WAN - Rojin Kabaiş için adalet talebiyle eylemlere katılan kadın öğrenciler, polis olduğu iddia edilen kişilerin "sanal tacizine" uğradı. Konuyu Meclis gündemine taşıyan DEM Parti'nin soru önergesi yanıtsız bırakıldı.
Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Çocuk Gelişimi Bölümü 1'inci sınıf öğrencisi Rojin Kabaiş'in (21) şüpheli ölümü gündemdeki yerini koruyor. Kaldığı öğrenci yurdundan 27 Eylül 2024'te ayrıldıktan sonra kendisinden haber alınamayan Rojin Kabaiş'in cenazesi, 18 gün sonra yani 15 Ekim'de Mollakasım Mahallesi'nde Wan Gölü sahilinde bulundu. Rojin Kabaiş'in şüpheli ölümünün aydınlatılmasını isteyen kadınlar ise tüm engellemelere rağmen adalet arayışını sürdürüyor. Adalet arayışına devam ettiren Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi öğrencilerinin ise polis olduğu iddia edilen kişiler tarafından sanal medya üzerinden taciz ediliyor. Öğrencilerin maruz kaldıkları "sanal tacizini" bildirdiği Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Wan Milletvekili Gülderen Varlı'nın, İçişleri Bakanlığı ve Adalet Bakanlığı'nın yanıtlaması istemiyle Meclis'e sunduğu soru önergesi ise bakanlıklarca yanıtsız bırakıldı.
Wan'da şüpheli şekilde yaşamını yitiren üniversite öğrencisi Rojin Kabaiş'in için üniversite arkadaşlarının yaptığı eyleme katılan öğrencilerin yaşadığı baskıları anlatan Gülderen Varlı, "Rojin'in kaybolmasından sonra Rojin ile ilgili gerçeğin ortaya çıkması için birçok alanda eylem ve etkinlikler yapıldı. Bu eylemlerden bir tanesi de Rojin'in sıra arkadaşlarının başlattığı eylemdi, bizlerin de yakından takip etiği bir eylemdi. Üniversitelerin özel alanlar olduğunu düşündüğümüz bir dönem içerisinde, öğrenciler hem ihmaller üzerinde hem de güvenliklerinin olmadığı üzerinden rektöre sorularını ve endişelerini dile getirmek için eylem başlattılar. Bu eylem neticesinde rektörün kolluğu çağırması üzerine kolluk kuvvetleri öğrencilerin önünü kapatarak Rojin ile ilgili hakikatin ortaya çıkarması yönündeki soruların sorulmasının da önüne geçti" ifadelerini kullandı.
'HAKİKATİN ORTAYA ÇIKMASI ENGELLENİYOR'
Van Valiliği, emniyeti ve yetkili kurumların öğrencilerin eylem ve etkinlik yapılmaması yönünde çıkarılan karardan sonra öğrencilere yönelik baskıların daha da artığına dikkat çeken Gülderen Varlı, "Öğrenciler yine eylem yaparken, gazetecilerin kampüse girişi engellendi. Eş genel başkanımız ve beraberindeki heyetin engellenmesi de bu baskıların göstergesidir. Rojin ile ilgili hakikatin ortaya çıkmaması için bütün engellemeleri yapıyorlar. Aynı zamanda öğrenciler eylem yaparken bazı tehditler ile de karşı karşıya kaldılar. Eylem ve etkinliklerin yasal olmadığını ortaya çıkarıyorlar; ama aslında kanununda belirlediği gibi, silahsız ve şiddetsiz bir şekilde herkesin eylem yapma hakkı vardır. Ama burada öğrencilerin bu hakları elinden alıp yapmama yönünde bir güvenlik alındı" diye konuştu.
KADIN ÖĞRENCİLERE SANAL TACİZ
Yıllardan beridir insanlara yönelik bir özel savaş politikasının uygulandığını belirten Gülderen Varlı, "Eylem için orada bulunan öğrencilerin yaşadığı özel savaşın uygulamaları vardı. Bunlardan biri eylem yapan öğrencilere müdahale için giden kolluk kuvvetlerinin, sosyal medya üzerinden öğrencilere göndermiş olduğu isteklerdir. Öğrenciler iddia etikleri istek mesajlarını bizlere iletiler. Özellikle genç kadınların sosyal medya hesaplarına daha çok yönelmiş durumdalar. Bizler bu konu hakkında yetkili kurumlara soru yönergesi verdik. Kolluk kuvvetlerinin gençleri koruyacağı yerde neden bu tutum sergilendi? Öğrenciler yaşadığı durumun rahatsızlığından dolayı bizlerle iletişime geçip gerekli aktarımlarda bulundular. Sosyal medya üzerinden gönderilen istek ve mesajları bizlere iletiler. Haklı oldukları bir eylemde, bu tür durumların gelişmesi aslında Rojin olayındaki hakikatin ortaya çıkmamasıdır ve bizler böyle adlandırıyoruz" diye belirtti.
KOLLUK ŞİDDETİNDE CEVAPSIZ SORULAR
Öğrencilerin yaşadığı baskılar, tehditler ve sosyal medya isteklerini bakanlıklara sorduklarını fakat henüz cevap alamadıklarını ifade eden Gülderen Varlı, "Bizlere sadece soruşturmanın halen devam ettiği yönünden bir cevap geldi onun dışındaki bütün sorularımıza hala bir cevap gelmiş değil. Bizler Rojin'e ne oldu sorularını hep soracağız. Yetkililer bütün gerçeği açıklamak zorundalar. Bütün ihmallerin ortaya çıkması gerekiyor. 25 Kasım'a giderken aslında Rojin şahsında bütün katledilen kadınlar için mücadele ediyoruz. Rojin dosyasının üzerinin örtülmesine izin vermeyeceğiz. Erkek öldürüyor ve devlet bir şekilde koruyor. Bizler gençlerin ve sordukları soruların yanındayız" şeklinde konuştu.
Kendilerinin kolluğun tutum ve davranışlarına, Rojin Kabaiş dosyasında ki bütün gerçeklerin ortaya çıkması için sergiledikleri davranışları anlatan Gülderen Varlı, "Bizler kadın hareketi olarak Wan'dan başlayan bu cinayeti birçok kez soruyoruz. Sadece bizler değil toplum ve toplumun her kesimi soruyor. Hakikatin ortaya çıkması için bize düşen ne varsa yapacağız. Ve bütün soruları soracağız. 25 Kasım'a giderken şüpheli kadın katliamlarını daha güçlü bir şekilde soracağız. Bizler kadınlar olarak, şüpheli bütün kadın katliamlarının ortaya çıkması için daha güçlü bir şekilde alanlarda olacağız" dedi.
MA / Özlem Yacan
