4 duvar arasındaki 'işkenceyi' anlattı

img
ANKARA - Tutuklu olduğu cezaevinin mimarisi ve yaşanan ihlalleri anlatan tutsak Aziz Aktaş, idarecilerin cezaevlerini bir "ülke", kendilerini ise bu "ülke"nin başkanı olarak gördüklerini söyledi.
 
Hakkında verilen ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası nedeniyle Sincan 1 Nolu Yüksek Güvenlikli Cezaevi'nde 2016 yılından bu yana tutuklu bulunan Aziz Aktaş, avukatları aracılığıyla gönderdiği mektubunda, cezaevlerindeki durum ve yaşanan hak ihlallerini anlattı. Yüksek Güvenlikli, S ve Y tipi cezaevlerinin son yıllarda ülkenin her tarafına "bakteri" gibi çoğalarak yayıldığını belirten Aktaş, "Bu cezaevleri yapısı ve işlevselliği açısından mahkumu son derece ağır bir tecritte tutup izolasyona maruz bırakarak, adeta ölüme davetiye çıkarmaktadır. Sözünü ettiğim bu iddiamın doğrulduğunu kanıtlamak amacıyla şu an bulunduğum Yüksek Güvenlikli Cezaevi Tipi cezaevinin hem mimari yapıdan kaynaklı hem de idari (yöntemsel) işlevselliği açısından yaşadığımız ve maruz kaldığımız sorun ve sıkıntıları sizlerle paylaşmak istiyorum" diye kaydetti. 
 
CEZAEVİ YAPISI 
 
Aktaş, mimari olarak cezaevinin yapısının tutsakları mutlak tecrit altında tutmak amacıyla inşa edildiğine ve bu yapıların tutsaklar üzerinde sağlık başta olmak üzere psikolojik ve sosyal hususlarda ciddi etkiler bıraktığını aktardı. Aktaş, cezaevi mimarisine dair şunları kaydetti: 
 
"* Neredeyse bütün odalar tekli hücreler statüsünde olup, her mahkum yaşamının tamamını bu tekli hücrelerde geçirmektedir. Diğer cezaevlerinde (F, M, T, L tipi) bir mahkum ağır disiplin ihlalinden dolayı hücre cezası aldığı zaman doktor onayı dahilinde ve yirmi günü aşmayacak (en fazla) bu tip odalarda tutulup, cezası bitince eski yerine götürülür. Fakat biz üstelik doktor onayı bile olmadan yıllardır bu odalarda tutuluyoruz. Yani diğer cezaevlerinde yaşanan en ağır disiplin suçunun cezasını biz burada yıllardır her gün, her saat ve her an çekiyoruz.
 
* Bu tekli odaların büyük kısmı yılın 8-9 ayı hiç güneş görmüyor. Hatta bazıları hiçbir şekilde güneş görmüyor. Yani bu mimari yapı güneş görmemizi bile çok gören bir cezaevinden başka bir şey değildir.
 
* Oda pencerelerinin önüne güvenlik için demir parmaklıklar yetmezmiş gibi onların üzerine de ince sıklıkta bir tel çekilmiş. Bu tel ile oda adeta bir kafes görüntüsünü almıştır. Hatta bazı odalarda telin inceliği o kadar sık ki neredeyse dışarısı görünmüyor. Zaten bu haliyle dışarıya bakmak bile gözü ağrıtıyor. Adeta kafese sıkıştırılmış vahşi hayvan muamelesi yaşanıyor.
 
* Bu tekli odaların kendine özgü bir bahçesi veya havalandırması yok. Her gün havalandırmaya çıkmak için başka bir yere götürülüyoruz. Her modülde farklı farklı davalardan mahkumlar yerleştirildiği için havalandırma diye tabir ettiğimiz bu mekanı sırayla ve ortak kullanıyoruz. Dolayısıyla modül içinde hastalık kapan kişi veya kişiler olursa hepimiz aynı havayı soluduğumuzdan dolayı hastalanıyoruz." 
 
Aktaş, söz konusu cezaevlerinin kapatılması gerektiğini vurgulayarak, "İnsan olduğumuzu haykırmakla beraber bu mimari yapının sağlık, psikolojik ve sosyallik açısından ciddi sorunlar meydana getirdiğini bunun da ölüme davetiye çıkarmaktan başka hiçbir işe yaramadığını ve sorumluların bu yapıyı acilen kapatmalarını öneriyoruz" diye kaydetti. 
 
