Sancar: Gazetecilerin gözaltına alınması basını susturma planının parçasıdır

ANKARA - Gazetecilerin evlerine baskın yapılarak gözaltına alınmasına tepki gösteren HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, “Sansür yasasından sonra gerçekleşen bu operasyon, muhalif basını ve toplumu susturma planının bir parçasıdır” dedi. 
 
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, partisinin Meclis Grup Toplantısı’nda gündeme dair açıklamalarda bulundu. Gezi Aileleri’nin katıldığı grup toplantısında Gezi tutuklularını selamlayarak konuşmasına başlayan Sancar, “Gezi davasında özgürlükleri aylardır gasp edilen arkadaşlarımıza hemen özgürlük, ülke için hemen adalet ve acil demokrasi taleplerini duyurmak için buradalar. Biz de bu sese ses olmaktan onur duyuyoruz. Bu topraklarda nehir gibi her şehirde yükselen, büyüyen bu büyük itiraz dalgasını örgütlü, örgütsüz sel gibi akıp giden o başkaldırı dalgasını, Gezi günlerinin heyecanını, coşkusunu buradan ben de selamlıyorum. Bu hatırayı canlı tutacağımızı, bu birikimi her fırsatta hatırlayacağımızı ve canlandırmak için de elimizden geleni yapacağımızı sizlere buradan duyuruyorum” dedi.
 
Sancar, konuşmasına şöyle devam etti: “Bir selamımız da cezaevi duvarlarının arkasındaki dostlarımıza yoldaşlarımıza. Hepsi aynı zamanda şahsi dostlarım olan ama bunun ötesinde birer mücadele insanı boyun eğmeyen özgürlük direnişçileri olan bu arkadaşlar Osman Kavala, Can Kavala Mücella Yapıcı, Tayfun Kahraman, Çiğdem Mater, Ali Hakan Altınay, Mine Özerden sizlere yürek dolusu selam olsun buradan. Aramızda ODTÜ bileşenlerinin ve Ankaralıların talebini dile getiren mücadele arkadaşları da var. ODTÜ bileşenlerinin talebini çok iyi biliyoruz.
 
Planlanan Bilket İncek Bulvarı Çevreyolu bağlantısı projesini yani gerçek adıyla rant yolu projesinin ihalesinin iptalini istiyorlar Ankara’nın şehir içinde kalan son ormanı ODTÜ Ormanı yok edilmek isteniyor. Bu mücadele de tam bu rant ve talan politikasına karşıdır. Sizlerle birlikteyiz, mücadeleniz mücadelemizdir. Sizleri de direnişinizden ve inançlı yürüyüşünüzden dolayı kutluyorum, selamlıyorum.
 
‘HALKIN HABER ALMA ÖZGÜRLÜĞÜNE BİR SALDIRIDIR’
 
Bu sabah yeni bir gözaltı dalgasıyla uyandık. Hedef gazeteciler. Özgür basın emekçileri Ankara, İstanbul, Van, Diyarbakır Urfa Mardin’de Mezopotamya Ajansı ve JİNNEWS kadın ajansı çalışanlarının evlerine baskın yapıldı, yazı işleri müdürleri ve muhabirlerin de aralarında bulunduğu çok sayıda gazeteci gözaltına alındı. Baskın sırasında gazetecilere silah doğrultulma ters kelepçe takma, yere yatırma gibi muamelelerde bulunma da yansıyan haberler arasında. Sansür yasasının yürürlüğe girmesinden hemen sonra gerçekleşen bu operasyon tesadüf değildir. Muhalif basını ve toplumu susturma planının bir parçasıdır. Halkın haber alma özgürlüğüne bir saldırıdır.
 
