HABER MERKEZİ - Hasta tutsakların durumuna dikkat çekmek amacıyla 3 kentte yapılan eylemlerde tutsakların tedavilerini sürdürebilmeleri için tahliye edilmeleri istendi
Hasta tutsakların durumuna dikkat çekmek amacıyla İstanbul, İzmir ve Ankara’da yapılan eylemlere bu hafta da devam edildi.
İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi Hapishane Komisyonu, “F Oturuması” 670’incisini şube binası önünde gerçekleştirdi. Eylemin bu haftasında halen Marmara Cezaevi’nde tutulan hasta tutsak Besra Yalçın’ın sağlık durumuna dikkat çekilerek serbest bırakılması istendi. “Tedavi haktır engellenemez” ve “Hasta tutsak Besra Yalçın serbest bırakılsın” pankartlarının açıldığı eylemde sık sık, “Hasta tutsaklar serbest bırakılsın” ve “Tecrit öldürür dayanışma yaşatır” sloganları atıldı.
Basın metnini okuyan İHD İstanbul Şubesi Hapishane Komisyonu üyesi Yoldaş Şahin “2022 Mayıs ayından bu yana hapiste tutulan hasta mahpus Besra Yalçın, Konjenital Adrenal Hiperplazi hastası olup, gerekli tedavi ve kontrollerinin tutuklanması sonrasında devam ettirilmemesi nedeniyle, hastalığı sağlık ve yaşamına tehdit haline gelmiştir. Böbreküstü bezlerinden salgılanan, vücudun sıkıntı durumlarında artırdığı ve vücudun hastalık, yaralanma veya ameliyat stresi de dahil olmak üzere strese yanıt vermesine yardımcı olan, ayrıca kan basıncını, kalp fonksiyonunu, bağışıklık sistemini ve kan şekeri seviyelerini korumaya yardımcı, yaşam için oldukça gerekli önemli bir hormon olarak öne çıkan kortizon denilen hormonun oluşumu için gereken beş enzimden herhangi bir tanesinin gerektiği gibi çalışamaması durumu, olarak tanımlanan Konjenital Adrenal Hiperplazi hastalığı, ilaçla kontrol altında tutulabilmekte ancak tedavi edilmediğinde krize yol açarak ölümcül sonuçlar doğurabilmektedir” dedi.
BESRA YALÇIN’IN BAŞVURUSU
Şahin, Besra Yalçın’ın İHD Hapishane Komisyonu’na yaptığı başvurusunu şu şekilde aktardı: “2021 yılında Yeditepe Üniversitesi Hastanesi’nde yapılan birçok testin sonucunda, doktorum Konjenital Adrenal Hiperplazi tanısı koydu. Deltacortril isimli ilacı yazdı ve tekrar test yapmak için 3 ay sonraya kontrol muayenesi verdi. Fakat bu 3 ay dolmadan tutuklandım ve hapishaneye konuldum. Hapishanede ilk doktora gittiğimde hastalığımı, Deltacortril kullandığımı ve doktorumun testlerin 3 ay sonra tekrarlanması gerektiğini söyleyerek konrtol randevusu verdiğini belirttim. Ancak beni tekrar bir endokrin doktoruyla götürdüklerinde ilacı içmeye başlayalı tam 8 ay olmuştu. Çam ve Sakura Şehir Hastanesi Endokronoloji bölümüne götürdüler. Oradaki doktora sürecimi anlattım ama bana Deltacortril değil, doğum kontrol hapı yazacağını söyledi. Ben doğum kontrol hapını daha önce çok uzun yıllar kullandığımı ve bir sonuç alamadığımı söyledim, ancak o ‘ben hapı yazacağım, ister kullan ister kullanma’ dedi. Kendisine 8 aydır Deltacortril kullandığımı, en azından bir test ile ilacın etkisine ya da hormonlarımın ne düzeyde olduğuna bakmalarını istediğimi söylediğimde sesini yükselterek ‘Her şey ortada. Daha ne testi yapayım sana, devletin testine yazık’ diyerek beni odadan çıkarttı. Teşhisimi ilk koyan doktorum ‘Vücudunda üretilmeyen maddeler var ve bunun gittikçe azalması hayati risk oluşturuyor, dışarıdan bunu almazsan 40’lı yaşlarını göremeyebilirsin’ demişti. Bu nedenle endişeliyim. Tedavimin ve kontrollerimin düzenli olarak yapılması için destek istiyorum.”
Besra Yalçın’ın tedavi ve bakım imkanlarından yoksun bir şekilde cezaevinde tutulmasının sağlık ve yaşamına yönelik ağır tehdit oluşturduğunu vurgulayan Şahin, yetkilileri görevlerini yapmaya çağırdı.
