RIHA - Çözüm için Abdullah Öcalan’ın fikirlerine ihtiyaç olduğunu belirten siyasetçi, aydın ve gazeteciler, rolünü oynaması için gerekli şartların sağlanması gerektiğini vurguladı.
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Milletvekilleri Pervin Buldan ve Sırrı Süreyya Önder’in PKK Lideri Abdullah Öcalan ile İmralı’da 28 Aralık’ta yaptığı görüşmenin yankıları devam ediyor. Türkiye ve bağlı Suriye Milli Ordusu’nun (SMO), Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik saldırılarına karşı Riha’nın Pirsûs (Suruç) ilçesinde bulunan Kobanê sınırında sürdürülen nöbete dün destek verenler, görüşmeye dair değerlendirmelerde bulundu.
‘ZAMAN ÖZGÜRLÜK ZAMANI’
Amed’den Pirsûs’taki nöbete katılan Enstîtuya Kurdî Amed yöneticilerinden Adil Ercan, çözümün yolunun İmralı’dan geçtiğini vurguladı. Ercan, “Görüşme bizim için büyük bir müjdedir. 50 yıldan fazladır savaş var. Bu savaşın son bulması tek talebimiz. Savaş biterse bu topraklara barış gelir. Bu görüşme bu açıdan önemli. Umut ediyoruz ki bu görüşmeler devam eder. Bizden ne isteniyorsa katkı sunmaya hazırız. Elimizde ne silah ne de bomba var. Herkes kendi topraklarından barış ve huzur içinde yaşasın istiyoruz. Nerede bir savaş varsa karşıyız. Artık yeter. Zaman barış ve özgürlük zamanı” diye belirtti.
‘SAYIN ÖCALAN’IN ÖNÜ AÇILMALI’
Kürt PEN Eşbaşkanı Ömer Fidan da, uzun süredir İmralı’dan bir mesaj beklediklerini dile getirdi. Kürt sorununun demokratik çözümü için İmralı’nın önemine değinen Fidan, “Sayın Öcalan’ın ne diyeceğini herkes merak ediyordu. Çözümde Sayın Öcalan’ın kilit rolü herkes tarafından biliniyor. Sorunların çözümünde birkaç adres var, bu adreslerin başından da İmralı geliyor. Sayın Öcalan, sadece Kürdistan değil bütün Ortadoğu’da yaşanan sorunların çözümünde başat bir rol oynayabilir. Bu rolünü oynayabilmesi için önü açılmalıdır. Bunun içinde tecridin biran önce son bulması gerekiyor. Devlet kanadı küçük bir adım attı, bundan sonra adımlar büyütülmelidir. Sayın Öcalan’ın görüşlerini rahat bir şekilde dile getirmesinin önü açılmalıdır. Çözüm için Sayın Öcalan’ın fikirlerine ihtiyacımız var” ifadelerini kullandı.
‘HAVA SAHASI SAVAŞ UÇAKLARINA KAPATILMALI’
Kobanê’ye dönük saldırı tehditlerine dikkati çeken Fidan, şöyle devam etti. “10 yıl öncede Kobanê sınırındaydık. Kobanê barbarlığa karşı canlı ve sağlam bir kalkandır. Nasıl 10 yıl öncede Kürt halkı DAİŞ’i Kobanê’de yenip bütün insanlığın onurunu koruduysa bugün yine bunun için direniyor. Bize düşen bu onurlu direnişe sahip çıkmaktır. Kuzey ve Doğu Suriye’de verilen direniş Ortadoğu halkları için örnek olmalı. Bütün halkların, inançların geleceği Rojava’ya sahip çıkmaktan geçiyor. Dünya halkları Kobanê’ye sahip çıkmalı. Kürtlerin biran önce birliklerini sağlamaları lazımdır. Kuzey ve Doğu Suriye’nin hava sahası uçak saldırılarına karşı biran önce kapatılmalıdır. Savaş uçakları artık Rojava üzerinden gezerek sivilleri katletmemeli. Bunun önü kapatılmalı. Uluslararası güçler bunun için biran önce harekete geçmelidir.”
‘ONURLU BARIŞ İÇİN ÇÖZÜM GÜCÜ’
Payiz Yayınları Genel Yayın Yönetmeni Jêhat Rojhilat, görüşmeye dair dün yapılan basın açıklamasında barış mesajının öne çıktığını hatırlatarak, “Kürtler hep barış istemiştir. Bu açıdan İmralı’dan gelen mesaj büyük bir etki yapacaktır. Mesajda Meclis, Bahçeli ve devlete kimi çağrılar var. Sayın Öcalan, onurlu bir barış için çözüm gücü olduğunu bir kez daha ortaya koydu” dedi.
