WAN- Wan Büyükşehir Belediyesi’nin AKOM açılışında konuşan DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, “Seçme ve seçilme hakkımızı elimizden alamazsınız. Erken dönemde bu ülkede seçme ve seçilme hakkı demokrasinin asgari koşulu olarak belirlenmiştir, anayasal güvence altına alınmıştır”
Wan Büyükşehir Belediyesi, afetlere hazırlık ve müdahale kapasitesini güçlendirmek amacıyla Afet Koordinasyon Merkezi'nin (AKOM) açılışını gerçekleştirdi. 2011 Wan Depremi sırasında yardım çalışmaları yürütürken yaşamını yitiren Japon afet gönüllüsü Doktor Atsushi Miyazaki’nin adının verildiği merkezin açılışına Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, Japonya-Türkiye Büyükelçi Maslahatgüzaharı Tahara Koji, Japonya Yardım ve Kurtarma Derneği (AAR) Türkiye Direktörü Konako Ono Miyachi, Türkiye Belediyeler Birliği Meclis Üyesi ve Selçuk Belediye Başkanı Filiz Ceritoğlu Sengel, Türkiye Belediyeler Birliği (TBB) Genel Sekreteri Suat Yıldız, milletvekilleri, belediye eşbaşkanları, siyasi parti temsilcileri, sivil toplum örgütleri, muhtarlar ile çok sayıda kişi katıldı. Depremde yaşamını yitirenlerin anısına yapılan saygı duruşunun ardından açış konuşmaları yapıldı.
‘ÖNEMLİ BİR KOORDİNASYON MERKEZİ OLACAK’
Wan Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Abdullah Zeydan, “Deprem ile ilgili kayyım yönetimleri bir adım atmadı. Biz seçilir seçilmez depremin etkilerini en aza indirmek için bir afet merkezi açtık. Bu merkez bir akademi görevi de görecek. Sadece Wan’ı değil tüm çeperindeki illeri de besleyecek bir merkeze olacak. Bu kentin yapı stokunun büyük bir bölümü depreme uygun değil. Bu koordinasyon merkezi, kenti depreme hazır hale getirilmesi için önemli bir görev üslenecektir” dedi.
Wan Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Neslihan Şedal ise, “2011 yılında Wan’da yaşanan depremde en önemli sorun koordinasyonun olmamasıydı. Bu koordinasyonun yerine getirilmesi için bu merkez önemli bir görev görecektir. Depremler doğal afetlerdir ve önüne geçemeyiz ama beşeri müdahalelere bunun yıkıcılığını önleyebiliriz. Kentleri dirençli hale getirirken, toplumsal zihniyet dönüşümünü de sağlamamız gerekiyor. Bunun en önemli yolu toplumda dayanışma ruhunu güçlendirmektir. Kurumlar arası koordinasyonsuzluğu ortadan kaldırıp bu merkezi önemli bir koordinasyon merkezine dönüştüreceğiz” diye konuştu.
MİYAZAKİ’NİN ANNESİNDEN MESAJ
Türkiye Belediyeler Birliği Meclis Üyesi ve İzmir Selçuk Belediye Başkanı Filiz Ceritoğlu Sengel ise, merkezin açılışı için teşekkür ederek, dayanışma mesajı paylaştı. Japonya Japonya Yardım ve Kurtarma Derneği (AAR) Türkiye Direktörü Konako Ono Miyachi, ise Doktor Atsushi Miyazaki’nin annesinin gönderdiği mesajı okudu. Mesajda, “Üzerinden bu kadar uzun zaman geçtiği halde hale oğlumu hatırladığınız ve andığınız için teşekkür ederim” ifadeleri yer aldı.
