İZMİR/İSTANBUL - Alevi kurumları, Seyid Rıza ve arkadaşlarını anarak, arşivlerin açılmasını, mezar yerlerinin açıklanmasını istedi.
Demokratik Alevi Dernekleri (DAD) İzmir Şubesi, İzmir-Dersim Kültür ve Dayanışma Derneği, Dersim Dernekleri Federasyonu (DEDEF), Alevi Bektaşi Federasyonu (ABF), Seyid Rıza ve arkadaşlarını, idam edilişlerinin 87'nci yıl dönümünde Karşıyaka iskele karşısında yaptıkları basın açıklamasıyla andı. Açıklamada, "İkrarımız var diz çökmediler, diz çökmeyeceğiz saygıyla anıyoruz" pankartı açılırken, sık sık "Tertela Dersim xo vira meke", "Dersim Zilan Koçgiri unutulmaz hiç biri", "Arşivler açılsın hesap verilsin" sloganları atıldı.
Çok sayıda kişinin katıldığı açıklamanın Kirmanckî metnini İzmir-Dersim Kültür ve Dayanışma Derneği Eşbaşkanı Hasan Ali Kılıç, Türkçe’sini ise DAD İzmir Şubesi Eşbaşkanı Nebat Çelik okudu.
Açıklamanın yapıldığı esnada sokaktan geçen ırkçı bir grup provakatif saldırı girişiminde bulundu. Yaşanan kısa süreli gerginliğin ardından açıklamaya devam edildi.
'SOYKIRIM YAPILDI'
Açıklamada Dêrsim halkına yönelik soykırım yapıldığı belirtilerek, "Cumhuriyetin kuruluş yıllarında özerklik vaadi, eşit koşullarda bir arada yaşama söylemleri, halkta umut yaratan vaatler olsa da, bu süreç çok kısa sürmüş, ittihatçı damar ağır basmış, inkar- imha- soykırım politikaları hayata geçirilerek Koçgiri ile başlayan, Ağrı, Zilan, Tendürek ile süren Kürt katliamları süreci devreye sokulmuştu. Sıra Dersim'e geldiğinde ise hazırlıkları yıllara varan daha kapsamlı harekatlar devreye sokulmuştu. Çünkü Dersim resmi ideoloji olan Türk- İslam sentezine aykırı, hem Kürt, hem Raa Haq/Alevi inancının yaşamsallaştığı bir toplumsal Hakikatti" denildi.
'DERSİMİN RAYBERLERİDİR'
Dêrsim direnişinden sorumlu tutulan Seyid Rıza ve arkadaşlarının düzmece mahkeme kararları ile katledildikleri vurgulanan açıklamada, "Kürt sorununun demokratik çözümünün tartışıldığı bu günlerde, biz Dersim'liler bu yaşadıklarımıza dair bir yüzleşme, özür dilemeyi bekliyorken, demokratik söylem ve hukuktan uzaklaşarak Seyid Rıza ve Şex Sait’in idamlarını savunmalarını, katliamları tekrar hatırlatan ırkçı, faşist söylemde bulunmalarını asla kabul etmediğimizi buradan bir kez daha ifade etmek istiyoruz. Seyid Rıza ve yoldaşları Dersim'lilerin Pirleridir, rayberleridir her biri ayrı bir kutup yıldızıdır, yol gösterenleridir” diye belirtildi.
'MEZAR YERLERİ AÇIKLANSIN'
Açıklamada, Kürt sorununun demokratik bir çözüme ulaşmasını, “ortak vatanda demokratik, özgürlükçü, eşitlikçi bir yaşamı” savunduklarını ifade ederek, şu talepler sıralandı:
"* Seyit Rıza ve beraberinde idam edilen canlarımızın mezar yerleri açıklanmalı ve cenazelerin Dersim’e nakli engellenmemelidir.
* Arşivler açılmalı, Dersim ismi iade edilmelidir.
* Sürgünler, kayıplar, el konularak götürülen çocuklarımızın listesi ve akıbetleri açıklanmalıdır.
* Asimilasyon, göçertme ve her türlü şiddet biçimine son verilmelidir.
