Kayıplar için beş kentte adalet talebi

HABER MERKEZİ -  İHD ve kayıpları birçok kentte bir araya gelerek farklı tarihlerde gözaltında kaybettirilen Nazım Gülmez, Hamza Tutan, Ali Tekdağ, Hakkı Kaya ve Orhan Yakar’ın akıbet ve faillerini soruldu. 
 
İnsan Hakları Derneği ve kayıp yakınları Ankara, Gever, Amed, Êlih ve İzmir'de bir araya gelereki devlet tarafından farklı tarihlerde gözaltında kaybettirilenlerin akıbeti ve faillerini sordu. 
 
ANKARA
 
İnsan Hakları Derneği (İHD) 22’nci Olağan Genel Kurulu için kente gelen kayıp yakınları ve İHD İstanbul Şubesi yöneticileri,  kurulun yapıldığı Yılmaz Güney Sahnesi’nde açıklama yaptı. 
 
Bu haftaki eylemde, 14 Ekim 1994 tarihinde Dêrsim'in Xozat (Hozat) ilçesine bağlı Taşıtlı köyünde gözaltına alınıp kendisinden bir daha haber alınamayan Nazım Gülmez'in akıbeti soruldu. 
 
İHD İstanbul Şube Başkanı Jiyan Tosun'un okuduğu Gülmez'in hikayesi şu şekilde anlatıldı: "61 yaşındaki, 9 çocuk babası Nazım Gülmez, Dersim Hozat’ın Taşıtlı köyünde yaşıyordu. Tarım ve hayvancılıkla uğraşan Nazım Gülmez, çevresinde sevilen ve sayılan biriydi. Bölgede operasyon yapan Bolu Komando Tugayı’na bağlı askerler, 14 Ekim 1994 tarihinde Taşıtlı köyüne geldi. Askerler, saat 09:30 civarında Nazım Gülmez’i, devam eden operasyonda kendilerine kılavuzluk etmesi için evinden aldılar. Gülmez ile birlikte üç köylü daha götürüldü. Olaya muhtar ve bütün köylüler tanıklık etti. Askerlerin Gülmez ile birlikte aldığı üç kişi bir süre sonra serbest bırakıldı ve köye döndü, ancak Gülmez’den bir daha haber alınamadı. Askeri yetkililer, eşini soran Garip Gülmez’e, 'Askerler Tunceli merkeze götürüp bırakmış' dedi. Garip Gülmez’in 'Eşim okuma yazması olan, yol iz bilen biridir, bırakılsaydı eve gelirdi' itirazı ise cevapsız kaldı.
 
Gülmez ailesi, Nazım Gülmez’in bulunması için Hozat Savcılığı’na başvurdu. Ancak Gülmez’in kaybolmasıyla ilgili etkin tedbirler alınmadı. Soruşturma dosyası, Hozat Savcılığı, Elazığ Askeri Savcılığı ve Malatya DGM Savcılığı arasında gidip geldi. Savcılıkların olayın aydınlanması için gereken çaba ve özeni göstermemesi nedeniyle dosyada herhangi bir ilerleme sağlanmadı. 31 yıldır Nazım Gülmez’in akıbeti karanlıkta bırakıldı ve failleri cezasızlıkla korundu.”
 
 
GEVER
 
İHD Colemêrg Şubesi ve kayıp yakınları, eylemlerinin 201’inci haftasında Gever (Yüksekova) Sanat Sokağı’nda bir araya geldi. "Kayıplar bulunsun failler yargılansın" pankartının açıldığı açıklamada kaybedilenlerin fotoğrafları taşındı. Kayıp yakınları bu hafta 8 Kasım 1985’te gözaltında katledilen 22 yaşındaki Hamza Tutan’ın hikâyesini, bir annenin, bir ailenin, bir halkın bitmeyen adalet arayışını hatırlatmak için toplandı. 
 