‘GELECEĞİ AYDINLIĞA ÇIKARAN YOLUN YOLCULARIYIZ’
 
İktidar seçimler yaklaştıkça toplumu susturmak muhalifleri sindirmek için bu operasyonlara devam edecek dedik. Bunu biliyoruz. Ama hakikat mücadelesi karşısında başarılı olmayacaklarını hep söyledik, bir kez daha söylüyoruz, bu iktidar darbeci bir iktidardır, siyasete darbe yapıyor, basına darbe yapıyor, emekçiye darbe yapıyor, hak arayanlara darbe yapıyor. Bundan daha kapsamlı darbeci bir zihniyet olur mu? Ama hiçbir darbeci zihniyet ve yönetim başarılı olamamıştır. Sadece toplumlara ağır bedeller yaşatmış ve ülkede büyük tahribatlar yaratarak çekip gitmiştir. Bu iktidarın sonu da böyle olacaktır. Bu ülkeye verdiği zararları yarattığı yaşattığı tahribatları önlemek bizim boynumuzun borcudur. Bizler tam da bu darbeci iktidara karşı ortak mücadeleyi büyüterek geleceği karanlıktan kurtaran aydınlığa çıkaran yolun yolcularıyız. Bu yolda hep birlikte yürüyoruz. Bu yolda birlikte yürüyenler çoğalacak çoğaldıkça başarı da mutlaka gelecektir. Bundan emin olunuz.
 
SEÇİM STRATEJİSİ
 
Bizler güçlü çözüm programıyla, ortak mücadeleyle, ittifaklarla en güçlü seçeneği yaratmaya çalışıyoruz. Her gün yoksulluk, yolsuzluk, kriz, çatışma üreten bu tekçi düzenin karşısında gerçek alternatifi üretmek için gece gündüz uğraşıyoruz. Önümüzde seçimler var, seçimlerle ilgili de tartışmalar yayılıyor, genişliyor. Bunların merkezinde de partimiz var, partimizin kurduğu ittifaklar var. Bunun boşuna olmadığını biliyoruz. Yani partimizin bütün tartışmaların merkezinde yer almasının elbette gerçek sebepleri var. Çünkü bir yandan ülkenin geleceğini aydınlık bir şekilde mücadeleyi büyüten adres biziz öte yandan mücadele ortaklığı ile bu iktidara kaybetme korkusunu iliklerine kadar yaşatan da bizleriz. Partimizle ilgili spekülasyonlar da aynı hızla devam ediyor. Bu spekülasyonlar bazı çevrelerce tutkulu bir uğraş haline getirilmiştir. Biz ne dersek diyelim bu çevreler bizim ne dediğimize bakmak yerine adeta falcılığa soyunmuş, kah Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde tutumumuzun ne olacağına ilişkin senaryolar üretiyorlar kah hangi adayı destekleyeceğimiz konusunda kehanetlerde bulunuyorlar. Oysa biz tutumumuzu her vesilesi ile açıkça anlatıyoruz. Bunu en az 1,5-2 yıldır yapıyoruz.
 
YAZILI BELGE HAZIRLADIK
 
Uzun süre bu stratejimizi ve tutumumuzu anlattık ama baktık anlamıyorlar, bir yazılı belge hazırlamaya karar verdik. İşte bir metni seçimlere ilişkin tutumumuz içeren bir metni 27 Eylül 2021’de kamuoyu ile paylaştık. Burada seçim stratejimiz bütün açıklığıyla yer alıyor. Üstelik stratejisini bu kadar açık ilan eden bizden başka parti de olmadı. Bizler ne demiştik? Parlamento seçimleri için demokrasi ittifakı şiarıyla halklar ve barış ittifakı, kadın dayanışması ve ittifakı, ekoloji ittifakı ve anlayışı temelinde toplumsal ve siyasal muhalefet, emek, kadın ve gençlik hareketleriyle en geniş birlikteliği ve ortak mücadele zeminini yaratma kararlılığımız var, dedik. Bunun dışında parlamento seçimleri için herhangi bir ittifak içinde yer alma arayışımız ve anlayışımızın bulunmadığını dile getirdik. Bir yandan bunu söylerken, diğer yandan ülkenin içinde bulunduğu sistemin niteliğinin de farkında olarak stratejimizin diğer ayağını inşa ettik. Ben size o deklarasyonda yer alan paragrafları hatırlatacağım.
 
