ŞIRNEX - Katledilen gazeteciler Nazım Daştan ve Cihan Bilgin’in cenazelerini almak isteyen aileleri, yetkililere seslenerek, “Bu hukuksuzluğa son verin, geçişe izin verene kadar bekleyeceğiz" dedi.
Kuzey ve Doğu Suriye’nin Tişrin barajında haber takibi yaparken Türkiye Silahlı İnsansız Hava Aracı (SİHA), saldırısı sonucunda katledilen gazeteciler Nazım Daştan ve Cihan Bilgin'in cenazelerini almak için Şirnex'in Silopiya ilçesinde bulunan Habur Sınır Kapısından Federe Kürdistan'a gidip cenazeleri almak isteyen heyet 24 saattir bekletiliyor.
DUYARLILIK ÇAĞRISI
Heyet içerisinde yer alan katledilen gazeteciler Cihan Bilgin ve Nazım Daştan'ın aileleri söz konusu duruma tepki gösterdi. Gazeteci Cihan Bilgin'in babası Nesim Bilgin, geçişlere izin verene kadar bekleyişlerini sürdüreceklerini dile getirerek, kamuoyuna duyarlılık çağrısında bulundu. Baba Bilgin, “Dün saat 15.00'dan bu yana Habur Sınır Kapısı'nda geçişimiz engelleniyor. İlk başta ‘X-Ray cihazı arızası’ denildi hemen ardından ‘sistem yok’ bahaneleriyle engelleniyoruz. Böyle bir şey kabul edilemez. Bizim dışımızda bulunan araçlara geçiş izni veriliyor. 2 gündür buradayız ve bekliyoruz. Cenazelerimizi almadan buradan ayrılmıyoruz. Şimdilik haber bekliyoruz. Kanımızın son damlasına kadar burada beklemeye devam edeceğiz. Bu yapılan zulümdür, diplomasiye uygun değil ve hukuksuz bir karardır. İçişleri ve Dışişleri Bakanlığı'ndan bu hukuksuzluğa son vermelerini istiyoruz. Yeter artık canımızı yaktıkları. Bizlerde bu ülkenin birer vatandaşıyız. Çocuklarımız gazeteciydi, silahlı değillerdi. Kızım hukukçu ve aynı zaman da gazeteciydi. Cenazelerimizin bir an önce bize teslim edilmesini istiyoruz. Bu hukuksuzluğa son verilmelidir" dedi.
'BU HUKUKSUZLUĞA SON VERİN
Nazım Daştan'ın babası Mehmet Ali Daştan da yetkililere seslenerek, söz konusu duruma bir an önce son verilmesi gerektiğini söyledi. Daştan, "Buraya cenazelerimizi almaya geldik, fakat 2 gündür çeşitli bahanelerle geçişimiz engelleniyor. Bu bir oyalama politikasıdır. Biz bu hukuksuzluğu kabul etmiyoruz. İçişleri Bakanlığı, Dış İşleri Bakanlığı ve Meclis’e sesleniyoruz; cenazelerimizi biran önce versinler. Başka bir şey istemiyoruz. Bu hukuksuzluğa son versinler. İsteğimiz çocuklarımızın cenazelerini almak ve defnetmektir" diye konuştu.