ANKARA - Sincan Kadın Kapalı Cezaevi'ndeki kadın tutsaklar, 8 Mart'a dair gönderdikleri mektupta, “Bu sefer başka dediğimiz bir 8 Mart’ı, ‘Barış ve Demokratik Toplum’ şiarıyla ilmek ilmek örecek olmanın heyecanını yaşıyoruz” dedi.
Sincan Kadın Kapalı Cezaevi’ndeki kadın tutsaklar, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’ne dair bir mektup kaleme aldı. Posta yoluyla yeni elimize ulaşan mektupta, mücadelelerinin bir dönüm noktasına
geldiğine ve her günün kadınlar için bir mücadele günü olacağına işaret edildi.
‘BU SEFER BAŞKA’
Kadın tutsakların hazırladıkları mektupta şunlara yer verildi: “Bu sefer başka dediğimiz bir 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü kutluyoruz. Niye mi başka? Çünkü artık her günün kadınlar günü olacağı bir sürece giriyoruz. Tarihi günlerden geçerken, manzaramız da sürekli değişiyor. Kendimizi sadece kadınların binmiş olduğu bir trende hissediyoruz, penceredeki manzaranın süratle değişmesinde bir hızlı trende olduğumuzu fark ediyoruz. Malum, binlerce yıldır bırakın bu demir yığınına binmeyi, onu itmekten, yürütmekten başka bir şey yapamadık. Çünkü kadınlar olarak, en büyük sorunumuz olan 'kölelik kördüğümü’nü daha yeni yeni çözüyor, özgürlüğün kıvılcımıyla içimizi daha yeni yeni ısıtıyoruz. Elbette hakkımızı olanı almak için verdiğimiz yaman savaşın yaman sebepleri var. Gücü erkekte yoğunlaştıran sınıflı toplum, kadını tabiri caizse parçalarını bölerek pazarladı. Bu yoğun ve bitmeyen her türlü saldırıya karşı, her dönem bir kadın mücadelesi, direnişi oldu-oluyor ve daha olacak. Nitekim sadece Kürdistan kadın mücadelesine bile baktığımızda, yarım asırlık bir zaman dilimini geride bıraktığımızı görüyoruz.
KADIN KİMLİĞİ
Sayın Abdullah Öcalan, ‘Mücadelemin özü kadın kimliğini ortaya çıkarmaktır’ demişti en başından. Bugün gelinen noktada, ortaya çıkarılan bir kimliğin ortaya koyduğu irade ve cevap, güçlü olduğu kadar ümit verici ve etkileyicidir de. Zira bu mücadeleyi yürüten kadınlar, özgür yaşamın mümkünlüğünü, kadının kendi cevabının oluşu gerçekliğiyle mümkün olduğunu iyi biliyorlar. Bu yüzden, cinsiyetçi, dinci, milliyetçi erkek egemen sistemin oluşturduğu tüm kötü manzaraları geride bırakmanın umudu ile yeniden ve heyecanla İmralı’dan gelen çağrıya cevap olarak, cesur, açık ve kesin bir katılımla, Barış ve Demokratik Toplum’un baş mimarı olmayı istiyorlar.
ZİNDANLARDA 8 MART
“Bulunduğumuz cezaevinde, 32 yılını cezaevlerinde geçiren, bu mücadeleye inanç ve kararlılıkla adamış birçok arkadaşımız var. İşte bu 8 Mart, onların da zindanlarda geçireceklerini umduğumuz son 8 Mart olacak. Tam da bu sebeplerle, bu sefer başka dediğimiz bir 8 Mart’ı, Barış ve Demokratik Toplum şiarıyla ilmek ilmek örecek olmanın heyecanını yaşıyoruz. Özgürlükle buluşmayı diliyoruz.”