Kayıplar için beş kentte adalet talebi

HABER MERKEZİ -  İHD ve kayıpları birçok kentte bir araya gelerek farklı tarihlerde gözaltında kaybettirilen Nazım Gülmez, Hamza Tutan, Ali Tekdağ, Hakkı Kaya ve Orhan Yakar’ın akıbet ve faillerini soruldu. 
 
İnsan Hakları Derneği ve kayıp yakınları Ankara, Gever, Amed, Êlih ve İzmir'de bir araya gelereki devlet tarafından farklı tarihlerde gözaltında kaybettirilenlerin akıbeti ve faillerini sordu. 
 
ANKARA
 
İnsan Hakları Derneği (İHD) 22’nci Olağan Genel Kurulu için kente gelen kayıp yakınları ve İHD İstanbul Şubesi yöneticileri,  kurulun yapıldığı Yılmaz Güney Sahnesi’nde açıklama yaptı. 
 
Bu haftaki eylemde, 14 Ekim 1994 tarihinde Dêrsim'in Xozat (Hozat) ilçesine bağlı Taşıtlı köyünde gözaltına alınıp kendisinden bir daha haber alınamayan Nazım Gülmez'in akıbeti soruldu. 
 
İHD İstanbul Şube Başkanı Jiyan Tosun'un okuduğu Gülmez'in hikayesi şu şekilde anlatıldı: "61 yaşındaki, 9 çocuk babası Nazım Gülmez, Dersim Hozat’ın Taşıtlı köyünde yaşıyordu. Tarım ve hayvancılıkla uğraşan Nazım Gülmez, çevresinde sevilen ve sayılan biriydi. Bölgede operasyon yapan Bolu Komando Tugayı’na bağlı askerler, 14 Ekim 1994 tarihinde Taşıtlı köyüne geldi. Askerler, saat 09:30 civarında Nazım Gülmez’i, devam eden operasyonda kendilerine kılavuzluk etmesi için evinden aldılar. Gülmez ile birlikte üç köylü daha götürüldü. Olaya muhtar ve bütün köylüler tanıklık etti. Askerlerin Gülmez ile birlikte aldığı üç kişi bir süre sonra serbest bırakıldı ve köye döndü, ancak Gülmez’den bir daha haber alınamadı. Askeri yetkililer, eşini soran Garip Gülmez’e, 'Askerler Tunceli merkeze götürüp bırakmış' dedi. Garip Gülmez’in 'Eşim okuma yazması olan, yol iz bilen biridir, bırakılsaydı eve gelirdi' itirazı ise cevapsız kaldı.
 
Gülmez ailesi, Nazım Gülmez’in bulunması için Hozat Savcılığı’na başvurdu. Ancak Gülmez’in kaybolmasıyla ilgili etkin tedbirler alınmadı. Soruşturma dosyası, Hozat Savcılığı, Elazığ Askeri Savcılığı ve Malatya DGM Savcılığı arasında gidip geldi. Savcılıkların olayın aydınlanması için gereken çaba ve özeni göstermemesi nedeniyle dosyada herhangi bir ilerleme sağlanmadı. 31 yıldır Nazım Gülmez’in akıbeti karanlıkta bırakıldı ve failleri cezasızlıkla korundu.”
 
 
GEVER
 
İHD Colemêrg Şubesi ve kayıp yakınları, eylemlerinin 201’inci haftasında Gever (Yüksekova) Sanat Sokağı’nda bir araya geldi. "Kayıplar bulunsun failler yargılansın" pankartının açıldığı açıklamada kaybedilenlerin fotoğrafları taşındı. Kayıp yakınları bu hafta 8 Kasım 1985’te gözaltında katledilen 22 yaşındaki Hamza Tutan’ın hikâyesini, bir annenin, bir ailenin, bir halkın bitmeyen adalet arayışını hatırlatmak için toplandı. 
 
