Koma Amed: Burada ilk güne döndük, Evdilmelik Şêx Bekir’i hissederek

img

AMED - 30 yılın ardından yüzbinlerle birlikte klamlarını seslendiren Koma Amed üyeleri, “Amed’e döndüğümüzde yeniden kuruluşumuz olan 1988’le başladık, Evdilmelik Şêx Bekir’i hissederek” dedi. Koma Amed, diaspordaki tüm sanatçıları da topraklarında sanat yapmaya çağırdı. 

Amed Newroz Alanı’nda yüz binler tek ses olup haykırdı “Kulîlka Azadiyê”. Koma Amed’in kurucusu ve varlık mücadelesini dağlarda büyüten Evdilmelik Şex Bekir’in ruhu, sesi ve mücadelesinin etkisiydi alanda yankılanan. Ellerde Evdilmelik Şex Bekir’in posterleri, dillerde 30 yıl geçse de unutulmayan ve birer ayete dönüşen direniş ezgileri. 
Kürtlere yönelik baskı, katliam ve yoğunlaştığı 1990’lı yıllarda toplumsal direnişe paralel olarak kültür-sanat alanında da ciddi bir üretim yaşandı. Toplumsal direniş ile sanatsal direniş birbirini besledi ve büyüttü. Köyleri yakılıp yıkılan ya da üniversite için metropollere giden gençler de mücadeleyi bırakmadı, birer nehir gibi direnişe aktı. Kimi dağlara yürüdü kimi de sazıyla direniş ateşini harladı. Rojavalı Kürtlerden Evdilmelik Şex Bekir de Ankara’da üniversite okurken Koma Amed’in kuruluşuna öncülük etti. Kısa süre içinde de Kürtler için bir çınara dönüşen Mezopotamya Kültür Merkezi’nin kuruluşunda yer aldı. Koma Amed ve daha nice komünal çalışmayla Kürt sanatı halkın varlık mücadelesine destek sundu. Bu nedenle ürettikleri her bir ezgi dilden dile dolandı, yıllar geçti ancak hiç unutulmadı. Tam da bu nedenle yıllar sonra bir araya gelen Koma Amed’in konseri tüm Kürtlerde büyük bir heyecan yarattı, konsere yüz binler aktı. 
 
Konserin ardından Koma Amed’ten Serhat Çarnewa, Memo Gül ve Süleyman Çarnewa Mezopotamya Ajansı’nın sorularını yanıtladı. 
 
30 yıl aranın ardından Amed’de konser verdiniz. Konsere dair değerlendirmeleriniz ve duygularınızla başlayalım.
 
Biz yaşlanmışız ama şarkılarımız halen genç duruyor. Bunu da sadece Koma Amed şahsında değil mücadelenin etrafındaki bütün sanatçılar adına hissediyorum.
 
Memo Gül: Konseri planlarken bizim devasa bir konser ve organizasyon olduğunu tahmin etmedik. Kendi aramızda konuşurken sadece Amed’de konser yapmak istedik. Paylaşımlardan sonra baktık ciddi reaksiyon var. 2 sene önce bir araya gelme programımızda da büyük ilgiyle karşılaştık. Sürecin verdiği güzel hava ve atmosfer de var. 
Bu dönemde Koma Amed’in Amed’de konser vermesi gerektiğini düşündük. Bir paylaşımla başladık. Tabi buraya gelene kadar biz işin büyüklüğünü hakikaten anlamadık. Çok heyecanlıyız, gururluyuz. Halkımızla buluştuk ve 33 yıl sonra Amed’e geldik. Çok başka bir duygu. İnsan ‘kendi vatanına gelirsin ya toprağı öpersin’ öyle bir duygu. Muhteşem bir akşam yaşadık halkımızla, dinleyicilerimizle.  Onun için tarif edemeyeceğim duygu. 
 
 
Serhat Çarnewa:  Tabi ki sadece bir müzik gurubunun konseri olarak organize edilmemişti. 90’ların ruhuna büyük bir sahiplenme var. Çünkü o dönemi “kirlenmemiş zamanlar” diye tarif ediyorduk. Hepimiz o dönem bu mücadelenin içinde var olma savaşını verdik. Biz de 90’larda MKM ile başladık, öncesi Koma Amed –Ankara’da- çalışmalarına başladı. Biz gördük ki 30 yılın üzerinde zaman geçti ama şarkılarımız hala dinleniyor. Biz yaşlanmışız ama şarkılarımız halen genç duruyor. Burada sadece Koma Amed şahsında değil mücadelenin etrafındaki bütün sanatçılar adına hissediyorum. Bu cefayı çeken, bu mücadeleyi veren bütün sanatçılar içindi bu sevgi, bu sahiplenme. Bizde öyle algıladık. Zaten bu konserden sonra bütün sanatçı arkadaşlarımız, diasporadakiler biz birlikte olmalıyız diyorlar. Çünkü hayat öyle bir şey ki bir dönem ile ilgili adım atman lazım, o adımı atarsan başarıya, zafere götürüyor. Sağ olsunlar bizleri güzel karşıladılar ki her gün başka bir onure eden hareketle karşılaşıyoruz.  Bu halka çok şey borçluyuz biz. 
 