Açıklamayı okuyan İHD yöneticisi Musa Bor, “Hamza Tutan, Eskişehir Anadolu Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi öğrencisiydi. Yaz tatillerinde Yüksekova’da babasına ait Doğu Palas Oteli’ni işletiyordu. 8 Kasım 1985 sabahı, Yüksekova Emniyet Amirliği’ne bağlı polisler, otele yaptığı bir operasyon sırasında herkesin gözleri önünde Hamza’yı gözaltına aldı. Henüz birkaç saat sonra polisler bu kez Hamza’nın annesinin kapısını çaldı. Kadını evinden alarak karakola götürdüler. Orada, bir odada yerde yatan bir bedenin kendisine ait olup olmadığını sormak üzere içeri aldılar. Anne, yerde oğlunun cansız bedenini görünce baygınlık geçirdi” dedi. 
 
‘POLİSLER GÖREVLERİNE İADE EDİLDİ’
 
Kısa bir süre sonra, Hamza Tutan’ın cenazesinin ailesine “kalp krizi geçirdi” denilerek teslim edildiğini söyleyen Bor şunları söyledi: “Ancak ailenin yaptığı incelemede, vücudunda ağır darp ve işkence izleri olduğu görüldü. Yüksekova Cumhuriyet Başsavcılığı’na yapılan başvuru üzerine cenaze İstanbul Adli Tıp Kurumu’na gönderildi. Adli Tıp raporunda, kollar ve bacaklarda yüksek voltajlı elektrik akımına bağlı yanıklar tespit edildi; ancak ölüm sebebinin ‘verilen elektrik akımı olup olmadığının tespit edilemediği’ gibi hukuka ve vicdana sığmayan bir ifade kullanıldı. Bunun üzerine 6 polis memuru görevden uzaklaştırıldı. Fakat kısa bir süre sonra dönemin Hakkari Sıkıyönetim Komutanlığı, ilgili mercilerle yazışarak açığa alınan polisler için ‘kolaylık gösterilmesi’ talebinde bulundu. Böylece tüm sanıklar başka illerde görevlerine iade edildi.” 
 
FAİLLER BULUNSUN TALEBİ
 
Yıllar süren başvurulara rağmen Hamza Tutan’ın davasının “kovuşturmaya yer olmadığına” dair bir kararla kapatıldığını aktaran Bor, “Ailesinin adalet arayışı, cezasızlık duvarına çarptı. Ama biz biliyoruz ki; adalet talebi zaman aşımına uğramaz. Hamza Tutan’ın, gözaltında kaybedilenlerin, işkenceyle katledilenlerin isimleri bu topraklarda yankılanmaya devam edecek. Bugün, 201. haftamızda bir kez daha haykırıyoruz; Hamza Tutan’ın akıbeti açıklansın! Failler koruma altından çıkarılsın, adil yargılanma süreci başlatılsın. Cezasızlık politikalarına son verilsin” diye kaydetti.  
 
İZMİR
 
İHD İzmir Şubesi, 2 haftada bir gerçekleştirdiği “Kayıplar bulunsun failler yargılansın” eylemini Konak Eski Sümerbank önünde sürdürdü. "Kayıplar vicdandır sahip çık" ve "Kayıplar belli failler nerede" pankartlarının açıldığı açıklamada bu hafta, 1953 yılında Amed'de kaçırıldıktan sonra kaybedilen Ali Tekdağ'ın akıbetini sordu. 
 
