PKK Lideri Abdullah Öcalan’a yönelik ağırlaştırılmış tecrit, uluslararası komployla Türkiye'ye getirildiği 15 Şubat 1999 tarihinden bu yana devam ediyor. 43 aydır da Abdullah Öcalan'dan hiçbir şekilde haber alınamıyor. Abdullah  Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılarak fiziki özgürlüğünün sağlanması ve Kürt sorununun çözümü için 10 Ekim 2023 yılında başlatılan kampanya da sürüyor. Kampanya kapsamında Öcalan'ın fiziki özgürlüğünün sağlanması talebiyle hem Avrupa kentlerinde hem de Kurdistan ve Türkiye'de çeşitli eylem ve etkinlikler düzenleniyor. 

 

'TECRİTLE PARADİGMA HEDEF ALINIYOR'

 

Kurdistanlı Toplumlar Konfederasyonu (KON-MED) Almanya Sözcüsü Kerem Gök, "Tecrit politikaları Sayın Öcalan şahsında Kürt halkına yönelik bir intikam operasyonuna dönüştü" dedi. 

Gök, "Bugün Kürtler, dünya genelinde kültürel ve siyasal bir güç haline gelmişse bu başarı Öcalan'ın paradigmasının sonucudur. Sayın Öcalan'ın geliştirdiği demokratik ulus paradigması, dünya genelinde yeni bir yaşam biçimi olarak kabul görmekte ve tartışılmaktadır. Bu paradigmada tek devlet, tek millet anlayışının karşısında çoklu kimlikler, diller ve kültürlerin bir arada yaşama iradesi vardır. Türkiye, tecrit politikaları ile bu paradigmayı hedef almakta ve Kürt halkının bu fikirlere sahip çıkmasını engellemeye çalışıyor" ifadelerini kullandı. 

 

KON-MED Almanya Sözcüsü Kerem Gök

 

'EYLEMLER DEVAM EDECEK'

 

Kürt halkının 1999 yılından bu yanan tecride karşı mücadeleyi sürdürdüğünü anımsatan Gök, özellikle son bir yılık süreçte bu mücadelenin daha örgütlü bir şekilde devam ettiğinin altını çizdi. Gök, "Çeşitli alanlarda yoğun bir mücadele yürütmektedir. Halk buluşmaları, oturma eylemleri, konferanslar ve sembolik günlerde gerçekleştirilen etkinliklerle tecrit politikalarını protesto ediyoruz. Bu süreçte yapılan açıklamalar ve eylemler, Sayın Öcalan'ın fikirlerinin dünya genelinde yankı bulmasını sağladı. Demokrasi ve insan haklarına duyarlı olan Kürt dostları da bu süreçte Sayın Öcalan'ın fikirlerini sahiplendi ve tecride karşı Kürt halkı ile mücadele ediyorlar. Son dönemde Avrupa'da gerçekleştirilen eylemlerle, tecrit politikalarını teşhir etmeyi amaçlıyoruz. Bu kapsamda 16 Kasım'da Köln'de yapılacak büyük miting, bu mücadelenin en önemli adımlarından biri olacaktır. Kürtler açısından büyük anlam taşıyan 10 Ekim hamlesinin yıl dönümünde, 7 Kasım ve 27 Kasım tarihlerinde de tecride karşı eylemler ve etkinlikler düzenleyeceğiz" diye konuştu.

 

'KÜRT HALKININ HAKLARI GÖZARDI EDİLİYOR'

 

Tecrit politikasının, uluslararası hukukun ihlali anlamına geldiği ve Avrupa Konseyi'nin bu konuda sorumluluklarını yerine getirmediğine de dikkati çeken Gök, uluslararası boyutta devam eden tecrit politikalarının son bulması için uluslararası alanda mücadelelerini sürdüreceklerini kaydetti. Gök, sözlerini şöyle sürdürdü: "Avrupa, kendi halkları için demokrasiyi ve hukukun üstünlüğünü savunurken, Kürt halkına yönelik hukuksuzluklara göz yummaktadır. Bu durum, gelecekte daha büyük hukuksuzlukların yaşanmasına neden olacaktır. Ortadoğu'da yaşanan krizin çözümü, Sayın Öcalan'ın geliştirdiği Demokratik Ulus paradigmasıyla mümkünken, uluslararası güçler bu çözümü göz ardı etmektedir. Tecridin kaldırılması ve Sayın Öcalan'ın özgürlüğünün sağlanması sadece Kürt halkı için değil, tüm dünya halkları için hayati önemdedir. Öcalan'ın fikirleri, din, dil, ırk ayrımı gözetmeyen, barış içinde bir yaşamı mümkün kılan bir paradigma sunmaktadır. Bu noktada, tecride karşı yürütülen mücadelenin genişlemesi ve uluslararası boyutta yankı bulması için çalışmalarımızı sürdüreceğiz."

 

MA / Delal Akyüz