Süleyman Çarnewa: Burada Amedê ayak bastığımız günden itibaren daha çok kendimizi Kürt sanatçısı olarak gördük. Koma Amed’in, sanatının, değerinin halkta ne kadar kıymetli olduğunu hissettirdiler. Halk bizi bir senfoni dinler gibi dinledi. Benim hayallerimin ötesinde bir karşılama ve sahiplenmeydi, bir ilgiydi. Bu da Serhat’ın dediği gibi Koma Amed şahsında bütün bu cefayı çeken sanatçılara verilmiş bir değerdir. Bazen insan kendini -öyle değersizleştirmek değil - ancak bunu yaptım artık bana ihtiyaç yok gibi de düşünebiliyor. Sanatçılar duygusaldır ve o duyguyu kaybettikleri zaman sermayeleri olan duygu bitiyor. Bize bunu bahşetmeleri bizi çok onurlandırdı. Kürt sanatını, Kürt sanatçısını yüceltti. Bu mücadele etrafında hiçbir zaman gözünü kırpmadan, geri adım atmadan mücadele eden Kürt sanatçısına verilen değerdir.
 
Koma Amed Kulika Azadi albümüyle yola çıktı. Ancak bunun öncesi de var. Koma Amed nasıl bir araya geldi, neler yaşadınız anlatır mısınız?  
 
Serhat Çarnewa: Aslında Koma Amed’i tarif e derken 3 dönemden bahsedebiliriz. Birincisi kuruldukları 1988’de Evdilmelik Şêx Bekir’in de içinde bulunduğu dönem. Bir grup Kürt öğrenci bir araya geldi. Kürt isminin bile işkencelere, cezaevine tekabül ettiği bir dönemde bu Koma Amed ismiyle albüm yaptılar. Albüm yaptıktan sonra grup Evdilmelik Şêx Bekir MKM’ye geldi, Koma Çiya’ya geçti. Ve gurup (Koma Amed) hiç sahneye çıkmamıştı.  Sonra biz ikinci dönemi MKM’de başlattık. O dönemde işte Memo, ben, Süleyman, Serap, Merdan başka arkadaşlar. İkinci dönemde de ikinci albümümüz Agir û Mirov’du. MKM’nin o direnişçi ruhunun dönemleriydi. Kürt halkının mücadeleyi yoğun yaşadığı bir dönemdi, o yüzden albüm daha çok devrim şarkılarından oluşuyordu. Sonra Üçüncü albüm Dergûş geldi. Dergûş çok büyük bir ses getirdi. Sonra hepimizin sürgün hayatı ve üçüncü dönem başladı. Memo ilk önce çıktı, Merdan çıktı, ben geldim, Süleyman çıkmak zorunda kaldı. Avrupa’da başka bir süreç başladı. Ama döndüğümüz zaman sanki biz bu süreçleri yaşamamış gibi 88’le başladık bu Amed’de. O da Evdilmelik Şêx Bekir’i hissederek. Yeni bir döneme girdik ama şuan kendimi 1988’deki ekip gibi hissediyorum. 
 
Süleyman Çarneva: Eski belediye Eşbaşkanı Selçuk Mızraklı’nın evinde isim alındı. Eşi de gelmişti konsere, şimdi o da gururlanıyordur. 
 
MKM’nin kuruluşu Kürdistan’da baskı ve katliamların olduğu bir dönem. Tabi buna karşı direnişin de geliştiği bir süreç. MKM sanatsal olarak o direnişe destek verdi.  MKM’nin kuruluşunda yer alan isimler olarak mücadeleye katkısını anlatır mısınız? 
 
Memo Gül: Ben İstanbul MKM’ye gelmeden önce Amed MKM’deydim. 1992-93 yılları burada sanat yapmak, müzik yapmak büyük hünerdi. Öyle dönemlerdi ki tarif etmek çok zor. Ama insanlar MKM’nin Kürt müziği, kültür sanatı için olduğunu biliyor ve sahipleniyordu.  Faili meçhullerin en yoğun olduğu dönemlerdi. Dışarı bile çıkılamıyordu, öyle bir dönem. Sonra İstanbul MKM’ye geldim. MKM çok büyük işler başardı. Bünyesinde barındırdığı müzik grupları, sanatçılar, tiyatro grupları, halk dansları grupları. MKM, Hunerkom’dan sonra büyük şeyler başarmış bir kurum. Hala da bizler onun devamı gibiyiz. 1988 yılından beri Koma Amed de bir kurumdur. O kadar insanlar gelip geçti ki.  Sonradan MKM’ye katıldı Koma Amed. MKM’nin bir devamı gibi aslında. 
 
