İSTANBUL - HDK Genel Meclis üyesi Esengül Demir, Ortadoğu ve Suriye’de Kürtler olmadan çözümün mümkün olamayacağını belirtirken, DEM Parti İstanbul İl Eşbaşkanı Murat Kalmaz, barış için iktidarın pratik adımlar atması gerektiğini söyledi.
Halkların Demokratik Kongresi (HDK), Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne iletmek üzere 16 Ocak’ta "Barış İçin 1 Milyon İmza" kampanyası başlattı. HDK Genel Meclis üyesi Esengül Demir ile Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) İstanbul İl Eşbaşkanı Murat Kalmaz, kampanyaya dair değerlendirmelerde bulundu.
‘KÜRTSÜZ ÇÖZÜM OLMAZ’
Ortadoğu'nun yeniden şekillendiğine dikkati çeken Esengül Demir, uluslararası güçlerin özellikle Suriye'de yeni bir inşa sürecine girdiğini söyledi. Bölgedeki en önemli dinamiklerden birinin Kürtler olduğunu belirten Esengül Demir, Kürtler olmadan Ortadoğu'nun şekillenemeyeceğini dile getirdi. Türkiye'nin 2010 yılından bu yana Suriye'de süren müdahalelerine değinen Esengül Demir, "Türkiye'nin girdiği bu savaş alanından çıkabilmesinin yolu hem Türkiye'deki Kürtler hem Suriye'deki Kürtlerle bir şekilde uzlaşmaktır. Bugün iktidarın barış olasılığına ilişkin çeşitli görüşmeler yapması bu yaşadığımız süreçle ilgilidir" dedi.
Barış koşullarının her zamankinden daha elverişli olduğunu söyleyen Esengül Demir, bu nedenle HDK'nin bu kampanyayı başlattığını kaydetti. İmza kampanyası dışında başka planlama ve hedeflerinin olduğunu belirten Esengül Demir, "Tek başına iktidarın Kürt hareketinin dinamikleriyle yapacağı görüşmelerle barışın örülemeyeceğini çok iyi biliyoruz. Dolayısıyla Türkiye halklarının barış olasılığı ihtimalini arttırması için elini taşın altına koyması gerekir" diye belirtti. Kürt hareketinin yıllardır barış istemini dillendirdiğini belirten Esengül Demir, "Savaşın yarattığı ağır tahribatların, toplum üzerindeki baskının, kutuplaştırmanın, Türkiye'deki ezilenler üzerindeki hegemonyanın kırılması gerektiğini söylüyoruz. Bunun için de barış vurgusunun yapılması gerektiğini düşünüyoruz. Bu dönem bunun için bir zemin vardır. İktidar cenahından bu meseleyi dillendirmesi beklenmeyen en uç noktadaki bir aktörün Sayın Öcalan'ın olası özgürlüğüne dair kurduğu sözler bile toplum tarafından dikkatle dinleniyor. Toplum ne olacak ne bitecek büyük bir merakla gözünü kulağını açmış durumda" ifadelerini kullandı.
'NİYE BARIŞ?'
Yapacakları etkinliklerle barışı toplumsallaştıracaklarını ifade eden Esengül Demir, "Amacımız daha çok bu imzayı insanlara birebir giderek talep etmek. İnsanlara anlatacağımız şey, 'Niye barış istiyoruz? Niye barışa ihtiyacımız var? Siz yaşadığınız koşullardan memnun musunuz?' İçinde bulunduğumuz bu koşullar, 20 yıllık AKP iktidarı, 100 yıllık Cumhuriyet'in yaşattıkları ve yarattığı sonuçlardır. Dolayısıyla bu ülkede refah içinde bir arada yaşamak için toplumsal barışa ihtiyaç var. Halkların birbirleriyle düşmanlaşmaması gibi bir zemin olarak biz bu imza kampanyasını belirledik. Elimizdeki küçük broşürle ev ev, mahalle mahalle gidip, çeşitli toplantılar, buluşmalar yapmak, kahvelerde, derneklerde, nerede halk varsa onlarla buluşup bu süreci anlatacağız. Bu ülkenin en yoksulundan, yaşam biçimine müdahale edildiğini düşünen sekülerinden, çeşitli inanç kesimlerinden, gençlerden, kadınlardan, köylüden, emekçiden, herkesten imzayı almayı planlıyoruz. Çünkü barışın gerçekleşebilmesi için, bütün bu toplumsal kesimlerin sahiplenmesi gerekiyor. Topluma, 'Barışı isteyen biziz ve bunun koşullarını da yaratacak olan sizlersiniz' diyeceğiz. Herkesin bu metnin altına en azından bu dileklerinden bir tanesinin gerçekleşmesi için imza atmasını talep ediyoruz" şeklinde konuştu.
