1921 Anayasası ve barış tartışmaları

img
ANKARA - Yeni süreçte çözüm yanlıları 1921 Anayasası'ndaki çok etnikli mirasın hayata geçirilmesini isterken, çözüm karşıtları ise Kürt sorununu derinleştiren 1924 Anayasası'nın mirasının korunması gerektiğini vurguluyor. 
 
Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın "Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı'nın" ardından Kürt sorununun çözümü konusunda, atılması gereken adımlar kamuoyunda tartışılmaya başlandı. Çözüm konusunda tartışılan başlıklardan biri ise iktidarın da değişmesine sıcak baktığı yeni anayasa tartışması oldu. Yeni anayasa tartışmalarında iki görüş ön plana çıkıyor. Kürt sorununun "tanınma" eksenli çözümüne karşı çıkan kesimler, soruna kaynaklık eden 1924 Anayasası'nın tekçi mirasını devralan 1982 Darbe Anayasası'nın "değiştirilmesi dahi teklif edilemez" ilk 4 maddesinin korunmasını savunurken, çözüm yanlıları ise 1921 Anayasası'nın çok etnikli mirasının hayata geçirilmesini savunuyor. Peki, 1921 Anayasası, hangi koşullarda oluştu, nasıl bir yönetim modelini öneriyordu?
 
Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın birçok değerlendirmesinde olumlu atıflarda bulunduğu 1921 Anayasası, yine Abdullah Öcalan tarafından esas alınabilecek bir model olarak sunuldu. Abdullah Öcalan, 3 Ocak 2013'te İmralı Heyeti görüşmesinde, "1921 Anayasası'nı ve 20 maddelik Kürt Reform Tasarısı'nı esas alabilirsiniz. Orada Kürtlerin varlığının kabulü var" değerlendirmesi yaptı. Abdullah Öcalan, yine aynı görüşmede, 1921 Anayasası'nın Kürt-Türk ittifakını güçlendiren tarihsel bir model olarak yorumladı. Abdullah Öcalan'ın "esas alınmasını önerdiği" 1921 Anayasası'nın felsefesi, yürütülen sürecin barış perspektifine uygun bir zemin hazırlayabilir mi?
 
Osmanlı'nın çöküşü sonrası ortaya çıkan otorite boşluğu ve o dönem yeni şekillenen siyasi liderlik, Türk ve Kürt halkını "İslam milleti" adı altında birleştirdi. Bu temelde yeniden şekillenen Türk-Kürt ittifakı, 1921 Anayasası'na da rengini verdi. Özerk yönetim modeliyle kapsayıcı bir ittifak ruhu sunan 1921 Anayasası'nın yerine, Kürt sorunun doğuşuna kaynaklık eden tekçi bir etnik yapıyı güçlendiren 1924 Anayasası getirildi. Kürtleri, zor, baskı, şiddet politikalarıyla Türklüğe asimile etme hedefi taşıyan 1924 Anayasası, Kürt sorunun çözümsüzlüğünü de kronik hale getirdi. Kürt sorunun çözümünü isteyen kesimler, 1924 Anayasası'nın yol açtığı sorunların ortadan kaldırılmasının yolu olarak 1921 Anayasası'nın mirasının anayasal vatandaşlık, yerel yönetimlerin güçlendirilmesi ve çok etnikli bir toplumsal sözleşme, sürecin temel taşı olarak görüyor. 
 
1921 Anayasası'nı anlamak için, Osmanlı İmparatorluğunun çöküşü sonrası ortaya çıkan dönem önem taşıyor. 1918 Mondros Ateşkesi ve 1920 Sevr Antlaşması, Anadolu ve Kürdistan coğrafyasında derin bir belirsizlik yaratıldı. Sevr Antlaşması ile Fırat'ın doğusunda Kürtler için özerklik ve bir yıl içinde bağımsızlık başvurusu imkânı tanırken, Erzirom, Wan, Bedlîs gibi Kürt nüfusun yoğun olduğu ve Vilayeti Site olarak nitelendirilen 6 ilde müstakbel bir Ermeni devletine bırakmayı öngörüyordu. Bu durum, Kürt toplumu arasında, özellikle bir Ermeni devletinin kurulması korkusunu körükledi. Aynı dönemde, İstanbul Hükümeti'nin otorite kaybı, Anadolu ve Kürdistan'da yerel direniş hareketlerinin doğmasına yol açtı. Bu hareketler, Erzurum ve Sivas Kongreleri ile birleşerek Birinci Büyük Millet Meclisi'nin (BMM) kurulmasına zemin hazırladı.
 