Burada hayatımda ilk defa Evdilmelik Şêx Bekir’in bu kadar konuşulduğunu burada gördüm. Diyarbakır’da konuşuluyor. buraya gelince herkes 1988’e dönün, Evdilmelik Şêx Bekir’in içinde olduğu bir hayata. Onu da hissettirdi Amed halkı. 
 
Serhat Çarnewa: O dönemlerde bende üniversite öğrencisiydim. Kimse bir şeyin sonunu düşünerek girmedi bu işin içine. Ne biz meşhur olalım, şarkıcı olalım. Ne gazetecilik yapan ben ünlü bir gazeteci olayım vs. Kürtler özgürlüğe doğru yürüyorlardı, bizim de MKM’de bulunmamız o yürüyüşün bir parçası olma isteğiydi. O dönem düşündüğüm zaman şeyleri hiçbirimizin aklına- ben şimdi düşünüyorum- biz hiç para falan almazdık. Hiçbir konserden de almazdık. Bazen sohbetlerimde diyorum ‘ya biz nasıl yaşıyorduk’ diye. Ve biz bu şeyleri öyle bir zevkle, coşkuyla yapıyorduk. yanında üniversite arkadaşın oluyordu o da gazetede, diğeri İHD’de çalışıyordu. Başka birisi şarkı söylüyordu ve dediğim gibi biz o kutsal duygularla bu işe başladık ve öyle devam etti. O yüzden de geri döndüğümüz zaman o temiz duygulara geri döndük. Burada hayatımda ilk defa Evdilmelik Şêx Bekir’in bu kadar konuşulduğunu burada gördüm. Diyarbakır’da konuşuluyor. Daha önce yoktu böyle bir şey. Biz şarkı söylüyorduk, Koma Amed, Çarnewa ama buraya gelince herkes 1988’e dönün. Evdilmelik Şêx Bekir’in içinde olduğu bir hayata. Onu da hissettirdi Amed halkı. 
 
Süleyman Çarnewa: Kendini ifade edebilmek veya bu mücadelenin herhangi bir parçası olabilmek çabası vardı insanlarda. Öğrencisin ya da metropollere gelmiş gençsin. İki tane yol var. Bir tanesi gidip sistemin kabul ettiği, sana bir kırıntı olarak sunduğu, izin verdiği bir şey var. Bir de senin mücadelenin bir parçası olan ve senin de kendini ifade edebileceğin aslında, bu işin içinde bir yerde var olabileceğin gösterme zeminiydi MKM. Yalnızca burada kurs görmek, saz öğrenmek, buradan daha güzel şarkı söylemek değildi. Bizim oradan öğrendiğimiz şeyler bu işin felsefesi, bir sanatçı duruşuydu yayılmak istenen. Çünkü sistemin sana dayattığı Kürtlüğü değil senin mücadelenin yarattığı zeminde bir şahsiyet olarak, sanatçı olarak var olabilmeyi öğretiyor. Serhat’ın dediği gibi ben burada bu şarkıyı yaparken bu şarkı acaba nereye gidecek diye değil, bunu aynı zamanda görev olarak da yapıyorsunuz. Belki gidip dışarıdan çok güzel bağlama çalmayı öğrenebilirsin ancak bu bağlamayı, sanatı nerede, nasıl sergileyebileceğini anlatmaktı. O bir okuldu gerçekten, her anlamda bir okuldu. Hem kendi tarihini, kendi duruşunu ifade edebildiğin, sanatın alternatif fikrin, kapitalizmin, sistemin sana dayattığı değil kendi toplumunu nasıl ilerletebileceğini öğrendiğin yer. Biz bugün bunları sergiliyoruz. Benim altyapım oradan geliyor. Ben MKM’de sanatçı oldum. Bunlar artık öyle bir ruh hali ki bundan ayrılamıyorsun. Bunu Amed halkı bize hissettirdi tekrar. 
 
Serhat Çarnewa: Biz başladığımızda bu tiyatro salonundan daha küçük bir salon vardı (MKM). 70-80 kişilik salonda bir devrim yarattık. Şimdi 500 bin insan karşıladı bizi. 
 
MKM’de aynı zamanda kollektif bir üretim vardı. Kişileri de hiçleştirmeden kollektif bir çaba, emek hali vardı. Kollektif üretim hali, KOM’lar o dönemki sanata ne kattı?  
 
