AMED - Ekoloji Derneği, başlattığı ekoloji atölyelerinin ilk ayını geride bıraktı. 11 Haziran'a kadar sürecek atölyelerin yürütücülerinden Çilem Akkaya, toplumsal ekoloji bilincinin oluşturulması hedeflenen atölyelere katılma çağrısı yaptı.
Amed'de ekolojik kırıma ve yıkıma karşı mücadele yürüten Ekoloji Derneği, "ekoloji atölyelerini" sürdürüyor. Dernek bünyesinde 24 Aralık 2024'te başlayan atölyeler her hafta Çarşamba günü saat 18.00'da yapılıyor. 11 Haziran'a kadar sürecek atölyelerde bugüne kadar "Ekoloji nedir?", "Toplumsal Ekoloji" ve "Savaş ve Ekoloji" başlıklı konular işlendi. Haziran'a kadar sürecek atölyelerde "Çocuk ve Ekoloji", "İklim Krizi", "Kent", "Hayvan Özgürlüğü”, "Su", "Ormanlaşma", "Enerji", "Agroekoloji Teorik ve Pratik", "Toplumsal Adalet ve Ekoloji" başlıklı konular işlenecek. Tartışmalar yanı sıra her bir konuya dair yayınlanan filmler izlenerek de tartışmalar yürütülecek.
'EKOLOJİK YAŞAM BİLİNCİ OLUŞTURMAYI HEDEFLİYORUZ'
Atölyelerin hedeflerini değerlendiren atölye yürütücülerinden Çilem Akkaya, atölye aracılığıyla bilgiyi tahakkümden çıkarmayı hedeflediklerini dile getirdi. Çilem Akkaya, toplumsal ekoloji perspektifini oluşturmayı hedeflediklerini ifade ederek, bir yandan kapitalist savaşların, bir yandan iktidar savaşlarının ve psikolojik savaşların sürdüğü bir döneme karşı ekolojik yaşam bilincinin oluşturulmasının elzem olduğunu belirtti. Çilem Akkaya, bilgiyi tahakkümden çıkararak, özgürleştirmenin bu dönemde yürütülen mücadelede önemli olduğunu vurguladı.
'SAVAŞ VE EKO-KIRIMIN YOĞUN YAŞANDIĞI BİR DÖNEM'
Belirledikleri ilk konu olan "Ekoloji nedir" tartışmalarında ekolojinin ne olduğunu, nereden geldiğini ve çevreci bir bakış açısından ziyade toplumsal ekoloji perspektifi üzerinden ekolojik bir bakış açısının nasıl olmasının gerektiğini vurgulamayı hedeflediklerini kaydeden Çilem Akkaya, "İkinci konumuz toplumsal ekoloji konusuydu. Bu konu zaten ekolojinin temel taşlarından biri yani olmazsa olmazıdır. İlişkilerden, yaşam şekillerinden, doğayla, insanla ilişkilerimizden bütün ilişkilerimizin aslında temelini oluşturan önemli bir konulardandır. 3'üncü konu savaş ve ekolojiydi. Özellikle şimdi savaşın yoğun olduğu barışın unutulduğu, konuşulmadığı bir dönem de bombalamaların masum insanlarla beraber doğanın da talan edildiği ekolojik tahribatların yoğun olduğu bir dönem de özellikle konuştuk. Bu üç konuyu bitirdik. Sıradaki en öneli konularımızdan biride yine özgür eş yaşam. Çünkü karşılıklı ilişkilerimiz de ne kadar özgür eş yaşam çerçevesinde bir yaşam sürüyoruz. Bakış açımızla, pratiklerimizle, teorimiz ne kadar uyuşuyor bunları konuşacağız" ifadelerini kullandı.
'ATÖLYE BERABER TARTIŞMAK VE ÇÖZÜM BULMAK ÜZERİNE'
Kürdistan coğrafyasının barajlar, orman yangınları, ağaç kesimleri, atılan bombalarla tahrip edildiğini vurgulayan Çilem Akkaya, "Bu ekolojik tahribatlarla her türlü mücadele ediyoruz. Ama bunun bilincini oluşturmakla, beraber dayanışma içerisinde neler yapacağımızı tartışmak ve bütün bu konular üzerinden ekolojiyle nasıl ilişkilendirdiğini beraber konuşmak, tartışmak üzerine bu atölye. Bu atölyelere katılım gerçekten önemli, niye önemli? Çünkü zaten doğadan koptuğumuz, beton yapılara hapsedildiğimiz, savaşlara mahkum edildiğimiz, iktidarların aldığı kararlara mahkum kaldığımız bir dönem de yaşıyoruz. Bunlarla nasıl mücadele edeceğimizi öğrenmek, bunu birbirimize anlatmak birbirimizden destek almak, birbirimizden güç almak için önemlidir. Atölyeye herkesin katılması bu açıdan önemlidir" çağrısında bulundu.