'BAŞKA BİR YAŞAM MÜMKÜN'
Barışın önündeki en büyük engelin statüko olduğunu vurgulayan Esengül Demir, halkların barışa karşı olmadığını da belirtti. Esengül Demir, "40 yıllık savaşta binlerce insan hayatını kaybetti. Bu coğrafyamızda derin tahribatlar oluşturdu. Ekonomik ve siyasal anlamda büyük krizlerin içindeyiz. Bugün toplumsal krizlerin büyük bölümünün bu savaş ısrarı olduğunu biliyoruz. Dolayısıyla başka bir yaşam mümkündür. Bir arada kardeş ve özgür yaşayabiliriz. Bu barışın inşası da bunun ilk adımı olacaktır" diye belirtti.
'ÖCALAN SERBEST BIRAKILMALI'
İmza kampanyanın sahada yürütücülerinden olan DEM Parti İstanbul İl Eşbaşkanı Murat Kalmaz da PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın ortaya koyduğu perspektifler çerçevesinde Türkiye'nin demokratikleşmesi ve barışın sağlanması konusunda üzerlerine düşeceklerini yapacaklarını belirterek, iktidarın barış için sorumluluk alıp pratik adımlar atması gerektiğini vurguladı. Kalmaz, Türkiye’de barışın sağlanması için Abdullah Öcalan'ın fiziki özgürlüğünün sağlanması gerektiğinin altını çizerek, şöyle devam etti: "Sayın Öcalan özgürleşirse, Kürt sorunun çözümüne, Türkiye'nin demokratikleşmesine ve bölge sorununun çözümüne çok büyük katkı sunacaktır. Bu anlamda beklentimiz bir an önce Sayın Öcalan'ın özgürlüğünü gerçekleşmesidir. Sayın Öcalan'ın özgürleşmediği süreçte istenilen amaca ulaşacağı noktasında ciddi anlamda kaygılarımız var. Bahçeli'nin ortaya koymuş olduğu bu süreçle birlikte geliştirmiş olduğu beyanların bizim beklentimiz açısından baktığımızda Sayın Öcalan'ın özgürlüğüyle gerçekleşebilecek. Sayın Öcalan'ın fiziki özgürlüğünün gerçekleşmediği sürece, bahsedilen temenniler, irade beyanlarının hepsi havada kalan durumlardır. Sayın Öcalan özgürleşmeden bu sorunun çözümü mümkün değildir."
'SAHADA OLACAĞIZ'
Tarihi bir süreçten geçtiklerini kaydeden Kalmaz, Türkiye gündeminin Abdullah Öcalan'ın Kürt sorununun demokratik çözümü ve barışın toplumsallaşması için ortaya attığı perspektifler üzerinden belirlendiğini vurguladı. Kalmaz, şunları söyledi: "Biz de hem DEM Parti hem HDK olarak bu sürecin muhatabı olduğumuzu belirtiyoruz. Bu sürecin amacına ulaşması noktasında var gücümüzle bu sürece dahil olacağımızı söylemek istiyorum. Bu anlamda HDK'nin başlatmış olduğu 'Barış için 1 milyon imza' kampanyası çok değerlidir. Türkiye'nin demokratikleşmesi, Türkiye haklarının temel sorunlarının çözülmesi, ekonomik sorunun çözülmesi, bütün bu sorunların kaynağı buradan gizlidir. Bu imza kampanyası kapsamında ev ev, sokak sokak gezilecek ve gidilmeyecek kimse bırakılmayacak. Herkesin kapısını çalıp, Türkiye'nin barışı, Kürt sorunu demokratik çözümü için taleplerimizi iletip bununla ilgili destek bekleyeceğiz. Dolayısıyla barış için 1 milyon imzaya ulaşana kadar sahada olacağız. Hem Sayın Öcalan'ın beklentisi olan barışın toplumsallaşması, hem de toplumun bu sürece dahil eden bir öncülük misyonu oynayacağımızı söylemek isterim."
MA / Melik Çelik