HABER MERKEZİ - PKK Lideri Abdullah Öcalan ile görüşmek için Adalet Bakanlığı’na başvuran Portekizli parlamenter Jorge Pinto, “Sayın Öcalan'ın fiziki özgürlüğü, Kürt sorununa siyasi bir çözüm bulunmasına katkı sağlayacaktır” dedi.
PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki mutlak tecrit devam ediyor. 23 Ekim’de Abdullah Öcalan, yeğeni Ömer Öcalan ile yaptığı görüşmede tecridin sürdüğüne dikkat çekti. 3 Aralık’ta uluslararası bir heyet Abdullah Öcalan ile görüşme talebiyle Adalet Bakanlığı’na başvuruda bulundu. Başvurucular arasında yer alan Portekiz Cumhuriyet Meclisi Üyesi Eduardo Jorge Costa Pinto, Abdullah Öcalan’ın fiziksel özgürlüğünün önemine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
SİYASİ ÇÖZÜM VURGUSU
Pinto, Abdullah Öcalan’ın birçok kez barış için bir yol inşa etmeyi teklif ettiğini belirterek, bu yolun açılmasının Ortadoğu ve Türkiye’deki herkes için iyi olacağını ifade etti. Kürt sorununun siyasi çözüm gerektiren bir mesele Pinto, “Siyasi bir soruna şiddetle, saldırganlıkla ve adil olmayan bir hapishaneyle cevap verildiği açıktır. Sayın Öcalan için de durum böyledir. Hangi koşullar altında cezaevinde olduğu çok iyi biliniyor. İki şey söylemek için bu önemli girişimde bulunduk. Birincisi; Bu durum adil değil. Avrupa düzeyindeki tüm tarafsız ve taraflı mahkemeler de tecridin yasadışı olduğunu söylüyor. Bu çözülmesi gereken en acil olanıdır. İkinci nokta; elimizdeki siyasi soruna siyasi bir cevap verme ihtiyacıdır. Sayın Öcalan'ın serbest bırakılması bu soruna siyasi bir çözüm bulunmasına katkıda bulunacaktır” dedi.
MANDELA BENZERLİĞİ
Tarih boyunca “terörist” olarak adlandırılan pek çok örgütün demokrasiye önemli katkılar sunduğunu ifade eden Pinto, Nelson Mandela’nın durumu ile Abdullah Öcalan’ın durumunun benzetildiğini söyledi. Mandela’nın “terörizm” suçlamasıyla tutuklandığını ve hapishanede geçirdiği süre boyunca ülke içindeki siyasi sorunların çözülmediğini belirten Pinto, “Mandela serbest bırakıldıktan sonra Güney Afrika'daki siyasi duruma katkıda bulundu. Sayın Öcalan ile Türkiye ve Kürt halkı arasındaki sorun buna benziyor. Bu nedenle Sayın Öcalan'ın serbest bırakılmasının Türkiye içinde yeni bir gerçekliğe doğru ilerlemek için kritik ve önemli bir adım olacaktır. Bunun Suriye'de de etkileri olacaktır” diye belirtti.
SESSİZLİĞİN NEDENİ
Birleşmiş Milletler’e (BM) bağlı İşkenceyi Önleme Komitesi’nin (CPT) İmralı Ada Hapishanesi ve Abdullah Öcalan ile birlikte tutulan Hamili Yıldırım, Veysi Aktaş, Ömer Hayri Konar’ın durumuna ilişkin son raporunu Türkiye’nin izin vermemesi nedeniyle yayınlanmadığını aktaran Pinto, bu durumun da “şüpheli” olduğunu kaydetti. CPT’nin önceki raporlarında tecridin haksız ve yasadışı olduğu gerçeğinin ortada olduğunu söyleyen Pinto, uluslararası ülkeler ve Avrupa Birliği’nin (AB) Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) kararlarına rağmen sessiz kalmasının nedenine ilişkin şunları kaydetti: “Türkiye, NATO'nun üyesi ve AB’ye üye olmak için başvuran bir ülkedir. Belki de bu yüzden bazı devletler ya da devletlerin büyük çoğunluğu Türkiye ile doğrudan karşı karşıya gelmek istemiyor. Bazı devletler Sayın Öcalan'ın durumunun adil olmadığına inanıyor ama Türkiye ile karşı karşıya gelmek istemedikleri için sessiz kalıyorlar. Bu da sorunlu bir durumdur. Çünkü Sayın Öcalan'la ilgili olsun ya da olmasın, Türkiye'yle ilgili olsun ya da olmasın, insan hakları meselelerinde ve demokrasilerde ne kadar sessiz kalınırsa otokratik rejimler de o kadar katı hale gelecektir. Demokrasi ve insan haklarına dünyanın her yerinde saygılı olmalıyız. Türkiye ve Sayın Öcalan söz konusu olduğunda, bu durum gerçekleşmiyor” diye konuştu.
‘YENİ HÜKÜMETİ ETKİSİ ALTINA ALMAK İSTİYOR’
Kürtlerin, Suriye’deki saldırıların bütün Kürtlere yapıldığını kabul ettiğini ifade eden Pinto, “Erdoğan, Suriye’deki belirsiz durumdan faydalanmaya çalışıyor; Kuzey ve Doğu Suriye farklı toplulukların bir arada yaşadığı bir yer. Kadınların Ortadoğu'da ve dünyada başka hiçbir yerde olmadığı kadar güç sahibi olduğu bir bölgedir. Orada yaşananlar dünya çapında bir örnek teşkil ediyor. Bu durum otokratik ya da tartışmalı bir rejim isteyenleri de korkutuyor. Dolayısıyla Türkiye Suriye'deki yeni hükümeti etkisi altına alarak Suriye'nin kuzeydoğusundaki gücü ya da demokratik durumu sona erdirmek istiyor. Bunun Türkiye'de olup bitenler üzerinde de bir etkisi olabilir, Erdoğan da bunun farkındadır. Bir nevi bu dengeyle oynuyor” şeklinde konuştu.
‘TECRİDE SON VERİLMESİ HEPİMİZ İÇİN İYİ’
Türkiye’de yaşanan gelişmelere ve Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü için yürütülen uluslararası kampanyaya önem verilmesi gerektiğini vurgulayan Pinto, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bunun bir örnek teşkil edeceğini ve sadece Türkiye için değil, dünya çapındaki benzer meseleler için de yol gösterici olacağını düşünüyorum. Bu nedenle Sayın Öcalan üzerindeki tecride son vermek ve müzakere masasına oturmak herkesin amaçlarına hizmet eder. Kimsenin ayrımcılığa maruz kalmadığı ve geride bırakılmadığı yeni bir ülke yaratmanın sadece Türkiye için değil, Avrupa'daki hepimiz için iyi olacağına yürekten inanıyorum. Bu bir demokrasi ve insan hakları meselesidir.”
MA / Hîvda Çelebi