'YETKİLER SOPA OLARAK KULLANILIYOR' 
 
Aktaş, cezaevi idarelerinin yarattığı sorunlara da işaret ederek, şunları belirtti: "Bilindiği gibi 2020’de çıkan yeni infaz düzenlemesi ile birlikte kurumun yönetimlerinin yetkileri artırılmış ve adeta hesap verilebilirlik ortadan kaldırılmıştır. Bu yetkinin altına sığınan kurum yönetimleri kurumu bir ülke, kendilerini de bu ülkenin başkanı ve başında olduğu İdare ve Gözlem Kurulu'nu da bir yargı sopası olarak son derece keyfi, egoistçe ve ideolojik düşmanca bir yaklaşımla kullanmaktadırlar. Bu cüreti de mevcut iktidar ve sergiledikleri ‘sözde’ güvenlikçi politikalardan almaktadır. Nasıl ki mevcut iktidar anayasayı sözüm ona güvenlikçi politikalar için bir ceza sopası olarak kullanıp tüm kişisel ve toplumsal hak ve özgürlükleri, insan hukukunu tali plana itiyorsa; bu tür kurumlarda da benzeri bir durumu görüyoruz. Tıpkı anayasa gibi infaz kanunun da amacı özce kişinin sağlık, sosyal ve güvenlik ihtiyacını sağlama alıp kişiyi toplumla uyumlu hale getirmektir. Fakat bahsini ettiğim sözde güvenlikçi politika amacın iki önemli sacayağı olan sağlık ve sosyal boyutlarını bastırmaktadır. Her şeyde bir güvenlik gerekçesi aramak olmayan şeyi kanaat yoluyla olmuş ve kesin olacakmış gibi yorumlamak, sağlık ve sosyal boyutu bastırdığı gibi, buna karşı çıkabilecek ya da yasanın kişinin sağlık ve sosyal hakkını koruyan maddeleri savunmakla mükellef infaz birimleri ve genel yargı mensuplarına bir tehdit unsuru oluşturmaktadır."
 
'GÜVENLİK ZAAFİYETİNE DAVET ÇIKARTIYOR'
 
Aktaş, mektubunun devamında yaşanan ihlalleri şöyle sıraladı: 
 
"* Biz aynı davaya mensup PKK tutsakları, yıllarca bizimle savaşan FETÖ ve IŞİD gibi yapılar ile toplumun ahlaki yargılarını aşağıya çeken kimi adli çete uyuşturucu gibi baronlarıyla aynı koridora ve modüle yerleştirmişler. Kişisel düşünce, dini yargılarımız, inançsal yaklaşımlarımızı yaşama bakış açımızı nerdeyse her şeyimiz birbirinden farklı olan mahkumları yan yana aynı ortamda bulundurmak, bırakalım güvenliği, infaz sistemlerinin amacına terstir. Hatta güvenlik zafiyetine davetiye çıkarmaktadır.
 
* Sosyal faaliyetlerinden neredeyse hiç yararlanamıyoruz. Üç yıldır bu cezaevindeyiz fakat ne dil, ne kişisel gelişim ne de el becerileri gibi hiçbir kurs faaliyetinden yararlanamıyoruz.
 
* Haftalık 10 kişiyi ve 10 saati olmayacak düzeyde infaz kanunuyla güvence altına alınan sohbet hakkımızdan sadece 6 altı saat ve yalnızca beraber havalandırmaya (günlük 1.5 saat) çıktığımız 6 arkadaşımla çıkıyoruz. Yani yasayı mahkumun yeterince sosyalleşebileceği bir kabul edilebilirlik ölçüsüyle kullanmak yerine bunu en alt seviyeye çekerek uygulamaktadır. Hem yer hem de personel açısından bu kurumda sıkıntı da yok. Yapmak isterlerse her halükarda yapabilirler ama bu talepler güvenlik adı altında keyfi bir şekilde reddedilmektedir.
 
* Havalandırma saatlerimiz 1 buçuk saatlik sınırlı ve günün 22 buçuk saatini maalesef o daracık hücrede geçiriyoruz. Ayrıca havalandırma da küçük olduğu için yeterince spor yapamıyoruz. Bunun yerine tüm modüllerin ön bahçeleri geniş, güneş görüyor ve güvenlik açısından da kameralarla denetlendiğinden hiçbir zaaf yok. Oralar yıllardır boş ve kullanılmıyor. O bahçelere çıkmak demek havalandırma haklarımızla ilgili çoğu sıkıntılarımızın giderilmesi anlamı taşır (saatlerinin süresi de artabilir) güneş görememe sıkıntımız kısmi olsa da çözülür ve spor alanlarımız genişler. Fakat bu bahçeyi de aynı sözde güvenlik gibi gerekçelerle aktifleştirmiyorlar.
 
