AMED - "Abdullah Öcalan'a özgürlük, Kürt sorununa çözüm" kampanyasının yeni yılda süreceğini aktaran MED TUHAD-FED Eşbaşkanı Pınar Sakık Tekin, "Herkes onurlu bir barış için kampanyayı sahiplenmeli" dedi.
Dünyanın 74 merkezinde 10 Ekim 2023'te startı verilen "Abdullah Öcalan'a özgürlük, Kürt Sorununa demokratik çözüm" kampanyası devam ediyor. Kampanya kapsamında bugüne kadar Kürdistan başta olmak üzere dünyanın dört bir yanında yüzlerce eylem ve etkinlik yapıldı. Kitlesel eylemler sonrası 23 Ekim’de Abdullah Öcalan'dan 43 ayın ardından haber alınabildi. Abdullah Öcalan, yeğeni Ömer Öcalan ile aile görüşü kapsamında görüştü. Abdullah Öcalan, İmralı’daki tecridin sürdüğüne işaret ederek, "Koşullar oluşursa bu süreci çatışma ve şiddet zemininden hukuki ve siyasi zemine çekecek teorik ve pratik güce sahibim" mesajı verdi. Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) milletvekilleri Pervin Buldan ve Sırrı Süreyya Önder de dün İmralı’ya gitti.
'TECRİT TÜM HALKLARA DAYATILIYOR'
Kampanyayı değerlendiren Med Tutuklu ve Hükümlü Aileleri Hukuki ve Dayanışma Dernekleri Federasyonu (MED TUHAD-FED) Eşbaşkanı Pınar Sakık Tekin, Abdullah Öcalan'a dönük 26 yıldır devam eden tecridin hukuksuz ve keyfi bir uygulama olduğunu belirtti. Tecridin insanlık suçu olduğunu kaydeden Pınar Sakık Tekin, "Bugün ekolojik, toplumsal cinsiyet eşitliğine dayanan, kadın özgürlükçü demokratik bir toplumun inşasına karşı tekçi, mezhepçi ve milliyetçi bir zihniyette ısrar edilmekte. Bu ısrar, tecridi gittikçe derinleştirmektedir. Derinleşen bu tecrit, savaş, kaos ve şiddetle hakim kılınmaya çalışılmaktadır. Sayın Abdullah Öcalan üzerindeki tek kişilik tecrit sadece Sayın Öcalan üzerinde değil, Kürt halkı başta olmak üzere tüm Türkiye halklarına dayatılmaktadır" dedi.
'ÇÖZÜM TECRİDİN KALDIRILMASIDIR'
Yaşanan çoklu krizlerin çözümünün İmralı tecridinin kaldırılmasından geçtiğini söyleyen Pınar Sakık Tekin, "Bu çoklu krizlerin temelinde yatan Kürt sorunun bir an önce demokratik bir yolla çözülmesi gerekir. Defalarca başka isimler adı altında bir sürece gidilmeye çalışıldı ama hepsi başarısızlıkla sonuçlandı. Bizler bu başarısızlıkta bile demokratik çözümden vazgeçmedik, her zaman hazırlıklı ve ısrarcı olduk" diye kaydetti.
"Yeni süreç" tartışmalarına değinen Pınar Sakık Tekin, "Barış için İmralı ile görüşülmesi gerekiyor. Bu söylemde kalmamalı" vurgusunda bulundu. Cumhuriyetin ilk yüzyılının katliamlarla geçtiğini dile getiren Pınar Sakık Tekin, cumhuriyetin ikinci yüzyılında bu tablonun değişmesi gerektiğini ifade etti. Pınar Sakık Tekin, "Sayın Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin bir an önce kaldırılması ve Kürt sorunun demokratik çözümü çok elzem bir noktadır. Samimilerse bir an önce pratiğe geçmelidirler. Onurlu ve kalıcı barış yapılacaksa bunun pratiği zamana yayılmadan yaşama geçirilmelidir" dedi.
'BARIŞ MIRILDANIRKEN SAVAŞ YAPILIYOR'
"Türkiye'de barış mırıldanılırken Ortadoğu'da uluslararası güçler eliyle savaş tırmandırılıyor" diyen Pınar Sakık Tekin, şunları söyledi: "Daha önce Rojava'da kadın öncülüğünde tüm halkların bir arada yaşayabileceği bir devrim gerçekleşti ve bu devrim tüm dünyaya model oldu. Bugün gelinen noktada uluslararası güçler kendi bekaları için bir savaş yürütmekte. Üçüncü Dünya Savaşı dediğimiz; Rusya-Ukrayna, İsrail-Filistin ve bugün Suriye'de savaş sürmektedir. Bugün Suriye'de bölgesel, yerel ve küresel olarak herkes kendi pozisyonunu belirlemek zorunda. Kürtler de pozisyonunu belirliyor. Bugün Rojava'daki durum Türkiye'nin iç yapısını da belirleyecektir. Bizim de temennimiz bir an önce barışın sağlanması ve birlikte tüm halkların ortak yaşamasıdır."
Özgürlük kampanyasının 2025 yılında da devam edeceğini vurgulayan Pınar Sakık Tekin, şöyle devam etti: "Kampanyamız sürece göre devam edecek. Barış yapılması temennimizdir. Ama tecrit derinleştiğinde, çözümsüzlükte ısrar edildiğinde bizim de demokratik çözüm, kalıcı ve onurlu barış ısrarımız devam edecektir. Bu yönlü alternatiflerimiz var. Bu mücadelenin öznesi olan halkın talepleri doğrultusunda bizler de kampanyamıza yön vereceğiz. Herkes kalıcı ve onurlu bir barış için kampanyayı sahiplenmelidir" ifadelerini kullandı.
MA / Müjdat Can