ANKARA - Halkın iradesine dönük saldırıların Sêrt Belediyesi’ne atanan kayyım ile sürdürüldüğüne dikkat çeken DEM Parti, “Bu darbeci anlayışa karşı hep birlikte duralım demokrasi mücadelesinde buluşalım” çağrısı yaptı.
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Merkez Yürütme Kurulu (MYK), Sêrt Belediyesi’ne kayyım atanmasına dair yazılı açıklama yayınladı. “Siirt Belediyemiz gasp edildi” denilen açıklamada, iktidarın halk iradesine dönük saldırılarında ısrar ettiğine vurgu yapıldı.
Açıklamanın devamında şunlar ifade edildi: “İktidar bunu pişkin bir alışkanlık haline getirdi. Siirt Belediye Eşbaşkanımız Sofya Alagaş’a hukuksuz bir şekilde verilen 6 yıl 3 aylık cezanın ardından Siirt Belediyemiz sabahın erken saatlerinde kayyım darbesiyle gasp edildi. Önceki kayyım darbelerinden de gördüğümüz üzere Siirt Belediyesi ablukaya alındı, halkın ve diğer seçilmişlerin belediyeye giriş çıkışları yasaklandı. Dün Batman’da ve diğer belediyelerimizde olduğu gibi, kadınların kentleri yönetmesine ve dolayısıyla iradelerine saldırı yapıldı. 31 Mart seçimlerinden bugüne Hakkari, Mardin, Batman, Dersim, Halfeti, Akdeniz, Bahçesaray ve en son Siirt olmak üzere 8 belediyemiz iktidar tarafından gasp edilmiş oldu.
MUHALİF BELEDİYELERİN TAMAMI YARGI KISKACINDA
Daha önce defalarca söyledik, bu darbeci anlayışın önü alınmazsa kayyımlar sadece Kürt coğrafyasıyla sınırlı kalmaz dedik. Ne yazık ki bu uyarılarımızda da haklı çıktık. Artık kayyım darbeleri rejimin bir özelliği haline geldi. Kayyım sadece partimizle ve Kürt halkının belediyeleriyle sınırlı kalmadı. CHP’nin Esenyurt Belediyesi ile Ovacık Belediyesi de kayyım darbesiyle gasp edildi. İktidar ilk günden bu yana göz diktiği İstanbul Büyükşehir Belediyesini düşürmek ve el koymak için her türlü yolu deniyor. Kısacası, bugün muhalif belediyelerin tamamı, iktidarın aparatı haline gelen yargının kıskacındadır.
‘SANDIK VE SEÇİM ANLAMSIZ HALE GETİRİLİYOR’
Mesele belediyelerin gasp edilmesinden çok daha büyük ve tehlikelidir. Kayyım rejimi kalıcılaştırılmaya, otoriter ve mutlak iktidar sağlamlaştırılmaya, her türlü demokratik hak kullanılamaz hale getirilmeye çalışılıyor. Kayyım darbeleriyle Türkiye’de 85 milyonun seçme ve seçilme hakkına el uzatılıyor. Sandık ve seçim anlamsız hale getiriliyor. Bu rejim, her kayyım darbesiyle, belediyelere yönelik her irade gaspıyla demokratik meşruiyetini yitiriyor. Bu meselenin hukukla, yargıyla, yasayla bir ilgisi yoktur. Mesele, iktidarın seçim ve sandıkla alamadığı belediyeleri gasp etmesidir; kendisine oy vermeyen seçmenin iradesine saldırmasıdır.
CEVABIMIZI VERECEĞİZ
İktidar sanmasın ki bizler ve Kürt halkı bu darbelere alışıyoruz ve kanıksıyoruz. Her yerde halk iradesini savunmaya devam edeceğiz. Kayyım atamalarında 2016’nın cevabını 2019’da, 2019’un cevabını 2024’te sandıkta verdiğimiz gibi, bu gasplara ve darbelere de cevabımızı vereceğiz. Öfkemizi demokratik siyasete olan kararlılığımızla biriktiriyoruz. Tek tek herkese de sesleniyoruz: Bu darbeci anlayışa karşı hep birlikte duralım, siyasi görüşümüz ne olursa olsun demokrasi mücadelesinde buluşalım.”