Keyfiliği ve zorbalığı kurumsallaştırıp kalıcılaştırmayı hedefleyen, yaşadığımız çoklu krizin başlıca sorumlusu olan Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemini ve bu sistemi besleyen yapıları değiştirmek istiyoruz. Amacımız bütün kuvvetleri ve nihai karar yetkisini tek kişide birleştiren bu otoriter ve tekçi sistemin yerine güçlü demokrasinin, çoğulcu demokratik sistemin tesis edilmesini sağlamaktır. İşte bu anlayışla Cumhurbaşkanlığı seçimi için de hangi yöntemi benimsediğimizi ilan ettik. Dedik ki Cumhurbaşkanlığı seçiminde ilkesel buluşmaların gerçekleşmesi HDP seçmenlerinin ülkenin geleceğini belirleyici bir role sahip olmaları nedeniyle son derece günceldir. Bunu ta Eylül 2021’de söylüyoruz. İster HDP’li ister başka bir aday olsun isimler yerine ilkelerin ve yöntemlerin tartışılmasının gerekli olduğu inancındayız, dedik. Çünkü demokratik dönüşüm şahıslar aracılığıyla değil, ilkeler ve yöntemler üzerinden müzakere ve mutabakat yoluyla gerçekleşebilir. Seçilecek Cumhurbaşkanı da rolünü ve işlevini ancak bu zeminde doğru bir şekilde yerine getirebilir.
 
Tüm bu tespitleri kapsayan geçiş süreci ilkelerini altını çiziyorum, geçiş süreci ilkelerini siyasi sorumluluğumuzun gereği olarak tüm aktörlere ve kamuoyuna duyuruyoruz dedik. Gene bu spekülasyon meraklılarına bir cevap olsun. Boşuna uğraşmaya devam etmesinler.
 
ORTAK ADAY FİKRİNE AÇIĞIZ
 
Doğrudan diyalog ve açık müzakereyle cumhurbaşkanlığı seçiminde ortak aday fikrine açığız. Bu çerçevede siyasal muhalefete ve demokrasi güçlerine çağrı yapmış olduk. Bu çağırımıza karşılık bulamazsak, dedik diğer seçenekler üzerinde çalışmaya devam edeceğiz. Yani bizler önerimizi yaptık, çağrıda bulunduk, şimdi bir kenara geçip oturuyoruz, demedik. Türkiye’de demokratik dönüşüme giden yolu açmak için siyasi sorumluluğun bilincinde bir tavır geliştirdik. Maalesef bu önerimiz hak ettiği derecede tartışılmadı, özünden saptırıldı ya da kulak arkası edildi. Bazıları sırf spekülasyonu beslemek ve HDP’nin bu politik gücünü etkisiz göstermek için bu spekülasyonlara devam ettiler.
 
MYK TOPLANTIMIZDA NİTELİKLERİ BELİRLEDİK
 
Öneri ve çağrımızın karşılık bulmaması halinde cumhurbaşkanlığı seçimine kendi adayımızla girmemizin en önemli seçenek olarak gündemimizde yer aldığını sık sık hatırlatmak zorunda kaldık. Deklarasyonumuz yayınlandıktan ve çağrımızı yaptıktan sonra oturup beklemedik, tam tersine çalışmaları çok boyutlu bir şekilde devam ettirdik. Tabanımızla buluşmalar gerçekleştirdik demokrasi güçleri olarak nitelendiğimiz çevre ve kurumlarla istişareler yaptık kurullarımızla tartışmalar yürüttük, komisyonlar kurduk. Şimdi bu çalışmalar belli bir olgunluğa ulaştı. Dünkü MYK toplantımızın en önemli gündem maddesi buydu. Bu konuda biraz önce anlattığımızı Cumhurbaşkanlığı seçimi konusunda geldiğimiz aşamayı haklarımızla paylaşma kararı aldık. Bu kararın birbirini tamamlayan iki boyutu var. Öncelikle bu geçiş süreci son derece kritik, cumhurbaşkanlığı seçimi hayati önemde, bunun farkındayız. Ama aynı zamanda demokratik sorumluluğu da dikkate alan hatta bunun gereklerini titizlikle eksiksiz yerine getirmeye çalışan bir parti olarak hareket ediyoruz. Cumhurbaşkanı adayında aradığımız nitelikleri belirledik. Aslında yeni değil bu belirleme. Ama yine de hatırlatalım.
 