İHD İzmir Şubesi Yöneticisi Mustafa Kızartıcı, 13 Kasım 1994'te sivil giyimli kişilerin Tekdağ'a ateş ettiklerini ardından bu kişilerin Tekdağ'ı minibüse koyarak ortadan kaybolduklarını belirterek, olay sırasında bölgede bulunan asker ve trafik polislerinin olaya müdahale etmediğini söyledi. Tekdağ'ın eşinin ertesi gün Diyarbakır DGM'ye başvurduğunu belirten Kızartıcı, "Savcılıkta dilekçeyi okuyan kişi, olayın henüz yeni olduğunu ve bu nedenle bir hafta sonra gelmesi gerektiğini söyledi. Hatice Tekdağ 3 gün sonra tekrar DGM’ye başvuruda bulundu. Hiçbir yanıt alamayınca 2 ay boyunca her gün dilekçe ile başvuruda bulundu. 2 ay sonra polislerden biri Hatice Tekdağ’ın sürekli gelmesine sinirlenerek kendisini Savcılığa çıkarıp görüştürdü. Savcı olayla ilgili bir şahit getirmesini söyledi. Hatice Tekdağ olayın şahidinin kendisi olduğunu söyledi. Bunun üzerine Savcı odadan çıkıp, Hatice’nin biraz dışarıda beklemesini söyledi. Bir süre sonra Savcı, Hatice Tekdağ’a, gerekli yerlere telefon açtığını ve böyle bir şahsın kendileri tarafından gözaltına alınmadığını söyledi ve adresini alarak bir daha gelmesine gerek kalmadığı açıklamasında bulundu. Ali Tekdağ daha önceleri de birçok kez gözaltına alınmış ve işkencelerden geçmişti. 1982 yılında gözaltına alınıp tutuklanmış, 1985 yılında tahliye edilmişti. Kardeşi Mehmet’in faili meçhul cinayete kurban gitmesinden sonra baskılar daha da yoğunlaşmıştı" dedi. 
 
 
GÖZALTINA ALINDIĞI İNKAR EDİLDİ
 
Tekdağ'ın ailesinin tüm başvurularının sonuçsuz bırakıldığını Tekdağ'ın gözaltına alındığının inkar edildiğini söyleyen Kızartıcı, "Ancak, S.D isimli bir kişi, Ali Tekdağ'ı gözaltına alınmasından 45 gün sonra, Diyarbakır Çevik Kuvvet Merkezi'nde gördüğünü açıkladı ve onun, 'Aileme söyleyin beni katledecekler' diye bağırdığını aktardı. 20.01.1996 tarihli Evrensel Gazetesi'nde yayınlanan itiraflarında bir JİTEM subayı, “Öldüğü gün adının Ali Tekdağ olduğunu öğrendiğim kişi, önce Diyarbakır Terörle Mücadele Şubesi, sonra Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğü Polis Koleji’nde sorgulandı. Silvan’a getirilmeden önce Diyarbakır Pirinçlik Jandarma Karakolu’na götürülüp sorgulandıktan sonra oradan Ergani’ye, Ergani’den de zırhlı personel taşıyıcısıyla Silvan’a getirildi. Zırhlı tugaya getirildiğinde çok zayıftı, saç ve sakalları oldukça uzamıştı. Ben o zaman sorgu timinde değildim. Operasyon timindeydim. Sorgu timinde olan bir üsteğmen hemşerim vardı. Sanırım 80 ya da 90. günde yapılan sorgulamalarında polise hiçbir bilgi vermemişti. Üsteğmenin anlattığına göre çok fazla işkence görmüştü. Askeri Doktor Tekdağ’ın daha fazla dayanamayacağını söylemesi üzerine 120. gününde buradan alınıp benim de içerisinde bulunduğum operasyon timi eşliğinde askeri bölge dışında bulunan bir çöplüğe getirdik. Burada özel harekât timinde bulunan komiser yardımcısı Timuçin ve Boğa lakaplı komutan tarafından silahla taranarak öldürüldü. Öldürüldükten sonra timde bulunan başka bir görevli Tekdağ’ın yakılması gerektiğini söyleyince cesedin üzerine benzin döküp kömür haline gelinceye kadar yakıldı. Daha sonra kemikleri ve diğer parçalar Silvan Diyarbakır arasında bulunan bir dere kenarındaki nadasa bırakılmış bir tarlaya götürdükten sonra arabada bulanan kazma ve kürekle gömdük. Bu olayda ‘Boğa’ lakaplı komutan ödüllendirilerek Mardin Zırhlı Tugay’ına atandı. Tekdağ’ın öldürülmesi olayı, OHAL Valisi, Diyarbakır Emniyet Müdürü ve Asayiş Kolordu Komutanın bilgisi dâhilindedir” diye konuştu. 
 