BİRİNCİ MECLİS 
 
Birinci Meclis, işgale karşı örgütlenme, saltanatın kaldırılmasında, Lozan Antlaşması’nın imzalanmasında ve nihayetinde Cumhuriyet’in kurulmasında kilit bir rol oynadı. Bu süreçte, mümkün olan en geniş ittifakı oluşturma çabası belirleyici oldu. Farklı siyasi eğilimler, ülkenin kurtarılması hedefiyle bir araya getirilirken, etnik çeşitlilik, "İslam milleti" kavramı ve eşit temsiliyet ilkesiyle birleştirildi. Bu politikalar, 1921 Anayasası ile somutlaşan bir toplumsal sözleşme niteliği kazandı. Anayasa, hem Türk hem de Kürt toplumlarını kapsayan, çok etnikli bir yönetim modelini benimseyerek, dönemin koşullarında radikal bir adım attı.
 
PAYLAŞIM SAVAŞI SONRASI KÜRTLER
 
Birinci Emperyal Savaşı sonrası, Kürt toplumunun pozisyonu, hem iç hem de dış dinamiklerden etkilendi. Kürdistan, Sykes-Picot Anlaşması'nda galip devletlerarasında paylaştırılması öngörülmüş, Kürtler için herhangi bir statü tanımlanmamıştı. Sevr Antlaşması ise sınırlı bir özerklik vaadi sunarken, Kürt coğrafyasının bir kısmını Ermenistan'a bırakmayı planlıyordu. Kürt toplumu, tarihsel olarak Osmanlı düzeninde yarı özerk bir statüye sahipti. Ancak 19'uncu Yüzyıl'da merkezileşme politikalarıyla bu özerklik büyük ölçüde ortadan kaldırılmış, aşiret reisleri ve şeyhler gibi geleneksel önderler, Hamidiye Alayları gibi yapılarla sınırlı ayrıcalıklar elde etmişti.
 
KEMALİST HAREKETİN STRATEJİSİ
 
Kemalist hareket, 1919-1923 yılları arasında, Misak-ı Milli sınırlarında otoriteyi yeniden tesis etmeyi ve bağımsız bir devlet kurmayı hedefledi. Bu süreçte üç temel zorlukla karşılaştı: Yunan işgali, olası bir Ermeni devleti ve Kürtlerdeki bağımsızlık fikrinin gelişim olasılığı. Kemalist hareket, batı cephesinde Yunanistan'a karşı savaş yürütülürken, doğuda Ermeni devleti ihtimaline ve Kürt meselesine yönelik çok yönlü politikalar geliştirildi. Temel strateji, Kürtleri "İslam milleti" kavramı etrafında birleştirmekti. Halifelik kurumuna bağlılık vurgusu ve "Ermeni tehlikesi" söylemi, Kürtleri, "milli mücadeleye" çekmek için etkili bir şekilde kullanıldı. Mustafa Kemal, Kürt aşiret liderlerine yazdığı mektuplarda, Ermeni devleti korkusunu ustalıkla işleyerek, Kürtleri din kardeşliği üzerinden birleştirmeye çalıştı. Örneğin, Kazım Karabekir, "Kürtlük cereyanını" engellemek için Ermeni tehlikesini vurgulamanın yeterli olacağını belirtmişti. Yine Kürtlerin, Kasrı Şirin Antlaşması'yla ikiye bölünen Kürdistan'ın bir daha parçalanmaması için ısrarla izlediği politikayla Kürdistan'ın Musul, Kerkûk, Kobanê, Qamişlo'yu kapsayan "Misak-ı Milli" sınırları kabul edilerek, Kürtlerin mücadelede etkili rol oynaması sağlandı. Günümüzde yayılma amacıyla sık sık dilendirilen Misak-ı Milli sınırları, Lozan Antlaşması'yla en çabuk vazgeçilen talepler oldu. 
 
