HABER MERKEZİ - İstanbul, İzmir ve Ankara'daki eylemlerde, ağır hasta tutsaklar Murat Çalık, Sabahat Çetinkaya ve Mehmet Edip Taşar'ın sağlık durumuna dikkat çekilerek tahliye talebinde bulunuldu.
İstanbul, İzmir ve Ankara'da yapılan eylemlerde, ağır hasta tutsakların durumuna dikkat çekilerek, tahliyeleri istenildi.
İZMİR
İHD İzmir Şubesi'nin hasta tutsakların durumuna dikkat çekmek amacıyla iki haftada bir düzenlediği eylemde, bu hafta Kırıklar 2 Nolu F Tipi Cezaevi'nde tutulan hasta tutsak Beylikdüzü Belediye Başkanı Murat Çalık'ın sağlık durumuna dikkat çekildi. Konak Eski Sümerbank önünde yapılan açıklamada, "Hasta mahpuslar ölüyor susma suça ortak olma" pankartı açıldı.
Açıklamayı yapan İHD İzmir Şube Yöneticisi Ahmet Rodi Polat, Mehmet Murat Çalık'ın 4 aylık sürede yaklaşık 18 kilo kaybettiğini söyledi. Polat, "Tiroit ve kalp hastalıklarının ilerlediği ve daha önce geçirdiği birer kanser türü olan Akut lösemi ve lenfoma hastalığının nüks etme ihtimalinin güçlendiği tespit edilmiş olmasına rağmen serbest bırakılmamakta, bu durum sağlığı yanında yaşamına da ağır tehdit oluşturmaktadır” dedi. Çalık’ın serbest bırakılması talebi ile avukatların 3 kez başvuru yaptığını belirten Polat, Çalık’ın 16 Temmuz’da İstanbul Adli Tıp Kurumu’na götürüldüğünü kaydetti.
ANKARA
Hasta Mahpuslara Özgürlük İnisiyatifi ise eylemlerinin 567’nci haftasında Sakarya Caddesi’nde gerçekleştirdi. Bu haftaki eylemde, Erzincan Kadın Kapalı Cezaevi’nde tutulan Sabahat Çetinkaya’nın sağlık durumuna dikkat çekildi. “Tedavi haktır engellenemez, hasta mahpuslar serbest bırakılsın” pankartı açıldı.
Açıklamayı yapan İHD Ankara Şube Yöneticisi Aslı Saraç, Sabahat Çetinkaya’nın Mêrdin Derîk Belediyesine 2014 yılında eşbaşkan olarak seçildiğini ve ilk olarak 2014’te tutuklandığını hatırlattı. Aslı Saraç, Sabahat Çetinkaya'nın hastalıkları hakkında şu bilgileri paylaştı: "Kalp hastasıdır, kalp damarlarında tıkanıklık teşhisi konulmuş ve cezaevine girmeden önce anjiyo olmuştur. Dışarıda iken rutin kontrol ve ilaçlarla tedavisi devam etmekteydi. Tansiyon hastasıdır ve bazen tansiyonu 20-21’lere kadar çıkıyor, bu rahatsızlığı için dil altı hapı kullanıyor. İleri derecede bel fıtığı hastası ve dışarıda iken ameliyat kararı verilmişti ancak koşullardan kaynaklı olarak ertelemiştir. Boyun fıtığı, omuz kaslarında yırtık, dizlerde kireçlenme ve sıvı kaybı, sindirim sorunu rahatsızlıkları, astım gibi başka hastalıkları da bulunmaktadır. Mevcut hastalıklarından kaynaklı olarak cezaevi şartları kendisini oldukça zorlamakta ve günlük rutin ihtiyaçlarını karşılamakta güçlük çekmektedir."
İSTANBUL
İHD İstanbul Şubesi Hapishane Komisyonu da hasta tutsakların durumuna dikkat çekmek için her hafta düzenlediği “F Oturması” eyleminin 696’ncısını İstanbul’un Beyoğlu ilçesinde bulunan dernek binasında gerçekleştirdi. Bu hafta Marmara 5 Nolu L Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutulan hasta tutsak Mehmet Edip Taşar’ın (69) sağlık durumuna dikkat çekildi.
Hasta tutsakların fotoğraflarının taşındığı açıklamada, “Tedavi haktır engellenemez”, “Mehmet Edip Taşar serbest bırakılsın” pankartı açıldı.
Taşar'ın sağlık durumu aktaran İHD üyesi Gülseren Yoleri, “Mehmet Edip Taşar; Kalp yetmezliği, ritim bozukluğu, hipertansiyon, diyabet, prostat hastalıkları yanında görme yetisinde azalma ve uykusuzluk sorunları yaşamakta, yürüme güçlüğü nedeniyle tekerlekli sandalye ile hareket edebilmekte, özbakım ve beslenme gibi ihtiyaçlarını dahi başkalarının yardımı ile yapabilmektedir. Gönderdiği mektupta aktardığı üzere; uzun süredir kalp, diyabet ve hipertansiyon hastası olan Taşar’ın sağlığı 2022 yılında tutuklanmasının ardından hızla bozuldu ve hastalıkları yaşamını tehdit eder hale geldi. 17 defa anjiyo olan ve 6 damarına stent takılan Taşar, her an yeni kalp krizi riski ile yaşıyor. Buna rağmen tansiyon ve şeker seviye ölçümleri dahi düzenli olarak takip edilmiyor. Bazen günlerce yatağından çıkamayacak kadar hastalanıyor ve ancak çok gerekli olduğunda arkadaşlarının desteğiyle ayağa kaldırılabiliyor. Ancak tekerlekli sandalye ile hareket edebildiğinden zaman zaman avukat görüşlerine dahi çıkamıyor” dedi.
Taşar’ın görme yetisini kaybedebildiğine işaret eden Gülseren Yoleri, şunları söyledi: “Kalbi yüzde 30 oranında çalışan, ani krizler yaşayan ve nerdeyse haftanın üç gününü hastanede geçirmek zorunda kalan Taşar; ağır kronik hastalıkları nedeniyle defalarca Adli Tıp Kurumu’na (ATK) sevk edilmiş, ancak infaz erteleme talebi halen karşılanmamıştır."
Gülseren Yoleri, Taşar'ın tedavi hakkı için tahliyesini istedi.