CUMHURBAŞKANLIĞI SİSTEMİNİN LAĞVEDİLMESİ
 
Yerel demokrasi ile tamamlanmış bir güçlü demokrasi talep ediyoruz. Parlamenter sistemimiz de bunun içinde yer alıyor. Yani biz de Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminin lağvedilmesini savunuyoruz, bunu talep ediyoruz ve bunun için uğraşıyoruz ama istediğimiz şey bunun yerine sadece parlamenter sistemi geçirmek değil, yerel demokrasi ile pekiştirilmiş güçlü demokrasidir. Şüphesiz bağımsız ve tarafsız yargı da taleplerimiz arasında yer alıyor. Çok önemli bir mesele de yargının siyasallaştırılmasının siyasi iktidar eliyle toplumu sindirme ve demokratik siyaseti tasfiye etme aracı olarak kullanılmasının sonucu olan siyasi dava ve hükümlerin bütün neticeleriyle birlikte geçersiz kılınması talebimiz var. Bir cumhurbaşkanı adayı bunu taahhüt etmeli ve güçlü bir şekilde topluma güvence vermeli. Kayyım rejimini değil, halk iradesini tereddütsüz savunacak ve bunun hayata geçmesi için de sorumluluk üstlenecek. Kürt sorununda demokratik çözüme inanacak, bunun gereklerini yerine getireceğine dair bir samimi duruş sergileyecek ve tekrar sorumluluk üstlenmeye hazır olacak. Dış politikada barışçı yolu izlemek, böyle bir cumhurbaşkanı adayı için bizler bakımından vazgeçilmez niteliklerden biridir. Barışçı dış politika diyoruz.
 
KADINA ÖZGÜRLÜK VAZGEÇİLMEZİMİZDİR
 
Kadına özgürlük ve eşitlik vazgeçilmezimizdir. Bu konuda en ufak bir tereddütte ve yalpalamaya müsamaha olmaz. Ekonomide adalet kapsamlı bir başlıktır. Sosyal adalet bu programın adil paylaşım, bu talebin temelidir. Bu da yine bir cumhurbaşkanı adayının savunması gereken bir program olacaktır. Kamu yönetiminde liyakat da yine bir başlık. Doğaya ekolojik sisteme saygılı ve duyarlı olmak da böyle bir cumhurbaşkanı açısından bizler bakımından vazgeçilmezdir. Gençler için özgür yaşam, gençler için özgür yaşam konusunda da öyle sadece sloganlar değil somut programlar ve çok güçlü bir plan ortaya koymasını bekleriz. Şüphesiz, bütün bunların bir sonucu da demokratik, çoğulcu, sivil bir anayasayı hedef olarak önüne koymaktır. Şimdi biz bu nitelikleri belirledik. Adayın bu niteliklerini taşıması gerektiğini söylüyoruz.
 
EMEK VE ÖZGÜRLÜK İTTİFAKI  
 
Elbette bu arada demokrasi ittifakı hedefimiz çerçevesinde girişimlerimizi de kesintisiz sürdürdük. Bunun ilk somut sonucu Emek ve Özgürlük İttifakının ilanı oldu. Çok değer verdiğimiz Türkiye halklarının heyecanla karşıladığı ve etki gücünün büyük olduğuna inandığımız bu ittifak, bizim şimdi çalışmalarımızın da artık en önemli yerinde duruyor. Bu şu demektir. Cumhurbaşkanlığı adayımızı belirleme çalışmalarımızı elbette ittifak bünyesinde de tartışacağız. İttifak bünyesinde yürüteceğimiz tartışma, istişare ve görüşme de cumhurbaşkanı adayımızı belirleme yönteminin temellerindendir.
 
Şu hususu vurgulamayı da gerekli görüyorum Bütün bu saydıklarım ve söylediklerim 27 Eylül 2021 tarihli Deklarasyonda belirttiğimiz ana stratejiden vazgeçtiğimiz anlamına gelmiyor. Aksine amaç stratejimizin ruhundan sapmadan bunu somutlaştırma ve sonuç alıcı etkiye kavuşturmaktır. Hedefimiz de bellidir.  Eşit yurttaşlığa, emeğin haklarına, özgürlüğe ve barışa dayalı demokratik cumhuriyetin inşasının yolunu açmaktır. İşte bütün çalışmalarımızda temel hedef budur. Bunu kimse aklından çıkarmasın. Özcesi tabii ben manşet işlerini pek bilmem basın teknikleri ve iletişim yöntemleri konusunda becerikli de sayılmam ama buralardan manşet çıkartmak isteyen gazetecilere yardımcı olmak amacıyla bir cümle yazdım ama yine onlar istediklerini yapacaklar. Özcesi Cumhurbaşkanı adayımızı belirleme mekanizmalarımız açık ve şeffaf bir tarzda çalışmalarına başlamıştır.
 