Kürtleri ittifaka dâhil etmek için özerklik vaadi de kritik bir rol oynadı. Erzurum ve Sivas kongrelerinde, Kürt ileri gelenleri davet edildi, temsil heyetlerine seçildi ve Birinci Meclis'te Kürt temsiliyeti önemsendi. Misak-ı Milli sınırları içinde, Kürtlerin özerk gelişimlerini sağlayabilecek bir yönetim modeli taahhüt edildi. Bu taahhüt, 1921 Anayasası ile somutlaştı.
 
1921 ANAYASASI: ÇOK ETNİKLİ BİR TOPLUMSAL SÖZLEŞME
 
1921 Anayasası, mücadelenin ruhunu yansıtan, çok etnikli ve özerk bir yönetim modeli öngören bir belgeydi. Anayasanın temel ilkeleri, güncel barış tartışmaları için önemli ipuçları sunuyordu. Anayasada "Türkiye Devleti" ifadesi, etnik bir grubu değil, Misak-ı Milli sınırları içinde yaşayan tüm halkları kapsayan bir üst kimlik olarak kullanıldı. Mustafa Kemal, Meclis konuşmalarında, Türkiye’nin yalnızca Türklerden değil, farklı etnik unsurlardan oluştuğunu defalarca vurguladı. Örneğin, 24 Nisan 1920 tarihli konuşmasında, "Bu vatan sınırı dahilinde yalnız bir cins millet yoktur" diyerek, çok etnikli yapıyı açıkça ifade etti. Amasya Protokolü'nde de sınırların Türk ve Kürt nüfusun çoğunlukta olduğu alanları kapsadığı belirtildi. Lozan görüşmelerinde İsmet İnönü, bu çok etnikli yapıyı uluslararası alanda savunarak, Türkiye'nin Türk ve Kürtlerin ortak vatanı olduğunu savundu. Bu yaklaşım, anayasanın etnik bir grubu öne çıkarmaması ve "Türkiye" terimiyle kapsayıcı bir kimlik oluşturmasıyla somutlaştı.
 
ÖZERKLİK
 
1921 Anayasası'nın en dikkat çekici özelliği, özerklik ilkesine dayalı yönetim modeli olmasıydı. Anayasa'nın 14 maddesi, vilayetlerin manevi şahsiyet ve muhtariyet sahibi olduğunu belirtiyordu. Merkezi yönetime dış politika, adalet, askeriye gibi alanlar bırakılırken, eğitim, sağlık, ekonomi ve bayındırlık gibi konular yerel şuralara devredildi. Şuralar, halk tarafından iki yılda bir seçilecekti. Bu model, hem kongrelerin yerelci karakterinden hem de Sovyet etkisinden izler taşıyordu. Özerklik, sadece Kürtler için değil, tüm etnik gruplar için öngörülmüştü; ancak Kürtlerin ittifaka katılımında bu vaadin özel bir ağırlığı vardı. Mustafa Kemal'in 1919’daki mektupları ve 1921'de El Cezire Cephesi'ne gönderilen talimat, Kürtlerin özerk yönetim hakkını açıkça tanıyordu. 1923'te, bir gazeteciye verdiği yanıtta, anayasanın zaten yerel özerkliklere olanak sağladığını belirtmişti. 
 
GÜNCEL BARIŞ TARTIŞMALARI VE 1921 ANAYASASI’NIN MİRASI
 
Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın inisiyatifiyle başlayan ve PKK'nin silahsız mücadele kararıyla yeni bir aşamaya taşınan süreç, yerel yönetimlerin güçlendirilmesi, kültürel haklar ve anayasal reform taleplerini merkeze alıyor.
 