Açıklamayı okuyan İHD yöneticisi Musa Bor, “Hamza Tutan, Eskişehir Anadolu Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi öğrencisiydi. Yaz tatillerinde Yüksekova’da babasına ait Doğu Palas Oteli’ni işletiyordu. 8 Kasım 1985 sabahı, Yüksekova Emniyet Amirliği’ne bağlı polisler, otele yaptığı bir operasyon sırasında herkesin gözleri önünde Hamza’yı gözaltına aldı. Henüz birkaç saat sonra polisler bu kez Hamza’nın annesinin kapısını çaldı. Kadını evinden alarak karakola götürdüler. Orada, bir odada yerde yatan bir bedenin kendisine ait olup olmadığını sormak üzere içeri aldılar. Anne, yerde oğlunun cansız bedenini görünce baygınlık geçirdi” dedi. 
 
‘POLİSLER GÖREVLERİNE İADE EDİLDİ’
 
Kısa bir süre sonra, Hamza Tutan’ın cenazesinin ailesine “kalp krizi geçirdi” denilerek teslim edildiğini söyleyen Bor şunları söyledi: “Ancak ailenin yaptığı incelemede, vücudunda ağır darp ve işkence izleri olduğu görüldü. Yüksekova Cumhuriyet Başsavcılığı’na yapılan başvuru üzerine cenaze İstanbul Adli Tıp Kurumu’na gönderildi. Adli Tıp raporunda, kollar ve bacaklarda yüksek voltajlı elektrik akımına bağlı yanıklar tespit edildi; ancak ölüm sebebinin ‘verilen elektrik akımı olup olmadığının tespit edilemediği’ gibi hukuka ve vicdana sığmayan bir ifade kullanıldı. Bunun üzerine 6 polis memuru görevden uzaklaştırıldı. Fakat kısa bir süre sonra dönemin Hakkari Sıkıyönetim Komutanlığı, ilgili mercilerle yazışarak açığa alınan polisler için ‘kolaylık gösterilmesi’ talebinde bulundu. Böylece tüm sanıklar başka illerde görevlerine iade edildi.” 
 
FAİLLER BULUNSUN TALEBİ
 
Yıllar süren başvurulara rağmen Hamza Tutan’ın davasının “kovuşturmaya yer olmadığına” dair bir kararla kapatıldığını aktaran Bor, “Ailesinin adalet arayışı, cezasızlık duvarına çarptı. Ama biz biliyoruz ki; adalet talebi zaman aşımına uğramaz. Hamza Tutan’ın, gözaltında kaybedilenlerin, işkenceyle katledilenlerin isimleri bu topraklarda yankılanmaya devam edecek. Bugün, 201. haftamızda bir kez daha haykırıyoruz; Hamza Tutan’ın akıbeti açıklansın! Failler koruma altından çıkarılsın, adil yargılanma süreci başlatılsın. Cezasızlık politikalarına son verilsin” diye kaydetti.  
 
İZMİR
 
İHD İzmir Şubesi, 2 haftada bir gerçekleştirdiği “Kayıplar bulunsun failler yargılansın” eylemini Konak Eski Sümerbank önünde sürdürdü. "Kayıplar vicdandır sahip çık" ve "Kayıplar belli failler nerede" pankartlarının açıldığı açıklamada bu hafta, 1953 yılında Amed'de kaçırıldıktan sonra kaybedilen Ali Tekdağ'ın akıbetini sordu. 
 