* Dersim halkından özür dilenmeli, toplumsal haklarımız tanınmalı, anayasal güvenceye kavuşturulmalıdır.
* Demokratik bir anayasa, Kürt sorununun demokratik çözümü için acil adımlar atılmalıdır.”
Ardından söz alan Alevi Bektaşi Federasyonu Genel Başkanı Mustafa Aslan, Pir Seyid Rıza'nın torunları olarak diz çökmeyeceklerini, bu topraklarda herkes için barış ve eşitlik taleplerinden vazgeçmeyeceklerini belirtti.
Açıklamanın ardından Kureyşan Ocağı Pir'i İsmail Alkan, gülbeng verdi, çerağlar yakıldı, lokmalar pay edildi.
İSTANBUL
Avrupa Demokratik Dersim Birlikleri Federasyonu (ADEF), Dersim Dernekleri Federasyonu (DEDEF) ve Dersim Araştırmaları Merkezi (DAM) Kadıköy’de bulunan Rıhtım Meydanı’nda anma düzenledi. Anmada, “Dersim 37-38 Roja Rej " yazılı pankart taşındı. Anmada katledilen çocuk, genç, kadın ve Seyit Rıza’nın fotoğraflarının yer aldığı dövizler de taşındı. Anmaya, Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Eş Sözcüsü Ali Kenanoğlu, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyesi Musa Piroğlu’nun yanı sıra demokratik kitle örgütleri de katıldı.
'KANAYAN YARA'
Açıklamayı yapan DEDEF Genel Başkanı Ali Rıza Bilir, dersim katliamının dersim halkının belleğinde kanayan bir yara olduğunu belirtti. Bilir, “Bu katliam, Dersimlilerin belleğinde, tesellisi olmayan ve kabul edilemez bir yara olarak günümüzde dahi kanamaya devam etmektedir. Dersim kimliğinin ve kültürünün temel taşıyıcısı konumundaki -başta Seyit Rıza olmak üzere-halk önderlerini hileyle katledildikten sonra başsız ve çaresiz kalan Dersim Halkına karşı eşine az rastlanılır bir sürgün, kırım, müsadere ve saldırganlıkla, tartışmasız bir soykırım uygulamıştır” dedi.
‘İNSANLIK SUÇU’
Katliamın insanlık suçu olduğunu ifade eden Bilir, “İnsanlığa karşı işlenmiş bu suçun teşhir edilmesi ve bütün insanlık huzurunda lanetlenmesini sağlamak sorumluluğu düşmektedir. Dersim’de gerçekleştirilen Tertele’nin başlıca sorumlusu, farklı olma hakkını düşman olarak kodlayıp yok eden ırkçı ideolojidir. Onun günümüzdeki devamı ise, aynı uygulamayı 87 yıl sonra bile sürdüren mevcut siyasal iktidardır. 1937-1938, Dersim halkına yönelik baskı ve asimilasyon politikalarının toptan bir imha haline dönüşme tarihidir” ifadelerini kullandı.
‘FARKLI KİMLİKLERLE KURULDU’
Açıklama sonrası söz alan HDK Eş Sözcüsü Ali Kenanoğlu, Türkiye'nin farklı kimliklerin mücadelesi ile kurulduğunu belirterek, “Ancak kuruluşun üzerinden yalnızca üç yıl geçtikten sonra, tekçi bir anlayış egemen oldu. Bu anlayış, makbul ve Türk vatandaşını esas alarak, belirli bir vatandaş profili yaratmayı hedefledi. Bunun dışında kalan tüm kimliklere ise asimilasyon, inkâr ve imha politikaları uygulandı. Dersim, hem inanç yapısı hem de ulusal bilinciyle, bu makbul vatandaş tanımının dışında kaldığı için en büyük hedeflerden biri hâline geldi. 1935 yılında çıkarılan bir kanunla başlatılan süreç, bilinçli bir şekilde yönetildi ve bu süreçte, tam 87 yıl önce Seyit Rıza ve arkadaşları idam edildi” diye belirtti.
Anma, denize bırakılan karanfillerin ardından sona erdi.