İSTANBUL - Barış ve demokratik yaşamın inşası için Avrupa Barış ve Özgürlük Derneği’nin kuruluşunu anlatan Neşe Özgen, yeni bir diaspora siyaseti oluşturmayı hedeflediklerini ifade etti.
Türkiye ve Türkiye dışından Avrupa’ya sürgün edilen çok sayıda aydın, yazar, akademisyen, gazeteci ve siyaset bilimci bir araya gelerek, demokratik bir yaşamın inşasına dönük diasporada çalışmalar yürütmeyi hedefleyen Avrupa Barış ve Özgürlük Derneği’ni kurdu. Resmi olarak kendini henüz deklere etmeyen ve farklı alanlarda çalışan çeşitli gruplar ve bireysel olarak katılımlarla birlikte yaklaşık 350 kişilik bir gruptan oluşan dernekte, aralarında etnik ve inanç kurumlarının da olduğu 80’i aşkın kurum, kuruluş, vakıf, dernek ve inisiyatif temsilcisi yer alıyor.
Dernek üyesi akademisyen Neşe Özgen, kurdukları derneğin amacı, hedefleri ve önemine dair Mezopotamya Ajanası’na (MA) değerlendirmelerde bulundu.
Neşe Özgen, daha önce “Avrupa Barış ve Özgürlük Forumu” adıyla bir araya geldiklerini, barış ve demokratikleşme konusunda Avrupa’da bir çok çalışma yürüttüklerini, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğü de dahil bir çok konuda konferans ve çeşitli etkinlikler yaptıklarını belirtti. Bu oluşumu dernekleştirdiklerini belirten Neşe Özgen, Avrupa’da barış ve demokrasi yollarını nasıl açacaklarına dair yürüttükleri tartışmalar sonucu bir araya geldiklerini belirtti.
DERNEĞİN AMACI
Derneğin en önemli amacının yeni bir diaspora siyaseti oluşturmak olduğunu dile getiren Neşe Özgen, “Öncelikle Birinci Dünya Savaşı ile İkinci Dünya Savaşı’nda yapılan diaspora siyasetini biraz değiştirmek istiyoruz. Çünkü zaman içerisinde hepimiz öğrendik ki aslında barış ve demokrasi denilen yapı sadece bir ülkeye özgü olmuyor. Bütün ülkelerin birlikte hareket etmesi gerekiyor. Kaldı ki Amerika ve Avrupa'daki hak ihlalleri, aşırı sağ anlayışlarla bağlı olarak demokrasiye yönelik saldırı göz önüne alındığında, sadece problemli olarak lanse edilen Ortadoğu’ya mahsus bir sorun olmadığını gösterdi. Aksine artık anti demokratik uygulamaların Avrupa, Amerika ve Kanada'nın kapısını da çaldığını görüyoruz. Dolayısıyla bulunduğumuz yere dair siyaseti genişletmek aynı zamanda ülkemize dairde bir siyaset geliştirmek istiyoruz” dedi.
BARIŞ VE DEMOKRATİK TOPLUM ÇALIŞMALARI
Türkiye’nin demokratikleşmesi kapsamında da çalışma yürüteceklerini dile getiren Neşe Özgen, “Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı”na dair çalışmalar yapmayı da hedeflediklerini söyledi. Neşe Özgen, “Bizler de buna dair bulunduğumuz ülkede toplantılar ve çağrılar yaparak demokratik grupları harekete geçirmek istiyoruz. İki yıla yakın bir süredir Sayın Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğü üzerine yapılan çağrılara bizler de sessiz kalmadık. Başta Kürt halkı olmak üzere bütün Türkiye halkları ve doğa, Türk Devleti'nin yükselen baskısına karşısında, korkunç bir tehlike altında. Bu tehlikeye karşı hem uyarılar yapmak hem de nasıl örgütleneceğimize dair toplantılar yapıyoruz” diye belirtti.