Bu bağlamda, 1921 Anayasası, birkaç temel nedenle güncel tartışmalara ışık tutuyor:
 
*1921 Anayasası'nın "Türkiye Devleti" tanımı, etnik bir grubu öne çıkarmadan, tüm halkları kapsayan bir üst kimlik öneriyordu. Günümüzde, Kürt meselesine çözüm arayanlar, anayasal vatandaşlık kavramını tartışıyor. Anayasal vatandaşlık, etnik kimlikleri yok saymadan, eşit yurttaşlık temelinde birleştirici bir kimlik öneriyor.
 
*Anayasa’nın özerklik modeli, yerel yönetimlerin güçlendirilmesi tartışmalarına tarihsel bir referans sunuyor. 2025’te, özellikle DEM Parti’nin yerel yönetimlerin yetkilerinin artırılmasına yönelik önerileri, 1921 Anayasası’nın ruhuyla örtüşüyor. Merkeziyetçi politikaların Kürt meselesini derinleştirdiği göz önüne alındığında, özerk yönetim modelleri yeniden değerlendiriliyor.
 
*1921 Anayasası, farklı etnik ve sınıfsal grupları bir araya getiren bir ittifak belgesiydi. Güncel barış süreçlerinde, tüm toplumsal kesimlerin katılımını sağlayacak kapsayıcı bir diyalog ihtiyacı vurgulanıyor.
 
*Anayasanın halkçılık ilkesi, halkın kendi geleceğini belirleme hakkını savunuyordu. Bugün, Kürt toplumunun kültürel ve siyasi hak talepleri, bu ilkenin modern bir yorumunu gerektiriyor.
 
1924 SONRASI KOPUŞ VE GÜNCEL YANSIMALAR
 
1921 Anayasası'nın kapsayıcı ruhu, 1924 Anayasası ile terk edildi. 1924 Anayasası, özerklik maddelerini kaldırarak, Türk etnik kimliğini merkeze alan bir vatandaşlık anlayışı benimsedi. Bu değişim, Kürt meselesinin temel kırılma noktalarından biri oldu. 1925 Şeyh Said İsyanı, özerklik vaadinin terk edilmesiyle doğrudan bağlantılıydı. İsyanın bastırılması ve ardından gelen tekçi politikalar, Kürtçenin yasaklanması gibi uygulamalarla, ittifak ruhu tamamen dağıldı.
 
2025’te,Türkiye’nin Kürt meselesine çözüm arayışları, bu tarihsel kopuşun izlerini taşıyor. Sürecin başarıya uğraması için 1921 Anayasası'nın sunduğu kapsayıcı ve özerk yönetim modelinden ilham alınması, Kürtler tarafından sıkça dile getiriliyor.
 
Cumhuriyet dönemi için Kürt-Türk ittifakının temelini oluşturan bu Anayasa, 1924 sonrası terk edilirken, Kürt meselesinin derinleşmesine yol açtı. Sadece siyasi bir mesele değil, aynı zamanda tarihsel bir yüzleşme ve yeniden inşa süreci olarak tariflenen Kürt sorununda; 1921 Anayasası, bu sürecin başlangıç noktası olarak barışa giden yolda umut vaat eden bir miras sunuyor.
 