İHD İzmir Şubesi Yöneticisi Mustafa Kızartıcı, 13 Kasım 1994'te sivil giyimli kişilerin Tekdağ'a ateş ettiklerini ardından bu kişilerin Tekdağ'ı minibüse koyarak ortadan kaybolduklarını belirterek, olay sırasında bölgede bulunan asker ve trafik polislerinin olaya müdahale etmediğini söyledi. Tekdağ'ın eşinin ertesi gün Diyarbakır DGM'ye başvurduğunu belirten Kızartıcı, "Savcılıkta dilekçeyi okuyan kişi, olayın henüz yeni olduğunu ve bu nedenle bir hafta sonra gelmesi gerektiğini söyledi. Hatice Tekdağ 3 gün sonra tekrar DGM’ye başvuruda bulundu. Hiçbir yanıt alamayınca 2 ay boyunca her gün dilekçe ile başvuruda bulundu. 2 ay sonra polislerden biri Hatice Tekdağ’ın sürekli gelmesine sinirlenerek kendisini Savcılığa çıkarıp görüştürdü. Savcı olayla ilgili bir şahit getirmesini söyledi. Hatice Tekdağ olayın şahidinin kendisi olduğunu söyledi. Bunun üzerine Savcı odadan çıkıp, Hatice’nin biraz dışarıda beklemesini söyledi. Bir süre sonra Savcı, Hatice Tekdağ’a, gerekli yerlere telefon açtığını ve böyle bir şahsın kendileri tarafından gözaltına alınmadığını söyledi ve adresini alarak bir daha gelmesine gerek kalmadığı açıklamasında bulundu. Ali Tekdağ daha önceleri de birçok kez gözaltına alınmış ve işkencelerden geçmişti. 1982 yılında gözaltına alınıp tutuklanmış, 1985 yılında tahliye edilmişti. Kardeşi Mehmet’in faili meçhul cinayete kurban gitmesinden sonra baskılar daha da yoğunlaşmıştı" dedi. 
 
 
GÖZALTINA ALINDIĞI İNKAR EDİLDİ
 
Tekdağ'ın ailesinin tüm başvurularının sonuçsuz bırakıldığını Tekdağ'ın gözaltına alındığının inkar edildiğini söyleyen Kızartıcı, "Ancak, S.D isimli bir kişi, Ali Tekdağ'ı gözaltına alınmasından 45 gün sonra, Diyarbakır Çevik Kuvvet Merkezi'nde gördüğünü açıkladı ve onun, 'Aileme söyleyin beni katledecekler' diye bağırdığını aktardı. 20.01.1996 tarihli Evrensel Gazetesi'nde yayınlanan itiraflarında bir JİTEM subayı, “Öldüğü gün adının Ali Tekdağ olduğunu öğrendiğim kişi, önce Diyarbakır Terörle Mücadele Şubesi, sonra Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğü Polis Koleji’nde sorgulandı. Silvan’a getirilmeden önce Diyarbakır Pirinçlik Jandarma Karakolu’na götürülüp sorgulandıktan sonra oradan Ergani’ye, Ergani’den de zırhlı personel taşıyıcısıyla Silvan’a getirildi. Zırhlı tugaya getirildiğinde çok zayıftı, saç ve sakalları oldukça uzamıştı. Ben o zaman sorgu timinde değildim. Operasyon timindeydim. Sorgu timinde olan bir üsteğmen hemşerim vardı. Sanırım 80 ya da 90. günde yapılan sorgulamalarında polise hiçbir bilgi vermemişti. Üsteğmenin anlattığına göre çok fazla işkence görmüştü. Askeri Doktor Tekdağ’ın daha fazla dayanamayacağını söylemesi üzerine 120. gününde buradan alınıp benim de içerisinde bulunduğum operasyon timi eşliğinde askeri bölge dışında bulunan bir çöplüğe getirdik. Burada özel harekât timinde bulunan komiser yardımcısı Timuçin ve Boğa lakaplı komutan tarafından silahla taranarak öldürüldü. Öldürüldükten sonra timde bulunan başka bir görevli Tekdağ’ın yakılması gerektiğini söyleyince cesedin üzerine benzin döküp kömür haline gelinceye kadar yakıldı. Daha sonra kemikleri ve diğer parçalar Silvan Diyarbakır arasında bulunan bir dere kenarındaki nadasa bırakılmış bir tarlaya götürdükten sonra arabada bulanan kazma ve kürekle gömdük. Bu olayda ‘Boğa’ lakaplı komutan ödüllendirilerek Mardin Zırhlı Tugay’ına atandı. Tekdağ’ın öldürülmesi olayı, OHAL Valisi, Diyarbakır Emniyet Müdürü ve Asayiş Kolordu Komutanın bilgisi dâhilindedir” diye konuştu. 
 
