WAN - Kürt sorunun demokratik yollarla çözülmesi gerektiğini ve devam eden saldırılarla bunun mümkün olmadığını belirten Wanlılar, çözümü sağlayacak tek kişinin Abdullah Öcalan olduğunu belirtti.
PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) İmralı Heyeti'yle görüşmelerin ardından başlayan Kürt sorunun çözümü tartışmalarını ve iktidarın bu süreçteki politikasını değerlendirdi.
Bir yandan çözüm söylemleri diğer yandan saldırıların sürmesinin iktidarın samimi olmadığı kanısını güçlendirdiğini ifade eden Mehmet Mahmuk, "Yeni bir süreç başlıyor, bir taraftan da kayyım atamaları yapılıyor. Fakat bu politikalarla ile bir başarı elde edemeyeceklerini biliyorlar. Ne kadar kayyım atasalar bile bizim için sorun değil, çünkü bizler için önemli olan Kürt sorununun demokratik çözümdür. Türkiye devleti bizlerle çok fazla oyunlar oynuyor. Biz, Kürtler artık bu oyunlara kanmıyoruz, kanmayacağız. Bu yüzyıl artık Kürtlerin yüzyılı olacak. Artık kimse bizleri kandıramaz. Kayyım atamaları ile bizleri yıldıramazlar, sorun değil, atasınlar bizler yine kendi irademizle kendi eşbaşkanlarımızı seçeriz. Bugün kayyım atasalar yarın yine biz yine oy veririz. Bizler artık Kürt sorununa demokratik çözümünü istiyoruz" ifadelerini kullandı.
'ÇÖZÜMÜN KİMDE OLDUĞUNU HERKES BİLİYOR'
Kayyımların halka hizmet amacını taşımadığını söyleyen Mamuk, "Kayyımlar hırsızlıktır, talandır, halkın iradesini gasp etmedir. Kayyımlar Kürt halkına hizmet etmez. Kayyımlar sadece hırsız ve yandaşların işidir. Anayasa ve demokrasi zemininde Kürt sorunu çözüme kavuşmalıdır. Çözümün nerede ve kimde geçtiğini herkes çok iyi biliyor. Görüşmeler yapıldı ve görüşmelerin sonucunda bizler çözüleceğine daha fazla inandık. Kayyımlar, saldırılar, tutuklamalar ve benzeri yapılan tüm uygulamalar sadece Kürtlerin elini masada zayıflatmaktır. Bizler asla geri adım atmayacağız ve elimizi o masaya daha güçlü bırakacağız" diye konuştu.
'KARDEŞ KARDEŞİ ÖLDÜRMEZ'
Yurttaşlardan Abdulhamit Tuncer, "Zamanında bizler müdahale etseydik şuan bu durumda olmazdık. Bizler kendi anadilimizde konuştuk diye cezaevine girdik. Kürt halkı yüzyıllardır hiçe sayılıyor. Bir yandan barış deniliyor, ama bir yandan da Kürtler öldürülüyor. Bizler kardeş değiliz. Kardeş kardeşi öldürmez. Bu diktatörlüğe son verilmelidir" dedi.
'BİR YANDAN ÇÖZÜM DİĞER YANDAN SALDIRI OLMAZ'
Çözüm süreci için devletin gerekli adımları şeffaf bir şekilde atması gerektiğini söyleyen Selim Elter, "Yıllardır devam eden bu çözümsüzlüğün artık bir barışla son bulması gerekiyor. Yeterince kan döküldü, ama bir yere varılmadı, bunların son bulması gerekiyor. Devam eden savaşlarla yıllardır ülke ekonomisi batmış durumda ve bu ekonomik krizler hep savaştan kaynaklanıyor. Bu savaşlar sonlanırsa ülke için de ferahlık olur, ekonomi de düzelir. Son günlerde çözüme, barışa dayalı söylemler var. Bu başlatılan çözüm süreci için herkesin elini taşın altına koyması gerekiyor ve bu barışı sağlaması gerekiyor. Özellikle de bu barış için en çok hükümet hareket etmelidir. Devletin bu süreçte gereken adımları şeffaf ve güvenilir bir şekilde atması gerekiyor. Bir yandan çözümden bahsedilirken diğer yandan hem halkın iradesi olan belediyelere kayyım atanıyor hem de Rojava'ya dönük saldırılarından vazgeçmelidir" şeklinde konuştu.
