ÎDIR - Sofra kayısısının yüzde 20'sinin üretildiği Îdir'de artan maliyetler üreticiyi zorluyor. Çiftçi Mehmet Kocadeniz, "Sadece budamaya 45 bin TL verdik. 3 yıl önce aynı budamaya 3 bin TL vermiştim" dedi.
Îdir, kayısı üretiminde ülkede ilk sıralarda yer alıyor. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, 132 bin 748 hektar alanda 419 bin 320 kayısı ağacıyla üretim yapılırken, bu alanın 62 bin 107 dekarlık kısmı Îdir'de bulunuyor. Îdir, yıllık 45 bin ton üretim miktarıyla ülke kayısı üretiminin yüzde 5'inin, sofralık kayısı üretiminin ise yüzde 20'sini karşılıyor. Ancak son yıllarda artan maliyetler kentteki üreticiyi zorluyor. 20 yıldır üreticilik yapan Mehmet Kocadeniz (50), üretimde yaşadıkları zorlukları anlattı.
'TOPLAM İLAÇLAMA MALİYETİ 85 BİN TL'
Üretime 20 yıl önce 25 dekarlık arazide 200 kayısı ağacını dikmeyle başladıklarını ifade eden Kocadeniz, kayısı fidelerinin 5-6 yıllık "çocukluk" sürecinden sonra meyve vermeye başladığını, ancak tam randımanın 10 yıldan sonra alındığını kaydetti. Kocadeniz, bir ağacın yıllık maliyetinin 600-700 TL olduğunu ifade etti.
Îdir merkeze bağlı Xelfelî (Halfeli) beldesindeki en büyük üreticilerden biri olduğunu anlatan Kocadeniz, 20 yıllık ağaçlarından ortalama 500 kilogram kayısı hasadı aldığını söyledi. Kayısı üretimindeki en büyük maliyetin ilaçlama ve işçilik olduğunu vurgulayan Kocadeniz, ilkbahar ile birlikte ilaçlama çalışmalarına başladıklarını aktardı. İlaçlama süreçlerini anlatan Kocadeniz, "Kayısı ağaçları çiçek açmadan önce göktaşı ilacı kullanıyoruz ve bu ilacın maliyeti 20 bin TL. Kayısının ilk gömlek çıkardığı dönemde çillenmeyi ve şıra kaybını önlemek amacıyla 4 farklı ilacı karıştırarak kullanıyoruz. Bu ilaçlamanın maliyeti ise 25 bin TL'dir. Daha sonraki dönemlerde yapılan iki ilaçlama işleminin toplam maliyeti ise 40 bin TL'ye ulaşıyor ya da daha fazla. Kayısı alana kadar yıllık 4 kez ilaçlama yapıyoruz ve toplam maliyet 85 bin TL'yi buluyor" ifadelerini kullandı.
'3 YIL ÖNCE 3 BİN, ŞİMDİ 45 BİN TL OLDU'
Kayısı ağaçlarının fazla su istemediğini, bu nedenle yılda iki kez sulama yaptıklarını belirten Mehmet Kocadeniz, "Birinci sulamayı baharda, ikinci sulamayı ise hasat vaktine 10 gün kala yapıyoruz. Her sulamanın maliyeti 3 bin TL'yi buluyor. Ayrıca ağaçlarımızı 2-3 yılda bir buduyoruz. Bu yıl budama işlemi için 45 bin TL harcadım, oysa 3 yıl önce aynı budamaya 3 bin TL vermiştim" dedi.
Kayısının hassas bir meyve olduğuna dikkat çeken Kocadeniz, "Kayısı zamanında toplanmadığında dökülüyor. Hasadı 3 aşamada yapıyoruz; önce üstteki meyveleri, ardından 2 gün sonra orta kısmı, son olarak da 4-5 gün sonra tüm ağacı topluyoruz. Bahçede günlük 35-40 işçi çalıştırıyoruz, kişi başı maliyet bin 250 TL. Tüm hasat süreci 6 gün sürüyor" diye konuştu.
KAYISI PAZARINI ELLERİNDE TUTAN TEKELLER
Kayısı üretiminde kentteki en büyük sorunun hasat dönemindeki satışlarda yaşadıklarını sözlerine ekleyen Kocadeniz, kooperatifin olmamasından kaynaklı serbest piyasanın ilerlediğini söyledi. Kocadeniz, "Türkiye'nin metropollerinden gelen tüccarlar istedikleri fiyatı belirliyor. Geçen sene sezonu 35 TL'den açtık, ama sezon ilerledikçe bu fiyat 10 TL'ye kadar indi. Birkaç tane soğuk hava deposu var. Bunlar halkın istediği fiyatı belirlemesini engelliyor. Gelen tüccarlar onların eline düşüyor ve onlar da istedikleri fiyatı belirliyor. Örneğin kayısıya bakıp 25 TL diyorlar. 'İki gün önce 35 TL'ye verdik' diyoruz. 'Sen bilirsin' diyorlar. Kayısı hassas bir meyve olduğu için hemen aynı günde satılması gerekiyor ya da soğuk hava depolarına konulması lazım. Zaten soğuk hava depoları da onların elinde olduğu için satmaya mecbur kalıyoruz" şeklinde konuştu.
'ÖNLEM ALINMALI'
Kayısı üretiminde bir diğer önemli sorunlarının artan girdi maliyetlerinin olduğunun altını çizen Kocadeniz, şöyle devam etti: "Masraflarımız önceki yıla göre iki kat artmış durumda. İşçinin yevmiyesi 2023'te 200 TL iken şimdi bin TL olmuş. Buradan Îdir merkeze kadar nakliyeye 150-200 TL verirken şu an bin TL altında gitmiyor. Yine ilaçlarda aynı şekilde iki kat arttı. Yaptığımız işlemler aynı ama fiyatlar uçuyor. Hiçbir şey yerinde kalmıyor. Hasadımızın yaklaşık 3'te 2'si masrafa gidiyor. Böyle giderse kayısıcılık burada bitecek. İnsanlar artık ağaçları kesme seviyesine geldi. Kentteki kayısı üreticiliğinin devamının sağlanması için girdi maliyetlerinin düşürülmesi gerekiyor. Özellikle kentteki kayısı tekelcilerine karşı önlem alınması gerekiyor."
MA / Ömer Akın