AMED
 
İHD Amed Şubesi ve kayıp yakınları, “Kayıplar bulunsun failler yargılansın” eylemlerinin 875’üncü haftasında Rêzan (Bağlar) ilçesinde bulunan Koşuyolu Parkı’ndaki Yaşam Hakkı Anıtı önünde bir araya geldi. Kayıpların fotoğraflarının taşındığı eylemde Amed’de 18 Kasım 1996 tarihinde gözaltına alınıp kendisinden bir daha haber alınamayan Hakkı Kaya’nın akıbeti soruldu.
 
Burada konuşan İHD Amed Şubesi Kayıp Komisyonu üyesi Fırat Akdeniz, kayıpların akıbeti bulununcaya dek, mücadele etmeye devam edeceklerini belirterek, “Biz kayıp yakınların aileleri olarak acımız ağırdır, biz kayıplarımızın kemiklerin bulunmasını istiyoruz. Kayıplarımız bulunana kadar biz burada olacağız” dedi.
 
 
KAYA’IN HİKAYESİ
 
Ardından Hakkı Kaya’nın kaybedilme hikayesini İHD Amed Şube üyesi Yahya Polat okudu: “Hakkı Kaya, 1949 yılında Diyarbakır’ın Lice ilçesine bağlı Saydamlı Köyünde dünyaya geldi. Ailesi ile birlikte Diyarbakır merkezinde ikamet eden Hakkı Kaya, nakliyat işiyle uğraşıp geçimini sağlamaktaydı.
 
Hakkı Kaya, beyaz Toros araç ile alıkonulmadan 3 gün önce Diyarbakır Sur İlçesi Hz. Süleyman Camii civarında Cuma namazından çıkarken 3 sivil polis tarafından kendisine ‘Bizimle karakola geleceksin’ diyerek durdurulur. Hakkı Kaya, ‘Bizim işimiz var, daha sonra biz karakola uğrarız’ cevabını vererek karakola bu şekilde gitmeyi reddeder.
 
Hakkı Kaya bu olaydan 3 gün sonra yani 18 Kasım 1996 tarihinde Ahmet Yaşar ve soy ismi öğrenilemeyen Metin adlı arkadaşlarıyla birlikte Ziya Gökalp Lisesi civarında Tekkapı’ya doğru yürüyüş halindeyken yanlarına beyaz Toros diye tabir edilen ‘06 EKN 22’plakalı bir araç yanaşır. Araç içerisinden polis olduğu iddia edilen 3 silahlı kişi inerek Hakkı Kaya ve arkadaşlarını durdurup üst araması yaparlar. Akabinde silahlı 3 kişi, kendilerine bazı sorular sorduktan sonra Kaya ve arkadaşlarını beyaz Toros’a bindirip olay yerinden uzaklaşır. Endüstri Meslek Lisesine doğru ilerlerken araç içerisindeki Hakkı Kaya dışında Ahmet Yaşar ve Metin adlı şahıs araçtan indirilir. Olay sırasında arkadaşının da serbest bırakılmasını isteyen Ahmet Yaşar, 3 silahlı kişinin ağır hakaretlerine maruz kalır. Beyaz Toros ile Ziya Gökalp Lisesi civarından alınan Hakkı Kaya’dan o tarihten sonra bir daha haber alınamaz.
 
Olay sonrasında Ahmet Yaşar, Hakkı Kaya’nın kardeşi Selam Kaya ile birlikte Emniyet Müdürlüğü Cinayet Masasına başvuruda bulunup ifade verir. Derneğimiz 6 Aralık 1996 tarihinde Gözaltı İzleme Merkezini arayarak Hakkı Kaya’yı sorar ancak ‘Kayıtlarımızda böyle birinin ismine rastlanmadı’ şeklinde derneğimize cevap verilir.
 
Hakkı Kaya’nın oğlu Efendi Kaya, babasının akıbetini ortaya çıkartmak için 27 Kasım 1997 tarihli bir dilekçeyle DGM Cumhuriyet Başsavcılığına başvuruda bulunur. 1997/9369 esas sayılı numara ile başlayan soruşturma halen Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığında 2009 yılında açılan 2009/688 esas sayılı soruşturma numarası ile devam etmektedir. Olaya ilişkin tanık beyanlarına rağmen soruşturma kapsamında Hakkı Kaya’dan bir bilgi elde edilemez.”
 
