HABER MERKEZİ - Kanun Hükmünde Kararnamelerle (KHK) 2016 ve 2017 yıllarında kapatılan Dicle Haber Ajansı, dihaber, Azadiya Welat ve Rojev gazeteleri için OHAL Komisyonu'na yapılan başvuruların akıbeti, aradan geçen 8 yıla rağmen bilinmiyor.
23 Ocak 2017'de Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile kurulan ve 22 Ocak 2023'te kapanan OHAL Komisyonu'na yapılan başvuruların akıbeti bilinmiyor. 29 Ekim 2016 tarihli 675 Sayılı KHK ile kapatılan Dicle Haber Ajansı (DİHA) ve Azadiya Welat Gazetesi ile 25 Ağustos 2017 tarihli 693 sayılı KHK ile kapatılan dihaber ve Rojeva Medya Gazetesi için OHAL Komisyonu'na yapılan başvurular, akıbeti bilinmeyen dosyalardan sadece birkaçı. OHAL İnceleme Komisyonu'na yapılan başvuruların akıbetini soran Avukat Resul Tamur, dilekçelerine tatmin edici herhangi bir yanıt alamıyor.
'SONUCU ANKARA'YA SORUN!'
Diyarbakır Valiliği'ne yaptığı başvuruda komisyon sonucunu öğrenmek isteyen Avukat Resul Tamur'a "ilgili bakanlığa başvurun" denildi. Bunun üzerine Tamur, 22 Kasım 2024'te OHAL Komisyonu'na yaptığı başvuruların sonucunu öğrenmek istediğini içeren bir dilekçeyle İçişleri Bakanlığı'na başvuruda bulundu. Başvurusuna OHAL Komisyonu'ndan aldığı "Alındı Belgelerini" de ekleyen Tamur, "Gazete ve ajanslar adına vekil sıfatıyla yaptığım OHAL Komisyon başvurularına ilişkin sonuç kararlar tarafıma tebliğ edilmemiştir. Sonuç kararların tarafıma tebliğinin sağlanmasını talep etmekteyim" dedi.
'KOMİSYONUN SONUCUNU ÖĞRENMEK O KADAR MI ZOR?'
İçişleri Bakanlığı, 13 Aralık 2024 tarihinde "Basın- Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğünün bağlı olduğu Bakanlıktan talep edebileceği" yanıtını verdi. Bu cevap üzerine Tamur, aynı gün aynı dilekçeyi İletişim Başkanlığı'na gönderdi. İletişim Başkanlığı da 16 Aralık 2024 tarihinde, daha önce yapılan başvurunun kendilerine yönlendirildiği için yeni yapılan başvuruyu işleme almadıklarını bildirdi. 18 Aralık 2024 tarihinde İletişim Başkanlığı'na yeni bir dilekçe ile başvuran Tamur, OHAL Komisyonu'na yaptığı başvurunun sonucunu bir kez daha sordu. Dilekçesinde, "Başvurumun başkanlığınıza yönlendirildiğine ilişkin bir bilgilendirme yapılmamıştır. Dolayısıyla ilk başvuruma dair herhangi bir bildirimde bulunmadan 2404365317 numaralı başvurumun 5/2f kapsamından kötü niyetle yapılmış başvuru olarak değerlendirilmesinin hukuki karşılığı bulunmamaktadır. 2404108303 numaralı başvurumun incelenip incelenmediği, neticelenmiş ise netice sonucunun ne olduğunun tarafıma bildirilmesini talep etmekteyim" diye kaydetti.
23 Aralık 2024'te İletişim Başkanlığı, "başvurunun ilgili kurumda işlemde olduğunun tespit edildiği" yanıtını vermekle yetindi. Aynı gün İletişim Başkanlığı, "İlgili CİMER başvurunuza cevap verebilmemiz için belirttiğiniz yayın kuruluşlarının vekili olduğunuza dair vekaletnameyi sunmanız gerekmektedir" şeklinde ikinci bir yanıt verdi.
'SONUCU DİYARBAKIR'A SORUN!"
Tamur, İletişim Başkanlığı'nın cevabına istinaden, "Başvurumun ekinde sunduğum Alındı Belgelerinde Komisyona başvuran olarak adım yer almaktadır. Vekaletli avukat sıfatıyla yaptığım işlemin sonucunu sormaktayım. Yani kendi yaptığım işlemi, işlemin yasal muhatabı olarak sormaktayım. Alındı Belgelerini yeniden tarafınıza sunmaktayım ve Alındı Belgelerinde de anlaşılacağı üzere başvuruyu yapan yasal muhatap olmam sebebi ile varsa KHK kararlarının tarafıma tebliğini talep etmekteyim."
Bir hafta sessizliğe bürünen İletişim Başkanlığı, 30 Aralık 2024 tarihinde verdiği son yanıtta Tamur'u bu kez de, İletişim Başkanlığı'nın Diyarbakır Bölge Temsilciliği'ne yönlendirildi.
'KÜRT BASIN KURUMLARI HAKKINDAKİ KARARLARA NE OLDU?
Tamur, 22 Ocak 2023 tarihi itibariyle OHAL Komisyonu kapanmış olmasına rağmen, bu komisyona yapılan başvuruların sonuçlanıp sonuçlanmadığını ya da varsa bir karar, bu kararların hala taraflara tebliğ edilmemiş olmasının hukuka aykırı olduğunu söyledi. OHAL Komisyonu'na başvuru mekanizmasının, hukuki olmayan işlemlerin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) önüne geç gitmesini hedefleyen bir sistem olduğunun altını çizen Tamur, "Kürt basın kurumlarının yaptığı başvuruların üzerinden 8 sene geçmiş olmasına rağmen henüz komisyon tarafından alınan bir kararın olup olmadığını dahi öğrenemiyorsak, sistemin gayet sağlıklı işlediğini söyleyebiliriz. Aylardır sadece karar alınıp alınmadığını öğrenmek için bile muhatap bulamıyoruz. Karar alındığı anda tebliğ edilmeli. Kararın tebliğ edilmemesi, ortada bir kararın olmadığına dair şüphe yaratmakta. Şu ana kadar bu kurumlar dışında Jin Haber Ajansı (JİNHA) adına yapılan başvurunun sonucunun benzer belirsizlikle beklendiğini biliyorum. Kararların akıbetini araştırırken birçok bireysel komisyon başvurusunun da tebliğ edilmemiş olduğunu tesadüfen öğrendim" dedi.
MA / Abdurrahman Gök