'HERKES ÇÖZÜME DESTEK OLMALI'
Devletin bir yandan iç barıştan bahsederken diğer bir yandan saldırılarına devam ettiğini belirten yurttaşlardan Zeynel Kattinç, "Barışın sağlanması tüm dünya için yararlı olacaktır. Ama devlet bir yandan çözüm sürecinden bahsederken diğer bir yandan ise Rojava'ya saldırıyor ve bir diğer yandan ise halkın olan belediyelere kayyım atamaları gerçekleştiriyor. Bu böyle devam edemez, çözümden bahsederken diğer yollara başvurmak yanlıştır. Bizler eşit ve adil bir ortamda yaşamak istiyoruz. Türkiye'nin batısı güneyi nasılsa burası da aynı olmalıdır. Bu süreç içerisinde tüm halkların ve kesimlerin sürecin yükünü hafifletmek için gerekli yardımları ve müzakereleri desteklemesi gerekiyor" dedi.
'BARIŞ ODAKLI YOL YÜRÜNÜLMELİ'
Ülke içerisinde barışın sağlanması, adil ve eşit bir şekilde yaşamak istediklerini belirten yurttaşlardan İdris Karaman, "Yıllardır bir savaş devam etmekte ve bizler de artık bu savaşların sona ermesini istiyoruz. Adil ve eşit bir şekilde yaşamak istiyoruz. Yeterince kanlar döküldü bunların artık sona ermesi ve ülkede bir barışın sağlanması gerekiyor. Eğer ki devlet ülke içinde bir iç barıştan söz ediyorsa ona göre hareket etmelidir. Hem barıştan bahsediyorlar hem de diğer yandan Kürtlere dönük saldırılarına devam ediyorlar. Bu yapılan saldırılar kabul edilemez, eğer ki barıştan bahsediliyorsa barış odaklı yol yürünmelidir" diye belirtti.
'KÖYLERİMİZE GERİ DÖNMEK İSTİYORUZ'
Barış sağlanmadıkça ülke ekonomisinin de düzelmeyeceğini belirten Semyan Arman, şöyle devam etti: "Bizler sadece barışı ve özgürlüğü talep ediyoruz. Yıllardır zamanında zorla çıkarıldığımız ve şunda güvenlik bölgesi olarak ilan ettikleri köylerimize dönmek istiyoruz. İnsanlar perişan durumda savaşlardan kaynaklı ülke ekonomisi de batmış durumda. Geçim sıkıntısından dolayı insanlar evine ekmek götüremiyor. Bizlerin yıllardır tek istediği bir barışın sağlanması ve her kesimin ortak bir şekilde kardeşçe yaşamasıdır. Artık savaşla bir yere varılmıyor ve yeterince eziyetler çekildi. Bizler ana dilimizi ve herkesin hakkı olan hakları talep ediyoruz. Bahsedilen süreç biran önce atılmalı ve barış sağlanmalıdır."
İMRALI KAPILARI AÇILSIN
PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın öncülüğünde gelişecek her türlü çabaya destek vereceklerini söyleyen Muhyettin Çalışkan, "Bizlerin istediği sadece barışın biran önce sağlanması ve halkların eşit bir şekilde yaşamın sürmesidir. Bizler kardeşlik diyoruz onlar bizi katlediyor. Bugün tüm insanlara sorsak hepsi ülke içinde bir barışın sağlanmasını talep ediyor. Bu barışı da sağlayacak tek kişi Sayın Abdullah Öcalan'dır. Onun dışında bu meseleyi de çözecek tek kişi yoktur. Devlete çağrımdır: Gerekli görüşmelerin yapılmasına izinler verilirse barışın hemen sağlanacağını bizler biliyoruz. İmralı kapıları açılsın gerekli görüşmeler kısıtlanmadan yapılsın. Bu yapılırsa ülkede hiçbir sorun kalmayacaktır."
'KAYYIM ATAMALARI DURSUN'
Kayyım atamalarını ve Kürt halkına yönelik yapılan saldırıları kınadıklarını ifade eden İlhami Korkmaz, "Kayyım atamalarını kabul etmiyoruz. Kürt halkına yapılanlar haksızlıktır. Olmaması gereken şeylerdir. Yüzyıldır Kürt halkı inkâr ediliyor. Biz Kürtler artık birlik ve beraberlik içinde olmalıyız" dedi.
Sevcan Turgut ise, "Kürt sorununun çözülmesini istiyoruz. Bizler bu kayyım atamalarını kabul etmiyor ve tanımıyoruz. Halkın iradesidir. Gasp edemezsiniz" ifadelerini kullandı.
Kürt sorunun çözülmesi ve anaların artık ağlamaması gerektiğini söyleyen Mürvet Acar, “Bir yandan çözüm bir yandan savaş olmaz. Ne kadar kayyım atamaları yapılırsa yapılsın yine sandıkta kendi iradelerimizi seçeceğiz. Kürtler artık bu haksızlıkları kabul etmez ve çözüm istiyor” dedi.