Açıklama oturma eylemi ile son buldu.
 
ÊLIH
 
Êlih’te ise 711’inci haftasına giren İHD ve kayıp yakınları eylemi, Gülistan Caddesi'nde bulunan İnsan Hakları Anıtı önünde sürdü. Bu haftaki eylemde, Kasım 1994 yılında İstanbul’da kaybedilen ve bir daha kendisinden haber alınamayan Orhan Yakar’ın akıbeti soruldu.
 
Akar’ın kaybedilme hikayesini İHD üyesi Yunus Bağış okudu: “1981 Doğubayazıt doğumlu Orhan Yakar, ekonomik sıkıntılar nedeniyle daha 15 yaşındayken 1996’da İstanbul’a gider. İş bulup çalışır. Ailesini sık sık telefonla arar. Son telefonun üzerinden 2 ay geçer. Aile Orhan’dan haber alamaz. Babası Mehmet Yakar İstanbul’a gider. İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesi’ne başvurur. Savcılık ve Emniyet Müdürlüğü’ne yazılı başvuruda bulunulur. Ayrıca gazeteye kayıp ilanı verilir. Baba, resmi sonuçları beklemek üzere köyüne döner. Birkaç gün sonra Doğubayazıt İlçe Jandarma Komutanlığına çağrılır. Askerler “Bingöl Jandarma Alay Komutanlığı haber verdi, oğlun orada ‘git al’ der. Baba Bingöl’e gider. Alay Komutanlığı yetkilileri; “Oğlun dağa çıkmıştı, 16 Kasım günü teslim oldu. 17 Kasım günü operasyonda arazide bize yer gösterirken, ‘daha önceden PKK militanları tarafından araziye döşenen mayına bastı parçalandı, öldü” der. Babaya yakalanma tutanağı gösterilir. Ancak tutanakta Orhan’ın imzası yoktur. Baba parçalanmış olsa da çocuğunun cenazesini ister. Yetkililer; ‘Ceset paramparça oldu, o bölgede güvenlik sorunu var. Ceset orada kaldı’ diyerek geçiştirmeye çalışır.”
 
Açıklama oturma eylemiyle son buldu.
 