* Bu kurumda bizleri, bencil-egoist ve kişisel odalarımızla sınırlı kalmamızı sağlamak için yoğun bir çaba sarf ediliyor. Aynı modül dışındaki hiç kimse ile görüştürülme imkanı sağlanmıyor. Sanki başka bir modülden birini görürsek birbirimizi yiyecekmişiz gibi bir algı var. Dava arkadaşı, akraba, dost vb. farklı modüllerde barındırılmış iseler bunların birbirlerini görme imkanlarını tamamen ortadan kaldırıyorlar. Aslında tecridin kendini en çok görünür kıldığı yer bu anlayıştır. Bu kurumda iletişime geçebileceğin, sosyalleşebileceğin sadece sen ve seninle aynı modülde bulunan diğer 5 oda. Bu 6 kişiyle havalandırmaya çıkacak bu 6 kişiyle hobi sohbet atölyelerine gidecek (oda ayda 6 saat), bu 6 kişiyle (şuan yok ama eğer açarlarsa) kurslara gidilecek, spora, revire, kargoya, aile görüşüne, vb. bu kurumda olabilecek her türlü aktiviteye sadece bu 6 kişiyle gidilecek. Diğer cezaevlerinde mahkumlar aynı davadan olması koşuluyla farklı koğuş ve odalarla 10 kişiyi aşmayacak şekilde karma gruplarla spor, atölye, kurs gibi faaliyetlerden beraber faydalanıyorlardı. Fakat burada bırakalım aynı davayı, akraba olsalar dahi aynı modülde olmadıklarından dolayı bunların tesadüfi dahi olsa birbirlerini görme şansları yok. Bizce bu art niyetli yaklaşımlarıyla hem yeterince sosyalleşme hakkımızı gasp ediyorlar, hem de bu yaklaşım uğraş gerektirdiğinden kurumda çalışan personellere ağır yük oluşturduğundan uğraş ve yük oluyor.
 
* Spor sahaları çok kirlidir.
 
* Televizyon kanalları da genellikle iktidarın dalkavukluğuna soyunmuş kanallardan oluşuyor ve bu konuda mahkumların istemlerine başvurulmuyor.
 
* Bizlere hediye yoluyla gelen sırf üzerinde 'hediyemdir', 'armağandır' gibi kısa notlar var diyerek bize verilmiyor. Gerekçe olarak ise bahsini ettiğim güvenlik mevzusunu öne sürüyorlar. Bunun bir şifre olabilme ihtimali doğurabileceğini ifade ediyorlar.
 
* Bulaşık eldiveni, sıcak su matarası, kulplu bardak gibi sağlık ve hijyen hususunda kullanılabilecek eşyalarımız doktor tarafından raporlanmasına rağmen, amaç dışı kullanılabilir gibi gerekçelerle bizlere verilmiyor.
 
* Takım formaları yasaklandı. Olan da toplanıyor. Diğer uygulamalarda zorlansalar da bir güvenlik gerekçesi ihtimalinin olabileceğinden yola çıkılıyor. Fakat bu formayı ne yaptığımız konusunda kendilerince yarattıkları güvenlik gerekçesi bile az kalıyor. Neye dayanarak bu yapıldı halen kimse bilmiyor. Kanaatimizce Amedspor formaları cezaevlerinde çok fazla talep görmeye başlayınca bunun önü kesilsin diye bir art niyetli uygulama olabilir.
 
* Kurumda keyfi soruşturmalar açılıyor. Yine bu soruşturmalara dönük savunmalarımızı anadilimizde (Kurdî) yapma talebimiz keyfi gerekçelerle reddediliyor.
 
* Hastane sevklerimiz bilmediğimiz nedenlerle sık sık iptal ediliyor. Bunlar ve hemen her teknik konuda kurum idaresinin yaklaşımı sürekli mahkum aleyhine sorunlar meydana getirmektedir. Tüm bu art niyetli ideolojik keyfi yaklaşım reddediyor güvenlik adı altında sorgulanan bu yaklaşımı kınıyoruz."
 