Konserde gördüğümüz meşhurlukla alakalı bir şey değildi. Bir değer yaratmaktı.  Değer yaratmak da bazen tek başına yapamıyorsunuz. MKM’de öğrendiğimiz şey buydu. Kollektivizmin dirilişi buydu
 
Memo Gül:  Bir programa çıkmadan prova yapmamız gerekiyor, birçoğumuz bunu yapmakta eriniyor.  O dönem ben hatırlıyorum bizim doktorun evi vardı. Birçok zaman hepimiz orada kalıyorduk. Bazen kendime de şaşırıyorum. Şimdi biraz yaş da geçti sanırım.  Ya her akşam insan prova yapar mı? Konser olsun olmasın muhteşem bir şeydi, sürekli prova halindesin. MKM de şuanda ki gibi değildi. Herkes iç içeydi. Herkes bir şey paylaşıyordu. Ben orada Koma Çiya’ya da, Gule Xerzan’a da yardım ediyordum. Agîre Jiyan’a da yardım ediyordum. Bazen bir resmim var, Serhat bir ara ud çalıyor, ben başka bir şey çalıyorum. Xanemir’e enstrüman çalıyoruz.  Böyle bir kollektif yaşam vardı. Koma Amed’in şuan bir araya gelişini de o kültürü yeni nesillere de taşırma da diyebiliriz. Çünkü biz bir araya geldik.  Bu popülizme karşı bir duruştu. Yoğun bir popülist akım var -Ve bizim kurumların da desteklediği-.. Biz Buna karşı bir duruş olarak da çıktık bir araya gelişimiz.  Çünkü herkes her şeyi denendi. Ben tek denedim, Serhat denedi, Süleyman denedi ama grup olarak başka bir etkin var. Bu kötü gidişata bir cevaptı. Ve cevabını da burada halktan, toplumdan alıyorsun. Koma Amed böyleydi işte. Şimdi Agire Jiyan’ı motive ettik hep beraber onlar çıktılar, başka gruplar var “biz çıkacağız” diyorlar.  Bunlar hepsi de bizim kurumlarımızın bize verdiği kültürdür. Hünerkom’da öyleydi, sonra MKM geldi. Bunun devamıdır aslında Koma Amed. 
 
Serhat Çarnewa’nın gözleri doluyor, konuşamıyor.
 
Süleyman Çarnewa: Serhat konuşamıyor ben onun yerine diyeyim. Serhat diyordu ki, insanların birey olarak kendini tarif, ifade etmesi zordu MKM’de. İstersen o zaman popülist olmaya çalış, bireysel olarak ben bunu yapacağım, başaracağım de. Bir kere karşılığında tutuklanacaksın, gözaltına alınacaksın bunun cevabını verebilme gücün var mı, felsefesini oluşturma gücün var mı? Bunun da etkisi vardı. Beraber bir şeyi kurtarıyorsunuz. Bir şarkıyı da beraber yapıyorsunuz. Ha kollektif yapalım daha iyi diye değil zaten devrimcisiniz orada. Zaten alternatifsiniz, direniyorsunuz. Direniş nasıl olur; birlikte olalım bunu başaralım. 
 
Bir de kişilerin rengini silmeyen, kendi rengini katarak.
 
Tabi, evet bireyi öldürmeden. MKM’de bir dönem gerçekten bu bir kültür haline geldi. Birey orada kendi şahsiyetini, kapatmadan diğerleriyle beraber güç birliği ile götürmekti. Bu da mecbureiyettendi. Karşında bir sistem var sen kendini öyle ifade edemezsin. Şimdi insanlar kendilerini çok kolay ifade ediyor. Nasıl? ‘Ben kendime facebook’a, instagram’a koyarım, filan aranjörde yapar ismini de kimse bilmez. Yapar, meşhur olurum. Meşhur olursan ne olur. Ha para kazanırım dersen para kazanmak o kadar zor bir şey değil ki. Para kazanabilirsin. Ancak bugün gördüğümüz konserde bu meşhurlukla alakalı bir şey değildi. Bir değer yaratmak.  Bir değer yaratmak da insanı bazen kendi başına yani tek başına yapamıyorsunuz. MKM’de öğrendiğimiz şey buydu. Kollektivizmin dirilişi buydu. Herkes bize kollektif olarak yapılan ürünlerin kıymetinin ne kadar büyük olduğunu gösterdi. 
 
Serhat Çarnewa: Ekleyeceğim bir şey yok. Meşhur laf var ya ‘genç başladık…’ biz de öyle başladık ve öyle devam ettik. Şuanda hala 90’lar ruhu var. 
 
MKM’nin yarattığı kollektif ruh günümüzde nasıl yeniden hayata geçirilebilinir? 
 
