İSTANBUL - Sırrı Süreyya Önder'in barış mücadelesine çok şey kattığını belirten DEM Parti İstanbul Milletvekili Cengiz Çiçek, "Önder şahsında çıkan barış kimliğini bir toplumsal barış karakteri haline getirmek zorundayız" dedi.
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) ve Önder’in ailesinin yaşamını yitiren İmralı Heyeti üyesi Sırrı Süreyya Önder için Cemal Reşit Rey Salonu'nda kurduğu taziye devam ediyor. DEM Parti Eş Genel Başkanları Tülay Hatimoğulları ve Tuncer Bakırhan'la birlikte parti yönetimi ve milletvekilleri, taziyeleri kabul ediyor.
Taziyeleri kabul edenlerden Halkların Eşitlik ve Demokrasi Parti (DEM) İstanbul Milletvekili Cengiz Çiçek, Önder'in demokrasi ve toplumun tüm kesimleri için ciddi bir kayıp olduğunu söyledi. Çiçek, Sırrı Süreyya gibi şahsiyetler bu dünya çok sık gelmiyor. Her fırsatta dile getirdiğimiz ve özellikle hastane sürecinde fark ettiğimiz temel özelliği şuydu. Önder, farklı kesimleri buluşturan, bir araya getiren Türkiye'de gerçekten barış iklimi ve barış politikasının nasıl örüleceğine dair yolu gösteren biriydi. Bu yönüyle de aslında çözümün yolunu da ilişki biçimini de aklını ve duygusunu gösteren bir şahıstı" ifadelerini kullandı.
'TOPLUMSAL BARIŞA DÖNÜŞTÜRMELİYİZ'
Önder'in barış mücadelesine kendisinden çok şey kattığını, toplumsal barışı vasiyet bıraktığını kaydeden Çiçek, "Onun şahsında vücut bulmuş barış kimliği, toplumsal mücadele kimliği haline getirmek zorundayız. Onun anısına ancak bu şekilde anlamlı bir yanıt verebiliriz yanıt verebiliriz. Başta Kürt sorunun demokratik çözümü olmak üzere Türkiye’de temel sorunların barış ve toplumsal çözüm temelli bir bakış açısıyla ele almak gerekiyor" diye konuştu.
'TOPLUM BARIŞ ETRAFINDA ÖRGÜTLENMELİ'
Başta Önder olmak üzere barış ve özgürlük mücadelesinde yaşamını yitirenlere "Barış sözümüz baki" diyen Çiçek, "Barışa dair belki de bizim her zamankinden daha fazla tartışmamız gereken şey mücadeleyi toplumsallaştırmanın yol ve yöntemlerini, her birimizin araması gerekiyor. Yalnızca belli aktörler üzerinden değil, toplumun kendisinin barış etrafında bir araya gelip örgütlenmesi gerekiyor. En önemli yanı budur. Demokratik toplum mücadelesini bir bütün olarak belli bazı şahsiyetlerin sıkıştırılarak toplum uzak tutulmaya çalışılıyor. Bunun için toplumun barış mücadelesini inşa ederek bu işin tarafı olması belki de Önder'e vereceğimiz en büyük yanıt olacak" şeklinde konuştu.
'BARIŞIN TOPLUMSAL KİMLİĞİNİ ÖREBİLİRİZ'
Önderi son yolcuğuna uğurlamak için gelenlerin Önder'e barışı getirme sözü verdiğini ifade eden Çiçek, şunları söyledi: "Toplumun, demokratik toplum perspektifiyle örgütlenerek sürece müdahil olması gerek. Dönem artık kaygılarla yetinme dönemi değil, dönem kaygıları da hesaba katarak toplumun öz örgütlenmesi etrafında çözüm hattına ve demokratik toplum hattına sahip çıkma dönemidir. Önder'in en temel özelliği herkesin aklın, duygusuna ve vicdanına hitap edebiliyordu. O bizden biriydi. En içinden çıkılmaz sorunu bile en yalın ve en anlaşılır bir biçimde hem yüreğe hem de beyine nakşedebiliyordu. Bu nedenle barış meselesi çok zor bir mesele değil, barış gündelik hayatımızın içinde o biz yapan temel değerleri hemhal olan her insan için en kolay iştir. O yüzden çok bilinmeyen zor bir iş değil. Sayın Önder'in yalın ifade etme özelliğini bir toplumsal mücadele özelliği haline getirmek bizlerin işidir. Bu topraklarda barışın toplumsal kimliğini örebiliriz."
MA / Esra Solin Dal