DİSK: Krizlerin nedeni 'güvenlikçi' politikalardır

img
DİYARBAKIR - Krizlerin iktidarın Kürt sorununda “güvenlikçi” politikalarından kaynaklandığını belirten DİSK Bölge Temsilcisi Hasan Eroğlu, buna karşı emekçileri ses çıkarmaya çağırdı. 
 
Ekonomik kriz derinleşerek devam ederken, son günlerde döviz kurlarındaki artış, yurttaşların alım gücünü epeyce düşürdü. Gelişmeler karşısında iktidarın politikalarına karşı yurttaşlar, “Geçinemiyoruz, hükümet istifa" sloganlarıyla sokaklara çıkarken, kamu emekçileri de aynı taleplerle meydanlara inmeye hazırlanıyor. 
 
Döviz karşısında TL’deki değer kaybı tavan yaparken, sendikalar, yeni yıl yaklaşırken tartışmaları başlayan asgari ücrete yapılacak zammın da işçilere bir fayda getirmeyeceğini belirtiyor. Hükümet ile işçi sendikaları arasında başlayan asgari ücret zammı toplantıları devam ederken, Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), 2022 yılı asgari ücret önerisini net 5 bin 200 TL olarak açıkladı.  
 
DİSK Diyarbakır Bölge Temsilcisi Hasan Eroğlu, ekonomik krizi yaratan nedenler, iktidara karşı ortaya çıkan reaksiyonlar ve asgari ücret zammına dair değerlendirmelerde bulundu. 
 
‘GÜVENLİKÇİ’ POLİTİKALAR
 
Türkiye’de 20 yıldır yaşanan ekonomik, sosyal ve toplumsal krizlerin derinleşmesinin en büyük nedenin iktidarın geliştirdiği “güvenlikçi” politikalardan kaynaklandığını ifade eden Eroğlu, bu politikaların da Kürt sorununun çözümsüzlüğünden dolayı geliştirildiğini söyledi. İktidarın her dönem savaş ve silahlanma bütçesini geliştirdiğini belirten Eroğlu, “Gelinen aşamada bu politikalar artık tıkandı. Enflasyon ve pahalılık aldı başını gitti. Dolayısıyla halk cebine giren parayı ve sofrasındaki lokmanın azaldığını görünce, bu gün ses çıkarmaya başladı. Bundan sonra da bu politikaların sürdürülemeyeceğini düşünüyorum” dedi.
 
BÜTÇEDE ÜRETENLERE BİRŞEY YOK
 
Tüm bu yaşanan krizlerin ışığında yeni bir yılı karşıladıklarını dile getiren Eroğlu, Meclis’te yeni yıl için yapılan bütçe görüşmelerine ise “Meclis’te her zamanki gibi sermaye ve patronlar için bir bütçe görüşmesi oldu. Yine görüşmelerde üretenlere ilişkin bir şey çıkmadı” dedi.
 
‘HALK GEÇİM SIKINTISI YAŞIYOR’
 
Bütçe görüşmelerinin sürdürüldüğü bir dönemde sendika örgütleri olarak “Artık yeter”  deyip meydanlara çıkarak iktidara mesaj verdiklerini belirten Eroğlu, o mesajın yerine ulaştığını aktardı. Krizin tüm toplumda hissedildiği bir ortamda yurttaşların alanlarda “Hükümet istifa” çağrılarının geniş kesimler tarafından dile getirildiğini kaydeden Eroğlu, şöyle konuştu: “Bugün sokaklardaki ‘Hükümet istifa’ söylemleri, halkın ciddi bir geçim sıkıntısı yaşadığını gösteriyor. Yine halk üzerinde hissettiği baskılardan dolayı bugün sokakta ‘Biz açız’ diye hükümeti istifaya çağırıyorsa, yaşanan durumun vahametini, ciddiyetini gösteriyor. Bizler bu durumu, sokakta işçileri ziyaretlerimizde de görüyoruz, işçilerin yüzünden okuyoruz bunu. Bize ‘Başkan gerçekten geçinemiyoruz’ diye söyleyenler, asgari ücretin bir tık üstünde yaklaşık 3 bin 800 gibi bir maaş alan kişilerdir. Bugün bu kişilerin hem ev kirasını hem de ailesini bu ücretle geçindirmesi gerçekten çok zor.”  
 
HÜKÜMETİN SESSİZLİĞİ
 
Asgari ücret tartışmalarının sürdürüldüğü bir ortamda hükümet ve işverenlerin sessizliğe bürünmesinin, işçilerin taleplerinin karşılanmayacağına dair bir işaret olarak değerlendiren Eroğlu, “Hükümetin asgari ücrete, TÜİK’in belirlemiş olduğu yüzde 19’luk enflasyon artışı doğrultusunda bir artış yapacağı beklentisi var. Öyle olursa bu rakamla beraber asgari ücret 3 bin 450 TL’yi bulur. Tabi bu rakam gerçek enflasyonun çok altında. Dediğim gibi ne hükümet ne de işveren herhangi bir rakam açıklamaktan kaçınıyor" diye konuştu.  
 
5 BİN 200 DE YETMEZ 
 
Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu Araştırma Merkezi’nin (DİSK-AR) hazırladığı rapora da değinen Eroğlu, “Sendikanın geçtiğimiz hafta 5 bin 200 TL ve asgari ücretin vergi dışı bırakılması gibi bir talebi oldu. Vergi dışına bırakılan asgari ücrette işçiler en az bin TL gibi bir rakam daha almış olacaktı. Bugün ki enflasyon şartlarında ev kirası, eğitim giderleri, ulaşım ücretleri, telefon, doğalgaz, su, elektrik gibi masraflarını düşündüğümüzde, bu paranın yetmeyeceğini düşünüyorum” dedi. 
 
‘İŞÇİLER EMEKLE TERBİYE EDİLİYOR’
 
Bugün iktidarın artan enflasyon oranları ve pahalılığa karşı “alınması gereken önlemler” adı altında halka önerilerde bulunmasını eleştiren Eroğlu, şöyle konuştu: “Kendileri refah içerisinde yaşıyorlar, halkın da kendileri gibi yaşadığını düşünüyorlar. Tabi bunu işlerine geldiği için söylüyorlar. İşçi sınıfı bugün ekmekle terbiye ediliyor. Bu durum işçiler üzerinde çok büyük baskılar yaratıyor. Ama işçiler taleplerini yüksek sesle çıkarmalı. Gelinen aşamada hem memur hem işçiler hem de emekliler, bu duruma ses çıkarmalı.”  
 
MA / Ergin Çağlar