Diğer başlıklar

06/12/2025
23:49 Yemeklerinde ölü fare çıktığını söyleyen öğrencilerden protesto
23:23 Paramiliter grupların işkence ettiği Efrînli M.S. yaşamını yitirdi
23:13 Uluslararası konferansta yarın da önemli başlıklar tartışılacak
23:07 Metin ve Kemal Kahraman’ın konserine yoğun ilgi
22:54 Muhittin Böcek hastaneye kaldırıldı
22:51 Hatun Esen: Doğayı katledenler değil mücadele kazanacak
22:11 BMGK'den Lübnan'a destek açıklaması
22:01 Ankara'da 'Ev' filmi gösterimi ve söyleşisi
21:14 'Hakikat ve adalet olmadan barış inşa edilemez'
20:49 Kaldırım çalışmaları esnafı da yurttaşı da mağdur etti
18:41 Halep’te Abdullah Öcalan için özgürlük çağrısı
18:33 Fidan: Öcalan Suriye'de rol oynayabilir
18:08 BM: Suriye’de insan hakları ihlalleri devam ediyor
18:04 Azime Işık: Dönüşüm için ilkin adalet kıstası benimsenmeli
17:56 Êlih'te panel: Barışı örgütlemek zorundayız
17:48 İsrail, 70 bin 354 Filistinliyi katletti
17:45 Afşin Belediyesi’nin işine son verdiği işçi intihar etti
17:01 Cizîr'de mağarada bir kişiye ait cenaze bulundu
16:32 Aydın Erdem mezarı başında anıldı
16:31 İrlandalı milletvekili Kearney: Sivil toplum sürece dahil edilmeli
Katalonya eski Başbakanı Garcia: En önemlisi halkınızla yaptığınız sözleşmedir
16:20 Bahçeli: Barış kuşunun ikinci kanadı takılacak ve herkes uçuşunu görecektir
16:18 Wan’da Şiyar Be Platformu kitlesel yürüyüşle deklere edildi
16:01 Gazeteci Aykol’un tedavisi sürüyor
15:54 Suriye’de Alevilere dönük saldırılar Amed’de protesto edildi
15:52 Prof Köker: Nihai hedef barış ve demokratik toplumun inşasıdır
15:19 Neçirvan Barzani: Barışın inşa edilmesi tüm bölgeyi etkiler
15:18 Amed Sağlık Platformu çalıştayının sonuç bildirgesi açıklandı
15:04 Üç kentte hasta tutsaklar için çağrı
15:03 CHP'de yeni MYK belli oldu
15:01 Güney Afrikalı Senatör Bhabha: Yasal kılındığımız an dönüm noktası yaşandı
14:49 Arzu Yılmaz: Abdullah Öcalan’ın söylediği entegrasyon, birlikte yaşamın formülüdür
Nobel Ödüllü Oleksandra Viacheslavivna Matviichuk: Kadınları sürece dahil etmeliyiz
14:19 DAİŞ saldırısı ihtimaline karşı kutlama yasağı
14:02 İstanbul’da Barış Çalıştayı: Süreçte aktif rol almak istiyoruz
13:59 Suriye’de savaş kalıntıları nedeniyle 665 kişi yaşamını yitirdi
13:44 İmralı Heyeti üyesi Erol: Abdullah Öcalan Kürtlerin hukuka dahil edilmesini istiyor
13:36 İmralı’ya giden komisyon üyesi Yıldız: Süreç ertelenmeyecek bir devlet meselesidir
13:27 Yiğit ve Turgut’un taziyelerine kitlesel ziyaret
13:19 'Esas duruş' dayatmasını reddeden tutsak, 10 gardiyan tarafından darp edildi
13:13 Mehmet Güler, Rojhat Özdel ve Faik Kevci için adalet istendi
13:11 Cumartesi Anneleri Hüseyin Taşkaya’nın akıbetini sordu
12:28 İstinaf da 'yetki davası'nda DİSK Basın-İş'i haklı buldu
12:26 Barzani: Sürece her anlamda katkı sunmaya hazırım
Talabani: Barış ve demokrasi umudu için atılan her adımı savunuruz
12:01 Îlham Ehmed: Kendimizi Türkiye’de, Türkiye’yi burada görmek istiyoruz
11:26 15'inci İnsan Hakları Film Günleri başlıyor
11:18 Boşanmak isteyen kadın ve kız kardeşine saldırı
11:07 Abdullah Öcalan: Demokratik toplum sosyalizmi temelinde kurtuluşa yürüme zamanı
