AMED - Kayyım, gözaltı, tutuklama ve saldırıların devam etmesi nedeniyle Kürt sorununun çözüm tartışmalarında iktidarın samimi olmadığını belirten yurttaşlar, "Sözde çözüm ya da müzakere sürecine nasıl inanalım?" diye sordu.
Yurttaşlar, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin açıklamalarının ardından PKK Lideri Abdullah Öcalan'la yapılan görüşmelerle gündeme gelen Kürt sorununda çözüm tartışmalarına; devam eden kayyım atamaları, gözaltı, tutuklama ve saldırılar nedeniyle iktidarın samimiyetine kuşkuyla yaklaşıyor. Son olarak Wan Büyükşehir Belediyesi'ne kayyım atanması, Amed'de yapılan "Barış ve özgürlük" yürüyüşüne dönük polis saldırısı tepkilere neden oldu.
Amed'deki yürüyüşe katılan siyasetçi ve yurttaşlar, konuya dair konuştu.
'HALKIN İRADESİ AYAKLAR ALTINA ALINIYOR'
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Amed İl Örgütü yöneticilerinden Mehmet Şerif Akbaş, seçimden bu yana halkın iradesinin ayaklar altına alınmak istendiğine dikkat çekti. İktidarın Kürtlerin kendi kendini yönetmesini istemediğini söyleyen Akbaş, "Kürt halkının iradesini ayaklar altına almak istiyorlar. Ama Kürt halkı direniyor. Haklarını da bırakmayacaklar. Her zaman alanlarda Kürt halkının haklarını savunacağız" dedi.
Kürt sorununda çözüm tartışmalarına dikkat çeken Akbaş, Abdullah Öcalan'ın büyük bir sorumluluk ile demokratik çözüm için uğraştığını, ancak AKP iktidarının pratikleriyle bu süreci boşa düşürmeye çalıştığını vurguladı. Kayyımlarla sürecin sabote edilmek istendiğinin altını çizen Akbaş, "Ama biz barış, demokrasi için mücadelemizi yürüteceğiz. Bu anti-demokratik uygulamalara karşı mücadelemizi daha da yükselteceğiz. Sayın Öcalan bu süreci barış için yürütüyor. Biz de Kürt siyasetçiler, Kürt halkı olarak bu sürece destek vereceğiz. Barışla başarıya ulaşacağız. Kürt halkı nerede olursa olsun, bu direnişe destek vermeli ve direnmeli" diye konuştu.
'NASIL İNANALIM?'
Halk olarak her zaman belediyelerinin arkasında olacaklarını dile getiren DEM Parti Gençlik Meclisi üyesi Vahap Opçin, belediyeleri kazanmak için geçmişten bu yana verdikleri mücadeleyi, bundan sonra da sahip çıkmak için vereceklerini ve her yerde direnişlerini sürdüreceklerini vurguladı. Türkiye halkları ile Kürtlerin barışa muhtaç olduğunu sözlerine ekleyen Opçin, "Bu kayyımlar hala devam ettiriliyorsa… Sözde çözüm ya da müzakere sürecine nasıl inanabilirim?" diye sordu.
Opçin, kayyım atamalarının durdurulması ve Abdullah Öcalan'la daha güçlü bir şekilde görüşülmesi yönündeki talebini dile getirdi.
'ABDULLAH ÖCALAN'LA ÇÖZÜLÜR'
Bismil Belediyesi Meclis üyesi Habip Akıncı, kayyımın büyük bir sorun olduğunu dile getirdi. Kayyım atamasıyla Wan halkının iradesinin ayaklar altına alındığını belirten Akıncı, "Kürt sorunu ancak Abdullah Öcalan'la çözülür. Eğer gerçekten bu sorunu çözmek isterlerse, Abdullah Öcalan bir hafta da bu sorunu çözer, ama onlar samimi değil. O yüzden bu yaptıklarını kınıyoruz ve Kürt halkı olarak hiçbir zaman kabul etmiyoruz. Bu kayyımı Kürt halkı hiçbir zaman kabul etmiyor ve sonuna kadar direnecek. Eğer samimilerse Sayın Öcalan'la otursunlar. Sayın Öcalan bu sorunu çözebilir" ifadelerini kullandı.
'DİRENMEMİZ GEREKİYOR'
Yürüyüşe katılan yurttaşlardan Ahmet Yıldız, devletin politikalarının yüz yıldır değişmediğine dikkat çekerek, "Değişmiyorlar. Bizim de değişmememiz gerekiyor. Mücadelemizi sürdürmemiz gerekiyor" dedi.
Kürt halkı Wan'da çok kutlu bir mücadele yürüttüğünü belirten Yıldız, "Biz de yürüyoruz, mitinglere katılıyoruz, sesimizi ne kadar çıkarabiliyorsak çıkarıyoruz. Wan halkı gibi bizim de burada mücadelemizi yürütmemiz gerekiyor. Belediye önünde tutulan nöbet, mücadelemizin göstergesidir. Kayyım da geliyor, hırsızlıkta yapılıyor, pankartlarda indiriliyor, arkadaşlar da gözaltına alınıyor… Bizim direnmemiz gerekiyor. Geri adım atmamamız gerekiyor" şeklinde konuştu.
Kayyımın Kürt halkına karşı büyük bir haksızlık olduğunu söyleyen Remziye Bilir, "Bunun ortadan kaldırılması gerekiyor, Kürtlerin tanınması gerekiyor. Bir yandan 'Çözüm Süreci' diyorlar, bir yandan da kayyım atıyorlar. Bu nasıl el uzatmadır, anlamadık" diye belirtti.
Remziye Bilir, Kürt halkının bu kayyım politikalarına karşı direnmesi gerektiğini de sözlerine ekledi.