İKTİDARI GÖMME KONUSUNDA İNANCIMIZ VAR
 
Bu tıkanmış sistem her alanda ülkeyi nefessiz bırakıyor, sorunların çözüm yollarını ısrarla inatla kapatıyor. Çünkü çözümsüzlük varlığını sürdürmenin temel gerekçesi ve yolu olarak ortaya çıkmış. Çözümsüz bıraksınlar ülkeyi kutuplaşmaya, düşmanlaştırmaya, nefrete, kine teslim etsinler, muhalefeti bölsünler böylece milliyetçi hamasetle beka nutuklarıyla iktidarlarını sürdürebilsinler. Yok artık öyle bir şey değerli arkadaşlar bu yolu da kapatmaya kararlıyız, bu iktidarı yöntemleriyle birlikte tarihe gömme konusunda inancımız var.
 
HER YERİ DİYARBAKIR 5 NOLU CEZAEVİNE ÇEVİRDİNİZ
 
Girmeyi istediğim tercih ettiğim konulardan değildir. Kendi kimliğimizle kökenimizle ilgili konuşmanın nereye varacağını bilmeniz kontrol etmeniz kolay değil. Madem AKP Genel Başkanı sevgili Selahattin Demirtaş ve benimle ilgili kimliklerimiz üzerinden laflar söyledi. Ona birkaç cümle etmeden olmaz. ‘Bak’, 2004’te yazdığım bir yazı. Önceleri de var. Onu ufak bir iki eklemeyle size aktaracağım. 2004’te ne olmuştu? Bu yazıyı hangi vesileyle yazmıştım. Üniversite öğrencileri üniversitelerde Kürtçe seçmeli ders olsun diye dilekçe veriyorlardı ve binlerce öğrenci sırf üniversitelerde anadilinin seçmeli ders olarak okutulması için dilekçe verdikleri gerekçesiyle gözaltına alındılar, yargılandılar, okullarından uzaklaştırıldılar, eğitim haklarından ve özgürlüklerinden mahrum bıraktılar.
 
‘MUTLAKA KAZANACAĞIZ’
 
Şimdi Nusaybin’de başlayan bu öykünün HDP ile buluşması tesadüf olabilir mi, elbette hayır. Zira HDP tam da bu hikayenin toplumsal toprağı ve siyasal adresidir. Bütün kimliklerin ve inançların eşit ve özgür yaşayacağı Demokratik Cumhuriyeti kurma mücadelesinde bütün ırmakların akacağı bir denizdir. O yeni yaşam denizinde işte Nusaybin’de başlayan hikaye şimdi burada gelmiş akmış durumdadır. Peki konuşmayı bir şiirle daha bitirmek gerekiyor. Çok sevdiğim Sovyet Şair Andrea Voznesenski, tek şiirden oluşan bir kitabı var Oza. Lise yıllarımdan ezbere bilirdim. Şimdi birkaç dizesi kaldı aklımda. Evet o iki dizeyi dikkatinize sunuyorum. Yaşamak ne büyük mucize. Ama nasıl anlatırsın bunu yaşamaşızın birine.”
 
 
 
 