DEMOKRATİK KURUMLARI HAREKETE GEÇİRECEKLER
Türkiye'deki anti demokratik uygulamalara yönelik buradaki demokratik kurumları harekete geçirmek amacıyla çeşitli konferanslar, toplantılar gerçekleştireceklerini aktaran Neşe Özgen şunları dile getirdi: “Görüş alma, görüş bildirimi, rapor düzenleme, raporlandırma ve yurt dışında sürgün olan kesimleri de durumun vehametinden uzaklaştırmadan sürekli bilgilendirme çalışmalarını planlıyoruz. Daha önce Avrupa Özgürlük ve Barış Formu olarak yaptığımız çalışmalarımıza başladığımızda, pek çok grup kendi içinde de çelişen ya da eski kavgalarını çok fazla unutmayan, yeniden canlandırmak isteyen bir yapıya da sahipti. Fakat şu an yaptığımız çalışmalarda toplanabildiğimizi, eskiden bir araya gelmemizi engelleyen bütün konuların tali konular olduğunu ve asıl olan Türkiye'deki halkların demokratikleşmesi olduğunu anladık. Onun için herkes elini taşın altına koymaya karar verdi ve şimdilik iyi gidiyoruz diyebilirim.”
NASIL BİR BARIŞ?
Derneğin herhangi bir siyasi parti ve oluşuma bağlı olmadığını, tamamen tarafsız bir yapıya sahip olduğunu kaydeden Neşe Özgen, farklı kesimleri bir araya getirmeye çalıştıklarını belirterek, “Nasıl bir Türkiyelilik tasarlıyoruz. Türkiye demokrasisi ne demektir, nasıl yapılar harekete geçirilmeli bunları tartışıyoruz. Birbirimizden güç alırken, bir diğerini hırpalamamayı nasıl başarırız. Bizim asıl meselemiz bu diyalogları kurmak ve birbirimize dokunmak. Asıl olarak da barış konuşmasını nasıl yürüteceğimizle ilgiliyiz. Çünkü barış içi boşaltılmış olan bir kavram. Kimle barış, nasıl bir barış bunların kavranması önemli” şeklinde konuştu.
‘HERKESİN KÜRT HALKINDAN ÖĞRENECEĞİ VAR’
Barış ve demokrasi çalışması yürürken uzun yıllardır büyük acılara maruz kalan Kürt halkının taleplerini, diğer gruplara kavratılmasının önemli olduğunu vurgulayan Neşe Özgen, “Hepimizin biraz Kürt halkından öğrenecekleri var. Tabii ki haklı olarak Kürtler şu anda kendi yapısını daha dikkate alan bir profil izliyorlar. Bu konuda hiç haksız değiller ama Kürt halkından biraz daha sabır dilemekte de yarar var. İnşa dönemini uzun süreceği ve Türk devletinden bir herhangi bir kazanım elde etmenin kolay olmadığını hepimizin bilmesi lazım. Abdullah Öcalan'ın çağrısı da bizim çalışmalarımızı kapsıyor sadece bir parçası diyebiliriz” dedi.
ENTERNASYONALİST SİYASET HEDEFİ
Diasporada yeni bir enternasyonalist siyaset geliştirmek istediklerini belirten Neşe Özgen, “Siyaset dediğiniz şey yere bağlıdır ya da bir yerin siyaseti yapılır ve sanki bir yer olmadan siyaset yapılamaz gibi bir algı mevcut. Oysa bir yere ve şeye bağlı olmadan enternasyonal siyaset yapılır. Fakat bu enternasyonalizm ve enternasyonal siyaset aslında yerlerin siyasetinin bir araya gelmiş halidir. Şimdi yersiz yurtsuzların siyaset yapabilme biçimi bizim yeni keşfettiğimiz bir şey. Kürt hareketi de bir devlet sınırı üzerinden değil, coğrafyalar ötesi, bölgeler ötesi bir siyaset nasıl yapılır bunu gösterdi. Şimdi biz ondan da birçok şey öğreniyoruz. Yani ortaklaştıran, bölgeler arası geçişliliği mümkün kılan bir siyaset tarzıdır” ifadelerini kullandı.
KADIN ADALETİ SİYASETİ
Enternasyonalinst siyasetin aynı zamandan bir kadın adaleti ve siyaseti olduğunu kaydeden Neşe Özgen, “Enternasyonalsit ve ortaklaştıran, bölgeler arası geçişliliği mümkün kılan bir siyaset tarzı, aynı zamanda bir kadın adaleti, siyasetidir. Ama bir yandan da bu siyaset aslında yere bağlı olmayan herkesi ve her yeri kapsayan belki de en demokratik siyaset tarzıdır” dedi.
MA / Esra Solin Dal