ADANA - İHD Adana Şubesi Hapishaneler Komisyonu Sözcüsü Aziz Sarı, ağır hasta tutsaklar Fevzi ve Ömer Arslan, Celal Ercan ve Hacı Alagaş'ın hayati risklerinin yüksek olduğunu söyledi.
İnsan Hakları Derneği (İHD) Adana Şubesi Hapishaneler Komisyonu, bölgelerinde bulunan cezaevlerine ilişkin raporunu açıkladı. Şube binasında düzenlenen basın toplantısında raporu açıklayan İHD Adana Şubesi Hapishaneler Komisyonu Sözcüsü Aziz Sarı, Suluca 1 No'lu Yüksek Güvenlikli Cezaevi'nde ağır hasta tutsaklar Fevzi ve Ömer Arslan adlı kardeşler ile Celal Ercan ve Hacı Alagaş'ın hayati tehlikelerinin bulunduğu söyledi. Başvurulara rağmen hasta tutsakların hastane sevklerini kabul edilmediğini ifade eden Sarı, Arslan kardeşlerin hayati tehlikesinin yüksek olduğunun altını çizdi. Sarı, ağır hasta tutsakların serbest bırakılmasını isteyerek, Adalet Bakanlığına bu yönde çağrı yaptı.
Adana'daki cezaevlerinde hasta tutsakların sağlığa erişimde ciddi problemler yaşadığını dile getiren Sarı, "Mahpusların sağlık haklarına erişimi engelleniyor. Kelepçeli muayene ve ring araçlarında kelepçeli yolculuk gibi uygulamalar güvenlik gerekçesiyle insan haklarının önüne geçiriliyor" dedi.
Türkiye'de bulunan 403 cezaevinde kapasitenin çok üstünde tutsak bulundurduğunu dile getiren Sarı, 1 Temmuz 2024 itibarıyla cezaevlerinin kapasitesi 295 bin 328 kişi iken, tutuklu sayısı 342 bin 526'ya ulaştığı bilgisini paylaştı.
'S VE Y TİPİ HAPİSHANELER İŞKENCE MİMARİSİ'
Cezaevi sisteminin tutsaklar üzerinde baskıyı artırmak için 12 Eylül darbesinden bu yana sürekli değiştirildiğini kaydeden Sarı, S ve Y Tipi Cezaevi'nin ise "işkence mimarisiyle" inşa edildiğine işaret etti. Sarı, bu tip cezaevlerinin tutsakları tecrit ederek insan hakları ihlallerine zemin hazırladığına dikkat çekerek, "Bu hapishanelerde mahpuslar ağırlaştırılmış tecrit koşullarına direnmeye çalışıyor. Cezaevlerinin insan onuruna uygun fiziki ve sosyal koşulları yaratılmadan iyi hal kriterleri gibi düzenlemelerle mahpusların koşullu salıverilmeleri engelleniyor" ifadelerini kullandı.
Sarı, ihlalleri önlemenin yolunun hasta tutsakların serbest bırakılması, yeni yüksek güvenlikli cezaevleri projelerinin durdurulması, tecridin sonlandırılması, çıplak aramanın sonlandırılması, kelepçeli muayene ve diğer insan onuruna aykırı uygulamalara karşı yasal düzenlemeler yapılması, denetim mekanizmasının oluşturması olduğunu ifade etti.