HASTA TUTSAĞA ŞİDDET
Besra Yalçın’ın Avukatı Ceyda Gedik ise “Besra Yalçın, cezaevinde bulunan başka bir tutsağa işkence yapılmasına karşı çıktığı için gardiyanlar tarafından saçları çekilerek işkenceye maruz kaldı. Kendisine uygulanan işkenceye rağmen hakkında soruşturma başlatılmıştır. Biz bu baskıyı kabul etmiyoruz. Bütün hasta tutsaklar serbest bırakılsın” dedi.
İZMİR
İnsan Hakları Derneği (İHD) İzmir Şubesi’nin, hasta tutsakların durumuna dikkat çekmek amacıyla düzenlediği eylem 305’inci haftasında devam etti. Konak’ta bulunan Eski Sümerbank önünde düzenlenen eylemde “Hasta tutsaklar ölüyor susma, suça ortak olma” pankartı açıldı. Eyleme Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) İzmir Milletvekili İbrahim Akın’ın yanı sıra çok sayıda hak savunucusu katıldı. Eylemde geçtiğimiz günlerde İzmir’de yaşamını yitiren Ege Tutuklu ve Hükümlü Aileleri ile Yardımlaşma Derneği (EGE-TUHAYDER) Yusuf Özmen için saygı duruşu yapıldı. Eylemin 305’inci haftasında Kırşehir Yüksek Güvenlikli Kapalı Hapishanesinde tutulan ağır hasta tutsak Hamdullah Aydemir’in (40) durumuna dikkat çekildi.
Açıklamanın Kürtçesini İHD İzmir Şubesi Eşbaşkanı Zilan Gümüş, Türkçesini İHD İzmir Şubesi Yöneticisi Ahmet Çiçek okudu.
Aydemir’in 2020 yılında da Bafra T Tipinden, Diyarbakır 1 No’lu T Tipine getirilirken 1 gece kaldığı Elazığ 1 No’lu Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde darp edilerek kaburgalarının kırıldığı aktarılan açıklamada, 20 Haziran 2023 tarihinde tedavi için Kayseri Erciyes Üniversitesi Hastanesi’ne götürüldüğü ve daha sonra, hastanenin yetersiz olması nedeniyle Aydemir’in tekrar Kırşehir Yüksek Güvenlikli Hapishaneye geri gönderildiği belirtildi. Açıklamada, “Hamdullah Aydemir’in geçirmiş olduğu ameliyat ve ağır hastalığından kaynaklı olarak hapishanede kalabilmesi mümkün değildir. Hastanede sıvı ile beslenen bir hastaya hapishane yemeklerinin verilmesi ne derece sağlıklıdır? Durum bildirir raporunda da belirtildiği gibi hapishanede iyileşme sürecinin uzun sürmesi ve risklerden kaynaklı olarak bir an önce tahliye edilmesini talep ediyoruz” denildi.
ANKARA
Hasta Mahpuslara Özgürlük İnisiyatifi, hasta tutsakların durumuna dikkat çekmek için eylemlerinin 542’nci haftasında Sakarya Caddesi’nde bir araya geldi. Açıklamada, "Tedavi hakkı engellenemez, hasta mahpuslar serbest bırakılsın” pankartı açıldı. Bu haftaki açıklamada, Metris Rehabilitasyon Tipi Kapalı Cezaevi'nde tutulan ağır hasta tutsak Mehmet Gürler’in durumuna dikkat çekildi.
İnsan Hakları Derneği (İHD) Ankara Şube Eşbaşkanı Nuray Çevirmen, “Mehmet Gürler’in ağır Multiple Skleroz (MS) hastası olması ve hastalığın gerilemeyip ilerlemesi nedeniyle Rehabilitasyon Tipi Cezaevinde dahi kalabilmesi mümkün değildir. Bu tip cezaevlerinde hasta mahpusların durumlarının düzelmesine izin veren bir sistem de bulunmamaktadır. Mahpusun sağlıklı koşullarda tedavisine devam edilebilmesi için tahliye süreçlerinin başlatılması gerekmektedir” dedi.
Gürler'in hastalıklarından dolayı infaz ertelemesi için başvurduğunu belirten Nuray Çevirmen, "Bu başvuruya birkaç ay içinde ret cevabı geldiği gibi, Cumhurbaşkanı affından da faydalanamayacağı belirtilmiştir. 10 Temmuz 2022 tarihinde gece geç saatlerde civarı baygınlık geçirmiş ve İzmit Seka Devlet Hastanesi aciline götürülmüş ve yoğun bakıma kaldırılmıştır” dedi.
Gürler'in MS tedavisi için kullandığı ilaçlar ve enfeksiyon nedeniyle konuşamadığını ifade eden Nuray Çevirmen, yürüyemez halde olmasına rağmen bazen el bazen de ayaklarında yatağa kelepçelendiğini aktardı. Nuray Çevirmen, “Bunlara rağmen 8. gün hastaneden taburcu oldu ve kovit pozitif şekilde tek kaldığı hücresine geri götürüldü. Tekerlekli sandalyede cezaevi aracına götürüp, jandarmanın yardımıyla araca bindirebilmişlerdir” diye kaydetti.