Uluslararası kuruluşlara çağrı: Efrînli kadınların yaşadıklarını görün

img

URFA - Efrîn İnsan Hakları Örgütü üyesi Naylê Mihemed, bölgede 2018’den bu yana en az 71 kadının katledildiği, 82 kadının tecavüze maruz bırakıldığı ve sadece son 2 ayda 12 kadının kaçırıldığı bilgisini paylaştı. 

Efrîn İnsan Hakları Örgütü, Türkiye ve bağlı paramiliter grupların Kuzey ve Doğu Suriye'nin Efrîn Kantonu’nda kadınlara dönük işlediği suçların son iki aylık bilançosunu açıkladı. Raporda, Türkiye'nin desteklediği yapıların 2'si çocuk 4 kadını katlettiği, 12 kadını ise kaçırdığı paylaşıldı. Yaşamını yitirenlerin Ezîze Îbrahîm (41), Semîre Elwan (3), Fatme Elwan (9) ve ismi öğrenilemeyen bir kadın olduğu belirtilirken, kaçırılan kadınların isim ve yerleri ise şöyle sıralandı: “Mabeta ilçesine bağlı Kaxirê köyünden Rohat Îbo (24), Nisrîn Mihemed Weqas (30), Cindirêsê’den Kewkeb Elî adındaki çocuk ve Xeyriyê Mihemed Mûsa (40). Şera ilçesinin Qitmê köyünden Xedîce Osa, Efrîn merkezden Asya Ehmed Heyder ve Firyal Hesen Hesen (52), Şera ilçesinin Dêrsiwan köyünden Mûne El-Mekrûm (45), Raco ilçesinin Qude köyünden Asya Hisên Mûsa (60), Hevi Mihemed Elî (18).” 
 
Efrîn'de 20 Ocak 2018 tarihinden bu yana kadınların yaşadığı baskı ve katliamları Efrîn İnsan Hakları Örgütü üyesi Naylê Mihemed değerlendirdi. 
 
İLK HEDEF KADINLAR
 
Saldırı ve işgalden önce Efrîn'in "barış" kenti olduğunun altını çizen Mihemed, halkların huzur içinde kentte yaşadıklarını hatırlattı. Mihemed, "Bu nedenle Türkiye her zaman Efrîn'e saldırmak istedi. Efrîn işgalinden sonra ilk olarak kadınlara yönelik saldırılar başladı ve bu saldırılar hala devam ediyor" dedi.
 
ÇOCUK YAŞTA EVLİLİK 
 
Efrîn'de kalan kadınların kaçırılma, katledilme ve şiddet tehlikesiyle karşı karşıya kaldıklarını, birçoğunun işkence gördüğünü belirten Mihemed, "Efrîn'de kalanların göç etmelerini istiyorlar. Efrîn'de kadınlara dönük saldırılar nedeniyle, çocuklarını korumak isteyen bazı aileler küçük yaşlarda çocuklarını evlendiriyorlar. Çocukları ellerinden alınmasın, taciz ve tecavüz edilmesin diye bu yönteme başvuruyorlar. Efrîn'de kadınlar yaşamlarını rahat idame edemiyorlar. Kadınlar evden çıkamayacak duruma geldi. Türk devleti ve çeteler tarafından bu kadınlar baskı altında. Kadınlar sokağa çıkmak istediklerinde ailesinden bir erkek ile çıkabiliyor. İşgalden önce ve sonrası için böyle farklar mevcut" ifadelerini kullandı. 
 
71 KADIN KATLEDİLDİ
 
Mihemed, 2018'den bu yana tespit edebildikleri ihlalleri şöyle sıraladı: "İşgalden bu yana binden fazla kadın kaçırıldı. En az 82 kadın tecavüze uğradı, intihar eden kadın sayısı 6, öldürülen kadın sayısı ise 71. 216 kadın işgal saldırıları sonucunda yaralandı. Bunlar çok büyük rakamlar. Efrîn'de elde ettiğimiz bu veriler, kadınların nasıl bir yaşam sürdürdüğünün de kanıtıdır. Bu sayıların daha fazla olduğunu da biliyoruz. Yüzlerce kadın ya cezaevinde ya da çetelerin elinde."
 
Efrîn'den çıkmayan Kürtlere yönelik saldırıların sürdüğünü vurgulayan Mihemed, “Türkiye ve çetelerinin amacı kalan Kürtleri de Efrîn'den çıkarmak. Efrîn'in demografisini, kültürünü, doğasını değiştirmek ve Türkiye'ye bağlamak istiyorlar" dedi. 
 
DÖNME MÜCADELESİ VERİLİYOR
 
Türkiye ve paramiliter yapıların saldırısı sonrası Şehba'ya yerleşmek zorunda kalan halkın tek amacının yeniden Efrîn’e dönmek olduğunu söyleyen Mihemed, "Bu nedenle kadınlar her yerde kendilerini örgütlediler. Şehba'da kadınlar öncülüğünde büyük bir direniş var. Kadınlar Efrîn'e dönmek için büyük bir mücadele veriyor. Tüm kadınlar Şehba'da, Efrîn içinde zorluklarla karşılaşan kadınlara, işkenceye, tecavüze ve zorbalığa uğrayan kadınlara destek oluyor. Kamplarda sadece kendileri için değil, tüm Efrînli kadınlar için çalışıyorlar" diye belirtti.
 
ULUSLARARASI KURUMLARA ÇAĞRI
 
Uluslararası kadın kurumlarına seslenen Mihemed, "Hukuk örgütleri, uluslararası kuruluşlar, insan haklarından sorumlu kuruluşlar Efrîn'de baskı altındaki kadınlara sahip çıkmalı. Türkiye ve ona bağlı güçlerin tecavüzünden bu kadınları kurtarmaları gerekiyor. Çocukların ve kadınların haklarını korusunlar. Kadın ve çocukların yaşadıkları haksızlıkları görmek için kamplara ve Efrîn'e gelsinler. Bu nedenle herkesi Efrîn ve kamplardaki kadınların yanına çağırıyoruz. Yapılan hukuksuzluklara karşı ses olmalarını istiyoruz. Türkiye ve çetelerin, işledikleri suçlardan yargılanmalarını istiyoruz" çağrısında bulundu. 
 
MA / Müjdat Can