MA / Fırat Can Arslan 

Diğer başlıklar

14:38 BM’den Türkiye’ye ‘kadınlara soyadı dayatması’ mektubu
14:19 Ekin Ceren anıldı: Mücadelemizde yaşıyor
14:10 Kürt Edebiyatçılar Derneği yeni yönetimini belirledi
13:46 Özerk Yönetim Heyeti Şam’da: Taraflar diyalog sürecini sürdürüyor
13:36 Kayıp yakınları eylemi: 30 yılına giren mücadele sürecek
13:26 İzmir'de binlerce işçi hakları için grevde
13:02 Cumartesi Anneleri’nin eylemi 30’uncu yılında
12:58 ‘Bağımlılıkla mücadele’ çalıştayı: Güçlü bir mücadele hattı oluşturmalıyız
12:00 Tülay Hatimoğulları kayıp yakınları eyleminde: Yüzleşme olmalı
11:47 DEM Parti: Demokrasi için halkın iradesine saygı gösterilmeli
11:17 DBP ve DEM Parti eş genel başkanlarından Gezi mesajı
09:58 İsrail'den Suriye’deki askeri üslere saldırı
09:58 CHP'den olağanüstü toplantı kararı
09:49 Önder ile son söyleşi: Öcalan'ın özgür çalışma koşulları sağlanmalı
09:41 Hezex’te şüpheli uzman çavuş ölümü
09:40 Britanya Dışişleri Bakanlığı'ndan PKK açıklaması: Önemli bir adım
09:10 Ceza hukukçusu Kanar: Yerel yönetim özerkliğini içeren anayasa şart
09:06 'Demokratikleşme adımları olmadan sürecin ilerlemesi mümkün değil'
09:05 Topuz: İktidar medyası süreci zehirleyen bir iç çekirdeğe sahip
09:03 ‘Kadınlar örgütlüğünü büyütmeli’
09:02 Zafer Partililerin Türkiye’den Japonya’ya uzanan ırkçılığı
09:01 61 kişinin öldüğü tekne faciasında cezada artırım
09:00 FilmAmed'e 600'ün üzerinde başvuru
09:00 31 MAYIS 2025 GÜNDEMİ
08:20 İBB'ye 5'inci dalga operasyonu: 47 kişi hakkında gözaltına kararı
30/05/2025
23:32 CPT: Türkiye Kürdistan Bölgesi’ne 128 saldırı düzenledi
23:21 Duruşmada Reşit Kibar'ın kardeşi ve yeğenine gözaltı
22:16 Erdoğan, Zelenski ile telefonda görüştü
22:01 X'in avukatından, İmamoğlu'nun hesabındaki erişim engeli için AYM'ye başvuru
21:54 DEM Parti Kadın Meclisi’nden kadın buluşmaları
21:45 Peyas’ta Dengbêj Divanı kuruldu
20:59 10 yaşındaki çocuk 7 gündür aranıyor
19:46 Narin Güran davasında ceza ve tahliye!
18:52 Amed’teki yürüyüşe katılım çağrısı
18:46 ‘Tecride ve keyfi uygulamalara son verilsin’
18:41 Kartalkaya yangını iddianamesi hazırlandı
18:38 HDK’den emeklilere ziyaret
18:15 Şirnex’teki doğa talanı Meclis gündeminde: 30 bölgede ağaçlar kesiliyor
18:04 Hamit Geylani Şemzînan’da toprağa verildi: Barışı armağan edeceğiz
17:55 Kurtulmuş: Sürecin şeffaf bir şekilde yürütülmesi Meclis’in görevi
17:44 İstanbul’da 14 öğrenci tahliye edildi
17:38 Nijerya’da sel felaketi: 88 kişi hayatını kaybetti
17:33 19 il için ‘sarı’ meteorolojik uyarı
17:29 Gülistan Kılıç Koçyiğit: 'Kovid-19' düzenlemesini paketten çıkaran AKP'dir
17:22 Proje okullarına yapılan atamalara tepki: Siyasetin arka bahçesi oldu
17:16 AKP-MHP'nin ortak adayı Kurtulmuş için başvuru
17:03 Duygu Bölükbaş davasında sanıklara beraat
16:42 Kurtulmuş ve AKP görüşmesi başladı
