HABER MERKEZİ - Babası “faili meçhul” cinayete kurban giden Nadia Baloch, tutuklu kız kardeşinin serbest bırakılması için mücadele veriyor. Nadia Baloch, direnişlerinin tüm Beluc halkı için olduğunu söyledi.
İngiltere'nin 1876'da 4 Beluc prensliğinden Kalat Prensliği'nin sömürgeleştirmesiyle Belucların özgürlük arayışı, günümüzde İran, Pakistan ve Afganistan'a karşı verilen mücadele ile devam ediyor. Kuzeyi Afganistan, doğusu Pakistan ve batısı İran işgali altında bulunan Beluclar, günümüzde birçok hak ihlaliyle karşı karşıya kalıyor. Ülkelerinin yer altı zenginlik kaynaklarından faydalandırılmayan ve temel hak ve özgürlükleri 3 ülke tarafından kısıtlanan, göçertme, zorla kaybettirme, gözaltı, işkence gibi uygulamalarla sık sık gündeme gelen Beluclar, 1946'da İngiltere'nin bölgeden çekilmesiyle kazandıkları geçici bağımsızlık mücadelesini günümüzde de sürdürüyor. 2004'te Belucistan Kurtuluş Ordusu (BLA) silahlı mücadele başlatan Beluclar, yürüttükleri mücadeleden dolayı pek çok hak ihlalleriyle karşı karşıya kalıyor.
Siyasi mücadele yürüten Beluc Yakceti Komitesi (BYC), bu baskılardan en çok nasibini alan kuruluşların başında geliyor. Uzun süredir liderleri tutuklu olan BYC'nin birçok aktivisti de tutuklama ve baskılarla karşı karşıya.
BELUC KADINLAR 32 GÜNDÜR DİRENİYOR
BYC liderliğindeki mücadelede 9 bin kişinin akıbeti bilinmezken Beluc aktivistler kayıpların akıbeti için sık sık sokağa iniyor. Eylemler nedeniyle tutuklanan BYC liderlerinin serbest bırakılması için Beluc kadınlar da 32 gündür Pakistan'da İslamabad Basın Kulübü önünde oturma eylemi yapıyor.
Eylemlerde yer alan biri de hala tutuklu bulunan BYC liderlerinden Dr. Mahrang Baloch kardeşi Nadia Baloch. 3 Beluc'un öldürülmesine yönelik protestolara öncülük ettiği için 22 Mart 2024'ten bu yana tutuklu bulunan Dr. Mahrang Baloch'un kardeşi Nadia Baloch, Mezopotamya Ajansı'na (MA) bölgedeki gelişmeleri anlattı.
'SESİNİ DUYURAMAYAN İNSAN İÇİN DE EYLEMDEYİZ'
Oturma eylemini sadece tutuklu bulunan yakınları için yapmadıklarını belirten Nadia Baloch, "Bizler, sesini duyuramayan insanlar için protesto ediyoruz, zorla kaybedilenler için. Ne yasa ne de anayasa bu tür zorla kaybedilmelere izin vermektedir. Bir yıl önce Dr. Mahrang Baloch aynı nedenle protesto etmişti, şimdi ise siyasi meslektaşlarıyla birlikte tutuklu. Bizler onlar için de buradayız, BYC liderlerinin serbest bırakılmasını talep etmek için de buradayız" ifadelerini kullandı.
'PAKİSTAN DEVLETİ BİZİ DİNLEMİYOR'
Devletin gönderdiği kişilerin eylemlerini sabote etmeye çalıştığına dikkati çeken Nadia Baloch, "Pakistan devleti bizi dinlemiyor ve her gün şüpheli kişileri göndererek bizi taciz ediyor. Burada farklı hikayeleri olan birçok insan var. Öğrenciler, avukatlar, yazarlar var. Geçtiğimiz ay Quetta'daki mahkemede Dr. Mahrang Baloch'un ve BYC liderlerinin fotoğraflarını çeken avukat Hakkem Baloch, zorla kaybedildi. Bir daha kendisinden haber alınamadı. Onun ailesi de burada" diye konuştu.
'EŞİTLİK İSTİYORUZ'
Yasalardaki eşitlik vurgusuna dikkati çeken Nadia Baloch, "Taleplerimiz çok basit: Tüm kayıp kişiler yasaya göre muamele görmeli ve BYC liderleri serbest bırakılmalıdır. Biz de insanız ve insan gibi muamele görmeliyiz. Halkımız zorla kaybedilmemeli ve BYC liderlerine karşı açılan tüm sözde davalar reddedilmeli ki devletin yasadışı faaliyetlerine karşı barışçıl siyasi mücadelelerini sürdürebilsinler" diye belirtti.
Direnmeye devam edeceklerini belirten Nadia Baloch, "Bu insanların sağır olduğunu biliyoruz, ama direnişte hayat olduğunu da biliyoruz; güç olan yerde direniş vardır" diye ekledi.
MA / Berivan Kutlu