AMED
 
İHD Amed Şubesi ve kayıp yakınları, “Kayıplar bulunsun failler yargılansın” eylemlerinin 875’üncü haftasında Rêzan (Bağlar) ilçesinde bulunan Koşuyolu Parkı’ndaki Yaşam Hakkı Anıtı önünde bir araya geldi. Kayıpların fotoğraflarının taşındığı eylemde Amed’de 18 Kasım 1996 tarihinde gözaltına alınıp kendisinden bir daha haber alınamayan Hakkı Kaya’nın akıbeti soruldu.
 
Burada konuşan İHD Amed Şubesi Kayıp Komisyonu üyesi Fırat Akdeniz, kayıpların akıbeti bulununcaya dek, mücadele etmeye devam edeceklerini belirterek, “Biz kayıp yakınların aileleri olarak acımız ağırdır, biz kayıplarımızın kemiklerin bulunmasını istiyoruz. Kayıplarımız bulunana kadar biz burada olacağız” dedi.
 
 
KAYA’IN HİKAYESİ
 
Ardından Hakkı Kaya’nın kaybedilme hikayesini İHD Amed Şube üyesi Yahya Polat okudu: “Hakkı Kaya, 1949 yılında Diyarbakır’ın Lice ilçesine bağlı Saydamlı Köyünde dünyaya geldi. Ailesi ile birlikte Diyarbakır merkezinde ikamet eden Hakkı Kaya, nakliyat işiyle uğraşıp geçimini sağlamaktaydı.
 
Hakkı Kaya, beyaz Toros araç ile alıkonulmadan 3 gün önce Diyarbakır Sur İlçesi Hz. Süleyman Camii civarında Cuma namazından çıkarken 3 sivil polis tarafından kendisine ‘Bizimle karakola geleceksin’ diyerek durdurulur. Hakkı Kaya, ‘Bizim işimiz var, daha sonra biz karakola uğrarız’ cevabını vererek karakola bu şekilde gitmeyi reddeder.
 
Hakkı Kaya bu olaydan 3 gün sonra yani 18 Kasım 1996 tarihinde Ahmet Yaşar ve soy ismi öğrenilemeyen Metin adlı arkadaşlarıyla birlikte Ziya Gökalp Lisesi civarında Tekkapı’ya doğru yürüyüş halindeyken yanlarına beyaz Toros diye tabir edilen ‘06 EKN 22’plakalı bir araç yanaşır. Araç içerisinden polis olduğu iddia edilen 3 silahlı kişi inerek Hakkı Kaya ve arkadaşlarını durdurup üst araması yaparlar. Akabinde silahlı 3 kişi, kendilerine bazı sorular sorduktan sonra Kaya ve arkadaşlarını beyaz Toros’a bindirip olay yerinden uzaklaşır. Endüstri Meslek Lisesine doğru ilerlerken araç içerisindeki Hakkı Kaya dışında Ahmet Yaşar ve Metin adlı şahıs araçtan indirilir. Olay sırasında arkadaşının da serbest bırakılmasını isteyen Ahmet Yaşar, 3 silahlı kişinin ağır hakaretlerine maruz kalır. Beyaz Toros ile Ziya Gökalp Lisesi civarından alınan Hakkı Kaya’dan o tarihten sonra bir daha haber alınamaz.
 
Olay sonrasında Ahmet Yaşar, Hakkı Kaya’nın kardeşi Selam Kaya ile birlikte Emniyet Müdürlüğü Cinayet Masasına başvuruda bulunup ifade verir. Derneğimiz 6 Aralık 1996 tarihinde Gözaltı İzleme Merkezini arayarak Hakkı Kaya’yı sorar ancak ‘Kayıtlarımızda böyle birinin ismine rastlanmadı’ şeklinde derneğimize cevap verilir.
 