16:39 Üniversitelerde hayvan hakları topluluklarının kapatılmasına tepki
16:17 Licê’de şüpheli kadın ölümü
16:01 ÖHD'den revizyon çağrısı: Yargı Paketi'nde 'umut hakkı' olmalı
15:40 Hekime şiddet protesto edildi
15:38 Kurtulmuş: Destek bekliyoruz
Özel: Meclis’in dahil olmadığı süreç başarılı olmaz
15:32 DEM Parti, Meclis Başkan adayı için resmi başvuru yaptı
15:21 Qoser'de şüpheli genç ölümü
14:05 Grevdeki binlerce işçiden yürüyüş
14:02 Kurtulmuş ile Özel’in görüşmesi başladı
13:59 Gazeteci Yıldız Tar hakkında tahliye kararı
13:18 NADA’dan Sudan ve Gazze açıklaması
13:13 Şüpheli kadın ölümünden yargılanan faile tahliye ve beraat
12:26 Sanayi esnafından 'hukuka aykırı' parsel satışına tepki
12:17 Boşandığı kadını ve kızını katleden erkeğe ağırlaştırılmış müebbet
11:51 DEM Parti'nin Meclis Başkanı adayı belli oldu
11:36 'Parlementerler Ağı kadınların siyasetteki gücünü arttıracak'
11:30 113 öğrencide zehirlenme şüphesi
11:20 Aileler İmralı'ya gitmek için başvuruda bulundu
11:17 Temel davasında sanıklar hakkında yakalama kararı
10:38 Yaşam alanları yok edilen ceylan ve keçiler
10:11 İpek Er'in annesi: Yetkililer 'konuşmayın, tutuklayacağız' sözünü tutmadı
09:45 Narin Güran cinayetinde 15 kişinin duruşması başladı
09:14 Kadınlardan yürüyüşe çağrı: Özgürlüğü haykıralım
09:11 Mehmet Bekaroğlu: Barışla herkes kazanacak
09:10 Çukurova'da 11'i ağır 46 hasta tutsak bulunuyor
09:09 Türkyılmaz: İki yönlü çözüme ihtiyaç var; yerinden yönetim ve demokrasi
09:08 Die Linke Genel Sekreteri: PKK artık 'yasa dışı' olarak görülmemeli
09:03 ‘Özgür kadın ile demokratik topluma’ atölyelerinde inşa tartışılıyor
09:02 9 yıldır kızının cenazesini arıyor: Artık başkalarının yüreği yanmasın
09:01 Sanık çocuğa 'istismarı' kabul etti, mahkeme tahliye etti!
09:00 Adalet Komisyonu üyesi Düşünmez: Öcalan özgür olmalı
09:00 30 MAYIS 2025 GÜNDEMİ
29/05/2025
23:13 Avukat Epözdemir cezaevinden çıktı: Mücadele sürecek
22:46 Cizîr’de ‘Dil, Kültür ve Sanat Festivali’ sona erdi
22:32 Avrupalı heyetten Kobanê’ye ziyaret
21:56 ‘Pomza kum ocağıyla Dêrsim doğasına zarar veriliyor ‘
21:44 Maxmur’da Irak hükümetine karşı kitlesel yürüyüş
21:20 Adana'da 3.9 büyüklüğünde deprem
20:47 Çewlêg'te 4.3 büyüklüğünde deprem
20:13 Pêrtag’ta gözaltına alınanlar serbest
20:04 Riha’da Belgesel Film Festivali başladı
19:57 Wan’da gençlik buluşması: Demokratik toplum inşası için mücadele edelim
19:22 Öğrenciler Sena Düzgün için yürüdü
19:08 İdare Mahkemesi'nden Ahmet Özer kararı
19:01 İsrail, Gazze'de ateşkesi kabul etti
18:57 Artemêt’te ‘Kadın Kent Bostanı’ açıldı
18:46 Temelli: Hasta tutsaklara ilişkin son kararı hakimlikler verecek
18:26 Kurtulmuş DEM Parti, CHP ve AKP'yi ziyaret edecek
18:22 Galatasaray Meydanı’na 30’uncu yıl resmi
17:37 Yargı Paketi 31 Mayıs'ta komisyonda görüşülecek