Aktaş, devamla şunları kaydetti: "Bu tip cezaevlerinden sevk olan mahkumların istatistiğine bakmakta fayda vardır. Bulunduğum cezaevinde eğer ki çeşitli gerekçelerle hastane sevkleri iptal olmaz ise günlük en az 10-15 hasta, haftalık ise 80-90’a varan hastane sevkleri görülecektir. 350-400 kişilik bir kurumda böylesi sayılar ciddi ve vahim boyutlardadır. Bu durum da var olan mimari yapıyı ve keyfi uygulamaların ne denli ölüme davetiye çıkardığının bir göstergesidir. Tüm bunlardan dolayı hem bu mimari yapıların kapatılması hem de genel cezaevlerinde idari boyutta sergilenen keyfi ideolojik vb. yaklaşımların son bulması için elimizden geleni yapacağımızı dışarıdan buna sessiz kalınmaması ve tüm bunlardan sorumluluğu olan başta Adalet Bakanlığı olmak üzere tüm devlet kurumlarının gereken işlemlerin yapmalarını istiyoruz.”

Diğer başlıklar

22:57 Suudi Arabistan: Suriye'de artık istikrar ve kalkınma zamanı
21:56 Otobüs duraklarına katledilen gazetecilerin isimlerini verdiler
21:17 Suriye’de mayın patlaması: 4 yaralı
21:13 Irak, DAİŞ sığınağını bombaladı
20:59 Riha Kent Konseyi seçimlerinde yürütmenin durdurulması kararı
20:30 QSD: Türkiye ‘Huras El Dîn’ çeteleriyle Minbic ve Tişrîn Barajı’na saldırıyor
20:18 DEM Parti PM üyesi Rohat Güvercin tutuklandı
19:45 Peyas’ta yangın: 6 aylık bebek yaşamını yitirdi
19:42 Toroslar Meclis toplantısında Rojin Kabaiş için ‘ses olalım’ çağrısı
19:38 Tunus'ta göçmenleri taşıyan tekneler battı
18:52 Antakya’dan seslendiler: Suriye’deki Aleviler için direnişi büyüteceğiz
18:20 Konya’da 2 kız çocuğu 6 gündür kayıp
18:16 İklim örgütlerinden Türkiye’nin 2024 iklim karnesi
18:10 Hezex'te şüpheli ölüm
17:48 Kuzey ve Doğu Suriye’ye saldırılar yürüyüşle protesto edildi
16:46 İptal edilen taş ocağına bakanlıktan ikinci onay
16:43 DAKAP'tan Rojin’in ailesine ziyaret: Sorumlular yargılanmalı
16:33 Kuzey ve Doğu Suriye'ye saldırılar sürüyor
16:19 QSD’den diyalog çağrısı
15:56 DEM Parti İmralı Heyeti ile Bahçeli görüşmesi sona erdi
15:44 Gazeteci Yalçın Kırşehir Cezaevi’ne sevk edildi
15:38 İptal kararına rağmen inşaata devam eden maden hakkında suç duyurusu
15:34 Barış Anneleri: Savaşın bitmesi için herkes sorumluluk almalı
15:29 Kobanê sınırına yapılacak yürüyüşe katılım çağrısı
15:25 Cezaevleri raporu: Darp, ters kelepçe, çıplak arama, ayakta sayım
15:00 DEM Parti İmralı Heyeti ile Bahçeli görüşmesi başladı
14:29 Dicle Üniversitesi’nde Rojin Kabaiş için eylem: Failler bulunsun
14:28 Önder'den 'Erdoğan' yanıtı: Konuşuluyor
14:25 Maden şirketleri zeytin ağaçları sökümü için hazırlıklara başladı
14:23 Gazeteci Haklarını Koruma Merkezi: Prodüksiyonun kapatılma kararı siyasidir
14:18 Genel-İş'ten kayyımın işçi kıyımına tepki
14:05 On binler Qamişlo sınırına yürüdü: Toplumsal muhalefete Öcalan çağrısı
13:31 DEM Parti İmralı heyeti ile Kurtulmuş görüşmesi başladı
13:23 Barış Vakfı: Türkiye'nin prangalarından kurtulması için umut doğdu
13:22 Kelepçeli muayeneye karşı çıkan tutsağa kötü muamele
12:54 Eski istihbarat başkanı gözaltına alındı
12:49 QSD: SNHR Türk devletinin suçlarını gizliyor