Kuzey ve Doğu Suriye’ye dönük devam eden saldırıları hatırlatan Rojhilat, “Kürdistan yapay sınırlarla dört parçaya bölünmüştür. Sınır çizilen her yerde sınırın iki yakasında da akrabalar vardır. Bu halk bir birinden kopmaz. Sınırın karşısından savaş varken, bu taraftakilerin evlerinden oturması beklenemez. 10 yıl öncede burada insanlar demokratik tepkilerini gösterdiler ve bir sonuç aldılar. Toplumun vicdanı olan yazar ve aydınlar saldırılara karşı tepkilerini göstermeleri gerekir. Filistinli bilim insanı Edward Said 2000 yılında yaşanan bir gösteride İsrail askerlerine taş atmıştı. Neden böyle bir şey yaptığını soranlara ‘Çocuğum bir gün bana ‘Baba savaşta ne yaptın?’ diye sorarsa alçaklığa, haksızlığa taş attım diyeceğim’ yanıtı verdi. Edward Said attığı taş ile hangi tarafta durduğunu göstermiştir. Yazar ve aydınlar onurlu bir barış için kalemlerini oynatabilir” diye belirtti.
‘ÖCALAN’IN SÖZLERİ BARIŞ İÇİN GEREKLİ’
İmralı görüşmesinin etkilerinin büyük olacağını söyleyen Mezopotamya Kadın Gazeteciler Derneği (MKG) Başkanı Roza Metina, “Savaşın son bulması ve huzur içinde yaşanması için bu mesaj önemlidir. PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın sözleri kalıcı bir barış için gereklidir. Şuan Kuzey ve Doğu Suriye’de bir savaş var. Orada gazeteciler ve siviller katlediliyor. En son gazeteciler Cihan Bilgin ve Nazım Daştan katledildi. Gazetecilerin katledilmesinin son bulması, çocuklara dönük saldırıların bitmesi, Ortadoğu’da yanan bu ateşin sönmesi için İmralı’da yapılan ve yapılacak görüşmeler önemlidir. Kürtlerin kazanımlarını korumak için birlikte hareket etmesi gerekiyor. İmralı’da verilen mesajın adresine ulaşması ve hayata geçmesi için birlikte hareket etmek önemlidir. PKK Lideri Abdullah Öcalan daha önce ‘Koşullar sağlanırsa bu sorunları bir haftada çözerim’ dedi. Hep diyalog yolunu işaret etti. Sayın Öcalan, milliyetçilik ve ırkçılığa karşı halkların bir arada yaşamasının mesajını verdi. Gazeteciler olarak bu verilen mesajın kalıcı bir barışa vesile olmasını umuyoruz” ifadelerini kullandı.
‘ÇÖZÜM DEMOKRATİK ULUS’
Siyasetçi Hasan Özgüneş ise, İmralı’dan yapılan çağrının başta AKP-MHP iktidarı olmak üzere Meclis’te bulunun tüm siyasi partilere olduğunu belirtti. Özgüneş, şöyle devam etti: “Mesajın içeriği; Kürt sorunun demokratik bir şekilde çözümü ve Kürt-Türk kardeşliğinin yeniden inşası için savaşların onurlu bir barış ile sonuçlanmasıdır. Uzun bir süre sonra yapılan görüşme değerlidir. Sayın Abdullah Öcalan’ın hakları var ama bugüne kadar bu haklarından yararlanmasının önü kapatılmıştı. Ortadoğu’da bir kriz var. Türkiye’de yaşanan çatışmalar nedeniyle son 40 yıldır kriz kritik bir yere evirilmiştir. Çözüm olmaz ise bu kriz geri dönüşü olmayan bir yola girecektir. Emperyalist devletler Ortadoğu’yu yeniden dizayn etmek istiyorlar. Tek bayrak, tek dil, tek din görüşü üzerine inşa edilen devletler artık insanlara bir yaşam sunmuyor. Bunların değişme zamanı geldi de geçti. Sayın Öcalan’ın çağrısı ve Demokratik Ulus ancak bu yaşanan sorunlara reçete olabilir. Bütün halkların, inançların, kadınların, emekçilerin özgür olması gerek. Sayın Öcalan’ın çağrısı başta AKP’ye ama genel olarak da bütün Ortadoğu ülkelerinedir. Krizlerden çıkışın yolu Sayın Öcalan’ın mesajındadır. Kürt sorunu çözüme kavuşursa bu Ortadoğu için bir model olur. Savaşa ayrılan bütçe daha insanca bir yaşam için harcanır ve refah seviyesi artar. Eğer bu krize çözüm bulunmaz ise bu sitem yok olmaya mahkum olur.”
MA / Emrullah Acar