Memo Gül: Bir şeylerin ucu kaçmış. Şuan toparlanmaya çalışılıyor ama biraz sıkıntılı olacak. Tek Koma Amed’le, Agire Jiyan bir araya gelsin, Koma Berxwedan bir araya gelsin, bunla aşabileceğimiz bir şey değil. Bunun sistemini değiştirmek gerekiyor. Genel kültür sanat sisteminin değişmesi lazım. Zaten amaç eskiye dönmek değil oradaki o değeri yeni nesile taşımak. Bence biz bunu başarabilirsek olur. Eskiye dönmek iyi bir şey değil zaten. O değeri yeni nesillere aktarabilirsen bence yapabiliriz. Bireysel bile 
 
Serhat Çarnewa: Koma Amed olarak “herkes yanlış yapıyor” diye bir şeyimiz yok. Kimi çok daha popüler olmak istiyor, ekonomisini buradan kazanmak istiyor.  Ben bunların hiçbirisini yadsımıyorum. Ama başka bir yolun olduğunu biz unutmuştuk. Şimdi hakikaten onu hissediyor insanlar; başka bir yol varmış işte. Çıkıyorsun şarkı söylüyorsun, para da almıyorsun ama 500 bin insan geliyor. Bunun temsilcisi olmak büyük bir gurur bizim için. 
 
Süleyman Çarnewa: Bugüne gelirsek ben Memo’ya katılıyorum. Türkiye’nin en fazla örgütlü yapısı Kürtler. Sanatçısı için bunu çok fazla diyemem. Legal alanda partilerin kendilerini örgütlemesi, tecrübe kazanmaları ve bu kadar parti kapatılıyor ama yeni bir parti kurup yapıyorlar, örgütleniyor. Sanatçıya bakışın yeniden değerlendirilmesi gerektiğini düşünüyorum. Kürt sanatı, sanatçısı nedir, pozisyonu nedir, değeri nedir? Biz eleştirebiliriz ama bu düzelmez. Bu konuda hepimize de büyük görevler düşüyor. Bu çağa göre nasıl kurumlar yaratılabilinir. Bu kurumlar yaratıldığı zaman geçmiş tecrübeler, hatalar nelerdir. Nasıl yapılabilinir. 2010-2016’ya kadar buralarda da konservatuarlar kuruldu. Bende MKM’de çalıştım, hiç kimse bana sormadı ‘sizin tecrübeniz neydi’ diye. Belki herkes tarihi kendisinden başlattı. Yeniden bir gözden geçirmemiz, Kürdistanlı sanatçıların bir araya gelip gelecekte neler yapabileceğimizi dahi tartışamıyoruz. Herhangi bir sisteme angeje oluyoruz ve bu böyle devam ediyor. 
 
Kürt halkının özgürlüğünün tartışıldığı süreç içindeyiz. Kürt hareketi şimdiye kadar yürüttüğü mücadeleyi varlığını dünyaya tanıtma şimdi için de özgürlüğü sağlamak olarak tanımlıyor. Sanatın bu özgürlük mücadelesine katkısı ne olacak?
 
 
Barış ortamında hepimizin omuzlarına büyük bir yük var. Biz Kürtler direnirken nasıl ki geri adım atmadık. Bugün de barışta aynı coşkuyla, enerjiyle çalışmalıyız. 
 
Serhat Çarnewa: Sürecin bir katkısı var. Çünkü buraya geldikten sonra sohbetlerde tanık olduk. Amedliler ilk defa diyor ki biz 20 gündür savaş konuşmadık, sanat, müzik konuştuk. Bunun bir halk için, bir şehir için burada yaşayan insanlar için büyük bir önemi var. Dün çok onure edici sözler duyduk Leyla Zana’dan, Gültan Kışanak’tan. “Bu kadar halkın içindeyiz, biz bu kadar etkili olamamıştık’ dediler. Sanatın böyle bir gücü var. Ama dediğim gibi bu gücü saf 90’ların ruhuyla gelen bir şey. Bunun çoğalması içinde kurumlarımızın bize destek vermesi lazım. Sadece biz değil buradan çağrımız bütün Avrupa’daki, diasporadaki sanatçı arkadaşlarımıza olsun. Buraya gelmeleri lazım. Bu barışa, özgürlüğe katkı sunmak istiyorlarsa bu topraklarda şarkı söylememiz lazım. 
 
Süleyman Çarnewa: Sanatın, sanatçının sesi barış olduğunda, savaşın olmadığı bir ortamda ancak çıkabilir. O yüzden de bundan daha büyük bir şans yok. Biz bugün bu şansımızı değerlendirebiliriz. Kürt halkının yıllardır asimile edilen dili, kültürü, şarkısı, edebiyatı, dengbêjliği bugün bence organize olunup sesini yükseltebiliriz.  Bizim diğer halklarla buluşma içinde önemli bir araçtır sanat. Biz beraber yaşıyoruz. Bugün açılışı yapılan Koma Amed Parkı’na bir kişi geldi, “ Zolguldaklıyım, sizin şarkılarınızı çocuklarıma da dinletiyorum’ dedi. Bu sadece şarkı ile de ilgili değil. Barış ortamı empati kurabilmenin de yöntemidir. Barış ortamında hepimizin omuzlarına büyük bir yük var. Biz Kürtler direnirken nasıl ki geri adım atmadık. Bugün de barışta aynı coşkuyla, enerjiyle çalışmalıyız. 
 