Hakkı Kaya’nın oğlu Efendi Kaya, babasının akıbetini ortaya çıkartmak için 27 Kasım 1997 tarihli bir dilekçeyle DGM Cumhuriyet Başsavcılığına başvuruda bulunur. 1997/9369 esas sayılı numara ile başlayan soruşturma halen Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığında 2009 yılında açılan 2009/688 esas sayılı soruşturma numarası ile devam etmektedir. Olaya ilişkin tanık beyanlarına rağmen soruşturma kapsamında Hakkı Kaya’dan bir bilgi elde edilemez.”
 
Açıklama oturma eylemi ile son buldu.
 
ÊLIH
 
Êlih’te ise 711’inci haftasına giren İHD ve kayıp yakınları eylemi, Gülistan Caddesi'nde bulunan İnsan Hakları Anıtı önünde sürdü. Bu haftaki eylemde, Kasım 1994 yılında İstanbul’da kaybedilen ve bir daha kendisinden haber alınamayan Orhan Yakar’ın akıbeti soruldu.
 
Akar’ın kaybedilme hikayesini İHD üyesi Yunus Bağış okudu: “1981 Doğubayazıt doğumlu Orhan Yakar, ekonomik sıkıntılar nedeniyle daha 15 yaşındayken 1996’da İstanbul’a gider. İş bulup çalışır. Ailesini sık sık telefonla arar. Son telefonun üzerinden 2 ay geçer. Aile Orhan’dan haber alamaz. Babası Mehmet Yakar İstanbul’a gider. İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesi’ne başvurur. Savcılık ve Emniyet Müdürlüğü’ne yazılı başvuruda bulunulur. Ayrıca gazeteye kayıp ilanı verilir. Baba, resmi sonuçları beklemek üzere köyüne döner. Birkaç gün sonra Doğubayazıt İlçe Jandarma Komutanlığına çağrılır. Askerler “Bingöl Jandarma Alay Komutanlığı haber verdi, oğlun orada ‘git al’ der. Baba Bingöl’e gider. Alay Komutanlığı yetkilileri; “Oğlun dağa çıkmıştı, 16 Kasım günü teslim oldu. 17 Kasım günü operasyonda arazide bize yer gösterirken, ‘daha önceden PKK militanları tarafından araziye döşenen mayına bastı parçalandı, öldü” der. Babaya yakalanma tutanağı gösterilir. Ancak tutanakta Orhan’ın imzası yoktur. Baba parçalanmış olsa da çocuğunun cenazesini ister. Yetkililer; ‘Ceset paramparça oldu, o bölgede güvenlik sorunu var. Ceset orada kaldı’ diyerek geçiştirmeye çalışır.”
 
Açıklama oturma eylemiyle son buldu.
 