12:46 Tişrîn Barajı’nda çatışma
12:37 İYİ Parti'den bir istifa daha
12:02 Asrın Hukuk Bürosu İmralı’ya gitmek için başvurdu
12:01 Kültürpark Platformu’ndan ‘Basmane Çukuru’ tepkisi
11:57 Türkiye’de basın özgürlüğü karnesi
11:16 Êlih ve Dêrsim kayyımlarından işçi kıyımı
11:12 Merakınızı cezbetmeye aday bir eser: Özgürlüğün Etimolojisi
11:03 DEM Parti İmralı heyeti Bahçeli ve Kurtulmuş’la görüşecek
10:19 Özgür Özel: Yeni sürece 'evet' diyorum
10:02 Ankara’daki esnaflar: Günlük giderleri dahi karşılayamıyoruz
10:01 'Rojava'yı birlikte koruyacağız'
09:59 'Barolar Birliği rolünü oynamalı, tecride karşı çıkmalıdır'
09:56 Zaxo’da 2 araca SİHA saldırısı
09:52 Qamişlo sınırındakiler: Görüşmeler devam etmeli, devlet adım atmalı
09:51 Kapatılan prodüksiyon çalışanı: Kararı reddediyoruz
09:51 Mêdêa Kürdistan turnesine çıkıyor
09:49 Sosyalistlere sorumluluk çağrısı: Öncü rol doğmuştur
09:12 Kobanê sınırına yapılacak yürüyüşe katılım çağrısı
09:11 1 yılda 12 bin 863 ÇED duyurusu: Kürdistan hedefte
09:10 ÖHD’li Demirel: 'Umut hakkı'nın uygulanması samimiyetin ilk adımı olabilir
09:04 Sêvê Demir'in annesi: Kızımın hayalleri Rojava'da yaşıyor
09:03 Francesca Baruffaldi: Öcalan’ın özgürlüğü demokratikleşmenin ilk adımı olur
09:01 02 OCAK 2025 GÜNDEMİ
08:48 Karadağ'da silahlı saldırı: 10 ölü
08:37 Mêrdîn ve Şirnex'te ekmeğe zam
08:35 3 kent için sağanak uyarısı
01/01/2025
23:22 New Orleans'ta OHAL ilan edildi
20:17 İstanbul'da kiliseye ait derneğe silahlı saldırı
20:09 Roboskî Katliamı’na dair ırkçı paylaşım yapan kişi hakkında suç duyurusu
20:05 Bursa'da bir kişi başından vurulmuş halde bulundu
19:34 İran’da bir kişi katledildi
19:30 2024 yılında 59 kolber katledildi
19:24 Kobanê ve Eyn Îsa'ya saldırı
18:56 Yalova’da bir kadın evinde çıkan yangında hayatını kaybetti
18:42 Kayyımdan ulaşıma yüzde 50’lik zam
17:19 Rojin Kabaiş'in kuzeninden adalet çağrısı
17:09 ABD'de araçlı saldırı: 10 ölü, 35 yaralı
15:36 Tişrin’de çatışma, Tabqa'da bombardıman
15:33 ‘Süreç için somut adım Öcalan’ın özgürlüğüdür’
15:16 Baluken: Süreç olarak adlandırılması için müzakere mekanizması oluşturulmalı
14:58 İTO açıkladı: İstanbul'daki yıllık enflasyonun yüzde 55,27
14:46 Kobanê sınırında seslendiler: İmralı'dan gelen mesaj bizim taleplerimizdir
14:46 Uluslararası meslek örgütlerinden İran’da tutuklanan İtalyan gazeteci için çağrı
14:33 Denizli'de eğitim uçağı zorunlu iniş yaptı: 1 yaralı
13:33 Ahmet Baysoy'un taziyesine kitlesel ziyaret
13:22 Kobanê sınırında kilamlar eşliğinde nöbet
13:01 Kayyım 26 işçiyi daha işten çıkardı
12:43 Hunergaha Welat’dan yeni klip: Gujje Çemê Me
12:39 Qereqozak’ta Türkiye’ye ait SİHA düşürüldü
12:25 MKG’den Kompanya Gizîngê Berbeyan’ın kapatılmasına tepki
12:24 Yeni yıl vergi artışları başladı
12:14 Doğalgaz abonelik ücretlerine zam
12:13 Ukrayna üzerinden Avrupa’ya gaz sevkiyatı durdu
11:55 Fransız Senatör: Rojava modeli Suriye’nin inşası için bir referanstır
09:29 Yeni yılda Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü temennisi
09:08 Federe Kürdistan'da hükümet muamması çözülemiyor
