RIHA - Ege açıklarında batan botta bir kardeşini ve babasını kaybeden Afganistanlı Seher Mohammedi, sahil güvenliğin yarattığı dalgadan botun battığını belirterek, "Yardım çığlıkları içindeydik. Bizi görüyorlardı, ancak dans ediyorlardı” dedi.
Türkiye'den Yunanistan'a gitmek isterken Ege Denizi açıklarında 4’ü çocuk 7 kişinin can verdiği bottan sağ kurtulan anne ve kızı yaşadıklarını ajansımıza anlattı. Batan botta bir çocuğunu ve eşini kaybeden Nerges Mahjabin Mohammedi ve kızı Seher Mohammedi, botlarının Türkiye Sahil Güvenlik Komutanlığı'na ait deniz aracı tarafından batırıldığını söyledi.
BİR ÇOCUĞUNU VE EŞİNİ KAYBETTİ
Afganistan’dan yedi yıl önce geldikleri Türkiye'nin Karabük ilinde "geçici koruma" statüsüyle yaşayan üç çocuklu Nerges Mahjabin (45), 16 Ocak günü Aydın’ın Kuşadası ilçesine giderek buradan kaçak yollarla Yunanistan'a geçmek istediklerini aktardı. Akşam saatlerinde eşi Abbas Kaan Mohammedi (49) ve dört çocuğuyla birlikte bir botla yolculuğa başladıklarını ifade eden Nerges Mahjabin Mohammedi, 39 kişinin bulunduğu botun önünün Türkiye Sahil Güvenlik Komutanlığı'na ait deniz aracıyla kesildiğini söyledi. Nerges Mahjabin Mohammedi, olayda 2 yaşındaki oğlu Edris Mohammedi ve eşini kaybettiğini ifade etti.
SAHİL GÜVENLİK DALGA YARATTI
Boğulmak üzereyken son anda kurtulduğunu, tahliye edilmesi ardından Kuşadası Devlet Hastanesi’ne kaldırıldığını ve hala burada tedavi altında olduğunu dile getiren Nerges Mahjabin Mohammedi, "Bota bindik her şey normal bir şekilde ilerliyordu. Yunanistan'da gideceğimiz yere varmamıza az kalmıştı. Yolda hiçbir sıkıntı yaşamamıştık. Adaya varmamıza 5 dakika kalmışken sahil güvenlik yolumuzu kesti. Büyük dalgalar yaratarak bizi düşürmeye çalıştı. Her şey öyle başladı. İlk dalga ile zaten bir sürü kişi bottan düştü" dedi.
'DANS EDİYORLARDI'
Batan bottan annesi ve iki kardeşiyle birlikte sağ kurtulan, ifade işlemleri için kampa götürülen 18 yaşındaki Seher Mohammedi de, sahil güvenliğe ait deniz aracının önlerini keserek kendilerini çembere aldığını doğruladı. Bu sürecin 50 dakikaya yakın sürdüğünü belirten Seher Mohammedi, şunları söyledi: "Bu sürede biz yardım çığlıkları içindeydik. Bizi görüyorlar, ancak orada dans ediyorlardı. Ben onlara da söyledim 'Biz oradayken sizler dans ediyordunuz' diye. İki kardeşim ve annemle birlikte çantaya tutunarak hayatta kaldık. Ancak en küçük kardeşim Edris Mohammedi ve babam yaşamını yitirdi. Delsa ve iki kız çocuğu ve benim 2 yaşındaki en küçük kardeşim Edris Mohammedi’yle birlikte 4 çocuk yaşamını yitirdi. Ölen diğer iki çocuk da 8 ve 10 yaşındaydı. Onlar da Afganistanlıydı. Biz cenazelerimizi dahi alamadan, acımızı dahi yaşayamadan bizi Aydın Geri Gönderme Merkezi’ne götürdüler. Orada ifademiz alındı. İfadede de bizi kimlerin götürdüğü soruldu. Biz kardeşim ve babamın cenazelerini memleketimiz Afganistan’ın Parwan kentine gönderdik. Onlar orada gömüldüler.”
KİMLİKLERİ İPTAL EDİLDİ
Tercümanlık yaparak yaşamını sürdürdüğünü ifade eden Seher Mohammedi, kimliklerinin iptal edilmesi üzerine gittikleri Aydın Valiliği’nde bir müdürün kendilerine “Madem cenazenizi memleketinize götürüyorsunuz, neden kendiniz de gitmediniz” dediğini aktardı. Seher Mohammedi, “Kimliklerimiz iptal edildiği için valiliğe gitmiştik. Orada müdürlük yapan O.Ü. isimli kişi, ‘Biraz daha böyle devam ederseniz deport edilmeniz için ben imza atacağım’ dedi. Şuan annemin durumu kötü olduğu için şikayette de bulunamadık” dedi.
Aydın’ın Kuşadası açıklarında içinde 1'i insan kaçakçısı 39 kişinin bulunduğu botla ilgili açıklama yapan Sahil Güvenlik Komutanlığı "dur" ihtarına uyulmadığını iddia ederek, bottaki göçmenlerin denize düştüğünü öne sürmüştü. Göçmenlerin neden denize düştüğü bilgisinin yer almadığı açıklamada, 7 kişinin yaşamını yitirdiği, diğerlerinin kurtarıldığı belirtilmişti.
MA / Ceylan Şahinli