Diğer başlıklar

27/10/2022
09:21 İstanbul’da gözaltına alınan 57 kişi serbest bırakıldı
09:12 ‘Gerçek haber yayma hakkının önüne geçmeye çalışıyorlar’
09:11 Gülser Yıldırım: İmralı kapıları açılırsa oradan barış eli uzanacak
09:01 KDP Şengal’in kapılarını Êzidîlere neden kapatıyor?
09:01 MATUAY-DER: Cezaevleri tüm toplumun sorunu
09:00 Manisa’da tarım bitiyor: Üzüm bağları, zeytin ağaçları kuruyor
09:00 Abdullah Öcalan: Türkiye yol ayrımında, tek çıkış Demokratik Cumhuriyet
09:00 27 EKİM 2022 GÜNDEMİ
08:33 Zap’ta bir asker daha yaşamını yitirdi
08:10 TTB Başkanı Fincancı adliyeye sevk edildi
26/10/2022
23:58 Öğrencilerden gözaltı protestosu: Hakikat arayışı susmayacak
23:43 Fincancı’nın ifade işlemleri başladı
23:00 HDP Çelikhan İlçe Eşbaşkanı Uzun gözaltına alındı
21:45 Gazeteci Ağgöz ev hapsi şartıyla serbest bırakıldı
21:29 Fincancı’dan mesaj: Karalama kampanyasını aşıp birlikte mücadele edeceğiz
21:13 Demirtaş: Özgür basın susturulamaz
21:13 Tutuklu gazeteci Ren’e çıplak arama dayatması
21:05 Gazeteci Alağaş: Gün gazetecilik onuruna sahip çıkma günüdür
20:56 Gazetecilerin gözaltı süresi ikinci kez uzatıldı
20:49 BM İnsan Hakları Raportörü’nden Fincancı mesajı
20:44 HDP’li vekiller Meclis’te kimyasal kullanımının araştırılmasını istedi
20:18 Gazetecilerin gözaltına alınmasına pankartlı protesto
20:14 Hak savunucularından Fincancı’ya destek açıklaması
20:07 Gazeteci Ahmet Tulgar hayatını kaybetti
19:51 İran’da türbeye saldırı: 15 ölü, 40 yaralı
19:41 Cebrail Gündoğdu tutuklandı
19:35 BM raportörlerinden İran için uluslararası soruşturma çağrısı
19:26 Ankara’da Ari Prodüksiyon’a korsan baskın
19:01 Kadınlardan gazeteciler ve Fincancı için protesto eylemi
18:47 Emek ve Özgürlük İttifakı’ndan Fincancı açıklaması: Sessiz kalmayacağız!
18:42 30 yıllık tutuklu Evsen tahliye oldu
18:40 Dersim’de gazetecilerin gözaltına alınmasına tepki
18:05 Anayasa Mahkemesi HDP’nin ek süre talebini kabul etti
17:35 ‘Gözaltılar Sansür Yasası’nın ilk antidemokratik göstergesidir’
17:17 Tuğluk hakkında ‘cezaevinde kalamaz’ raporu
16:58 Gazeteci Öznur Değer darp edildi, yerlerde sürüklendi
16:54 Van’dan seslendiler: Gazetecilik ve hak savunuculuğu suç değildir!
16:52 Gazetecilerden mesaj var: Israrımız hakikat mücadelesi, başımızı eğmedik
16:08 Adalet Nöbeti: Hasta tutuklular ölüme terk edildi
16:02 Polis, kendisini yaraladığını ileri sürdüğü avukatı tanımadı
15:52 Bütçe maratonu başladı: Bütçenin en büyük bakanlığı, faiz bakanlığıdır
15:51 Cinsel taciz failinin duruşması 30 Kasım’da görülecek
15:18 Hukuk örgütlerinden avukatların duruşmasına çağrı
14:50 Hedef gösterilen avukatlar için suç duyurusunda bulunulacak
14:39 Birçok kentte Fincancı protestosu: Derhal serbest bırakın
14:03 Silopi’de kimyasal silahlara karşı yürüyüş düzenlenecek
14:01 Gazeteci Yurtsever’e Türk bayraklı fotoğraf işkencesi
13:29 Gözaltına alınan 7 gazeteci Ankara’ya getirildi
13:12 İHD: Kimyasal silah kullanımı araştırılmalı
13:08 Gazeteci Altan işkence anlarını aktardı: 'Sana baş eğdireceğiz, zorluk çıkarma'