Diğer başlıklar

16:07 Seyîd Rıza ve yol arkadaşları birçok kentte anıldı
15:55 İzmir Bağımlılıkla Mücadele Platformu kuruluşunu ilan etti
15:51 Takas Pazarı’na yoğun ilgi
15:17 ‘Muhlise Karagüzel ve Kavak’ı derhal serbest bırakın’
14:33 Koğuş değiştirmek isteyen tutsak darp edildi
14:28 COP 30 tepkisi: Ekolojik yıkım derinleşiyor
14:04 Mêrdîn kısa süreli yağışta göle döndü
13:56 İHD 22'nci Genel Kurulu başladı: Devletin Kürt meselesindeki güvenlikçi politikası değişmedi
13:51 Kayıplar için beş kentte adalet talebi
12:56 Cumartesi Anneleri Nazım Gülmez için adalet istedi
12:28 Dêrsim’de Seyit Rıza anması: Mezar yerlerini açıklayın
12:18 Sındırgı’da art arda depremler
10:37 CHP Milletvekili Akgün Alp: Devlet, Abdullah Öcalan ile görüşüyorsa Komisyon neden görüşmesin?
10:28 İşçi servisi devrildi: 14 yaralı
10:14 Nizamettin Kabaiş: Tehditlere rağmen mücadelemiz sürecek
09:24 Dilovası’nda yaşamını yitiren işçi sayısı 7'ye yükseldi
09:23 HDP binalarına saldırı dosyası 10 yıldır neden kapalı tutuluyor?
09:22 Dêrsim'de yüzlerce toplu mezar var: Yüzleşme çağrısı
09:11 Ruhsatsız fabrika yangından sonra mühürlendi!
09:08 Dilan Mızrak: Devlet sürecin hukuki zeminini bir an önce oluşturmalı
09:07 Kültürel hafıza yok oluyor, Ermeni evleri bir bir çöküyor
09:06 Bataklığa sürüklenenler anlatıyor: Ayağım tekerlek olmuş, tamir etmeye çalışıyordum
09:05 Çöken bina, patlayan depo: İhmalin getirdiği ölümlere karşı mücadele edeceğiz
09:04 Selamet Yeşilmen’in failleri 10 yıldır bulunmadı: Adalet bekliyoruz
09:03 Soğuk havalar cep yakıyor
09:03 'Halk ve inançlar arasında problem yok; sorun kanun ve yasalardır'
09:02 'Barışa katkı için Seyîd Rıza ve arkadaşlarının mezar yerleri açıklansın'
09:01 Devlet merkezli uygarlık sistemin yok edici düzeni: Kastik katil
09:00 15 KASIM 2025 GÜNDEMİ
08:59 Amed'de yollar göle döndü
08:22 Kürdistan kentleri için kuvvetli yağış uyarısı
14/11/2025
23:56 Yeni kurulan TELE2’nin haberine erişim engeli
23:42 Licê'nin Qelesi mezrasında ev baskını
23:19 Şam'da art arda patlamalar meydana geldi
22:50 Gençlerden Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü için meşaleli yürüyüş
22:43 DEM Parti eski il eşbaşkanına 13 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası
22:36 Mêrdîn'de fırtınada motosikleti devrilen kurye yaralandı
22:10 Rahman A. boşanma aşamasında olduğu kadını katletti
21:36 Kürdistan kentlerine ayrılan kültür ve turizm bütçesi yüzde 5'in altında
21:23 Şêxmeqsûd ve Eşrefiyê girişlerindeki kontrol noktaları kaldırıldı
21:20 Sabahat Tuncel: Barış bizim için bir tercih değil zorunluluktur
20:46 İstanbul'da Rojin Kabaiş için eylem
20:35 Êlih'te iş cinayeti
19:46 Gülhan'ı katleden faile ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası
19:19 ‘Aç kalalım ama kültürsüz kalmayalım’
18:37 İşçiler 107 gündür eylemde: Taleplerimiz karşılansın
18:24 CHP'den İBB iddianamesine ilişkin HSK'ye başvuru
18:18 DEM Partili Oluç: Eli kulağındadır, kayyım rejiminin sonuna geliniyor
18:08 Riha’da toz taşınımı etkili oldu