10:53 ‘Uluslararası konferasta’ barış deneyimleri tartışılacak
10:38 Uluslararası konferans: Abdullah Öcalan’ın demokratik paradigması büyük bir çözümdür
10:30 Osmaniye'de kaza: Çok sayıda ölü ve yaralı var
09:41 Dilan Karaman’ın ölümüne dair açılan soruşturma ne aşamada?
09:31 DAİŞ Suriye'de yeniden varlık gösteriyor
09:13 Kuvvetli yağış ve rüzgar uyarısı
09:12 ‘Katıldığı sınav bulunmadı’ iddiasıyla 30 yıllık tutsağın tahliyesi 9 ay ertelendi
09:11 1 ayda 4 kez hastane sevk edildi: Artık beni hastaneye götürmesinler
09:09 Her Yer Çocuk Derneği gönüllüsü: İktidarın politikalarıyla çocukluk kısalıyor
09:08 Wan-Bedlîs-Colemêrg Eczacılar Odası Başkanı: Fiyat belirsizliği ilaçları vurdu
09:07 'Savaş engelliliği artırıyor, barış için mücadele edeceğiz'
09:07 Kayyıma gerekçe yapılan davadan beraat etti: Belediye iade edilmeli
09:06 Avukat Özdemir: 11'inci Yargı Paketi beklentileri karşılamadı
09:05 ÖHD'li Kantarci: Abdullah Öcalan'ın özgür yaşar ve çalışır koşulları sağlanmalı
09:04 Türkdoğan: Komisyon raporunun en önemli başlığı entegrasyon olacak
09:04 Licêlilerden 'fuhuş ağına' karşı birlik çağrısı
09:03 31 yıllık tutsağı arkadaşı anlattı:Yaşamını halkının mücadelesine adadı
09:02 Kırmızı halısız festival
09:00 06 ARALIK 2025 GÜNDEMİ
05/12/2025
23:34 Rojin Kabaiş’in telefonu 10 gün içinde İspanya’ya gönderilecek
22:56 BM: Gazze'de insani kriz kritik seviyede
22:38 Suriye Geçiş Hükümeti’ne bağlı silahı grup, Alevi türbelerini yaktı
22:06 Abdullah Öcalan'dan komisyona: Görüşme tarihidir
21:37 Provokatör polis açığa alındı
21:27 Barış paneli: Daha somut uygulamaların tartışılması gerekiyor
21:06 Licê’de fuhuşa karşı çalışmalar 5’inci gününde
20:52 Tetwan’da Zîn Kadın Dinlenme Merkezi açıldı
19:35 SAMER araştırması: Katılımcıların yüzde 70'i boykotu etkili buluyor
19:25 Alevi katliamına karşı birlik olma çağrısı
19:17 30 yıldan sonra tahliye edildi: Artık Kürt halkının özgürlüğünün zamanı
19:08 Erxenî'de kavga: İki kişi hayatını kaybetti
19:01 İşçilerin hak arayışı 129'uncu gününde
18:15 Ferdi Zeyrek davasında tahliye
18:08 İstanbul’da yapılacak konferansın hazırlıkları tamamlandı
17:34 Son bir yılda 85 çocuk işçi yaşamını yitirdi
16:40 Gazeteci Aykol’un tedavisi antibiyotiklerle sürüyor
16:30 Cizîr’de Kezi Dayanışma Mağazası açıldı
16:29 ÇHD: İdare ve Gözlem Kurulları lağvedilmeli
16:20 Kadri Bağdu'nun anısına 'Yara' belgeseli yayımlandı
16:05 Kadınlardan uyuşturucu ve fuhuşa karşı ortak mücadele çağrısı
15:30 İzBB işçileri, eylem takvimini açıkladı
15:29 Rapçı Barody madde bağımlılığına karşı şarkı besteledi
15:26 'Hasta tutsak Yıldırım tahliye edilmeli'
14:42 Şerzan Kurt öykü ödülü sahiplerini buldu
14:41 Sosyolog Holloway’den Asrın Hukuk Bürosu’na ziyaret
14:39 BM ve AK'ye Suriye'deki katliamlara karşı sorumluluk alma çağrısı
14:11 Neslihan Şedal hakkında beraat kararı
13:49 Îlham Ehmed de İstanbul’daki konferansta konuşacak
13:44 BES'ten 'adil ücret' çağrısı
12:56 HPG'li Ali Kaya'nın taziyesine kitlesel ziyaret
12:34 Ajanlaştırma baskısı ve takip tacizine suç duyurusu yapılacak
11:54 Filozof Bourg: Kürtlerin siyasete aktif katılımı demokratikleşme için zorunlu
