Dersim’de Munzur suyuna akan kanalizasyon suyu ve çevrede biriken çöplerin doğaya büyük bir zarar verdiğini belirten Munzur Çevre Derneği Temsilcisi Özkan Arslan, "Kendi sonumuzu getiriyoruz. Yakında Dersim diye bir yer kalmayacak" dedi.
Uludere’nin İnceler köyünde yapılan “güvenlik barajı”nın duvarları çatladı. Bölgede ikamet eden 4 bin insanın hayatı tehlike altında.
Savur’da çevresine 5’inci taş ocağı açılan Teffê Mahallesi’nde, 150 yıllık ağaçlar köklerinden söküldü.
Fatsa sakinleri, altın madeninin genişletilmesi için gerçekleşen ağaç kıyımını protesto ederek, "Nefesimizi kesmeyin” diye seslendi.
İlkbaharın bütün renklerini içinde barındıran Hêtman Vadisi'nde, Dicle Nehri'nin maviliği ile doğanın yeşilliği birleşince eşsiz görüntüler ortaya çıktı. Sudan yükselen kekik kokusu ise insanı büyülüyor.
Ülkenin "oksijen deposu" olarak bilinen Karadeniz coğrafyasının sermayedarların kar hırsına kurban edildiğini belirten HDP Ekoloji Komisyonu üyeleri, ekolojik tahribata karşı “antikapitalist mücadele” çağrısı yaptı.
Tarımsal üretimi bırakmak zorunda bırakılan köylülerin kentlerde ucuz iş gücü olarak çalıştırıldığına dikkati çeken Ziraat Mühendisi Avni Aydın, çözümün küçük üreticinin desteklenmesinden geçtiğini söyledi.
Ya Kanal Ya İstanbul Koordinasyonu, projenin doğaya zarar verdiğini söyleyerek "Kâr hırsları bitmiyor, dinmiyor" diye tepki gösterdi.
HDP Bitlis Milletvekili Mahmut Celadet Gaydalı, kentin birçok noktasında yapılan ağaç kıyımını sorduğu Orman Bakanlığı'ndan "ormanı gençleştiriyoruz" yanıtı aldı.
Munzur suyunda beton yapının kaldırılması için Tunceli Valiliği’ne başvuru yapıldı.
Bitlis'deki Garzan Mezarlığı'nın bulunduğu bölgede korucular tarafından ağaç kıyımı yapılıyor.
CHP, “Kentlerde Sürdürülebilir Su Politikaları Zirvesi”nin sorunlar ve çözüm önerilerini masaya yatırdı.
Hozat’ın Kalecik köyünde yapılması planlanan baraj projesine tepki gösteren yurttaşlar, doğa tahribatına karşı olduklarını belirterek, tarım ve hayvancılığı bitirecek olan projenin durdurulmasını istedi.
Hatay'da Küresel İklim Grevi'ne dair açıklama yapan siyasi partiler ve çevreciler, iklim krizinin sadece bir çevre meselesi olmadığını ve var olan eşitsizlik ile adaletsizlikleri de derinleştirdiğine vurgu yaptı.
İklim krizleri ve doğa talanına dair açıklama yapan Ekoloji Birliği Gençlik Meclisi, "Doğaya olan talan bitene kadar bu projelere karşı sesimizi duyurmak için mücadele etmeye devam edeceğiz" dedi.