18:02 HPG’li İş, kitlesel bir şekilde toprağa verildi
17:32 25 Kasım eylemleri: Dayanışmayla karanlığı yeneceğiz
17:06 Çetin'in taziyesine 'şehit namirin' sloganıyla ziyaret
17:01 Vince çıkan işçilerin eylemi kazanımla sonuçlandı
16:42 DEM Parti Kadın Meclisi direnişteki kadınları ziyaret etti
16:41 DEM Parti Turizm Bakanlığından Kürtçe ve diğer dilleri teşvik edilmesini istedi
15:52 Dilek İmamoğlu: Adalet yara alırsa umut yeşermez
15:19 İHD: 6 bin 94 kişinin yaşam hakkı ihlal edildi
15:00 Bireysel silahlanma protestosu
14:07 Silahlı saldırıda 4 kişiyi yaralayan korucular serbest bırakıldı
13:54 LeMan davasında Pehlevan hakkında tahliye kararı
13:09 KESK'li kadınlar 25 Kasım programını açıkladı: Barış talebinde ısrarcıyız
12:26 MB anketine göre enflasyon beklentisi yükseldi
11:45 Çakıroğlu: Cumhuriyetin 2'nci yüzyılının kurucularından biri Abdullah Öcalan olacak
11:31 Tanrıkulu: Güven artırıcı adımlar atılmalı
Ekmen: Toplumun desteği süreç için önemli
11:13 AB Türkiye Delegasyonu Amed Büyükşehir Belediyesi'ni ziyaret etti
11:09 Sürecin etkili öncülere ihtiyacı var
10:55 Seyîd Rıza'nın mezar yeri açıklansın: Gidersem gözüm açık kalacak
10:51 Bakırhan: Süreçte belediyelere büyük sorumluluk ve görev düşüyor
09:58 92 yaşındaki tutsak annesi: Ölmeden oğlumu görebilecek miyim?
09:44 Erzincan Kadın Kapalı Cezaevi’nde ‘suça göre’ muamele!
09:43 'Katliama işveren yer hazırlıyor, devlet göz yumuyor'
09:41 Prof. Dr. Nilgün Toker: Süreç hukuki güvence altına alınmalı
09:39 Barış Anneleri'nden komisyona çağrı: Komisyon önderliğimizle görüşsün
09:33 Wan'da Mısır Çarşısı metruk bir yapıya dönüştü
09:31 ÖHD’li Güneş: 'Umut hakkı’nın uygulanmaması demokratikleşmeye dirençtir
09:30 Her okulun kapısındalar: Çocuklar ve kadınlar 'özel' hedef
09:11 MARSU daire başkanı hakkında ‘taciz ve mobing’ten suç duyurusu
09:09 'Ölümlerin önüne geçmek için acil gündem hasta tutsaklar olmalı'
09:07 Engellenen röportajın 4. bölümü: Devleti demokratikleştirmek lazım
09:00 14 KASIM 2025 GÜNDEMİ
13/11/2025
23:46 Süveyda’da çatışmalar şiddetleniyor
23:37 DEM Partili Uysal: Gençlerin soluyacağı temiz hava kalmadı
21:30 Hatay Arsuz’da orman yangını
21:21 DEM Partili Hun: Her 4 gençten biri Türkiye’yi terk etmek istiyor
20:45 Sırrı Süreyya anısına turnuva: Her gol barış sözü olacak
20:40 Hatimoğulları ve Bakırhan, Demokratik Yerel Yönetimler Kuruluyla bir araya geldi
20:35 AB delegasyonu Amed'de
20:29 Uyuşturucuya karşı mücadeleye ayrılan bütçe yüzde 0,02
20:22 Kuzey ve Doğu Suriye’de üçlü görüşme
20:01 Meteoroloji'den 6 il için 'sarı kod 'uyarısı
19:58 Halkevleri: Polis eliyle özel bir saldırı programı uygulanıyor
19:55 Erdoğan, Erhürman'la görüştü
19:33 DEM Parti'den bütçe görüşmelerinde gençler için fon önerisi
19:22 'Yaşamlarımızı örgütlü mücadelemize emanet edeceğiz'
19:17 Şemrex’te kadınlar fidanları toprakla buluşturdu
19:11 Amedspor’dan 'bahis' açıklaması
19:07 Pasûr'daki iş cinayeti protesto edildi: Önlemler alınmadı
19:01 Dilovası Belediye Başkanı'nın eleştirilere yanıtı 'çoğu yer kaçak' oldu