11:41 Eğitim Sen: MESEM iktidarın eğitimi piyasalaştırma politikasıdır
11:36 İmralı görüşmesini anlattı: Bir güç orduya katılacak, diğer güç asayişi sağlayacak
11:22 Abdullah Öcalan’dan Mexmûr Kadın Meclisi Konferansı’na mesaj
11:12 Barış ve Demokratik Toplum Konferansı'na kimler katılacak, neler tartışılacak?
10:39 Kayyım atama davasında beraat
10:34 Bahis soruşturmasında 46 kişi hakkında gözaltı kararı verildi
10:02 Ebru Günay: Kürt sorunu uluslararası zeminde tartışılacak
10:00 11. Yargı Paketi Adalet Komisyonu'nda kabul edildi
09:22 Siyaset bilimci İnsel: Bütüncül hukuk ikili hukuk yapısına son vermektir
09:21 KYK yurdundan ‘çalışmayan kombi’ savunması: Mülk sahibi yaptıracak
09:20 Katı atık toplayıcısı: Barışın gelmesi refah ve huzurun gelmesidir
09:19 DAD Eş Genel Başkanı: Abdullah Öcalan’ın toplumla buluşacak koşulları oluşturulmalı
09:17 Hedef iki milyon palamudu toprakla buluşturmak
09:16 'Koza Altın Bergama için yeni bir facianın habercisi'
09:15 Bölgesel savaşlar ve fahiş fiyatlar Wan turizmini vurdu
09:14 Wan'da festival: Müzik özgürleştirir, barış büyür
09:13 İntihara sürüklenen kadının dosyasında şüphelilere tahliye
09:12 Licê'deki kadınlardan 'fuhuş çetesine’ tepki: Herkes ayaklanmalı
09:10 Amed Uluslararası Film Festivali: Sanatla iç içe olalım
09:05 'Hasta tutsaklar kaderine terk edildi'
09:02 Zenobia'nın kenti Palmira'daki tahribatı görüntüledik
09:00 05 ARALIK 2025 GÜNDEMİ
04/12/2025
23:57 ABD'den Venezuela'ya yönelik seyahat uyarısı
22:44 Licê’deki fuhuş çetesine karşı çalışmalar sürüyor
21:29 TİP'li gençlerin tutuklanması protesto edildi
21:21 Madenciler anıldı: Çıkış yolu direnişlerin birleşmesinde
21:17 AKP'li belediye 3 sokağı borç karşılığı sattı
21:14 DEM Parti komisyon üyeleri: Görüşme içeriği bağlamından koparıldı, tamamı paylaşılsın
20:37 Güngören’de 6 katlı binada patlama
20:32 'Hakime rüşvet suçlaması, eşine 9 milyon TL avukatlık ücreti kararı' haberine erişim engeli
20:24 DEM Parti’den tarım işçisi kadınlara ziyaret
20:17 DEM Parti komisyona sunacağı raporunun ana hatlarını paylaştı
19:30 'Barış ve halkların kardeşliği inşa edilmeli'
19:25 Abdullah Öcalan: Sürecin başarıya ulaşması için tüm gayretimi ortaya koyuyorum
19:06 BM’den Sudan’daki iç çatışmanın durdurulması çağrısı
19:01 MSD: Krizden çıkmanın yolu diyalog
17:47 Dilovası’nda 7 işçinin yaşamını yitirdiği yangına ilişkin rapor hazırlandı
17:46 Komisyonda 'tutanak' krizi
17:15 İsrail'in saldırıları sürüyor
17:11 MHP'li Yıldız: İmralı görüşmesi çok olumlu geçti
17:01 Ayşegül Doğan: Tutanaklar açık biçimde okunmalıdır
16:56 Gazeteci Aykol’un durumu stabil
16:52 Kınık Merası'nın statüsünün değiştirilmesine tepki
16:51 AKP: Kayyum uygulaması düşmeli
CHP: TMK değişmeli, eşit yurttaşlık sağlanmalı
16:37 İHD ve TİHV İnsan Hakları Haftası programını açıkladı
15:24 HPG'li Can'ın taziyesine kitlesel ziyaret
15:07 Wan'da şüpheli kadın ölümü
15:06 Tutuklanan öğrencilere destek eylemi: Talepleri taleplerimizdir
14:14 Zınar Altuntaş hayalini gerçekleştirdi
14:07 Komisyonda tutanakların okunmasında 'fikir' ayrılığı
14:01 Komisyon ‘İmralı ziyareti’ gündemiyle toplandı
13:19 AP Türkiye Raportörü Amor DEM Parti'yi ziyaret etti