Memo Gül: Avrupa'dan bakıldığında ben hakikaten böyle beklemiyordum hep sıkı dönemleri gördük basından. Buraya gelip gördüğümde genel olarak Kürdistan halkının bu döneme hazır olduğunu gördüm. Her zaman olduğu gibi barışta en çok ısrar eden büyük bedel vermiş toplumlardır. Ben Amed'te de bunu gördüm. Tüm sanatçıların, aydınların da bu sürece tüm gücüyle destek vermesi gerekiyor.
 
MA / Dicle Müftüoğlu - Müjdat Can

Diğer başlıklar

31/10/2025
13:36 Koma Amed’in Wan konseri 22 Kasım’da
13:09 BM: İran’da İsrail savaşı sonrası baskılar tırmanıyor
12:55 Ege Üniversitesi'nde 5 öğrenci gözaltına alındı
12:54 Demokratik cumhuriyet ve demokratik toplum
12:41 Îdir'de Bakırhan'ın katılımıyla halk buluşması
12:09 Aykol'a cezaevlerinden mektup: Hepimizin çıkınca seni görme hayali var
11:52 KNK’den Köln yürüyüşüne katılım çağrısı
11:33 Sêrt’te 2 kişi katledildi, 3 kişi ağır yaralı
11:28 İtalyan tarihçiden Abdullah Öcalan'ın çağrısına destek
10:41 Kobanê 1 Kasım'a hazırlanıyor: 100 ressamdan sergi
10:33 Necla Özmen’in şüpheli ölümü: 10 dakika mesafedeki hastane yerine uzaktaki tercih edildi
10:24 Kapatılmayan ve temizlenmeyen DSİ kanalı sağlığı tehdit ediyor
10:22 Şirnex’taki ekokırımın boyutlarının araştırılması istendi
10:15 İranlı yazar eserlerinin Kürtçeye çevrilmesinden mutlu
10:14 Amed Barosu'nun 'süreç komisyonu' 11 başlıkla çalışma yürütecek
09:58 Kayyımın yapboz yolu esnafı mağdur ediyor
09:40 İzmir'de sürecin nabzı: Devletten adım bekliyoruz
09:39 Hiç gitmediği köyde kaçak elektrik kullanmaktan 850 bin TL ceza kesildi
09:12 Rojhilatlı çift, çocuklarıyla kukla tiyatrosuna Kürtçe hayat veriyor
09:10 'Okullarda anadilin değersiz olduğu algısı oluşturuluyor'
09:07 Yıllardır cezaevi yollarındalar: Yasalar çıksın, tutsaklar serbest bırakılsın
09:04 Geri çekilen HPG’li Ayhan: Özgür bir zeminde demokratik siyaset yapmak istiyoruz
09:00 31 EKİM 2025 GÜNDEMİ
30/10/2025
23:31 'GYO hakkında re'sen inceleme başlatılsın' çağrısı
23:19 Bütçeye tepki: Kadınların tank, top, İHA, SİHA'ya ihtiyacı yok
22:47 Bolu Cezaevi'nde iki tutsağın tahliyesine engel, birine tahliye
22:34 Yaşamını yitiren Necla Özmen için hastane önünde açıklama
22:01 Meral Danış Beştaş: Temel ihtiyaçlar karşılanamazken milyonlar savunmaya harcanıyor
20:58 İmralı Heyeti: Karşılıklı anlayış ve fikir birliği içindeyiz
20:48 Amed'de bir derneğe silahlı saldırı
20:31 Şam’da silahlı grup yurttaşlara saldırdı
20:02 İzmir Depremin'de yaşamını yitirenler anıldı
19:29 Nizamettin Kabaiş: Kızımın telefonu Portekiz'e gönderilecek
19:16 223 işçinin direnişi 92’nci gününde
19:03 İmralı Heyeti ile Erdoğan görüşmesi sona erdi
18:53 Tunç: Sürece dair yasal düzenlemeler Meclis'in takdirinde
18:19 İmralı Heyeti ve Erdoğan görüşmesi başladı
18:14 Komisyon üyeleri İrlanda’ya gidiyor
18:07 QSD bir videoyla Geçiş Hükümeti’nin iddialarını yalanladı
17:53 Fidan ve Tunç’un dinlendiği komisyon toplantısı bitti
17:37 İmralı Heyeti, Erdoğan görüşmesi için yola çıktı: Atılması gereken adımları konuşacağız
17:21 Amed'de çalıştay: Afetlere dayanıklı kentler yaratma hedefimiz var
17:13 İmralı Heyeti ile Erdoğan görüşmesinin saati değişti