09:07 Patnos Cezaevi’ne ziyaret: İşkence izleri hala duruyordu
09:07 Sınırda nöbet: Kobanê ve Pirsûs birdir
09:06 Canpolat: Abdullah Öcalan her kesimle görüşmeli
09:04 Öcalan'ın mesajlarına destek: Her adımı destekleriz
09:04 Cengiz Holding'in madenine karşı çıkan ekolojistlere soruşturma
09:03 Colemêrg'de ihlaller yıl boyu sürdü
09:00 01 OCAK 2025 GÜNDEMİ
31/12/2024
23:38 UNICEF: Gazze’de bebek ve çocuklar ölümle karşı karşıya
22:24 Elektrik hizmet bedellerine zam
22:18 Kompanya Gizingî Berbeyan Prodüksiyon şirketi kapatıldı
21:21 Bafil Talabani’den yeni yıl mesajı
20:11 Kayyım Êlih’te 6 işçiyi içten çıkardı
19:54 ABD ve İngiltere'den Yemen'in başkenti Sana'ya hava saldırıları
18:42 Katledilen gazetecilerin fotoğraflarını paylaşan 2 kişi tutuklandı
17:34 Kayyım protestosunda tutuklanan 2 kişi tahliye edildi
17:30 DİSK Genel İş’ten 9 işçinin işten çıkarılmasına tepki
16:52 KNK Süleymaniye’deki temasları sürüyor
16:29 Şerife Muhammedi hastaneye kaldırıldı
16:19 Tahliyesi 2 kez engellenen tutsak cezaevinden çıktı
16:06 16 vekil hakkındaki 26 fezleke Meclis'te
15:25 Ahmet Nesin hakkında yakalama kararı
15:23 Deniz Poyraz mezarı başında anıldı
15:17 Sınırdaki direnişte Abdullah Öcalan'ın mesajlarına destek
15:08 Serav’da Kadın Yaşam Merkezi açıldı: Yeni yaşamı kuracağız
15:05 Bahçeli: Ortada açılım diye bir süreç yoktur
14:45 ‘Gün Öcalan'ın mesajı etrafında birleşme günüdür'
14:27 Kayyım 9 kişiyi işten attı
14:01 Hukukçulardan son zamanlarda artan işkencelere tepki
13:59 Aram yayınevinden 17 kitap
13:36 IFJ: 2024'te 122 gazeteci öldürüldü
13:14 Biradost kırsalına hava saldırısı
13:11 Uluslararası Af Örgütü: Gazetecilere dönük ihlaller araştırılmalı
12:49 Kobanê-Pirsûs sınırındaki nöbet 9’uncu gününde
12:08 Qereqozak Köprüsü ve Sirîn kavşağı bombalanıyor
11:58 32 yıllık tutsaklığın ardından memleketinde
11:17 Ömrünü mücadeleye adayan Baysoy yaşamını yitirdi
11:02 DEM Parti'den yeni yıl mesajı
10:21 OHAL Komisyonu'nun kararları 'inek dağa kaçtı' tekerlemesine döndü!
10:16 KCK: Önderliğimizin görüşleri yeni yılda mücadele pusulamız olacaktır
09:31 Meteoroloji’den sağanak uyarısı
09:26 Heskîf yok edildi, yenisine uğrayan yok
09:25 Mele Bilgin: Barış ve demokrasi olursa ülke kalkınır
09:24 Barışa Çağrı imzacıları: İmralı görüşmesi tüm taraflara mesaj niteliğinde
09:16 Abdullah Öcalan'ın özgürlüğü için 1 buçuk yıldır nöbetteler
09:13 Mandela'dan Öcalan'a küresel özgürlük kampanyası
09:09 Türkiye'den Suriye'ye: Aleviler hep hedefte
09:08 Yasak ve sansür üretimi durduramadı
09:00 31 ARALIK 2024 GÜNDEMİ
08:45 DEM Parti Gebze İlçe Eşbaşkanı Yıldız gözaltına alındı
08:10 Gazze'de bebekler soğuktan donarak ölüyor
30/12/2024
23:34 Fransa Adalet Bakanlığı’na ‘Paris Katliamları’na ilişkin mektup
22:55 İzmir'de şüpheli kadın ölümü
22:28 PYD Kadın Meclisi: Suriye’nin geleceği için en uygun model Özerk Yönetim
21:05 Besê Hozat 28 Aralık görüşmesini değerlendirdi
20:54 Tutsak gazetecilere özgürlük çağrısı
20:22 Elkê’de yolu açmaya çalışan ekibin üstüne çığ düştü
19:12 Siyasi tutsak Serunaz Ahmedi tahliye edildi