ANKARA - Sürecin diyalog ve müzakere sürecine evirilmesi gerektiğini belirten DEM Partili Sezai Temelli, “Atılması gereken adımlar var. Kimse ipe un sermesin” dedi.
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Grup Başkanvekili Sezai Temelli, Meclis Genel Kurulu’nda Kürt sorununun çözümü bağlamında süren tartışmalara işaret etti.
‘BORCUMUZ BÜYÜK’
Temelli, yaşamını yitiren Barış Annesi Sakine Arat’ı anarak, sözlerine başladı. Temelli, “Sakine Arat'ı yitirdik, üzüntümüz çok büyük. Kürt meselesinin demokratik çözüme kavuşamaması nedeniyle tam 5 evladını yitirmiş olan barış annesi Sakine Arat barış mücadelesinden bir gün geri kalmadı, ömrünün son gününe kadar da bu mücadeleyi verdi, büyük kararlılıkla verdi tüm Barış Anneleri gibi, Cumartesi Anneleri gibi, Berfo ana gibi. Dolayısıyla üzüntümüz büyük, büyük çünkü bu mücadeleyi veren anneler maalesef barışı göremeden vefat edip aramızdan ayrıldılar. Bu annelere karşı borcumuz büyük. İnanıyorum ki barış bu topraklara çok yakında gelecek ve onların anısı aslında hiçbir zaman unutulmayacak, her zaman için onları saygıyla, o mücadeleyi saygıyla anmaya devam edeceğiz” dedi.
‘KİMSE İPE UN SERMESİN’
Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın tarihi çağrısı ve PKK’nin kararına dikkat çeken Temelli, “Bu konuda da gelişmeler çok çok önemli. Bir çatışmasızlık ortamının bir an önce sağlanması gerekiyor, sağlanması gerekiyor ki bu konuda yol alınabilsin. Dolayısıyla biz PKK'nin dile getirdiği ateşkesi önemli buluyoruz ama önemli bulmak yetmez, karşılığında da atılması gereken adımları bekliyoruz. Kimse ipe un sermesin, bir süreç başlamıştır ve bu diyalog sürecinin artık bir müzakere ve bir çözüme yönelmesi için de yapılması gereken, atılması gereken adımlar vardır” diye konuştu.
‘BARIŞA VESİLE OLSUN’
Temelli, sözlerini şöyle sürdürdü: “Önümüzde Newroz var, bir bayrama gidiyoruz, Newroz Bayramı'na gidiyoruz. Bu seneki Newroz ateşinin barışa vesile olmasını istiyoruz. Ve sonrasında Ramazan Bayramı var ve buna bir de barış bayramı eklensin istiyoruz; bu konuda herkes üzerine düşen sorumlulukla devlet de iktidar da muhalefet de gerçekten toplumun beklentilerine yönelik adımları artık bir an önce atmalıdır. Düne dair söylediklerimiz dünle beraber gitti, bugün artık yeni şeyler söylememiz, yeni şeyler yapmamız gerekiyor. Hâlâ eskinin acıları, eskinin iddiaları, eskinin savları üzerinden yol alamayız; siyasetin böyle bir lüksü olamaz. Siyaset bunda ısrar ediyorsa olsa olsa siyasi mevta olur, örtün üstünü, Allah rahmet eylesin; siyaset, bugüne dairdir, yarına dairdir. Bakın, barış annelerinden bahsettik, yitirdikleri çocuklardan bahsettik; o zaman bize düşen sorumluluk başka çocuklarımızın ölmemesi için siyaset yapmaktır, yoksa ölümün güzellemesi değildir. O yüzden de her yerde silahlar sussun istiyoruz, özellikle Ortadoğu'da sussun istiyoruz yoksa bu acı hepimizi kavurmaya devam edecektir.”