18:47 223 işçinin direnişi 106'ncı gününde
17:51 Rusya: Ukrayna'ya saldırılar sürecek
17:37 Madde bağımlılığı ve fuhuşa karşı yürüyüşe çağrı
17:25 Adlığ ve Edemen’in taziyesine kitlesel ziyaret
16:59 Gazeteci Aykol'un hayati riski sürüyor
16:45 Mûş’ta ‘Kadın kurtuluş ideolojisi’ atölyesi
16:33 Pasûr’daki iş cinayetindeki ihmaller zinciri
16:30 TFF, bahis soruşturmasında futbolcuların cezalarını duyurdu
16:18 Ferdi Zeyrek'in ölümüne ilişkin iddianame kabul edildi
16:15 Suriye'nin Londra Büyükelçiliği 13 yıl sonra açıldı
16:13 Barrack: QSD’nin entegrasyonunu görüştük
16:07 HPG’li Öztürk’ün taziyesine kitlesel ziyaret
15:55 Komisyonun toplanacağı tarih belli oldu
15:45 İmamoğlu'nun hesabına erişim engeli
15:40 Wan Barosu: Rojin’in faillerinin bulunması için mücadelemiz sürecek
15:01 Cenazelere dönük saldırılara tepki: Barış sadece silahların susması değildir
14:58 Demokratik Modernite'nin yeni sayısı çıktı
14:56 Gazeteci Rahime Karvar’a ceza
14:25 ABD'den Türkiye'deki 7 şirkete yaptırım
14:24 Ahmet Özer’den DEM Parti’ye ziyaret
14:11 '6 kişinin öldüğü işyeri ruhsatsızdı, belediye göz yumdu'
14:07 Mûş'ta 'Çocuk yaşta zorla evlilikle mücadele' çalıştayı
13:54 HDP binasını yakma girişimi davasının gerekçeli kararı açıklandı
13:26 Epstein’ın mesajlarında Barrack’ın adı geçiyor
13:21 Nev Bahçe’de toplanan ayvalar reçele dönüştü
12:43 Sinemada katledilen çocuklara adanan festival başlıyor
12:22 DEM Parti: Alevilerin rızasının olmadığı çalışmaları durdurun
12:19 Tayfun Kahraman'ın tahliye talebine ret
12:13 Gazeteci Şahin’in yurt dışı yasağı 7 yıldır kaldırılmıyor
11:59 Behdînan’da seçim protestoları sürüyor
11:34 'İktidar Abdullah Öcalan'la görüşme konusunda yaklaşımını ortaya koymalı'
11:18 Taliban kadınlara okuma yazma veren kursları kapattı
11:16 Amûdê Katliamı kınandı:Unutmayacağız, unutturmayacağız
10:42 Şara’nın ABD ziyareti sonrası Suriye’yi ne bekliyor?
10:37 Pervin Buldan: Süreç yasal düzenlemeyle birlikte ilerler
10:18 Yangından kurtuldu: Hiçbir koruyucu önlem alınmıyordu
10:14 Rojin’in vücudundaki 2 DNA’nın bulaş olmadığı kesinleşti
09:50 Jeoloji Mühendisi: Deprem basıncı ve enerjisi batıya kaydı
09:47 Mersin'de 18 tutsak hastalıklarına rağmen tahliye edilmiyor
09:46 Cezaevinde ‘disiplin cezası’ alsan dert almasan ayrı bir dert!
09:45 Wan sokakları: Demokrasi için haklarımız tanınmalı
09:33 Tek saha çalışmasının koordinatörü: Stratejik planlar gerekli
09:25 Bahçeli’nin ‘sonuna geldik’ dediği süreç hangi aşamada?
09:18 Çevre mitingine katılım çağrısı: Direniş meşrudur
09:17 18 kez anjiyo olan tutsak tahliye edilmiyor
09:08 Tutsaklardan Aykol'a: Devrimci iradenle bu illeti de bertaraf edeceğine inanıyoruz
09:07 Sındırgı'da peş peşe üç deprem meydana geldi
09:05 Rojhilatlı hukukçudan Kürtçe için mücadele
09:03 TJA'lılar: Kadınlar süreçte öncü rol oynayacak
09:02 'Küçük Mardin' kentsel dönüşüm kıskacında: Nereye gidelim?
09:00 13 KASIM 2025 GÜNDEMİ
12/11/2025
23:50 KKTC Cumhurbaşkanı Erhürman, Ankara'da