12:57 Şenyaşar: Sesimizi kısmak için gazetecileri gözaltına aldılar
12:48 Caferbey çöp tesisi için açılan dava görüldü
12:42 Sancar TTB’de: Saldırılara ortak mücadele etmeliyiz
12:34 Gözaltındaki Fincancı’ya destek büyüyor: Asla yalnız değilsin
12:27 Kadınlar, gazeteciler ve Fincancı için Kadıköy’de olacak
12:26 TTB: Fincancı’nın açıklamaları suç değil
12:26 Gözaltılara uluslararası tepki: Meslektaşlarımızı serbest bırakın
12:25 Tutuklu yakınları: Tek taleple sokaklarda olacağız
12:08 ‘Gazeteciler hakikati yazıyor, geri adım atmayacağız’
12:04 On binler Jîna Emînî'yi andı: Jin, jiyan, azadî
12:01 DFG ve MKGP: Biz değil, iktidar korksun
11:57 Tekne faciası davasında bin 33 yıl ceza verildi
11:55 Kimyasala karşı 1 Kasım'da büyük yürüyüş
11:32 Gözaltında yaşanan ölüme dair dava ertelendi
11:06 Amanos’taki orman yangını kontrol altına alındı
11:03 Gazeteci İnci Aydın'a beraat
10:56 Asker ablukasındaki köyde bir çocuk darp edildi
10:49 CPJ: Türkiye, Kürt gazetecileri temelsiz suçlamalarla taciz etmeyi bırakmalı
10:48 Özgür Basın'a yönelik gözaltılar: Amaç toplumu susturmak
10:19 TBB Başkanı Sağkan: Sansür Yasası haber alma hürriyetini engelliyor
10:08 Yüce: Kürtlerin sesini kısarlarsa bizim de sesimiz kesilecek
10:01 Av. Temur: Gazeteciler boyun eğmediği için yeni operasyon yapıldı
09:45 Tutuklu kadınlar kimyasal kullanıma karşı açlık grevinde
09:40 ‘Kimyasal silahları önleme protokolü sadece egemenleri koruyor’
09:24 Türkdoğan 5564 sayılı kanuna işaret etti: Kimyasal silah kullananlar yargılanmalı
09:12 Parmaksız: Gezi ve Kobanê arasında ‘yüzük kardeşliği’ var
09:07 Gazetecilere işkenceye karşı suç duyurusunda bulunulacak
09:03 Hedef gösterilen Fincancı gözaltına alındı
09:02 Bütçesi artırılan Adalet Bakanlığı 20 yeni cezaevi yapmayı planlıyor
09:02 Gazeteci meslek örgütleri: Gözaltılar kimyasal silah iddialarının sonucu
09:01 Kayyımın sattığı 11 taşınmaz için savunma istendi
09:01 Yazar Karacabey: İktidar yasakladığı kültürün yerini doldurmaya çalışıyor
09:00 7 yıldır kent kent Nesim'in cenazesini arıyor
09:00 Vanlılar: Tutuklulara yönelik zulüm sadece ailelerin sorunu olmamalı
09:00 26 EKİM 2022 GÜNDEMİ
25/10/2022
23:57 Emzirme için emniyete götürülen Arin bebeğe çıplak arama
23:08 Gazetecilerin gözaltı süresi uzatıldı
22:54 Festivalde ‘Son Çağrı’ oyunu sahnelendi
22:16 Sözcü gazetesi gözaltındaki gazetecileri hedef gösterdi
22:03 İşten atılan işçiler oturma eylemine başladı
21:42 SES Hatay Şubesi: Kadına yönelik şiddeti önleyin
21:23 Gergerlioğlu: Gözaltılar muhalif basını ve toplumu susturmanın bir parçası
21:07 Gençlere göre Türkiye’deki sorunların kaynağında kanunların uygulanmaması var
20:35 İran İnsan Hakları Örgütü: En az 234 kişi yaşamını yitirdi
19:43 Önce Çocuklar ve Kadınlar Derneği’nden katledilen kadınların ailelerine ziyaret
19:33 Kobanê Davası'nda Kürtçeye tahammülsüzlük!
19:20 İş bırakan 18 işçi gözaltına alındı
18:54 GGM’de tutulan Somalili Muhammed serbest bırakıldı
18:50 Tatvan’da sağlık emekçisine saldırı