Ardından konuşan Japonya-Türkiye Büyükelçi Maslahatgüzaharı Tahara Koji da, “2011 yılında Japonya ve Wan’da deprem oldu. Depremden sonra Japon yardım gönüllüsü Miyazaki de buraya gelerek halka yardım etti ve ikinci depremde hayatını kaybetti. Yardımlaşma her zaman kötü günde belli olur ve Japon yardım kuruluşları uzun süre burada yardım çalışmalarına katıldılar. Yerel yönetimler depremin etkisini azaltmak için önemli bir görev düşüyor. Biz de bu konuda onlara yardım etmeye hazırız” diye konuştu.
‘AKOM’A HER KENTTE İHTİYAÇ VAR’
Son olarak konuşan DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, Türkiye’nin 3’te 2’sinin birinci ve ikinci deprem kuşağında olduğunu belirterek, AKOM gibi merkezlere ekmek, su gibi ihtiyaç olduğunu ifade etti. Belediyenin çok önemli bir görev yerine getirdiğini anlatan Tülay Hatimoğulları, “Wan depremi burada büyük acılar yaşattı. Ne yazık ki Türkiye’nin birçok yerinde yaşanmış depremler gibi Türkiye’nin son 100 yılında 7 ve üzerinde yaklaşık 16 deprem gerçekleşmiş, sayısız sel gerçekleşmiş ve neredeyse hepsinde çok büyük can kayıplarımız olmuştur. Wan depreminde buraya Japonya’dan kalkıp gelerek Wan halkıyla mükemmel bir dayanışma sağlayan sevgili Miyazaki’yi burada kaybettik. Japon halkına bizlerle, Wan halkıyla, Türkiye halklarıyla göstermiş olduğu dayanışmadan dolayı kendilerine teşekkürlerimizi sunuyorum. Sadece deprem değil, Wan ve bütün bölge aynı zamanda çığ tehlikesiyle karşı karşıya olan bir bölge. Yoğun kar yağışı, soğuklar, yağmurlar, bütün bunlar doğal afetleri oluşturan etmenlerdir. AKOM’un sadece Wan’a değil, bütün bölgeye hizmet edecek olması da bütün bölgemiz için oldukça hayırlı ve öneli bir iştir” dedi.
‘DEPREM DEĞİL İHMAL ÖLDÜRÜR’
Depremin değil, ihmal ve yapıların insanı öldürdüğünü söyleyen Tülay Hatimoğulları, “Bunu yakın zamanda 6 Şubat’ta Maraş merkezli depremde 20 Şubat’ta Hatay merkezli depremde hep birlikte çok acı bir şekilde deneyimledik. 11 ilimizi etkisi altına alan depremde ben Hatay’da bulundum. Depremin birinci gününden itibaren oradaydım ve aylarca oradaki deprem yaralarının sarılmasıyla ilgili faaliyetlere katıldım. Depremin birinci gününde oradayken biz aslında AKOM gibi kurumların eksikliğini fark ettik. Orada bir kepçeyi bulabilseydik bir gece içinde onlarca insanı kurtarabilirdik. AFAD’ın, diğer büyük şehirlerden gelen belediyelerden gelen arama kurtarma ekiplerine bizler de destek sağladık aktif bir biçimde. Orada şunu gördük. Bir küreğin, bir hiltinin bir kepçenin, bir kazmanın ne kadar hayat kurtarabileceğini biz o depremde o gün oradan deneyimledik. Ama biz bu aletlere orada ulaşamadık. İçeride o göçüklerin altında insanların çığlıklarını şu an kulaklarımda duyar gibiyim” dedi.
