WAN - Katledilen gazetecilerin cenazelerini almak isteyen heyetin sınır geçişinin engellenmesine tepki gösteren Milletvekili Zülküf Uçar, “Cenazelerin ilelerine teslimi ve kendi topraklarında yas hakkının sağlanması bir zorunluluktur” dedi.
Wan’da, Kuzey ve Doğu Suriye’de haber takibi yaptığı sırada Türkiye’nin Silahlı İnsansız Hava Aracı (SİHA) ile katledilen gazeteciler Nazım Daştan ve Cihan Bilgin’in cenazelerini almak için 6 Ocak tarihinde Habur Sınır Kapısı’na giden heyetin geçişleri engellenmelerine ilişkin Perihan AVM önünde açıklama düzenlendi. Paris’te 9 Ocak’ta katledilen 3 kadın siyasetçiyi anarak konuşmasına başlayan Wan Milletvekili Zülküf Uçar, “Bütün uluslararası hukukta yasaklanmış olmasına rağmen Rojava’da bütün yaşam alanları haftalarca, aylarca ve yıllarca bombalandı. En son atılan bombalarda Nazım Daştan ve Cihan Bilgin yoldaşlarımız katledildi. Aileleri haftalarca cenazelerin gelmesini beklerken, günlerdir de Habur sınır kapısında cenazeleri almak için bekletiliyor. Günlerdir cenazelerin sınır kapısından geçişine izin verilmiyor. Ölünün defin hakkı, ailelerin yas hakkı engellendi” sözlerini kullandı.
‘BU POLİTİKA YÜZYILDIR DEVAM EDİYOR’
Rojava’da defnedilecek gazetecilerin Türkiye sınırına getirilmemesinin hak ihlali olduğunu dile getiren Uçar, Kürt halkına yöneltilmiş yüz yıllık devam eden politikaların devamının olduğunu söyledi. Uçar, “Nasıl ki geçmişte Kürt halkının köyleri boşaltıldıysa, asit kuyularında katledildiyse ve Amed zindanlarında bin bir türlü işkenceye zulme maruz bırakıldıysa bugün de cenazeler bombalandıktan sonra cenazelerin ailelere teslimi ve usulünce defni engellenmektedir. Nazım Daştan ve Cihan Bilgin’in cenazelerinin ailelerine teslimi ve kendi topraklarında yas hakkının da sağlanması bir zorunluluktur” dedi.
Açıklama, “Özgür Basın susturulamaz” sloganıyla son buldu.