17:09 Polisler, mezarlıkta kazı yaptı
16:18 İmralı Heyeti ile Erdoğan görüşmesine katılacak isimler netleşti
16:13 Alpargün Apartmanı davası yeniden görüldü: Sanığa 62 kez müebbet
15:53 Gazeteci Aykol'un hayati riski sürüyor
15:33 İstanbul’da şüpheli şekilde balkondan düşen kadın yaşamını yitirdi
15:30 Hesekê’de ‘Abdulah Öcalan’a özgürlük’ eylemi
15:27 Siyasetçi Osman Akdağ anıldı
14:47 ÇHD: İşkenceyi aklayan her karar yeni işkencelerin davetiyesidir
14:17 Arjen Arî mezarı başında anıldı
14:16 Wan'da ‘kuyu tipi’ cezaevi kapatılsın eylemi
13:41 'Barış ve Demokratik Toplum' şölenine çağrı
13:33 Maden yasasında değişiklik Resmi gazetede
13:29 Almanya Dışişleri Bakanı Şam’a gidiyor
12:42 Ayşegül Doğan: Barışa değil savaşa hazırlanan bir bütçe ile karşı karşıyayız
12:39 Parktaki banklar yakıldı
12:37 Menemen'de öğrencilerin tutuklanmasına tepki
12:36 Vietnam’da sel felaketi
12:18 İran’da gözaltına alınan kişiden haber alınamıyor
11:59 4 kişinin can verdiği binanın enkazı incelemeden sonra kaldırılacak
11:57 Kurtulmuş: Nihai rapor safhasına ilerliyoruz
11:40 CHP’den ‘Sandığa Karşı Yargı: Bir Darbenin Anatomisi’ raporu
11:31 İBB soruşturmasında 4 kişi hakkında gözaltı kararı
11:16 Özer soruşturmasında DEM Partili Aşan beraat etti
10:39 Bakırhan: Geçiş yasalarıyla özgürlükler ve haklar güvence altına alınmalı
10:27 Karasu: Özgürlük yasaları sürecin kritik noktasıdır
10:14 Bütçe görüşmeleri başladı
09:33 Çocuğunu Filistin askısında görmek ve bir damla su verememek
09:29 Aksoyoğlu: Meclis Abdullah Öcalan'ı Ankara'da dinlemeli
09:23 EHP Genel Başkanı: Atılan adıma karşı yasal adımlar atılmalı
09:06 Barış Anneleri'nden Erdoğan'a çağrı: Adım atın
09:05 ÖHD'li Köçeroğlu: Süreç cezaevlerine uğramamış
09:05 Siyaset Bilimci Köker: Komisyon yasa tekliflerini somutlaştırmalı
09:04 Wan çarpık kentleşmeyle kimliğini kaybediyor
09:02 Akdeniz eşbaşkanlarının yarın görülecek duruşmasına çağrı
09:02 HDK İstanbul Eşsözcüsü: Devlet demokratik yasal düzenlemeleri yapmalı
09:01 Saadet, Gelecek ve DEVA Amed il başkanları: Devlet gecikmeden adım atsın
09:00 'Birliğimizi sağlayamadığımız müddetçe statüye kavuşamayız'
09:00 Cezaevi idaresi Ceylan Önkol'un fotoğraflarını 'sakıncalı' buldu
09:00 30 EKİM 2025 GÜNDEMİ
00:20 Saldırıya uğrayan öğrenciler ve DEM Parti'li Özgül Saki hedef gösterildi
00:02 Kamyaran’da aktivist Zîlan Kemanger gözaltına alındı
29/10/2025
23:55 QSD: Tişrîn'deki patlama Geçiş Hükümeti mayınından kaynaklandı
23:52 Şerife Muhammed'inin idam kararı 30 yıl hapse çevrildi
23:15 Sındırgı'da 3.8 büyüklüğünde deprem
22:11 Dîlok'ta 18 saati aşan elektrik kesintisi
21:52 Dünya genelinde internet kesintisi
21:47 Türkiye'ye bağlı grupların işkence ettiği M.S. artık hareket edemiyor
21:24 Fed, politika faizini indirdi
21:19 Gebze’de çöken binanın enkazından bir kişi sağ çıkarıldı
20:05 Gazeteci Ezgi Soysal'a saldırı: Ölebilirdim
19:53 Kayyımın işsiz bıraktığı işçiler: Eve ekmek götüremiyoruz
19:04 İhraç edilen bin 700 emekçi mahkeme kararı bekliyor
17:41 Payizava’da üç kişinin katledildiği saldırıya dair bir gözaltı
17:39 25 Kasım’da gözaltına alınan 168 kadına dava
17:21 Entübe edilen Gazeteci Aykol'un kritik hali sürüyor