‘YEREL YÖNETİMLER TEK BAŞINA YETMEZ’
AKOM gibi kuruluşların tam teşekküllü bir biçimde altyapısını sağlamış olmasıyla ve bunların sahada yüreteceği anlık acil olan faaliyetleri ile bu ölümlerin azaltabileceğini söyleyen Tülay Hatimoğulları, “Elbette bu ölümleri azaltmanın yine en önemli yolu binaların sağlamlaştırılması, bina stoklarına geri dönüp bakmak, o bina stoklarını dirençli hale getirmektir. Bunun dışında deprem kuşağında olan kentlerin başka bir seçeneği yoktur. Bunu da yapmak mümkündür elbette. Ve biz gerek parlamentoda gerek parlamento dışı depremle ilgili her konuşmamızda Japonya'yı örnek verdik. Japonya depremi en çok yaşayan ülkelerden biridir. Her seferinde neredeyse 9 şiddetinde deprem yaşadıkları halde neredeyse bir insanın dahi burnu kanamıyorsa demek ki doğru bir planlama ve çalışmayla bu işlerin üstesinden gelebiliriz. Bunun için tek başına belediyeler tek başına yerel yönetimlerin olanakları yetmez. Burada merkezi hükümetin bu anlamda sağlayacağı kaynaklar bunu önemsemesi çok önemlidir” dedi.
AKDENİZ BELEDİYESİ TEPKİSİ
Akdeniz Belediye eşbaşkanları ve meclis üyelerinin gözaltına alınmasına tepki gösteren Tülay Hatimogulları, “Bugün ne yazık ki Akdeniz Belediyesine kayyımcı zihniyet şu anda müdahale etmiş durumda. Akdeniz Belediye Eş Başkanlarımız, meclis üyelerimiz ve bazı müdürlerimiz gözaltına alınmıştır. Belediyede şuan kolluk kuvvetlerinin kuşatması var. Hiçbir belediye çalışanı ve meclis üyemiz içeri alınmıyor. Bunu kabul etmek mümkün değil. DEM Parti belediyeleri AKOM gibi oluşumları oluşturmak için seçildiler. DEM Parti belediyeleri kente hizmet yapmak için seçildi. DEM Parti belediyeleri bir kentin ve bir toplumun ne ihtiyacı varsa yerel yönetimlerin üzerine düşen ne varsa yerine getirmek için seçilmiştir. Bugün DEM Parti belediyeleri ile Konya Belediyesi arasında hiçbir fark yoktur. Aynı görevle aynı anlayışla aynı hukuk sistemiyle aynı anayasal düzenleme ile seçilmiştir. Ama ne yazık ki bizlere kayyımcı anlayışı reva gören bu anlayış bizim bu hizmetleri üretmemizi kayyım atayarak engellemekteler. Kayyımları deneyimleyen bir ildeyiz. Kayyımın buraya hizmetsizlik ürettiğini, belediyenin kaynaklarının hizmete değil de yandaşa harcandığını çok iyi biliyoruz. Bunu sadece burada değil, atamış olan bütün kayyımların öyle yaptığını biliyoruz. Buradan Ankara’ya seslenmek istiyorum. Seçme ve seçilme hakkımızı elimizden alamazsınız. Erken dönemde bu ülkede seçme ve seçilme hakkı demokrasinin asgari koşulu olarak belirlenmiştir, anayasal güvence altına alınmıştır. Bu hakkımızı sizlere vermeyeceğiz” dedi.
‘BIRAKIN BELEDİYELERİMİZ İŞLERİNİ YAPSIN’
Tülay Hatimoğulları, son olarak “Bizim belediyelerimiz başta AKOM olmak üzere bu kentin ihtiyacı olan yolu, suyu, sosyal faaliyetleri, kültürel faaliyetleri üretmek üzere seçilmiştir. Belediyelerimizi rahat bırakın, belediyelerimiz hizmet üretsin. Akdeniz Belediyesinde esaslı açıklamamızı yarın orada yapacağız. Ben yarın Mersin Belediyesinde olacağım. Heyetimizle beraber esas açıklamamızı orada yapacağım ama bu konuya da buradan değinmeden geçmek istemiyorum. Belediye eşbaşkanlarımız derhal serbest bırakılmalıdır, gözaltındaki bütün arkadaşlarımız derhal serbest bırakılmalıdır” diyerek konuşmasını bitirdi.
Konuşmaların ardından merkezin açılışı yapıldı.