurrahman Gemicioğlu’dur. Gemicioğlu, kanser hastası ve kalp rahatsızlıkları olmasına rağmen tahliye edilmiyor” diye belirtti.
Cezaevlerinde tutsakların tedavi olabileceği sağlık bir ortamın olmadığını belirten Çapraz, cezaevindeki doktorların acil bir durum karşısında uzman olmadıklarından kaynaklı müdahale edemediklerini anımsattı. Cezaevinde sadece pratisyenlerin yer aldığı bir revir olduğunu kaydeden Çapraz, “Cezaevlerinde tüm hasta tutsakların kaderleri pratisyenlere bağlanmış durumda” dedi.
ATK’NİN MEŞRULUĞU
Türkiye’nin en temel sorunlarından birinin de hasta tutsaklar olduğunu hatırlatan Çapraz, “Bu mesele Türkiye’nin kanayan yarasıdır. Bir an önce hasta tutsaklar serbest bırakılmalıdır. Adli Tıp Kurumu (ATK), hasta tutsaklar konusunda tarafsız bir tutum yerine taraflı bir tutum sergileyen bir kurum haline geldi. ATK’nin meşruluğundan şüphe ediyoruz. Çünkü ATK, dışarıya çıkarılması gereken ağır hasta tutsaklara ‘cezaevinde kalabilir’ raporu veriyor” diye belirtti.
Ağır hasta tutsak Gemicioğlu ve tüm hasta tutsakların tahliye edilmesi gerektiğini dile getiren Çapraz, “Gemicioğlu kelepçeli bir şekilde tedavi altında. Ailesi, ‘savcılık kararıyla yanında refakatçı kalabilir’ denilmesine rağmen günde sadece 5 ila 10 dakika görüşülmesine izin veriliyor. Gemicioğlu ve tüm tutsakların hakları ihlal ediliyor. Yatağa bağlı olan hasta tutsaklar devletin bütünlüğüne nasıl zarar verebilir? Cezaevlerinde tek başlarına yaşamlarını idame ettiremeyen ağır hasta tutsakların biran önce serbest bırakılması gerekiyor. Bunun için de adalet bakanlığı derhal harekete geçmelidir” ifadelerini kullandı.
‘CEZAEVİ GÖZLEM KURULU KAPATILSIN’
Adalet Bakanlığı’nın veri paylaşımına dikkati çeken ve İdare Gözlem Kurulu tarafından 8 bin 521 tutsağın tahliyesinin engellendiğini anımsatan Çapraz, “8 bin 521 kişi arasında ağır hasta tutsaklar da var. Tamamen keyfi kararlarla cezasını tamamlamış tutsakların tahliyeleri uyduruk gerekçelerle engelleniyor. Kurulun vermiş olduğu kararların adil olmadığını belirtmek istiyorum. Cezaevi İdare ve Gözlem Kurulu derhal kapatılmalıdır” dedi.