16:46 KESK, Meclis Komisyonu'ndan KHK'liler için yasal düzenleme istedi
16:46 DEM Parti’den ‘Yerel Demokrasi Konferansı’
16:27 Gebze'de yıkılan binada 2 kişinin cenazesine ulaşıldı
16:18 İmralı Heyeti ve Erdoğan görüşmesinin saati belli oldu
15:26 Aykol’a cezaevinden mektup: Bizi hiç yalnız bırakmadı
14:59 MSD’den Şam-Süveyda yolundaki saldırıya kınama
14:54 Almanya'da Köln yürüyüşü için seferberlik
14:36 Darp edilerek gözaltına alınan gazeteci Yıldız suç duyurusunda bulundu
14:03 Tutsak Ayşe Gökkan’dan gazeteci Aykol için mektup
13:50 Özgür Basın'ın Mamoste'si mezarı başında anıldı
13:41 Tarım işçilerini taşıyan araç kaza yaptı: 3 ölü, 12 yaralı
11:39 DEM Parti PM: Özgürlükçü yasal düzenlemeler yapılmalı
10:04 Abdullah Öcalan: Cumhuriyeti iki kritik kavşak bekliyor, ciddi olan kazanır
09:44 Sosyalist parti ve örgütlerden 'süreç' çalıştayı
09:29 Rojin Kabaiş haberimize erişim engelli
09:27 İsrail’in Gazze'ye saldırıları sürüyor: 63 Filistinli katledildi
09:19 MEBYA-DER Êlih Eşbaşkanı: Sürece rağmen taziyelere saldırı var
09:17 ÖHD Eş Genel Başkanı: Abdullah Öcalan'ın koşulları sürecin ruhuna uygun hale getirilmeli
09:16 Akademisyen Coşkun: Sürece özgü geçiş hukuku benimsenmeli
09:06 120'den 50 kiloya düşen hasta tutsak tahliye edilmiyor
09:04 Bakır, onların elinde yeniden hayat buluyor
09:04 'Kadına dönük şiddet İstanbul’dan Wan’a farklılaşabiliyor'
09:01 Akademisyen Yasemin Özgün: İktidarın adım atmaması süreci tıkıyor
09:00 29 EKİM 2025 GÜNDEMİ
08:23 Meteoroloji’den kar ve yağmur uyarısı
08:12 Gebze'de bina çöktü: Enkazda kalanlar var
28/10/2025
23:16 Tuncer Bakırhan: Cumhuriyetin 102. yılında: Nasıl birlikte yaşayacağız?
22:31 DEM Parti Kadın Meclisi'nden Hüda Kaya'ya verilen cezaya tepki
22:17 Sındırgı depreminde Manisa’da 83 yapı etkilendi
21:51 Konya'da yolcu otobüsünde yangın
21:46 Van Valiliği, 29 Ekim’i şarkıları yasaklanan Grup Yorum’un marşıyla kutladı
21:00 Ateşkese rağmen Netanyahu'dan yeni saldırı emri
20:56 Hüda Kaya hakkında tutuklama kararı
20:46 Gazeteci Hıdır Yıldız gözaltına alındı
20:28 Berçem Şaşmaz taziyesine kitlesel ziyaret
19:50 17 il için 'sarı kod' uyarısı
19:42 Kadınlardan 11. Yargı Paketi tepkisi: Yasaklara karşı birlikte duracağız
19:20 Gözaltındaki 24 öğrenci serbest bırakıldı
19:18 Muğla'da çocuk cenazesi bulundu
19:11 İşçiler direniyor: İrademizi teslim etmeyeceğiz
18:26 Hak savunucusu Halime Pejvak İran’da gözaltına alındı
18:16 CHP’li Enginyurt, hakkında taciz iddiaları olan Tekinoğlu'nu danışmanı yaptı
16:59 Emniyet müdürü şiddetten tutuklandı
16:55 Hacettepe öğrencilerine palalı saldırı protesto edildi
16:49 Eşref ve Mustafa Akyıldız için kurulan taziyeye kitlesel ziyaret
16:22 İhraç edilen emekçiler için çağrı: Tüm haklarıyla görevlerine iade edin
16:19 Gazeteci Aykol'un durumu kritik aşamada
16:06 ‘Çıplak aramaya sessiz kalmayacağız’
15:51 Emek ve Demokrasi Güçleri’nden Hacettepe Üniversitesi'ndeki ırkçı saldırıya tepki
15:07 İHD: İfade özgürlüğü yaşamsal bir öneme sahiptir
15:02 Roboskî İçin Adalet Girişimi: Barış için yüzleşme şart
15:00 ‘Ölene kadar tutsaklık ilkesi tutsakların yaşam hakkını engelliyor’