18:23 AP Türkiye Raportörü Nacho Sanchez-Amor’dan gözaltı tepkisi
18:11 TİP: Gazeteciler derhal serbest bırakılsın
18:07 Öğrenci Gençlik Örgütleri gazetecilerin gözaltına alınmasını protesto etti
17:42 Gazeteci Ağgöz 45 günlük bebeğini ssatler sonra emzirebildi
17:34 Yüksel'i katleden sanığın pişmanlık beyanları dinlenecek
17:25 TTB: Şiddetin karşısında yer almayı sürdüreceğiz
17:07 Yolsuzluk ve usulsüzlüklere ilişkin Meclis görüşmesi talebi
16:54 Gazeteci Derya Ren tutuklandı
16:40 Binler kimyasal saldırılara karşı alanlarda
16:16 IPI: Türkiye tüm gazetecileri serbest bırakmalı
16:04 Diyarbakır'daki gazeteciler: Hepimize gözdağı verilmek isteniyor
15:50 1 gazeteci daha gözaltına alındı
15:42 ÖHD Antep Şubesi: Hasta tutuklular serbest bırakılsın
15:41 Gözaltındaki gazetecilere avukat kısıtlaması
15:31 Buldan: Özgür basını susturamazsınız
15:22 Adalet Nöbeti devam ediyor: Cezaevinden cenazeler çıkmasın
15:21 Gençlik örgütleri: Baskılar bizi yıldıramaz
15:06 Gazeteciler: Hakikatle korkutmaya devam edeceğiz
15:03 Gazetecilerden gözaltılara karşı 'ortak tutum' çağrısı
14:40 Mahkemeden ‘ek bilirkişi raporu’ talebine ret
14:39 DİSK Basın-İş: Özgür basının susturulamayacağını biliyoruz
14:22 Ankara büromuzda arama 6 saat sonra bitti: Suç unsuru MA mikrofonu!
14:12 Kadın gazetecilerden tepki: Baş eğdiremeyecekler
14:11 Bakırköy Cezaevi’nde tutuklular darp edildi
14:04 Qamişlo’daki SİHA saldırısında 2 yurttaş yaşamını yitirdi
14:01 Barış Anneleri davasında ek bilirkişi raporu kararı
14:00 BM önünde kimyasala karşı eylem başlatılacak
13:59 Diyarbakır Ekoloji Derneği ‘Takas Pazarı’ kuruyor
13:52 Elvan ailesinin ‘Erdoğan’a hakaret’ davasında mütalaa hazırlanacak
13:29 DFG: Özgür basın geri adım atmaz
13:23 Şenyaşar’dan gazetecilerin gözaltına alınmasına tepki
13:23 İşkenceyle gözaltına alınan gazetecilere ‘baş eğdirme’ çabası
13:09 ‘Gözaltına alınan gazeteciler serbest bırakılsın’
12:59 ÖHD üyelerine yönelik soruşturmayı AA’dan öğrendi
12:54 Emniyetten gözaltı gerekçesi: Haber yapmak!
12:49 Erdoğan’ın 'İnşası sürüyor' dediği tünel şantiyesine kilit vuruldu!
12:45 Sancar: Gazetecilerin gözaltına alınması basını susturma planının parçasıdır
11:55 Gazeteci örgütlerinden gözaltılara tepki: Susturamazsınız
11:49 11 gazeteci gözaltına alındı
11:27 Zap'ta Skorsky helikopter düşürüldü
11:04 Tutuklu yakınları: Cezaevlerinin sesi olmaya devam edeceğiz
10:58 Mersin'de 13 kişi gözaltına alındı
10:57 Av. Ülkü Şahin: Evlere baskın yapılması gazeteciliği kriminalize etme çabasıdır
10:39 Alanya'ya sürgün edilen tutuklulara tehdit
10:37 45 günlük bebeği olan gazeteci Zemo Ağgöz gözaltına alındı
10:25 Ev baskınlarında gazetecilere işkence
10:20 Kazan'ın faili konuşmadı, duruşma ertelendi
09:45 Abdullah Öcalan’dan 19 aydır haber alınamıyor: 274 başvuru yanıtsız bırakıldı
09:35 Barış Anneleri'nden kimyasal tepkisi: Uluslararası hukuk işletilsin
09:30 BEKSAV’ın yeni dönem kayıtları devam ediyor
09:30 DİP Eşsözcüsü Devecioğlu: Kimyasal suçu araştırılmalı