17:27 İstanbul Barosu Yönetim Kurulu üyesi Epözdemir hakkında tahliye kararı
17:15 Çiğdem Kılıçgün Uçar: Bu sistemin kaderini kadınlar belirleyecek
16:32 Sonuç bildirgesi açıklandı: Kadın Parlamenterler Ağı kurulacak
16:18 CHP'liler hakkında 15 yıl hapis cezası istemi
15:59 Mersin Belediyesi Meclis üyesi ilk duruşmada tahliye edildi
15:38 10’uncu Yargı Paketi Meclis’e sunuldu
15:27 Gezi eylemlerinde katledilenler anıldı
15:23 Yüksek Öztürk 30 yılın ardından tahliye oldu
14:47 Hamit Geylani için Ankara'da anma etkinliği
14:44 Adliye önünde eylem: 'Kuyu tipi' cezaevleri kapatılsın
14:21 Barış Annesi Zekiye Ayhan toprağa verildi
13:52 İpek Er davası sonrası açıklama: Üzerinin örtülmesine izin vermeyeceğiz
13:35 Erdoğan’dan 'adaylık' sorusuna yanıt: Millete kulak vereceğiz
13:20 Gazetecilerin Youtube hesaplarına erişim engeli
13:12 İstanbul Barosu yöneticileri duruşmaya katılmadı
13:08 ‘Let’s go Kürdistan’ davasında tahliye
13:03 İzmir'de 23 bin belediye işçisi grevde
12:54 2 kadının katili Çakmakçı sınırda yakalandı
12:36 Duruşmaya katılmayan Musa Orhan’ın tutuklanması talebine ret
12:20 Gazeteci Örüç ilk duruşmada tahliye edildi
11:39 KNK'nin sonuç bildirgesinde 'süreç' vurgusu
11:24 İpek Er'in ailesi Musa Orhan'ın tehditlerini anlattı: Arkamda devlet var!
11:14 Dış ticaret açığı büyüyor
11:13 Kalkan: Kürtlerin de güven sorunu var, süreç tek taraflı adımlarla yürümez
10:54 Îlham Ehmed: Yeni Suriye herkesi kapsamalı
10:26 Hasta tutsak Nebioğlu'nu ziyaret eden Tanhan: Derhal tahliye edilmeli
10:17 Gazeteci Yelda Çiçek beraat etti
10:16 Kürt Kadın Parlamenterler Konferansı ikinci gününde
10:11 Musa Orhan'ın duruşması başladı
09:53 2 gazeteciye dava
09:50 Halk koruyor avcılar katlediyor
09:32 Dêrsim'de ev baskınları
09:15 SOLDEP Başkanı: Barış ve demokrasi iktidarın insafına bırakılamaz
09:13 Laleler Mûş Ovası’nı süsledi
09:08 Kürtçe Kitap Günleri sürüyor: Her yerde yapılmalı
09:06 'Kadınlar sürecin her aşamasında olmalı'
09:04 Narin Güran davasında yarın karar bekleniyor
09:01 'Kaytan ideolojik ve politik anlamda bir deryaydı'
09:01 Abdullah Öcalan: 1921 Anayasası esas alınabilir
09:00 29 MAYIS 2025 GÜNDEMİ
08:42 İzBB'de 23 bin işçi greve çıktı
28/05/2025
23:59 Öğrenciler KYK yurdundaki su kesintisini protesto etti
23:26 Akdeniz’de Kürt Dil Bayramı şenliği
23:19 Colemêrg’te bir çocuk intihar girişiminde bulundu
22:03 Cizîr’deki festival sürüyor
21:48 Şam iktidarıyla esir ve tutuklu takası durduruldu
20:59 Muhalefet partilerine çağrı: Katliam yasasına karşı durun
20:51 Kadınlar, ‘Özgür Kadın ile Demokratik Topluma’ atölyelerinde buluştu
20:29 Mêrdîn’de şüpheli çocuk ölümü
20:04 AKP- DEM Parti görüşmesinin detayları
19:12 KHK eyleminde atılması gereken adımlar sıralandı
19:08 'Emeklilere seyyanen zam verilmesi şart'